Selam arkadaşlar,
Burun estetiği olanlar olmayı düşünenler, burayı biraz günlük formatına çevireceğim için öncelikle hepinizden özür diliyorum, ancak bu süreçte tecrübe ettiklerimi paylaşmanın kendimi iyi hissettireceğini düşünüyorum.
Bugün ameliyatımın üzerinden tam 8 gün (ameliyat gününü saymıyorum) geçti.
İlk 3 gün gerçekten çok zor, ağrı değil zorluk yaşatan; elimin üstündeki damar yolu, otururarak uyumaktan bel ağrısı, yüzümdeki şişlikler morluklar, ağızdan nefes almak, burnum nasıl oldu acaba kaygısı, narkozun verdiği sersemlik(Iq’um düştü yeminle), ince ince sızan kan...
Ama 4. Gün gerçekten mucizevi şeyler oluyor, yani 1 gün önce ayağa kalkamazken kendimi tuvalet temizlerken buldum :) Bir baktım kuaföre gitmek için can atıyorum (saç yıkamaya 20 tl alan o kuaföre hala çok kızgınım).
5. Gün yatağı döşeği kaldırıp yıkadım. 6. Gün tamponlarımı ve atelimi aldırdım. Bu arada eşimde 4 yıl önce burun ameliyatı olduğundan tamponların çıkarken canımı çok yakacağından, 4 - 5 sn bile olsa büyük acılar çekeceğimden bahsetmişti. Ameliyattan bile daha çok korkarak gittim. Doktor yanıma yaklaştığında koltuğa yapışıyordum. Korkusundan o da yanaşamıyordu. 15 dk kadar böyle geçti. Sonra bi cesaret izin verdim, cımbızla burun kıllarınızdan bir tanesini aldığınızdan daha küçük bir acıyla dikişi kesti ve mucizevi bir şekilde tamponu alırken hiç canım yanmadı. Burnumu bi güzel bantladı doktorum ve hop eve. “Artık duş alabilirsin, bantlarını istediğin zaman çıkarabilirsin, şu hareketleri yaparak masaj yapacaksın” diye eve geldim ama 6 gündür içimde biriken burnum korkunç oldu düşüncesi beni ele geçirdi.
Atel ve tamponlar çıkınca burnum inanılmaz kalkıktı. Yani hiçbir zaman 3k (Küçük - Kalkık - Kavisli) burun istemedim ben. Doktoruma bunu defalarca söyledim, domuz burnu istemiyorum, kalkık istemiyorum diye. Sonuç tam tersi. Neyse dedim tam belli olmuyor şimdi bant var.
Bu arada esmerim yüzüm çok yağlı, derimde kalın. Sivilce fln olmasın diye ameliyattan önce bayağı cilt bakımı işlerine giriştim. Yüzümü elimden geldiğince siyah noktalardan ve ölü deriden arındırdım.
Ama ameliyattan sonra 3 gün dayandı bu uğraşlarım. Bu 3 gün boyunca da sürekli yüzümü tonikle, ıslattığım makyaj temizleme pedleriyle sildim (adı bu heralde kare olan pamuklardan bahsediyorum). Mucizevi 4. Günde çeneme, yanaklarıma, alnıma bi güzel peeling yapıp, yüz için olan kabak lifiyle bi güzel yıkadım. Her gün yapmaya devam ediyorum bu arada, ipek yüz kesesine geçtim ama.
6. Günü de dostlarımla geçirdim, laylaylom. Bu sürede asla içimdeki “lan çok kalkık oldu bu burun” cümlesini dışımdan söylemedim. Sanki hüsn-ü kuruntu yapıyormuşum gibi geliyordu, çok erken fln diye sakinleştiriyorum sürekli kendimi.
7. Gün gelince benim burnumu aldı bi tatlı kaşıntı. Dedim, koca kalk, yürü gidelim eczaneye alalım doktorun burnuma sardığı banttan, ben bunu çıkarıcam burnumu temizlicem yenisini takarız.
Aldık bandı, geldik eve, çıkardık bantları: ayyyy burnumun üstünde minik minik beyaz sivilceler, ıyyy bide nasıl yağlı, birde bandın yapışkanı burnuma geçmiş. Allaha Havalelik bir görüntü. Acele etmeden doktorun gösterdiği masaj hareketleriyle ıslak pedlerle bi güzel temizledim, tonikledim ve taaadaaaa !!!!
Ultra ultra kalkmış bir burun. Şaka değil bayağı hiç istemediğim bir durum. Ufaktan bi morluğum, sarılığım ve olmazsa olmaz şişliğim var. Gittim duşa girdim. Saçlarımı yaptım, şişliğimi azalttacak kontürlü makyaj yaptım, morluklarımı kapattım, kaşlarımı yüzüme ve burnuma orantılayıp, biraz kalınlaştırarak boyadım. Sanki tüm bunları yapınca burnum inecek. Sonuç aynı tabi burnum hala çok kalkık
Herkesin hayatı gerçekten çok zor, herkes bir ton sorunla uğraşıyor ve çoğu zaman çözümsüz ve çaresiz kalıyoruz. Ama ilk defa tamamen özgür irademle, kendi istediğimle kendimi bu duruma düşürdüğüm için çaresizliğime ağladım. Aptallığıma, özentiliğime, yaptığım şeyin gereksizliğine o kadar kızdım ki. Estetiğe harcadığım parayı bağışalayabilirdim, dostlarıma hediye alabilirdim, ailemle eğlenceye ayırabilirdim, tatile gidebilirdim...
Gittim bıçak altına yattım ve sonuç felaket. Tabi doktoruma yazdım hemen. Çok erken olduğunu düşüceğini söyledi. Nasıl inanmak istiyorum anlatamam.
Bugün 8. Gün işe gittim. Nasıl endişeliyim ama anlatamam. Herkesin yüzüme gülüp arkamdan konuşacağını düşünüyorum. Çünkü kalabalık bir ortamda çalışıyorum. Sadece çalıştığım katta 50 kişi var düşünün. Hiçte korkuttuğum gibi olmadı aksine işe gitmek gerçekten çok iyi geldi. İnsanlar tabi ki mükemmel olmuş demedi, biraz kalkık ama inecek dediler, çok erken dediler, tanıdıklarının durumlarını anlattılar, fotoğraflar gösterdiler bak şimdi böyle diye. Beğenmediğini söyleyenler de oldu, umarım iner ama hiç sanmıyorum diyen de.
Kendi hür irademle kendimi mahvetmiş bile olsam bi nebze rahatladım insanlarla iletişimde olunca. O yüzden buraya da yazmaya karar verdim. Benimle aynı durumda burnu çok kalkık olup sonradan düşen oldu mu? Yoksa bu bir efsane mi? Kendimi mi kandırıyorum? Doktor mu beni kandırıyor? Gerçekten zor bir süreç, ama objektifliğe ve doğru tecrübelere ihtiyaç duyuyorum.
Burun estetiği olanlar olmayı düşünenler, burayı biraz günlük formatına çevireceğim için öncelikle hepinizden özür diliyorum, ancak bu süreçte tecrübe ettiklerimi paylaşmanın kendimi iyi hissettireceğini düşünüyorum.
Bugün ameliyatımın üzerinden tam 8 gün (ameliyat gününü saymıyorum) geçti.
İlk 3 gün gerçekten çok zor, ağrı değil zorluk yaşatan; elimin üstündeki damar yolu, otururarak uyumaktan bel ağrısı, yüzümdeki şişlikler morluklar, ağızdan nefes almak, burnum nasıl oldu acaba kaygısı, narkozun verdiği sersemlik(Iq’um düştü yeminle), ince ince sızan kan...
Ama 4. Gün gerçekten mucizevi şeyler oluyor, yani 1 gün önce ayağa kalkamazken kendimi tuvalet temizlerken buldum :) Bir baktım kuaföre gitmek için can atıyorum (saç yıkamaya 20 tl alan o kuaföre hala çok kızgınım).
5. Gün yatağı döşeği kaldırıp yıkadım. 6. Gün tamponlarımı ve atelimi aldırdım. Bu arada eşimde 4 yıl önce burun ameliyatı olduğundan tamponların çıkarken canımı çok yakacağından, 4 - 5 sn bile olsa büyük acılar çekeceğimden bahsetmişti. Ameliyattan bile daha çok korkarak gittim. Doktor yanıma yaklaştığında koltuğa yapışıyordum. Korkusundan o da yanaşamıyordu. 15 dk kadar böyle geçti. Sonra bi cesaret izin verdim, cımbızla burun kıllarınızdan bir tanesini aldığınızdan daha küçük bir acıyla dikişi kesti ve mucizevi bir şekilde tamponu alırken hiç canım yanmadı. Burnumu bi güzel bantladı doktorum ve hop eve. “Artık duş alabilirsin, bantlarını istediğin zaman çıkarabilirsin, şu hareketleri yaparak masaj yapacaksın” diye eve geldim ama 6 gündür içimde biriken burnum korkunç oldu düşüncesi beni ele geçirdi.
Atel ve tamponlar çıkınca burnum inanılmaz kalkıktı. Yani hiçbir zaman 3k (Küçük - Kalkık - Kavisli) burun istemedim ben. Doktoruma bunu defalarca söyledim, domuz burnu istemiyorum, kalkık istemiyorum diye. Sonuç tam tersi. Neyse dedim tam belli olmuyor şimdi bant var.
Bu arada esmerim yüzüm çok yağlı, derimde kalın. Sivilce fln olmasın diye ameliyattan önce bayağı cilt bakımı işlerine giriştim. Yüzümü elimden geldiğince siyah noktalardan ve ölü deriden arındırdım.
Ama ameliyattan sonra 3 gün dayandı bu uğraşlarım. Bu 3 gün boyunca da sürekli yüzümü tonikle, ıslattığım makyaj temizleme pedleriyle sildim (adı bu heralde kare olan pamuklardan bahsediyorum). Mucizevi 4. Günde çeneme, yanaklarıma, alnıma bi güzel peeling yapıp, yüz için olan kabak lifiyle bi güzel yıkadım. Her gün yapmaya devam ediyorum bu arada, ipek yüz kesesine geçtim ama.
6. Günü de dostlarımla geçirdim, laylaylom. Bu sürede asla içimdeki “lan çok kalkık oldu bu burun” cümlesini dışımdan söylemedim. Sanki hüsn-ü kuruntu yapıyormuşum gibi geliyordu, çok erken fln diye sakinleştiriyorum sürekli kendimi.
7. Gün gelince benim burnumu aldı bi tatlı kaşıntı. Dedim, koca kalk, yürü gidelim eczaneye alalım doktorun burnuma sardığı banttan, ben bunu çıkarıcam burnumu temizlicem yenisini takarız.
Aldık bandı, geldik eve, çıkardık bantları: ayyyy burnumun üstünde minik minik beyaz sivilceler, ıyyy bide nasıl yağlı, birde bandın yapışkanı burnuma geçmiş. Allaha Havalelik bir görüntü. Acele etmeden doktorun gösterdiği masaj hareketleriyle ıslak pedlerle bi güzel temizledim, tonikledim ve taaadaaaa !!!!
Ultra ultra kalkmış bir burun. Şaka değil bayağı hiç istemediğim bir durum. Ufaktan bi morluğum, sarılığım ve olmazsa olmaz şişliğim var. Gittim duşa girdim. Saçlarımı yaptım, şişliğimi azalttacak kontürlü makyaj yaptım, morluklarımı kapattım, kaşlarımı yüzüme ve burnuma orantılayıp, biraz kalınlaştırarak boyadım. Sanki tüm bunları yapınca burnum inecek. Sonuç aynı tabi burnum hala çok kalkık
Herkesin hayatı gerçekten çok zor, herkes bir ton sorunla uğraşıyor ve çoğu zaman çözümsüz ve çaresiz kalıyoruz. Ama ilk defa tamamen özgür irademle, kendi istediğimle kendimi bu duruma düşürdüğüm için çaresizliğime ağladım. Aptallığıma, özentiliğime, yaptığım şeyin gereksizliğine o kadar kızdım ki. Estetiğe harcadığım parayı bağışalayabilirdim, dostlarıma hediye alabilirdim, ailemle eğlenceye ayırabilirdim, tatile gidebilirdim...
Gittim bıçak altına yattım ve sonuç felaket. Tabi doktoruma yazdım hemen. Çok erken olduğunu düşüceğini söyledi. Nasıl inanmak istiyorum anlatamam.
Bugün 8. Gün işe gittim. Nasıl endişeliyim ama anlatamam. Herkesin yüzüme gülüp arkamdan konuşacağını düşünüyorum. Çünkü kalabalık bir ortamda çalışıyorum. Sadece çalıştığım katta 50 kişi var düşünün. Hiçte korkuttuğum gibi olmadı aksine işe gitmek gerçekten çok iyi geldi. İnsanlar tabi ki mükemmel olmuş demedi, biraz kalkık ama inecek dediler, çok erken dediler, tanıdıklarının durumlarını anlattılar, fotoğraflar gösterdiler bak şimdi böyle diye. Beğenmediğini söyleyenler de oldu, umarım iner ama hiç sanmıyorum diyen de.
Kendi hür irademle kendimi mahvetmiş bile olsam bi nebze rahatladım insanlarla iletişimde olunca. O yüzden buraya da yazmaya karar verdim. Benimle aynı durumda burnu çok kalkık olup sonradan düşen oldu mu? Yoksa bu bir efsane mi? Kendimi mi kandırıyorum? Doktor mu beni kandırıyor? Gerçekten zor bir süreç, ama objektifliğe ve doğru tecrübelere ihtiyaç duyuyorum.
Son düzenleme: