kadınlar kulübü okuma grubu

"Şehir her tarafımda bir sigara tiryakisinin ciğerleri gibi nefes alıp veriyordu."

Köpek Düşleri-Markus Zusak-96

"...Royer gibi Novicow'da emperyalizmi kabul etmekteydi. Çünkü geri kalmış toplumlar daha gelişmiş toplumların yönetimi altına girmekle ondan faydalanacaktır. Fakat eşit düzeyde gelişmişlik derecesine sahip ulusların savaşması yanlıştır. Onlar entelektüel boyutta rekabet etmelidir."

Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm-Atilla Doğan-117

"Le Bon'a göre, insanlık tarihi, sadece askeri güç olarak komşularının önüne geçme çabalarının öyküsüdür."

Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm-Atilla Doğan-120

"Le Bon, ırksal ve bireysel karakterin oluşmasında terbiyeye yer vermemektedir. 'Enerji, basiret, sebat, çalışma arzusu, kendini kontrol, girişim ve aile duygusu gibi vasıflar verasetle geçer fakat hiç bir kurum bunları yaratamaz. ' Bu nedenle Le Bon, kadınların, erkeklerle eşit olmak için gösterdikleri çabaları şiddetle eleştirerek, erkeklerle kadınlar arasındaki farklılığın evrim sonucunda olduğunu ve hiç bir eğitimin bunu değiştiremeyeceğini ileri sürmektedir."


Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm-Atilla Doğan-120

"Canlıların evrimleşmesinde yardımlaşmanın esas olduğu düşüncesinin en büyük savunucusu Rus anarşist P.A.Kropotkin'di. Yaptığı uzun araştırma ve gözlemler sonucunda ortaya koyduğu Mutual Aid: A Aactor of Evolution (Karşılıklı Yardımlaşma,1902) adlı eseriyle organik ve sosyal olarak hayatta kalmanın en önemli şartının karşılıklı yardımlaşma olduğunu iddia eden Kropotkin'e göre, Darwin, mücadele kavramını gerçek manada değil mecazi kullanmıştı. Kropotkin'in bu eseri hızla bir çok dile çevrildi. Genel çerçevesi itibariyle ahlaki prensiplerin insan doğasına zıt değil paralel olduğunun ileri sürüldüğü bu eser, anti Darwinistlerin adeta mukaddes kitabı haline getirildi. Oysa Kropotkin Darwin'e karşı değildi, sadece Darwin'in yanlış anlaşıldığını düşünmekteydi."

Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm-Atilla Doğan-125

"1847'de okulu ziyaret eden Mac farlene, anılarında okulda kadavralar üzerinde anatomik diseksiyonlar yapan bir öğrenci grubuna, yaptıkları işin islam dinine aykırı olup olmadığını sorduğunda, öğrencilerden birinin "Eh bayım, bu Galatasaray dinin aranacağı yer değildir" karşılığını verdiğini yazmaktadır."

Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm-Atilla Doğan-134

"Roma uygarlığı yeniden cok parlak bir şekilde isildamakta ve imparatorluğun bu hayranlık verici ronesansini abidelestirmek icin, Ayasofya baskentin ortasinda muazzam bir tak-i zafer olarak yukselmektedir. Bizans'ın ve Tanrı'nın sani ugruna dikilen bir tak-i zafer."


Henri Pirenne-Hz muhammed ve Charlemagne -77

"Bütün siyaset ve Kilise entrikacilari cabalarini Istanbul'a yoneltmektedirler, uluslararası bir entelektüel merkez olan Istanbul'a."
Henri Pirenne-Hz Muhammed ve Charlemagne-82

"Elinde olmadan gülümsedi; öylesine hoştu ki kokusu, insanın çok sevdiği, nedenini bilmediği, bilmek de istemediği halde çok sevdiği birinden övücü sözler işitmesi ve bunu sadece o çok sevdiği insandan işitmesinden ötürü mutluluk duyması gibi bir histi bu."

Kafka- Şato-175

"Sahanlığa vardığında herkes onu kucakladı, o andaki koşullar bunu gerektiriyordu, çünkü insan, gerçek dostlarını kara gününde, yaşadığı o talihsizlik ânında tanıyordu."
Jose Saramago-43

"...İyi de, kör olmak ölmek değil ki, Evet ama ölmek kör olmak demek."

Jose Saramago-45

"Aynı gün akşama doğru Savunma Bakanlığı Sağlık
Bakanlığı'na telefon etti, Haberi duydunuz mu, size sözünü ettiğim albay kör oldu, Şimdi ne
düşünüyor peki, Düşündü bile, bir kurşunla beynini dağıttı, Söylenecek bir şey yok, davranışı
çok tutarlı, Ordu herkese örnek olmaya her zaman hazırdır."

Jose Saramago-45

"...içlerinden bazıları ağlıyordu, .bir kör nasıl ağlayabilirse öyle ağlıyordu her
halde,..."

Jose Saramago-49

"...en kısa mesafe bile söz konusu olsa araç kullanmaya cesaret edemediğinden, otomobiller, kamyonlar, motosikletler, hatta tıngır mıngır giden bisikletler kentin içinde karmakarışık, korkunun mülkiyet duygusuna ağır bastığı anda şurada burada terk edilmiş olarak duruyordu."

Jose Saramago-52

"Siyah bant yerine neden camdan bir göz taşımadığınızı size hiç sormadım,
Neden cam göz taşıyacak mışım, bunu bana açıklayabilir misiniz, diye sordu gözü siyah bantlı
yaşlı adam, Adet böyle, cam göz daha estetik duruyor, üstelik daha sağlıklı, cam gözü
çıkarabilir, temizleyebilir, yeniden yerine takabilirsiniz, ağzınıza taktığınız bir protez gibi,
Elbette, kuşkusuz ama bugün iki gözünü birden yitirmiş -yani fiziksel olarak yitirmiş demek
istiyorum- herkesin camdan iki göz sahibi olması ne işe yarardı, söyler misiniz bana?"
Jose Saramago-52

".... kursaklarını yeterince utanma duygusu taşımadıkları için doldurabilen insanlar
şimdiye kadar her zaman çıkmıştır.
.....
Birisi sen yemek yiyebilesin diye canını verdiğinde o yemeği elinin
tersi ile itmeye de hazır mısın?"

Jose Saramago-175

".... kursaklarını yeterince utanma duygusu taşımadıkları için doldurabilen insanlar
şimdiye kadar her zaman çıkmıştır.
.....
Birisi sen yemek yiyebilesin diye canını verdiğinde o yemeği elinin
tersi ile itmeye de hazır mısın?"

Jose Saramago- Körlük -175

"Ne mutlu ki şeytan her zaman her kapının ardında olmaz."

Jose Saramago- Körlük -176

"Kadınlar birbirlerinin içinde yeniden doğar, namuslulardan orospular, orospulardan namuslular doğar."

Jose Saramago- Körlük -181

"istisnası olmayan kural olmaz."

Jose Saramago- Körlük -187