şurdaki konulara bakıyorum da, o toplumun temeli dediğimiz, sağlam - yıkılmaz bildiğimiz Türk aile yapısı ne kadar da bozukmuş meğerse. aldatanlar, dayak atanlar, kötü kedi şerafettin kaynanalar. Allah ıslan etsin bu insanları ya. kendine yapılmasını istemediğin her şeyi başkalarına yap olarak anlamışlar bunlar o malum sözü. benim çocukluğumda bile her şey daha güzeldi, düzgündü sanki, yazık şu topluma. tabi, birilerinin sistemli olarak çalışmasıyla oluyor bu toplum bozmalar (toplum müh. ya da), kendi kendine olmuyor. Allah gözünü açsın şu insanların ne diyim.
konunuzla alakalı olmadı doğrudan, kusura bakmayın. bence her sorun için geçerli olan çözüm, size bir yanlış yapıldığında zaman geçirmeden ve doğrudan (yani ima ederek, laf sokarak değil) o kişiye rahatsızlığınızı söylemek. yanlış anlaşılma varsa, iyi niyetliyse ne ala. yok, her şey açık olduğu halde anlamazdan geliyorsa o kişi kötü biridir, bildiği - yaptığı şeyleri saklıyordur. ama haklıyken haksız çıkmamak için içinize atmamak, hata olduğunda kimseden saklamadan açıkca o kişiye yaptığını, gerekirse topluluk içinde ve sakince sormak gerek: sen böyle böyle yaptın, neden? diye. bu birkaç kere tekrarlanırsa zaten sizin haklı olduğunuz kendi kendine ortaya çıkar. ha o kişi pişkinliğe vuruyoe hala devam ediyorsa o zaman tak diye kesersiniz. çünkü sadist insanlara uğraşacak bir kurban bulamamak acı verir, onlar yaşam enerjilerini başkalarına acı çektirip bunu izlerken aldıkları zevkten karşılarlar.