• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kendime ihanet ediyormuşum gibi

bensanademistim

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Nisan 2017
3.110
6.519
78
36
Herkese merhaba.
Hepimizin farklı sorunlar var. Benim ki de şöyle...
Hiç evlenmeyi hayal eden biri olmadım. Sonra biri çıktı karşıma fikrimi değiştirdi şimdi nişanlıyım ve kendisi ve ailesi gerçekten insan evladı.. Ama beni rahatsız eden şeyler var..

Sorun şu ki son 1 yıl içerisinde ülke değiştirmeyi düşündüm. Bunun için çalışmaya, olabildiğince dil kursuna gidip kendimi geliştirmeye, dişimi sıkmaya karar verdim. Neyse ki nişanlım da benimle aynı fikirdeydi ve işlerimizi değiştirip bu odakla çalışmaya başladık. Ailelerimiz de bizi ufak tefek desteklerse yurtdışında daha iyi durumda oluruz diye düşündük, onların da düşüncesi bu yöndeydi. Kendimize 3 sene kadar bir zaman dilimi koyduk.

Fakat sonra çok farklı yönlere kaydı olaylar. Ben sade bir düğün hatta nikah planlarken yaşadığım şehirdeki en iyi yerlerden birinde kır düğünü organize edildi. Dedim bari lütfen yemekli olmasın, yemekli oldu.

Çok eşya almayız, küçük bir eve taşınır evlenince, idare ederiz, yeter ki para biriksin dedim. Kocaman ev alındı, asla bu eve ikinci el eşya sokulmayacak denildi, oda kadar buzdolapları alındı, asla kalitesiz eşyaya tahammülleri yok. Uygun fiyatı olan her şeye kalitesiz dediler, en iyilerinden seçmemiz için teşvik ettiler. E haliyle biz de birikimlerimizden harcadık incik, cıncık ne varsa, aldık doldurduk.

Kına istemiyorum anne ne olur diyorum Asla, diyor. 'Davul, zurna, sandık, bindallı hepsi olacak boynun bükük göndermem seni evden. İlerde pişman olursun bana da yapılsaydı dersin.' diyor. Kuşak bağlatmam belime diyorum. Kardeşim bağlayacak diyorlar. Zaten dini nikah işinden kırmadan nasıl kaçacağım bilmiyorum müslüman değilim.

Şimdi diyeceksiniz ki kızım sen deli misin. İnsanlar bunları yaşayamadıkları için ömür boyu üzülüyor, kavga ediyor, içinde ukte kalıyor, ne doyumsuz, ne şımarık kadınsın. Böyle derdi içine... diyebilirsiniz. Ne bileyim Karadenizli bir aileye İskoç düğünü yapmak istiyorlar gibi düşünün.

Olay öyle değil arkadaşlar. Yıllarca bunların hayalini kurmadım hiç. Düğünlerde sıkıldım, kına gecelerinde güldüm, kaçtım, gitmedim. Ve hayatımda büyük bir karar aldım sevdiğim adamla. Yurt dışında yaşamak gibi. Ve bu isteğim sabote ediliyor gibi hissediyorum. Biz yıllarca köpek gibi çalışsaydık, ailelerimizin başkalarını mutlu etmek için harcadığı parayı kazanamaz, biriktiremezdik. Ve o para bizim bu isteğimiz için kullanılsaydı biz rahatlıkla yurtdışına gider paşalar gibi yaşayabilir, iş kurabilirdik. Ağırıma gidiyor işte. Ben yıllardır kuaföre gitmiyorum, kendime kıyafet bile alamıyorum doğru düzgün içim yanıyor. Ama aileler bizim mutluluğumuzu unutmuş, üstelik bunları bizim ilerde pişman olmamamız için yaptıklarını söylüyorlar. Ben sevmediğim şeyden neden pişman olayım. Hayatımda gereksiz akrabalara tahammülüm olmadı, şimdi hepsini mutlu etmek için ufak bir servet harcandı. Ben kendime ihanet içindeymişim gibi bu saçma sapan olayların parçası oldum. Konu mankeniyim sadece. Aileler ile hiç bir sıkıntı yok. Her iki taraf çok saygılı birbirine, çok hevesli, heyecanlı. Sağolsunlar çok yüce gönüllüler.

Ben hep hayatımda gezgin olduğumu hayal ettim. Sırtımda çanta bilmediğim bir ülkede yürüyerek keşfetmek istedim. Hani olur ya kendinizi bir yere ait hissetmezsiniz. Bende o his çocukluğumdan beri var durdurulamaz şekilde. Evin, arabanın, paranın, markaların, akrabaların, hatta bazen ailenin bile önemli olmadığını biliyorum. Para benim için mutluluğuma araç olabilecekse önemli. Yoksa 45. ayakkabımı almak için değil. Bunu anlatamıyorum, anlamıyorlar. Nişanlım bile yurtdışı işinden soğumuş gibi. Çünkü bunca eşya, hediye ev, imkanlar rahatına gelmiş gibi. Balayına şuraya gidelim(bu arada balayı çok büyük masraf olduğundan istemiyorum, birikime kalsın istiyorum), karavan alırız önce, çadır kamplarına gideriz, şöyle gezeriz, böyle ederiz havasında. Oysa önceden hep gideceğimiz yeri, nasıl gideceğimizi konuşurduk. Şimdi tık yok.

Diyeceğim o ki kadınlar... Özellikle mutluluğu maddi şeylerde, yeni bir ayakkabıda, montta arayan, alamayan, gücü olmayan kadınlar. Para puldur. Bakın para, benim mutluluğuma hizmet etmiyor işte. Başkaları parasını bizim üzerimizden yine kendini tatmin etmeye harcayabiliyor. Şu an hayallerime şu kadar bile yaklaşamadım, ne param birikti hepsi tabak çanağa gitti, delireceğim . Eşya sahibi olmak ile hayalinin sahibi olmak arasında çok fark var. Ben kendime, inandığım herşeye ihanet etmeye zorlanıyorum şu an.
 
Ne kadar iyi anladim seni. Ben olsam ben de uzulurdum. Ben de kime bir nikah yeter dugune harcayagim parayla kocamla gezerim dunyayi gorurum desem millet guluyor.
Neden izin verdin ki senin adina o kadar karar verilmesine. Para sende degil miydi? Nasil alindi onca sey?
 
Düğün kına zart zurt işlerinden bende hiç hazzetmiyorum,sevmeyen biri için büyük işkence okurken kendime yapılmış gibi hissettim ve müthiş derecede gerildim.
Eşyalar içinse keşke diretip istediğiniz şekilde yaptirsaydiniz belki kına düğüne aile daha çok müdahale eder ama eşyalara etme durumları yok.
Bütçemizi aşıyor buyrun siz ödeyin istiyorsanız deseydiniz işe yarardı diye düşünüyorum.
Yazdıklarınıza göre 3 yıldan 6 yıla ertelenmiş gibi duruyor.
Umarım gerçekleşir istekleriniz.
 
kaç yaşındasın? keşke önce hayallerini gerçekleştirip sonra evliliğe adım atsaydın. veya evlenmeye karar verdin, keşke herkesi bu kadar karıştırmasaydın. sesini mi çıkartamadın kırmak mı istemedin?
nişanlın da fikrini değiştirmiş. artık çok zor gibi hayalin..
 
Herkese merhaba.
Hepimizin farklı sorunlar var. Benim ki de şöyle...
Hiç evlenmeyi hayal eden biri olmadım. Sonra biri çıktı karşıma fikrimi değiştirdi şimdi nişanlıyım ve kendisi ve ailesi gerçekten insan evladı.. Ama beni rahatsız eden şeyler var..

Sorun şu ki son 1 yıl içerisinde ülke değiştirmeyi düşündüm. Bunun için çalışmaya, olabildiğince dil kursuna gidip kendimi geliştirmeye, dişimi sıkmaya karar verdim. Neyse ki nişanlım da benimle aynı fikirdeydi ve işlerimizi değiştirip bu odakla çalışmaya başladık. Ailelerimiz de bizi ufak tefek desteklerse yurtdışında daha iyi durumda oluruz diye düşündük, onların da düşüncesi bu yöndeydi. Kendimize 3 sene kadar bir zaman dilimi koyduk.

Fakat sonra çok farklı yönlere kaydı olaylar. Ben sade bir düğün hatta nikah planlarken yaşadığım şehirdeki en iyi yerlerden birinde kır düğünü organize edildi. Dedim bari lütfen yemekli olmasın, yemekli oldu.

Çok eşya almayız, küçük bir eve taşınır evlenince, idare ederiz, yeter ki para biriksin dedim. Kocaman ev alındı, asla bu eve ikinci el eşya sokulmayacak denildi, oda kadar buzdolapları alındı, asla kalitesiz eşyaya tahammülleri yok. Uygun fiyatı olan her şeye kalitesiz dediler, en iyilerinden seçmemiz için teşvik ettiler. E haliyle biz de birikimlerimizden harcadık incik, cıncık ne varsa, aldık doldurduk.

Kına istemiyorum anne ne olur diyorum Asla, diyor. 'Davul, zurna, sandık, bindallı hepsi olacak boynun bükük göndermem seni evden. İlerde pişman olursun bana da yapılsaydı dersin.' diyor. Kuşak bağlatmam belime diyorum. Kardeşim bağlayacak diyorlar. Zaten dini nikah işinden kırmadan nasıl kaçacağım bilmiyorum müslüman değilim.

Şimdi diyeceksiniz ki kızım sen deli misin. İnsanlar bunları yaşayamadıkları için ömür boyu üzülüyor, kavga ediyor, içinde ukte kalıyor, ne doyumsuz, ne şımarık kadınsın. Böyle derdi içine... diyebilirsiniz. Ne bileyim Karadenizli bir aileye İskoç düğünü yapmak istiyorlar gibi düşünün.

Olay öyle değil arkadaşlar. Yıllarca bunların hayalini kurmadım hiç. Düğünlerde sıkıldım, kına gecelerinde güldüm, kaçtım, gitmedim. Ve hayatımda büyük bir karar aldım sevdiğim adamla. Yurt dışında yaşamak gibi. Ve bu isteğim sabote ediliyor gibi hissediyorum. Biz yıllarca köpek gibi çalışsaydık, ailelerimizin başkalarını mutlu etmek için harcadığı parayı kazanamaz, biriktiremezdik. Ve o para bizim bu isteğimiz için kullanılsaydı biz rahatlıkla yurtdışına gider paşalar gibi yaşayabilir, iş kurabilirdik. Ağırıma gidiyor işte. Ben yıllardır kuaföre gitmiyorum, kendime kıyafet bile alamıyorum doğru düzgün içim yanıyor. Ama aileler bizim mutluluğumuzu unutmuş, üstelik bunları bizim ilerde pişman olmamamız için yaptıklarını söylüyorlar. Ben sevmediğim şeyden neden pişman olayım. Hayatımda gereksiz akrabalara tahammülüm olmadı, şimdi hepsini mutlu etmek için ufak bir servet harcandı. Ben kendime ihanet içindeymişim gibi bu saçma sapan olayların parçası oldum. Konu mankeniyim sadece. Aileler ile hiç bir sıkıntı yok. Her iki taraf çok saygılı birbirine, çok hevesli, heyecanlı. Sağolsunlar çok yüce gönüllüler.

Ben hep hayatımda gezgin olduğumu hayal ettim. Sırtımda çanta bilmediğim bir ülkede yürüyerek keşfetmek istedim. Hani olur ya kendinizi bir yere ait hissetmezsiniz. Bende o his çocukluğumdan beri var durdurulamaz şekilde. Evin, arabanın, paranın, markaların, akrabaların, hatta bazen ailenin bile önemli olmadığını biliyorum. Para benim için mutluluğuma araç olabilecekse önemli. Yoksa 45. ayakkabımı almak için değil. Bunu anlatamıyorum, anlamıyorlar. Nişanlım bile yurtdışı işinden soğumuş gibi. Çünkü bunca eşya, hediye ev, imkanlar rahatına gelmiş gibi. Balayına şuraya gidelim(bu arada balayı çok büyük masraf olduğundan istemiyorum, birikime kalsın istiyorum), karavan alırız önce, çadır kamplarına gideriz, şöyle gezeriz, böyle ederiz havasında. Oysa önceden hep gideceğimiz yeri, nasıl gideceğimizi konuşurduk. Şimdi tık yok.

Diyeceğim o ki kadınlar... Özellikle mutluluğu maddi şeylerde, yeni bir ayakkabıda, montta arayan, alamayan, gücü olmayan kadınlar. Para puldur. Bakın para, benim mutluluğuma hizmet etmiyor işte. Başkaları parasını bizim üzerimizden yine kendini tatmin etmeye harcayabiliyor. Şu an hayallerime şu kadar bile yaklaşamadım, ne param birikti hepsi tabak çanağa gitti, delireceğim . Eşya sahibi olmak ile hayalinin sahibi olmak arasında çok fark var. Ben kendime, inandığım herşeye ihanet etmeye zorlanıyorum şu an.
Farklı fikirlere ve isteklere açık değiller ki. Mevzu siz de değilsiniz. Toplum ne der. Toplumun uygun gördüğü ritüeller olmadan nasıl evlenilir? Kendileri için değil elalem için yaşayıp sizi de bahane ediyorlar.
 
Bu sizin düşüncenize saygısızlık! Başka bişey değil. Dediğiniz gibi her genç kızın hayali yaşanan şeyler ama sizin yaşamak istediğiniz bu değil!
Anlamamışlar ki sizi :(
 
Her şeyi geçtim ama ben farklı bir dine inansam atıyorum hristiyan olsam imam nikahı değil kilisede nikah isterdim. Bu benim kararım olurdu çünkü , bence en azından o konuda açıkça söyleyin istemiyorum diye
 
Ne kadar iyi anladim seni. Ben olsam ben de uzulurdum. Ben de kime bir nikah yeter dugune harcayagim parayla kocamla gezerim dunyayi gorurum desem millet guluyor.
Neden izin verdin ki senin adina o kadar karar verilmesine. Para sende degil miydi? Nasil alindi onca sey?
Kendi paralarıyla yapıyorlar. Diyorum ki iki tarafa da 'Anne, baba ne gereği var bunlara. Siz yıllarca çalıştınız, dişinizden tırnağınızdan arttırdınız neden bize harcıyorsunuz? Siz gezin, yiyin için, yada bu kadar yapmayın bize ayırın bu bütceyi' diyorum. Ama yok. 'Herşeyi size ve ailemize layık olmalı.' tarzı laflar duyuyorum :( Ben de çok yüklenmemek için bazı şeyleri alıyorum. Ama istemeyerek... Galiba benim istemeyişimi alçak gönüllülük olarak görüyorlar. Aferin kızımıza ona herşeyin en iyisini yapmalıyız diyorlar. Ama asıl isteğim farklı, anlamıyorlar.
 
amaan bu bu toplum baskısı ve ritüelleri... herkese herşeye rağmen hayallerinin peşinden gidebilenlere ne mutlu..
 
Kendi paralarıyla yapıyorlar. Diyorum ki iki tarafa da 'Anne, baba ne gereği var bunlara. Siz yıllarca çalıştınız, dişinizden tırnağınızdan arttırdınız neden bize harcıyorsunuz? Siz gezin, yiyin için, yada bu kadar yapmayın bize ayırın bu bütceyi' diyorum. Ama yok. 'Herşeyi size ve ailemize layık olmalı.' tarzı laflar duyuyorum :KK43: Ben de çok yüklenmemek için bazı şeyleri alıyorum. Ama istemeyerek... Galiba benim istemeyişimi alçak gönüllülük olarak görüyorlar. Aferin kızımıza ona herşeyin en iyisini yapmalıyız diyorlar. Ama asıl isteğim farklı, anlamıyorlar.
ev kimin üstüne oldu? evi yine satıp çıkabilirsiniz belki yurtdışına. tabi eşin de isterse :/
 
kaç yaşındasın? keşke önce hayallerini gerçekleştirip sonra evliliğe adım atsaydın. veya evlenmeye karar verdin, keşke herkesi bu kadar karıştırmasaydın. sesini mi çıkartamadın kırmak mı istemedin?
nişanlın da fikrini değiştirmiş. artık çok zor gibi hayalin..
29 yaşındayım. Evlensem de evlenmesem de para biriktirmek zaten uzun yıllarımı alacaktı. O yüzden eşimle beraber mücadele etmeliyim diye düşündüm. Ama konu çok saptı.
 
birikiminiz sizin üzerinize değil mi? neden oradan harcıyolar ben anlamadım. olaya bu kadar müdahale edilemesini saçma buluyorum. nasıl ki burada biri beraber oturmamı istiyolar dediğinde asla kabul etme gerekirse kavga çıakr vs diyoruz sen de aynı şey yapabilirdin.
 
Sorun hayır demeyi bilememekte ne yazık ki. Bu saatten sonra tepki göstermek için de geç kalınmış haliyle. Aslında şimdi bile sadece içinizi döküyorsunuz burada, onlara tepki gösteremiyorsunuz. Hayır demeyi öğrenmedikçe daha çok hayalinizi arkanıza atarsınız.
 
29 yaşındayım. Evlensem de evlenmesem de para biriktirmek zaten uzun yıllarımı alacaktı. O yüzden eşimle beraber mücadele etmeliyim diye düşündüm. Ama konu çok saptı.
çalışıyorsun dimi? bak daha evlenmeden otur nişanlınla tekrar konuş. benim hedefim bu, sen de varsan bütçemizi şöyle yönetmeliyiz diye. paranın kontrolü sende olsun ki biriktirebilesin. düğün salonu, balayı masraflarını da ailelere ödet madem. para harcamayın cebinizden. çok istiyorlarsa yapsınlar.
 
Eee ama siz hiç istemiyorum dememişsiniz ki

Ev alınırken almayın deseydiniz

Hayır demeyi bilememişsiniz

Tabak çanak almıyorum demek zor değil ki
Dedim demez olur muyum... Evin alındığından haberim olmadı. Hatta düğünü falan diğer taraf ayarladı. Sürpriz yaptılar gibi birşey. Karşı çıktım ama karşı çıkışım alçakgönüllülük olarak algılandı. E biraz da şanlarını düşünüyorlar sanırım.
 
çalışıyorsun dimi? bak daha evlenmeden otur nişanlınla tekrar konuş. benim hedefim bu, sen de varsan bütçemizi şöyle yönetmeliyiz diye. paranın kontrolü sende olsun ki biriktirebilesin. düğün salonu, balayı masraflarını da ailelere ödet madem. para harcamayın cebinizden. çok istiyorlarsa yapsınlar.
Çalışıyorum evet. Öyle yapacağım. Zaten sürekli gündemde tutuyorum. Unutmasın, soğumasın o meseleden diye :/
 
Sorun hayır demeyi bilememekte ne yazık ki. Bu saatten sonra tepki göstermek için de geç kalınmış haliyle. Aslında şimdi bile sadece içinizi döküyorsunuz burada, onlara tepki gösteremiyorsunuz. Hayır demeyi öğrenmedikçe daha çok hayalinizi arkanıza atarsınız.
Çok hayır dedim, yapmayın ne olur dedim, dil döktüm, anlattım. Olmayınca olmuyor işte. İkna edemedim. Gerçekten içimi döktüm buraya. Ama vazgeçmiş değilim. Er yada geç hayalim olacak, inanıyorum. Diyorum ki acaba aileler bizi burda tutmak için mi yatırım yapıyorlar bize... Bilmiyorum.
 
Çalışıyorum evet. Öyle yapacağım. Zaten sürekli gündemde tutuyorum. Unutmasın, soğumasın o meseleden diye :/
evi karşı taraf mı aldı? en azından eviniz teminatınız olur ileride. gerektiğinde satarsınız elinizde para olur, bide böyle düşün. hiçbişey için geç değil. bence tek sorun eşinin bu fikirden cayması olur.
 
birikiminiz sizin üzerinize değil mi? neden oradan harcıyolar ben anlamadım. olaya bu kadar müdahale edilemesini saçma buluyorum. nasıl ki burada biri beraber oturmamı istiyolar dediğinde asla kabul etme gerekirse kavga çıakr vs diyoruz sen de aynı şey yapabilirdin.
Birikim benim değil. Ailelerin kendi parası. Benim birikimim çok az ama ben de ister istemez alıyorum, aldıkca birikimden gidiyor.
 
Back
X