19 yasında tabi insanın böyle tatlıs dertleri oluyorHerkese merhaba ve iyi geceler. Muhtemelen en genç üyelerden biriyim. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum size. Bu şekilde mevzuyu çok daha geniş bir açıdan, daha iyi bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Ben 19 yaşındayım. Üç ay önce evlendim. Eşimi her şeyden çok seviyorum. Onun da beni her şeyden çok sevdiğine eminim. Ama benim mutluluğum aileme, özellikle babama yetmedi. Ve sırf eşimin siyasi görüşleri farklı diye ona tanışmak için bir fırsat bile vermedi. Beni en mutlu günümde yalnız bıraktı. Maddi ve manevi olarak ne babam vardı yanımda ne annem. Zaten daha öncesinde yanlış davranışlarından ötürü evden ayrılıp arkadaşımın yanına gitmiştim. Üstüne düzelmeyip daha da saçma davranışlarda bulundular. Ben de hayatımın aşkını seçtim. Lütfen linç etmeyin; anne gibi anne, baba gibi baba olan ebeveynlerim olsa onları bırakmazdım. Ama ben sırf siyasi görüşü farklı diye bir insana tanımadan hakaret eden bir ailedense beni hep koruyup kollayan eşimle mutlu olmayı seçtim. Ama her zaman maddi yönden eşime katkıda bulunamadığım için ağladım da, üzüldüm de. O hiç sorun etmedi. Aksine o bana destek oldu. Ben çalışınca ödeyeceğim desem bile tatlı tatlı kızdı. Vesselam, her şey bir anda olduğu için ben yaşadığım şehirden eşimin yaşadığı şehre geldim. Kayınvalidemin evinde yaşamaya başladım. Kayınvalidem üç aylığına yazlığa gitti, eşimle ikimiz de kışlık evde kalmaya devam ettik. Onlar gelene kadar kira ödemektense, boş evde yaşamak daha mantıklıydı. Ama kayınvalidem özünde iyi bir kadın olmasına rağmen bazen gıcıklık yapabiliyor. Geçen eve uğradığında benim isteyerek yapmadığım şeylere kızdı ve ciddi kavga etti eşimle annesi. Eşim benim yanımda oldu tabii ki ve gitmekle rest çekti. Annesi özür diledi sonra olay tatlıya bağlandı. Ama ben zaten üç aydır diken üstündeyken bir de böyle bir olay yaşamamız paranoyak etti beni. Her neyse, biz balayındayken yavru bir kedi bulup onu eve getirdik. İki ay sonra eşim iş yerinin önünde bir yavru kedi alıp getirmiş. İki şirin kedimizin yaramazlıklarıyla baş etmeye çalışırken tam da haftaya kendi evimize taşınacakken kedilerden biri stor perdeyi yırttı. Eşim çok ama çok kızdı, hatta biz tartıştık biraz çünkü ben istemiştim kediyi çok. Başkasına sahiplendirelim falan dedi. Ama ben istemiyorum ki kedilerimi bırakmayı. Onlar da bizi özler zaten. Ama yepyeni mobilyalar alınacak, eve geçince onları da mahvederlerse ne yapacağız? Zaten maddi olarak şimdilik bir şey gelmiyor elimden. Yapayalnızım, kimsem yok kendi tarafımdan. Kedilerim en azından eşim işteyken bana arkadaş oluyorlar. Onları göndermek istemiyorum. Eşimden kedi için vazgeçmek ya da çok ciddi kavga etmek de istemiyorum. Eşyalara zarar gelsin istemiyorum. Kayınvalidemin eşime de bana da laf söylemesini istemiyorum. Perde masrafını eşimin ödemesi de beni çok üzüyor. Her şey çok üst üste geliyor şu anda. Kafanızı şişirdiğim için özür dilerim. Ağlamaktan uyuyamadım, belki dertleşebileceğim birileri olur diye yazdım...
İnanın o kadar çok oyuncakları var ki... Bir sürü top, çıngıraklı, boncuklu... Diş kaşımaları için de var. Ödül maması da veriyoruz arada bir. Aşıları tam. Yani daha ne yapabiliriz ki? Eşimin gözünde ezik olmayacağımı biliyorum. Aksine onu düşündüğüm için gözünde değerim çok fazla. Benimkisi eziklik değil, çaresizce bir üzüntü. O da biliyordu bu şartlar altında evleneceğimizi ve altından kalkamayacak olsa teklif etmezdi.Kediler hakkında yorum yapılacak tek yorum var ; oyuncak olmadıkları.
Diğer bir konu ki bence en önemlisi bu ; sürekli ben bir işe yaramıyorum diye eziklenmeyin bence.
Aileniz çok hata yapmış ama meslek sahibi olmayarak evlenerekte siz şu an ki koşullara zemin hazırlamışsınız.
Yerinizde olsam sürekli benim bir katkım yok falan diyerek , eşimin karşısında ezilip büzülmem.
Ve hemen ne iş yapabilirim diye araştırmaya başlar ve eğitimimi tamamlarım. Lütfen hemen çocuk yapmayın...
Daha çok küçüksünüz. Sizi kırmak için asla söylemedim.İnanın o kadar çok oyuncakları var ki... Bir sürü top, çıngıraklı, boncuklu... Diş kaşımaları için de var. Ödül maması da veriyoruz arada bir. Aşıları tam. Yani daha ne yapabiliriz ki? Eşimin gözünde ezik olmayacağımı biliyorum. Aksine onu düşündüğüm için gözünde değerim çok fazla. Benimkisi eziklik değil, çaresizce bir üzüntü. O da biliyordu bu şartlar altında evleneceğimizi ve altından kalkamayacak olsa teklif etmezdi.
Haklısınız, kırılmadım zaten. Eğer ben saygısızlık ettiysem kusura bakmayın. Ama ne yapmalıyım bilmiyorum ki. Ufacık bir şeye ihtiyacım olsa istemeye çekiniyorum. Biz evlenmeden önce de eşim hesabı ödüyordu benim param olmasına rağmen. Yine kötü hissediyordum. O da hep kızdı bu duruma. Sonuç olarak bu perde meselesinde de kediyi istediğim için yine ben kendimi yalnız ve çaresiz hissettim. Ailem yanımda olsa onlar öderdi. Ama şimdi eşim de kendi annesine ne hesap verecek, zaten tek maaşla ev düzecek bir de bu çıktı şimdi...Daha çok küçüksünüz. Sizi kırmak için asla söylemedim.
Ama kendinizi sürekli yük olarak görür gibi yazmışsınız.
Bu psikoloji ile devam ederseniz , kendinizden çok ödün verirsiniz.
Umarım çok mutlu olursunuz.
Not: oyuncak derken bahsettiğim şey ; hayvanlar evlerimize canımız sıkılınca ve çok tatlı gelince alınıp, sonrasında kapıya bırakacağımız canlılar değiller. Şimdi eşiniz onları kendinize alıştırdını ve sokağa atmayı düşünüyor. Sizce bu vicdanlı bir davranış mı ?
Geçen sene hacettepe türkçe öğretmenliği kazandım ama gitmedim eşim de yoktu hayatımda çünkü atama yok yani bu ülkede kimler kimler iş bulamıyor... Eşimin iş yerinde çalışacağim hem dört senem boşa gitmeyecek hem de devlet bünyesinde maaşı güzel bir işim olacak inşallah.yaşınız çok genç lütfen açıktan da olsa okulunuzu okuyup meslek sahibi olun. kedilerinizi bırakmak istemiyorsanız bırakmayın. bizim kedimiz de çok afacandı. kısırlaştırdık, düzenli olarak tırnaklarını kestiriyoruz(asla tırnağını çektirmeyin) bu şekilde asla mobilyalara zarar vermiyorlar.
Asla sokağa atmaz, eşim hayvanları çok seviyor. Ve asla oyuncak olarak almadık her türlü sorumluluğunu üstlendik.eşim bizzat ilgileniyor her şeyleriyle. Sahiplendirelim dedi yani bir başka sahipleri olsun. Sokağa atmasına ben müsaade etmem zaten.Daha çok küçüksünüz. Sizi kırmak için asla söylemedim.
Ama kendinizi sürekli yük olarak görür gibi yazmışsınız.
Bu psikoloji ile devam ederseniz , kendinizden çok ödün verirsiniz.
Umarım çok mutlu olursunuz.
Not: oyuncak derken bahsettiğim şey ; hayvanlar evlerimize canımız sıkılınca ve çok tatlı gelince alınıp, sonrasında kapıya bırakacağımız canlılar değiller. Şimdi eşiniz onları kendinize alıştırdını ve sokağa atmayı düşünüyor. Sizce bu vicdanlı bir davranış mı ?
he valla hiç iş yok. 20-30 lirayla geçiniyorum gerçektenGeçen sene hacettepe türkçe öğretmenliği kazandım ama gitmedim eşim de yoktu hayatımda çünkü atama yok yani bu ülkede kimler kimler iş bulamıyor... Eşimin iş yerinde çalışacağim hem dört senem boşa gitmeyecek hem de devlet bünyesinde maaşı güzel bir işim olacak inşallah.
Amin inşallah çok zor ciddenhe valla hiç iş yok. 20-30 lirayla geçiniyorum gerçektenallah hepimiz için açsın kapılarını. işsizlik çok zor
Herkese merhaba ve iyi geceler. Muhtemelen en genç üyelerden biriyim. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum size. Bu şekilde mevzuyu çok daha geniş bir açıdan, daha iyi bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Ben 19 yaşındayım. Üç ay önce evlendim. Eşimi her şeyden çok seviyorum. Onun da beni her şeyden çok sevdiğine eminim. Ama benim mutluluğum aileme, özellikle babama yetmedi. Ve sırf eşimin siyasi görüşleri farklı diye ona tanışmak için bir fırsat bile vermedi. Beni en mutlu günümde yalnız bıraktı. Maddi ve manevi olarak ne babam vardı yanımda ne annem. Zaten daha öncesinde yanlış davranışlarından ötürü evden ayrılıp arkadaşımın yanına gitmiştim. Üstüne düzelmeyip daha da saçma davranışlarda bulundular. Ben de hayatımın aşkını seçtim. Lütfen linç etmeyin; anne gibi anne, baba gibi baba olan ebeveynlerim olsa onları bırakmazdım. Ama ben sırf siyasi görüşü farklı diye bir insana tanımadan hakaret eden bir ailedense beni hep koruyup kollayan eşimle mutlu olmayı seçtim. Ama her zaman maddi yönden eşime katkıda bulunamadığım için ağladım da, üzüldüm de. O hiç sorun etmedi. Aksine o bana destek oldu. Ben çalışınca ödeyeceğim desem bile tatlı tatlı kızdı. Vesselam, her şey bir anda olduğu için ben yaşadığım şehirden eşimin yaşadığı şehre geldim. Kayınvalidemin evinde yaşamaya başladım. Kayınvalidem üç aylığına yazlığa gitti, eşimle ikimiz de kışlık evde kalmaya devam ettik. Onlar gelene kadar kira ödemektense, boş evde yaşamak daha mantıklıydı. Ama kayınvalidem özünde iyi bir kadın olmasına rağmen bazen gıcıklık yapabiliyor. Geçen eve uğradığında benim isteyerek yapmadığım şeylere kızdı ve ciddi kavga etti eşimle annesi. Eşim benim yanımda oldu tabii ki ve gitmekle rest çekti. Annesi özür diledi sonra olay tatlıya bağlandı. Ama ben zaten üç aydır diken üstündeyken bir de böyle bir olay yaşamamız paranoyak etti beni. Her neyse, biz balayındayken yavru bir kedi bulup onu eve getirdik. İki ay sonra eşim iş yerinin önünde bir yavru kedi alıp getirmiş. İki şirin kedimizin yaramazlıklarıyla baş etmeye çalışırken tam da haftaya kendi evimize taşınacakken kedilerden biri stor perdeyi yırttı. Eşim çok ama çok kızdı, hatta biz tartıştık biraz çünkü ben istemiştim kediyi çok. Başkasına sahiplendirelim falan dedi. Ama ben istemiyorum ki kedilerimi bırakmayı. Onlar da bizi özler zaten. Ama yepyeni mobilyalar alınacak, eve geçince onları da mahvederlerse ne yapacağız? Zaten maddi olarak şimdilik bir şey gelmiyor elimden. Yapayalnızım, kimsem yok kendi tarafımdan. Kedilerim en azından eşim işteyken bana arkadaş oluyorlar. Onları göndermek istemiyorum. Eşimden kedi için vazgeçmek ya da çok ciddi kavga etmek de istemiyorum. Eşyalara zarar gelsin istemiyorum. Kayınvalidemin eşime de bana da laf söylemesini istemiyorum. Perde masrafını eşimin ödemesi de beni çok üzüyor. Her şey çok üst üste geliyor şu anda. Kafanızı şişirdiğim için özür dilerim. Ağlamaktan uyuyamadım, belki dertleşebileceğim birileri olur diye yazdım...
5 yıldır kedi besliyoeum . Ne koltuguma ne perdeme zarar vermediler .Herkese merhaba ve iyi geceler. Muhtemelen en genç üyelerden biriyim. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum size. Bu şekilde mevzuyu çok daha geniş bir açıdan, daha iyi bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Ben 19 yaşındayım. Üç ay önce evlendim. Eşimi her şeyden çok seviyorum. Onun da beni her şeyden çok sevdiğine eminim. Ama benim mutluluğum aileme, özellikle babama yetmedi. Ve sırf eşimin siyasi görüşleri farklı diye ona tanışmak için bir fırsat bile vermedi. Beni en mutlu günümde yalnız bıraktı. Maddi ve manevi olarak ne babam vardı yanımda ne annem. Zaten daha öncesinde yanlış davranışlarından ötürü evden ayrılıp arkadaşımın yanına gitmiştim. Üstüne düzelmeyip daha da saçma davranışlarda bulundular. Ben de hayatımın aşkını seçtim. Lütfen linç etmeyin; anne gibi anne, baba gibi baba olan ebeveynlerim olsa onları bırakmazdım. Ama ben sırf siyasi görüşü farklı diye bir insana tanımadan hakaret eden bir ailedense beni hep koruyup kollayan eşimle mutlu olmayı seçtim. Ama her zaman maddi yönden eşime katkıda bulunamadığım için ağladım da, üzüldüm de. O hiç sorun etmedi. Aksine o bana destek oldu. Ben çalışınca ödeyeceğim desem bile tatlı tatlı kızdı. Vesselam, her şey bir anda olduğu için ben yaşadığım şehirden eşimin yaşadığı şehre geldim. Kayınvalidemin evinde yaşamaya başladım. Kayınvalidem üç aylığına yazlığa gitti, eşimle ikimiz de kışlık evde kalmaya devam ettik. Onlar gelene kadar kira ödemektense, boş evde yaşamak daha mantıklıydı. Ama kayınvalidem özünde iyi bir kadın olmasına rağmen bazen gıcıklık yapabiliyor. Geçen eve uğradığında benim isteyerek yapmadığım şeylere kızdı ve ciddi kavga etti eşimle annesi. Eşim benim yanımda oldu tabii ki ve gitmekle rest çekti. Annesi özür diledi sonra olay tatlıya bağlandı. Ama ben zaten üç aydır diken üstündeyken bir de böyle bir olay yaşamamız paranoyak etti beni. Her neyse, biz balayındayken yavru bir kedi bulup onu eve getirdik. İki ay sonra eşim iş yerinin önünde bir yavru kedi alıp getirmiş. İki şirin kedimizin yaramazlıklarıyla baş etmeye çalışırken tam da haftaya kendi evimize taşınacakken kedilerden biri stor perdeyi yırttı. Eşim çok ama çok kızdı, hatta biz tartıştık biraz çünkü ben istemiştim kediyi çok. Başkasına sahiplendirelim falan dedi. Ama ben istemiyorum ki kedilerimi bırakmayı. Onlar da bizi özler zaten. Ama yepyeni mobilyalar alınacak, eve geçince onları da mahvederlerse ne yapacağız? Zaten maddi olarak şimdilik bir şey gelmiyor elimden. Yapayalnızım, kimsem yok kendi tarafımdan. Kedilerim en azından eşim işteyken bana arkadaş oluyorlar. Onları göndermek istemiyorum. Eşimden kedi için vazgeçmek ya da çok ciddi kavga etmek de istemiyorum. Eşyalara zarar gelsin istemiyorum. Kayınvalidemin eşime de bana da laf söylemesini istemiyorum. Perde masrafını eşimin ödemesi de beni çok üzüyor. Her şey çok üst üste geliyor şu anda. Kafanızı şişirdiğim için özür dilerim. Ağlamaktan uyuyamadım, belki dertleşebileceğim birileri olur diye yazdım...