Ne arıyorduk da bulamıyorduk.
Yerli krem beğenmezken şu bayan
Ağustos ayında orak sallayan
Güneşten kavrulan teni de anlat
gülay şiirin tümünü koyalım tüm arkadaşlar okusunlar
Dile gel be Anadolu'm dile gel.
Dile gel; bugünü, dünü de anlat.
Kimse beni dinlemiyor hele gel,
Hele gel istersen bunuda anlat.
Anlat! Çünki ben anlatsam can sıkar,
Muş çalışır, İstanbul yer Muş bakar,
İzmir mağmur, Bursa şenmiş ne çıkar,
Yozgat'ı, Bitlisi, Van'ı da anlat.
Sen anlat, bulunur elbet bir duyan.
Yerli kırem beğenmezken şu bayan,
Ağustos ayında orak sallayan,
Sıcaktan kavrulan teni de anlat.
Hep sustun; harama helal denirken,
Bağrında öksüzün hakkı yenirken,
Küfür kara kara filizlenirken,
Yüreğe gömülen dini de anlat.
Sen vatansın, susma söyle adını,
Çeken bilir her acının tadını,
Üstünde yaşayan kara budun'u,
Budun'dan habersiz han'ı da anlat.
Ağu otu ekileli ovana,
Oğul arı bal vermedi kovana,
Vatanını, yani seni sevene,
Yıllarca beslenen kini de anlat.
Yaraların eskimedi çok yeni.
Kan gölüyken biliyorum ben seni!
Kurşunların ıslık çaldığı dünü,
Dünlerin yediği günüde biliyorum.
Ne günü unut sen, ne de geceyi,
Unutmaktan ateş sardı bacayı,
Kanlı katil yetiştiren hocayı,
İlimi, irfanı, feni de anlat.