Rab yardımcın olsun. Yazacağım daha
Çok şey var ama işin özeti bu. RAB yardımcın olsun.
Bende farklı şekillerde hasta baba kurbanıyım. Ne yazık ki. Tüm iletişim yollarını kapatmak zorunda kaldım. Bazıları bunu duyunca ne der ne düşünür az çok tahmin ediyorum. Ama durum bu.
Evliyim, bir hayatım var. Düşünmem gereken bir eşim ve sorumluluklarım var. Biliyorum ki şuan biraz kapıyı aralasam yine benim hayatımı didikleyip, paranoyaklığı ve agresif liği ile enerjimi sömürecek.
Ve geçmiş travmalarım sebepli, benimle sabırla, bir bebekle ilgilenir gibi ilgilenen eşime haksızlık olur. O sinir harbiye yaşamak bu günü mutlulukla yaşayamamak artık olsun diye gelsin diye yalvardığımız çocuklarımıza yeteri kadar hazırlanamamak demek diye düşünüyorum. onların gelecek güzel zamanlarından çalmak, hakkını yemek.
Bu yüzden böyle karar verdik.
Üzgünüm. Bende pazarları birlikte aile yemeğinde mutlu mesut sohbet edip hayatımın bir kısmını paylaşacağım bir baba isterdim ama yok.
Size tavsiyem de kısmen bu.
Çünkü,
Ne yazıkki babanızın takıntıları var. Başlığın altında yazmışsınız babam alkolik vs değil diye. Lakin bence durumun bunlardan bir farkı yok. Sürekli herşeyi kontrol altında tutma isteği de bi bağımlılık.
Başta Size önerim. Siz ve eşiniz
yeni bir ailesiniz. Herşeyden önce silkelenmeli ve artıyı eksiyi düşünmelisiniz.
Wiz by yaz da benim canım yaylaya karadeniz turu yapalım yazdıktan sıkıldım diyemiyorsunuz!!!
Bu tatil sırf öyle istediniz diye bir şey yok.
Bir eviniz var evet kira ödemiyorsunuz. Bu zaman da çok büyük ayrıcalık, bir lütuf hatta.
Ancak....(lütfen biraz sonra yazacağım şeyi öyle mi böyle mi diye polemiğe çevirmeyin)
Ancak köylü kızı kezbanın bile evini kendi istediği gibi döşeyecek gönlünü mutlu edecek çeyizleri var, sizin yok!!!
Sizin eviniz var. Ne güzel ama eşinizlé sadece siz beğendiğiniz diye aldığınız, üç kuruşluk bir fiskos masanız yok!!!
üstüne pazar malı bir örtüyü örtüp, bir kahve içimlik sohbette. Bak adam bu gün bunu aldım. 10 tl ama çok hoşuma gitti diyemiyorsunuz!!!!
Allah aşkına hangi yeni evli çift maddi durumu elverirken, kendi evini dilediği gibi döşemekten sırf babasının egoizmi ne maruz kalmamak için vazgeçer. Yada
Kızı üşütmesin diye önlem alamaz!!!
Kezban yengenin bile kendi zevkine göre eşyaları var yahu, Sizin yok!!!
Yanlış anlamayın sizi daha beter kırmak için yazmıyorum. Silkelenmelisiniz ve kendinize gelmelisiniz.
Anlıyorum merhametli bir bayansınız ama galiba birazda aileye bağımlılığınız var.
Çünkü her kendinizi kurtaracak Her önerinizde ki bunları kendiniz buluyorsunuz, ya babanız rahatsızlanıyor, ya babanız sizi evlatlıktan red ediyor, yada başka kötü şeyler.
Bakın siz babanıza muhtaç değilsiniz.
Evet
Sizi yemedi yedirdi İçmedi içirdi, büyüttü okuttu evlendirdi.
Bunlar bir babanın asli görevleri.
Bunu sizin başınıza kakmasına izin vermemelisiniz.
Son olarak Size şunu hatırlatmak istiyorum. İnsan beyni muhteşem bir kayıt cihazı. Akıl ise bu kayıtları kendi süzgecinden geçirip egoya yapıştırıyor. Aile travmalarında ne yazık ki süzgecimiz arıza verip olmadık şeyleri de geçirmeye başlıyor. Tüm o sözleri.
Mesela ben olmasam okuyamazdın
Ben sana bakmasaydım sen kimbilir ne halde olurdun.
Sen kendi çocuğuna bile bakamazdın.
Bu gibi yaralayıcı sözler bir süre sonra inanılabilir kavramlar olarak yerleşiyor yüreğe. Ve farkında olmadan davranışları etkiliyor. Yetersiz hissettiriyor.
O yüzden karar verirken iyi düşünün. Özellikle eşinizi ve kızınızı düşünün. Onlar ile birlikte geçireceğiniz mutlu zamanlardan çalmayın.
Kendinizi korumaya almak için harekete geçin
Lütfen
Her şeyden önce yüreğinizi korumalısınız, çünkü yaşam ondan kaynaklanır...
RAB yanınızda olsun...
sağolun vakit ayırıp yazdığınız için..
evet en basit ve kolay gözüken şeyler benim hayatımda hep zor oldu..
babamın "aşırı" tavırları ile benim "aşırı" kırılganlığım birleşti, herşey zorlaştı..
onu değiştiremeyeceğim için ben daha "uzak" daha "akıllı" daha "rahat" olmalıyım dedim ve kısmen başardım..
ben inatlaştıkça uzamış çoğu mevzu onu anladım.. şimdi o gelmeden ben çağırıyorum mesela gelmiyor :) pazar pazar niye gelelim kocanla gez dolaş diyor :)
annem "babanı idare etmek çok kolay bi yapabilsen" derdi.. sanırım yapabilirim..
yatılı kalmayacağız sabah gelip akşam döneceğiz dedim öyle de yaptım.. "daha mutlu olacağız" dediğim de hak verdi.. gittim kızımla gezdik eğlendik dedesiyle akşamına döndüm..
ben çok uzatıyormuşum lafı çok korkup düşünüyormuşum onu anladım.. net konuşunca babam da susabiliyormuş:)
"eşya" konusunda; şu an babaanneme ait eşya evde 1 ya da 2 parça kaldı.. istemediğim herşeyi verdim.. eskiden kavga ile verirdim savaş gibi görürdüm bahaneler uydururdum şimdi "babişko al bunları yerim yok başka birşey alacağız" diyorum sevimli şekilde.. "tamam kızım alacaklarını getirmiyorlarsa ben taşıyayım eve arabayla eşin iş çıkışı uğraşmasın" bile dedi:) şoklardayız..
beni zerre rahatsız etmeyen eşyaları bile eski kırgınlıklarımı atmak için atmek istiyordum sanki.. attıkça babamı üzdükçe rahatlıyordum.. "eşya" sadece bir inattı ben de..
babam çok hatalı davrandı çocuklarına.. sevdi çok ama anlamadı..
benim tüm derdim "silmek" olmadan bir yol bulmaktı.. buldum mu? o kadar kolay değilse de nispeten buldum sanki..
şimdi eşim rahatsız.. kızım da biraz beklemeli durumlar var.. ikisinin sağlığı ile meşgulüm.. kafamda başka birşey yok.. sağlıklı iken düşündüğüm taktığım şeylerden koptum.. başka bir alemdeyim artık.. üçümüz mutluyuz ve sorunlarımıza odaklıyız.. babam artık sadece bi pürüz bizim için.. hem eşim hem ben 31 yaşındayız ve bakış açımızı çok değiştirmeye kararlıyız..
allah herkese huzur bulacağı çözümler versin..