Dağılmış evin ortasında kendini toplamak. Bir şeyler dağınıkken kendini düzgün tutmak...
En uzak şeyler nasılda yakın birbirine.
Siyah ve beyaz, ölüm ve doğum, gece ve gündüz, gülmek ve ağlamak, hüzün ve tebessüm, hastalık ve sağlık...Ateş ve barut, güçlü ve güçsüz, başlangıçlar ve bitişler...
Sonu gelmeyen başlangıçların mutlak bitişleri ve sonu gelmeyen tükenmişliğin mutlak başlangıcı.
31 Aralık geceleri, 23:59' lar, 1 Ocak sabahlarına, 00:01' lere mahkum.
Aralık yenik hep çaresi yok gelir Ocak. 366 imkansız hep çünkü bir yıl 365' e 365 ise sonsuza eşit.
" Küçücük görünür evler yukardab bakıldığında "
Bu cümle nasıl sığar bir melodiye, hangi nota anlatabilirki hayal kırıklığını?
Kapılara sığmaz tek kişilik yalnızlık. Kesilmiş hiç bir yarım bütüne tamamlanmaz. Kırık kalp resimleri gibi hep yanyana olur iki yarım ama hep çatlak hep kesik.
Aşkın damarları gözlerden geçer. Her aşık ağladığında damla damla akmaz adeta yağar aşk. Aşık ağladımı kanar gözleri, yanar yüreği, uyuşur dili. Kaybedilen kan kadar çoktur sevda.
En derin sulara bilerek dalmak, sert bir fırtınada en ince dala tutunmak. Canının istediğini yapıp sonra canına sövmek.
Düşmeninde bir zevki var deyip düşmeyi kenara bırakıp kendiliğinden atlamak. Kanadı yokken uçmaya çalışmak. Dilsizken konuşup dili varken ses çıkaramamak.
Zifiri karanlıkta ışığı görüp tutunmak ve yürümek, sonra gözlerin kamaşınca zifiri olmak.
Güneş gibi parlamak, ısıtmak ve yanmak...Gölegede kalıp tutulmak... Tamda dolunayken kararmak...
O karanlıkta güneşi ve ayı bırakamayan halesi...
Görünmez kelepçem, sözsüz dilekçemsin. En derin sızım, yargılı infazım.
Uyanmak bir gece vakti ve yanıbaşındaki nefese şükretmek...Yada hala nefes aldığına isyan etmek.
Bir şey uzaksa eğer yakındır mutlaka...Sana yakınsa bir şey uzaktadır mutlaka.
Yerde bulunan para gibi...Eline alıp kenara koymak...Yada felç olup iğneyi hissetmemek gibi.
Bir var bir yok olan, hem var hemde yok olan, olmasada hep var olan.
Delidir bütün aşıklar açgözlüdür.
Delidir çünkü ; en kenardan atlar bakmadan, yukarda bakınca bulut gibidir kayalar.
Açgözlüdür çünkü; aşkı sahiplenir aşkım derler aşkımız derler.
Mucize gibidirler gerçek olmayacak hayal gibi.
Birbirlerinin sadece elini tutaraka görünmeyen ruhlarına dokunabilirler.
Cahildirler...
Aşık olarak kısmen öldüklerini bilmeyerek, senin için ölebilirim derler.
Hep kuraktırlar hep susuz...doyamaz kanamazlar.
Kalpten yoksun insan derki kuru kuruya aşk...
Yeri gelir damla yeter sırılsıklam olur
Yeri gelir bir lokmada tıkabasa doyurur aşk
Aşkım herşeyim herşeyim aşkım benim
Uzakken yakın, yakınken uzak