- 28 Ocak 2017
- 553
- 472
- Konu Sahibi maviningolgesi
- #1
Kızlar merhaba. Benim bir derdim var. Daha doğrusu ben bunun derde dönüşeceğini hiç düşünmemiştim.
Uç senelik evliyim. İkibucuk aylık hamileyim. Eşimin evlendiğimizden beri balık tutma sevdası vardı. Kesinlikle profesyonel değil. Hala da değil. Hatta yüz defa gittiyse iki kere layıkıyla balık yemisizdir. Tamamen vakit oldurmece yani. Onun deyimiyle “zevk”.
İlk bi sene yeni evliliğin verdiği kafayla göndermedim bir yere. Sonra kendime niye cahil cagil davranıp adamı sıkıyorsun dedim. Bir iki kere onunla baliga gitmem koşulunda (o da Allah var beni de götürmeye çok hevesliydi) sabahlara kadar Deniz kenarında donmam karşılığında gittim gördüm sorun bulmadım. Boydan boya bir sahil göz gözü görmüyor toplasan bir avuç adam gecenin bi yarısı gelmiş dedim. İki uç saatlik yoldu gittiği yer. İki uç haftada bir gidiyordu.
Annesiyle hep sorun yaşadı. “Karim ses etmiyor sana ne oluyor” dedi. Hakikaten de ses etmedim hiç. Dışarıda arkadaşlarımın yaşadıklarını biliyordum. Eşlerinin kopamadigi arkadaş ortamlarını alkollerini telefon bagimliliklarini. Bunlar bana daha kötü geliyordu ve eşimin bir hobi edinmiş olması beni asla rahatsız etmiyordu. Üstelik artık emindim benimkinin önüne angelina jülüyü koysanız yanındaki balık tutan adamın yanına sinsice yaklaşarak “abi var mi biseyler” diyeceğine meraklı meraklı. Öyle bi hastalık yani.
Neyse ben hamile kalınca göndermem korkarım kabuslardan falan diyordum. Şükür kabus görsem de Allahım gücünü de verdi bi de küçük kopegm var onun varlığıyla da geceleri yalnız kalabiliyorum. Ama keşke kalamayan bir kadın olsaydim. Çünkü eşim harbi suyunu çıkardı. Söyle ki ;
Uzaklara gidecek araba bulamaması vasıtasıyla ve burada (Konak’ta) Balık sezonu açılmış olmasıyla beraber benimki babası yasında bir adamı zorla zor baliga alıştırmış. Adam su an kopamiyor. Allah var sürekli eşimi arayıp gel demiyor. Ama her gün orada olduğunu bildiğimden eşim gidiyor. Eşim serbest meslek bu arada is yeri de Konak’ta olduğundan gece üçte dörtte kalkıyor adam alırsa onu burdan onunla gidiyor almazsa taksiyle. Haftada en az dört beş kere. Yarın akşam saat onda gidecek tuttu “ben bugün de gideyim en iyisi” dedi yine gitti. Sordum bebek geliyor farkında misin bu ay baliga kaç para gitti dedim. Yedigi içtiği tuttuğu onun olsun İnan’ın. 400-500 tl gitmiştir dedi. Neymiş ilk zaman yanlış pahalı yem almış. Neredeyse her gecenin bi koru güzel yatağından kalkıp gidiyorsun hiç mi acımıyorsun uykusuzluğuna ordan da direk ise geçiyorsun zevkten çok iskenceye donmedi mi bu diyorum. Sana bi zararı mi var bak benim bi baligim var ona da karışma hayatım diyor. Kızlar İnan’ın bebek olunca istemeye yüzü olmasın diye ses etmedim bu bir iki ay abartmasına. Hani “yeterince gittin artık kendini topla” demeye yüzüm olsun dedim. Ama daha çok onun gitmeye hala yüzü olacak gibi geliyor bana. Buraya yazacak noktaya gelme nedenimi de söyle anlatayım;
Dün gitmediği halde alarmini kurmuş gecenin üçüne dördüne. Bi de alışmış erteliyor alarm tam dalcam tekrar çalıyor tekrar erteliyor uyku sersemi. Ben de uyanınca kolay uyuyabilen biri değilim. Dürtüm en son bi yere mi gtcen alooo kapatsana ettin uykumuza dedim. Onluk bisey yok anında dalabiliyor tabi ben ezanı görmeden uyuyamadım. Hoş bi yere gidecek olsa da ben uyandırmadan uyanma huyu yok. Benim hamile hamile neredeyse her gece bi kaç saatliğine uykum bölünüyor yani. Bi de utanmadan oglene kadar uyumama laf yapıyor.
Bugün de bana tutup demesin mi “e askım sen uyanıyorsun ben salonda yatayim bugün alarm çalsa da duymazsın.” Dedim ne alaka ya sacmalama her baliga gideceğin gün ayrı yatacaksak yürümez herhalde bu evlilik dedim şakayla. Tabi gece uç kere falan erteledi alarmı yine sabırla uyumaya çalıştım. Baktım bu sefer yataktaki telefon ziiirrrr balıkçı abisi arıyor sıçradım yerimden. Uyku sersemi yapabildiğim bütün tavrı yaptım. Bebeğim doğmadan bebek varmış gibi her gece uyanık her gece uykusuz nasıl bi hayat bu diye söylendim. Bana dedi “e ben sana dedim salonda yatayım diye sen böyle istedin” dedi. Ben de dedim “aramızda karılık kocalık bu kalsın bari bunu almasın elimizden senin balık zevkin diyorum ama bu soğukluğu da zorla sokacaksan araya benim kabulüm” dedim. Dusununsenize gereksiz yete eşinizden haftanın büyük bölümü ayrı yatıyorsunuz. Bana aile gelenegim çok farklı öğrettiğinden (soğukluk girer vs.) bana tuhaf geliyor ve Emin’im size de öyledir. Ve o bana çok kolay bunu söylüyor. Annesi hep bana buluyor. “Sen kızsan gtmez” diyor. Babası da konus şunları tavrını koy diyor. Ben onlara “oğlunuzun huyunu iyi biliyorum bi şeyi istemedikçe daha çok yapmaya çalışıyor biraktim kendi haline o sıkılacak” diyorum. Ama onlar benden iyi tanıyor ki suyunu çıkaracağını biliyorlarmış haklilarmis. Nerde yanlış yaptım bilmiyorum. Çok doldum kusura bakmayın böyle uzun yazmamın nedeni gecenin yine bu saatinde ayakta patlak gözlerle geziyor olmam. Yardımlarınıza açığım hatta çok ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler..
Uç senelik evliyim. İkibucuk aylık hamileyim. Eşimin evlendiğimizden beri balık tutma sevdası vardı. Kesinlikle profesyonel değil. Hala da değil. Hatta yüz defa gittiyse iki kere layıkıyla balık yemisizdir. Tamamen vakit oldurmece yani. Onun deyimiyle “zevk”.
İlk bi sene yeni evliliğin verdiği kafayla göndermedim bir yere. Sonra kendime niye cahil cagil davranıp adamı sıkıyorsun dedim. Bir iki kere onunla baliga gitmem koşulunda (o da Allah var beni de götürmeye çok hevesliydi) sabahlara kadar Deniz kenarında donmam karşılığında gittim gördüm sorun bulmadım. Boydan boya bir sahil göz gözü görmüyor toplasan bir avuç adam gecenin bi yarısı gelmiş dedim. İki uç saatlik yoldu gittiği yer. İki uç haftada bir gidiyordu.
Annesiyle hep sorun yaşadı. “Karim ses etmiyor sana ne oluyor” dedi. Hakikaten de ses etmedim hiç. Dışarıda arkadaşlarımın yaşadıklarını biliyordum. Eşlerinin kopamadigi arkadaş ortamlarını alkollerini telefon bagimliliklarini. Bunlar bana daha kötü geliyordu ve eşimin bir hobi edinmiş olması beni asla rahatsız etmiyordu. Üstelik artık emindim benimkinin önüne angelina jülüyü koysanız yanındaki balık tutan adamın yanına sinsice yaklaşarak “abi var mi biseyler” diyeceğine meraklı meraklı. Öyle bi hastalık yani.
Neyse ben hamile kalınca göndermem korkarım kabuslardan falan diyordum. Şükür kabus görsem de Allahım gücünü de verdi bi de küçük kopegm var onun varlığıyla da geceleri yalnız kalabiliyorum. Ama keşke kalamayan bir kadın olsaydim. Çünkü eşim harbi suyunu çıkardı. Söyle ki ;
Uzaklara gidecek araba bulamaması vasıtasıyla ve burada (Konak’ta) Balık sezonu açılmış olmasıyla beraber benimki babası yasında bir adamı zorla zor baliga alıştırmış. Adam su an kopamiyor. Allah var sürekli eşimi arayıp gel demiyor. Ama her gün orada olduğunu bildiğimden eşim gidiyor. Eşim serbest meslek bu arada is yeri de Konak’ta olduğundan gece üçte dörtte kalkıyor adam alırsa onu burdan onunla gidiyor almazsa taksiyle. Haftada en az dört beş kere. Yarın akşam saat onda gidecek tuttu “ben bugün de gideyim en iyisi” dedi yine gitti. Sordum bebek geliyor farkında misin bu ay baliga kaç para gitti dedim. Yedigi içtiği tuttuğu onun olsun İnan’ın. 400-500 tl gitmiştir dedi. Neymiş ilk zaman yanlış pahalı yem almış. Neredeyse her gecenin bi koru güzel yatağından kalkıp gidiyorsun hiç mi acımıyorsun uykusuzluğuna ordan da direk ise geçiyorsun zevkten çok iskenceye donmedi mi bu diyorum. Sana bi zararı mi var bak benim bi baligim var ona da karışma hayatım diyor. Kızlar İnan’ın bebek olunca istemeye yüzü olmasın diye ses etmedim bu bir iki ay abartmasına. Hani “yeterince gittin artık kendini topla” demeye yüzüm olsun dedim. Ama daha çok onun gitmeye hala yüzü olacak gibi geliyor bana. Buraya yazacak noktaya gelme nedenimi de söyle anlatayım;
Dün gitmediği halde alarmini kurmuş gecenin üçüne dördüne. Bi de alışmış erteliyor alarm tam dalcam tekrar çalıyor tekrar erteliyor uyku sersemi. Ben de uyanınca kolay uyuyabilen biri değilim. Dürtüm en son bi yere mi gtcen alooo kapatsana ettin uykumuza dedim. Onluk bisey yok anında dalabiliyor tabi ben ezanı görmeden uyuyamadım. Hoş bi yere gidecek olsa da ben uyandırmadan uyanma huyu yok. Benim hamile hamile neredeyse her gece bi kaç saatliğine uykum bölünüyor yani. Bi de utanmadan oglene kadar uyumama laf yapıyor.
Bugün de bana tutup demesin mi “e askım sen uyanıyorsun ben salonda yatayim bugün alarm çalsa da duymazsın.” Dedim ne alaka ya sacmalama her baliga gideceğin gün ayrı yatacaksak yürümez herhalde bu evlilik dedim şakayla. Tabi gece uç kere falan erteledi alarmı yine sabırla uyumaya çalıştım. Baktım bu sefer yataktaki telefon ziiirrrr balıkçı abisi arıyor sıçradım yerimden. Uyku sersemi yapabildiğim bütün tavrı yaptım. Bebeğim doğmadan bebek varmış gibi her gece uyanık her gece uykusuz nasıl bi hayat bu diye söylendim. Bana dedi “e ben sana dedim salonda yatayım diye sen böyle istedin” dedi. Ben de dedim “aramızda karılık kocalık bu kalsın bari bunu almasın elimizden senin balık zevkin diyorum ama bu soğukluğu da zorla sokacaksan araya benim kabulüm” dedim. Dusununsenize gereksiz yete eşinizden haftanın büyük bölümü ayrı yatıyorsunuz. Bana aile gelenegim çok farklı öğrettiğinden (soğukluk girer vs.) bana tuhaf geliyor ve Emin’im size de öyledir. Ve o bana çok kolay bunu söylüyor. Annesi hep bana buluyor. “Sen kızsan gtmez” diyor. Babası da konus şunları tavrını koy diyor. Ben onlara “oğlunuzun huyunu iyi biliyorum bi şeyi istemedikçe daha çok yapmaya çalışıyor biraktim kendi haline o sıkılacak” diyorum. Ama onlar benden iyi tanıyor ki suyunu çıkaracağını biliyorlarmış haklilarmis. Nerde yanlış yaptım bilmiyorum. Çok doldum kusura bakmayın böyle uzun yazmamın nedeni gecenin yine bu saatinde ayakta patlak gözlerle geziyor olmam. Yardımlarınıza açığım hatta çok ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler..