- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 45
Ne zaman biri Buda'ya gelse şöyle dermiş: "Lütfen, bir yıl boyunca bana hiç soru sorma. Bir yıl sessiz kal, bana uy. İçinde çalışmama izin ver. Kapılarını aç ki güneş ışınları içine girsin. Bir yıllığına sorun yok, soru yok; sessiz kal, düşün. Bir yıl sonra sorabilirsin."
Bir gün büyük arayışlar içinde olan bir adam gelmiş. Adı Malingputta olan bu adam, büyük bir brahma rahibiymiş; beş yüz müridi varken Buda'ya gelmiş. elbette çok sayıda sorusu varmış. Büyük bir bilginin çok sayıda sorusu; sorunu olmalı. Buda yüzüne bakmış ve "Malingputta, bir şartım var, ancak onu yerine getirirsen sana cevap verebilirim. Kafanda kat kat sorular görüyorum. Bir yıl bekle. Düşün, sessiz ol. İç konuşman bitince, artık için içini yemediğinde sorduğun her soruyu cevaplayacağım. Söz veriyorum." demiş.
Malingputta biraz endişeliymiş... Bir yıl sessiz olacak ve sonra bu adam cevap verecek; peki, kim temin edebilir cevapların doğru ya da yanlış olduğunu? Yani bir yıl tamamen boşa gidebilir. Verdiği cevaplar saçma olabilir. Ne yapmalı? Kafası karışmış. Anlaşmayı kabul etmekte tereddüt etmiş, anlaşma riskliymiş. Ve sonra Buda'nın başka bir müridi, Sariputta gülmeye başlamış -hemen yanında oturuyormuş- yüksek sesle, deli gibi gülmüş. Malingputta'nın kafası daha da karışmış, "Ne var? Neden gülüyor?" diye sormuş.
Sariputta, "Bu adamı dinleme. O bir sahtekar. Beni de kandırdı. Ben geldiğimde... Senin sadece beş yüz müridin var... Benim beş bin tane vardı." demiş. Büyük bir brahma rahibiymiş, tüm ülkede tanınan büyük bir hocaymış. "Senin birkaç bin tane sorun olabilir... Benim milyonlarca vardı. Bu adam beni tuzağa düşürdü, bana, 'Bir yıl bekle. Sessiz ol, düşün, sonra sorunca cevaplayacağım.' dedi. Ve bir yıldan sonra hiç soru kalmadı, bu yüzden ne ben sordum, ne o cevapladı. Sormak istiyorsan, hemen şimdi sor! Beni aldattı." demiş.
Buda, bunun üstüne, "Sözümü tutacağım, sorarsa cevaplayacağım. Sormazsan ne yapayım?" demiş.
Bir yıl boyunca Malingputta düşünmüş, düşünmüş. Hep sessiz sedasız. İç konuşma yok olmuş. İçi içini yemiyormuş artık. Bir yılın dolduğunu tamamen unutmuş. Kimin umrunda? Ortada soru olmadığında, kim cevapları umursar? Günün birinde Buda, "Malingputta, bugün yılın son günü. Bana bir yıl önce bugün gelmiştin. Ve sana bir yıl sonra her ne sorarsan cevaplamaya hazır olacağımı söylemiştim. Şimdi hazırım! Sen hazır mısın?" diye sormuş.
Malingputta gülmeye başlamış ve "Beni de aldattı, Sariputta haklıymış. Artık soru yok. Hiç aklıma gelmiyor. Derinlere indikçe, soru olmadığını daha iyi görüyorum. Ne sorayım ki? Soracak hiç bir şeyim yok." demiş.
Osho
sevgilera.s.
Bir gün büyük arayışlar içinde olan bir adam gelmiş. Adı Malingputta olan bu adam, büyük bir brahma rahibiymiş; beş yüz müridi varken Buda'ya gelmiş. elbette çok sayıda sorusu varmış. Büyük bir bilginin çok sayıda sorusu; sorunu olmalı. Buda yüzüne bakmış ve "Malingputta, bir şartım var, ancak onu yerine getirirsen sana cevap verebilirim. Kafanda kat kat sorular görüyorum. Bir yıl bekle. Düşün, sessiz ol. İç konuşman bitince, artık için içini yemediğinde sorduğun her soruyu cevaplayacağım. Söz veriyorum." demiş.
Malingputta biraz endişeliymiş... Bir yıl sessiz olacak ve sonra bu adam cevap verecek; peki, kim temin edebilir cevapların doğru ya da yanlış olduğunu? Yani bir yıl tamamen boşa gidebilir. Verdiği cevaplar saçma olabilir. Ne yapmalı? Kafası karışmış. Anlaşmayı kabul etmekte tereddüt etmiş, anlaşma riskliymiş. Ve sonra Buda'nın başka bir müridi, Sariputta gülmeye başlamış -hemen yanında oturuyormuş- yüksek sesle, deli gibi gülmüş. Malingputta'nın kafası daha da karışmış, "Ne var? Neden gülüyor?" diye sormuş.
Sariputta, "Bu adamı dinleme. O bir sahtekar. Beni de kandırdı. Ben geldiğimde... Senin sadece beş yüz müridin var... Benim beş bin tane vardı." demiş. Büyük bir brahma rahibiymiş, tüm ülkede tanınan büyük bir hocaymış. "Senin birkaç bin tane sorun olabilir... Benim milyonlarca vardı. Bu adam beni tuzağa düşürdü, bana, 'Bir yıl bekle. Sessiz ol, düşün, sonra sorunca cevaplayacağım.' dedi. Ve bir yıldan sonra hiç soru kalmadı, bu yüzden ne ben sordum, ne o cevapladı. Sormak istiyorsan, hemen şimdi sor! Beni aldattı." demiş.
Buda, bunun üstüne, "Sözümü tutacağım, sorarsa cevaplayacağım. Sormazsan ne yapayım?" demiş.
Bir yıl boyunca Malingputta düşünmüş, düşünmüş. Hep sessiz sedasız. İç konuşma yok olmuş. İçi içini yemiyormuş artık. Bir yılın dolduğunu tamamen unutmuş. Kimin umrunda? Ortada soru olmadığında, kim cevapları umursar? Günün birinde Buda, "Malingputta, bugün yılın son günü. Bana bir yıl önce bugün gelmiştin. Ve sana bir yıl sonra her ne sorarsan cevaplamaya hazır olacağımı söylemiştim. Şimdi hazırım! Sen hazır mısın?" diye sormuş.
Malingputta gülmeye başlamış ve "Beni de aldattı, Sariputta haklıymış. Artık soru yok. Hiç aklıma gelmiyor. Derinlere indikçe, soru olmadığını daha iyi görüyorum. Ne sorayım ki? Soracak hiç bir şeyim yok." demiş.
Osho
sevgilera.s.