- 16 Ağustos 2010
- 292.954
- 602.710
- 43
İsveç ve Finli nörologlar, 10 yıllık bir çalışma sonucunda kahve içmenin, Alzheimer oluşma riskini yarı yarıya azalttığını bulmuşlardır. Kahvenin içerdiği kafein maddesinin, Alzheimer oluşumunda rol oynayan beta amiloid birikimini önemli ölçüde azalttığı ve böylece Alzheimer gelişmesini önlediği tahmin edilmektedir. 10 yılı aşkın bir zamanda 1400 gönüllü hasta üzerinde yapılan çalışmalar, günde 3-5 fincan kahve içenlerde, içmeyenlere göre %50 oranında Alzheimer oluşma riskinin azaldığını belirlemiştir.
Kahve bir çok araştırıcının ortak fikri olarak, sinir sistemini koruyucu bir özelliğe sahiptir. Kahvenin çok miktarda içinde barındırdığı kafein, sinir sisteminin düzenleyici bir uyaranıdır. Unutkanlığı toparlayıcı ayrıca hafıza ve önbellek fonksiyonları üzerinde olumlu etkileri vardır. Zaten asırlardan beri bir çok insan, zinde ve uyanık kalmak için her gün kahve içmektedir. Kahvenin aynı zamanda diyabet hastalığı, Parkinson ve karaciğer hastalıkları üzerinde de koruyucu rol oynadığı iddia edilmektedir.
Nitekim daha önce ki yıllarda bir çok bilimsel makalede , fareler üzerinde yapılan çalışmalar da, farelere içirilen kahvelerin, beyinde alzheimere neden olan beta amiloid birikimini önlediği tesbit edilmiştir.
Kahvenin ihtiva ettiği kafein bakımından, iki fincan kahve yaklaşık 10 fincan çaya tekabul etmektedir. Henüz çayla Alzheimer hastalığı arasında ilişkiyi izah eden bilimsel bir çalışma olmamakla beraber, kahve gibi çayın da hafıza fonksiyonları üzerinde olumlu etkiler gösterdiği söylenebilir. Nitekim kendi klinik gözlemlerimize göre Alzheimer tanısı almış hastalarımızda oldukça fakir ve zayıf çay ve kahve tüketimi izlenimi almaktayız. Dolayısıyla her ne kadar bilimsel kesin bir veri olmamakla beraber, çay’ın da Alzheimer hastalığında koruyucu rol oynadığını söyleyebilriiz.
Aynı şekilde, yeşil çay (green tea) barındırdığı antioksidanlar ve flavnoid maddesi ile alzheimere neden olan beta amiloid birikimini azaltmaktadır. Böylece yeşil çayın da alzheimerden koruyucu bir role sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bilinen en iyi ve etkili antioksidanlardan biri olan EGCG (epigallocatechin-3-gallate) yeşil çay içinde bolca bulunmaktadır. EGCG’nin ise unutkanlığa neden olan beta amiloid birikimini önlemektedir. EGCG, C vitamininden 20 defa daha güçlü bir antioksidandır.
Bazı araştırmacılarda siyah çayın da (ülkemizde yaygın olarak kullandığımız çay) aynı yeşil çay gibi alzheimerde koruyucu rol oynadığını iddia etmektedir. Gerek siyah gerekse yeşil çay, Alzheimer hastalığında rol oynayan asetilkolinesteraz enziminin aktivitesini yok etmektedir. Halbuki kahvenin bu enzim üzerinde bir etkisi yoktur. Şu an günümüzde tek tedavi girişimi, ilaçlarla asetilkolinesteraz enzimini yok etme amacına yöneliktir. Maalesef beyinde ki amiloid madde birikimini önleyen kesin bir ilaç henüz keşfedilmemiştir.
Hülasa olarak, Alzheimer hastalığı üzerinde aynı kahve gibi koruyucu ve önleyici bir etki gösterdiğini düşündüğümüz geleneksel çayımızla alakalı olarak uzun vadeli bilimsel araştırmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. Ancak çay’ın da Alzheimer hastalığından koruması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle çay ve kahveden vazgeçmeyiniz diyoruz…
Kaynak: doktor sitesi