Suslucicek35

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2025
1
1
1
39
Herkese merhabalar =) Bu başlığı yakın zamanda geçirmiş olduğum meme büyütme ve dikleştirme operasyon sürecimi paylaşmak için açtım. İzmir'liyim. Operasyonum da İzmir'de oldu. Kendim ameliyata karar verme sürecimde kadınlar kulübündeki yazılan bulabildiğim tüm deneyimleri, sadece dikleştirme ve büyütme başlıklarıyla sınırlı kalmadan okumuştum ve ameliyata dair beklentilerimi oluşturma konusunda çok faydalandım. Bu sebeple gelecekte operasyon düşünen başkalarına faydası olması adına ben de sürecimi paylaşmak istiyorum.

Yaşım 40, kendimi bildim bileli sarkık, küçük ve sönük göğüslerim oldu keçi memesi misali. Ne genç kızlığımda ne de sonrasında sutyensiz aynaya bakıp genç ve diri bir görüntü göremedim. Göğüslerin sarkıklığı bedene yaşlanmış bir görüntü veriyor maalesef. Babam uzman doktor, çocukluğum doktorların arasında geçti. Genel olarak mecburi durumlar haricinde cerrahiye yönelinmemesi düsturuyla büyüdüm. 20'li yaşlarımda tanıdığımız bir estetik cerraha durumumdan bahsettiğimde bana eğer bir gün çocuk düşünüyorsam acele etmememi, meme dokusu zarar görmese dahi hem emzirme konusunda risk almamamı hem de doğum ve emzirme sonrası meme yapısı çok değiştiği için revizyon ameliyatlarına ihtiyaç duyulabildiğini söyledi. Ben de hak verip bekledim.

Bir yandan da arada bir bu deformasyona takılsam da en nihayetinde sağlıklıydım, kötü hastalıklarla uğraşmıyordum. Kendimi bu süreçte ameliyata karar verene kadar defalarca daha dik ve şekilli memelerim olmasını istememin ne kadar anlamlı ve doğru olduğu konusunda sorguladım. 33 yaşımda doğum yaptım, sonrasında emzirme süreci, doğum kilolarını vermek ve bebek büyütme sürecini yaşadım. Birkaç sene zaten değil estetik görüntümü, kendimi bulacak halim olmadı koşturmaktan. Ben mesela şu anda halimden çok memnun olsam da neden daha erken yaptırmadım hiç demedim, ileride de diyeceğimi sanmıyorum çünkü küçük bebekle bu süreci yaşamak istemezdim. Bunu da daha açacağım süreci anlatırken.

Doğum kilolarını da verip çocuğumu da belirli bir yaşa getirdikten sonra, artık iyice sarkan ve içi boşalan göğüslerim küçük boyutuna rağmen sütyen içinde kat yapmaya başlayınca sonunda canıma tak etti=) Kararımı verdikten sonra dahi 1 sene kadar yine öteledim. Bedensel olarak çocuğumun bağımsızlığını iyice kazanması iyi olur diye düşündüm ki bence isabet oldu. Bu arada bu noktaya gelene kadar yıllar boyunca çeşitli estetik cerrahları inceledim, soruşturdum, meme estetiği olan tanıdıkların tecrübelerini dinledim, forumları okudum. Aklıma gelen herkese isim sordum, tavsiye istedim, başka doktor tanıdıklarıma ve sık estetik cerrahi yapılan kurumların ameliyathane personellerine sordum. Özellikle ameliyathane personeli, her türlü koşula ve çoklu vakalara tanık olduklarından bir cerrah hakkında bilgi almak için çok değerli kaynaklar oluyorlar. Nihayetinde doktoruma karar verdim. O arada kararımı paylaştığım çok yakın bir arkadaşım ve bir başka tanıdığım da benim anlattıklarımdan etkilenip kendileri için görüştüler ve ikna olup benim doktoruma meme ameliyatlarını oldular. Onların süreçleri ve memnuniyetleri de benim bu konuda iyi bir ön karar verdiğimi gösterdi bana.

Olur mu olmaz mı bir görüşeyim derken aslında kafada oldukça hazır bir şekilde 2024 Eylül ayında nihayet muayene oldum. Doktorumla ve asistanıyla tanıştım, beklentilerimi anlattım, aklımda oluşan soruları paylaştım. Görüşmemiz yaklaşık yarım saat sürdü. Özellikle sonrasındaki süreçte ağrı sızı konusunda hiç düşündüğüm kadar sorun yaşamayacağımı, 1 hafta 10 günlük sürede oldukça toparlanmış olacağım söylendi. Meme yapımın zayıflığından ve sarkmanın miktarından dolayı tek başına dikleştirmenin yetersiz olacağını, mutlaka bir miktar implanta ihtiyaç olduğunu konuştuk. Ben hiçbir zaman büyük meme sevmedim ve istemedim. B kap sutyenin içini dolduracak büyüklükte, atletik, yuvarlak ve ömür boyu minimum sarkma riski olacak boyut her ne ise o olsun dedik. Doktorlar genelde muayenelerde yaklaşık bilgi veriyorlar (daha önce okuduklarım ve konuştuklarımda da böyle duydum hep). Bana yaklaşık 200 cc civarı bir implant kullanabileceğini söyledi doktorum, ameliyat esnasında farklı boyutlar el altında oluyor uygun olanı seçiyorum dedi ve bana da makul geldi. Teknik detaylardan sonra doktorumun asistanıyla (kendisi de muhteşem tatlı bir insan) işin maddi detaylarını konuştuk. Süreci bir paket olarak sunmaları, ameliyat, devamındaki 1 gece yatış ve operasyon sonrası 2 yıla kadar olan tüm kontrollerin dahil olduğu total bir rakam olması da ekstra içime sindi, çünkü sürekli ekstra ücretlerin çıktığı durumlar insanı ameliyat sürecinde bezdiriyor bence.

Eşimle ve ailemle gelişmeleri paylaşıp bu görüşme sonrasında uzatmadan tarih belirledik. Cerrahinin olacağı merkez de içime sindi. Hem yakın zamanda doktoruma meme ameliyatı olan yakınım bu süreci o kurumda yaşadığından hem de sürekli bu tip cerrahiler yapıldığı için ekibinin tecrübesine inandığım bir kurum olduğundan rahattım. Burada zaten doktorunuza güvenmelisiniz çünkü o nerede rahatsa teknik ve personel anlamında orası doğru yer aslında. 15 Ekim'e gün aldım. Annem bir hafta boyunca desteğe gelmek için plan yaptı (şehir dışında yaşıyor). Eşim iş durumunu seyahatlerini vs ona göre ayarladı. Artık hazırdım. Bu çok önemli bu arada arkadaşlar ilk hafta çocukluysanız mutlaka desteğiniz olsun. Eğer gelip çocukla ilgilenebilecek kimse yoksa yardımcı ayarlayın. Ya da eşiniz bir hafta izin alsın başka türlü çok zorlanırsınız, iyileşme süreciniz riske girer. Ben hala tam gaz okuyorum tabii. Özellikle bu zamanda Kadınlar Kulübü'nü çok hatmettim. Yazan arkadaşların ellerine sağlık hem rahatladım hem bilinçlendim. Herkesin tercihi farklı ama ben iyisini kötüsünü bilmek isterim her türlü süreçte. Cerrahi her operasyon risk, her anestezi risk. Önü sonu nasıl olabilir kısmında çok faydası oldu bana buranın ve tüm yazılan tecrübelerin.

Bu arada çok önemli ve benim sürecimi etkileyen bir konu 20 yıllık sigara içicisiydim. Hamilelik sürecinde 1 yıl bıraktım sonrasında iyice azaltmış bir halde 7 yıl daha içtim yaklaşık. Meme cerrahisinde sigaranın sıkıntı yarattığını biliyordum, yaz sonu bir soğuk algınlığının peşine operasyonu da düşünerek kalıcı olarak bırakma kararı verdim ve bunu başardım. Ameliyata girerken yaklaşık 2 aydır ağzıma sigara sürmemiştim. Son yıllarda da günde ortalama 6-7 adetten fazla içmiyordum. Ama buna rağmen sıkıntılarını yaşadım. Bu yüzden varsa sigara alışkanlığınız ne kadar erken bırakırsanız o kadar iyi arkadaşlar. Zaten bırakınca daha da iyi anlaşılıyor neden bile bile içip durmuşum bu zehri diyorsunuz bir süre sonra.

Sonunda ameliyat günü geldi, ben panik olan bir insan değilim hastanelere ve ortamına çocukluktan aşinayım rahattım bu sebeple. Sabah 7 de cerrahi merkeze geldik. Son katta VIP odalar var oraya çıkardılar. Mekan düzgün refakatçi yatağı uygun. Her şey temiz ve olması gerektiği gibiydi. Benim muhtemel açlıktan tansiyonum o sabah ekstra düşüktü ki (genelde de tansiyonum düşüktür) hemşire damar yolu açarken bir ufak gözüm karardı=) Sonrasında da toparlayamadım. Doktorum çizim yapmaya geldi son defa detayları da konuşuyorsunuz önemli bir süreç bu. Asetat kaleminin kokusundan yine gözüm karardı. Neyse son konuşmaları yatar pozisyonda tamamladık. İmplant boyutunu (küçük ve biçimli, asla sarkmayacak şekilde sutyensiz yaşamak istediğimi) son defa netleştirdikten sonra üstümü değiştirdim ve bana sakinleştirici yaptılar. Ameliyathaneye leyla gibi girdim. Nabzımın düşüklüğünden sürekli cihazlar uyarı veriyor, o arada anestezi etkisini gösterdi ben rüya alemine geçtim.

Uyandığımda ilk hissettiğim anestezi sonrası kasılmalar, üşüme hali ve göğsümde yangın varmış gibi bir şiddetli ağrı. Başımda doktorum var bana kısa bilgi veriyor ama benim zihin hala bulanık o ilk dakikalarda. Ne konuştuk tam hatırlamıyorum. Eşim yanımda o tamamladı konuşmayı. Göğsümde o ilk uyanmadan sonra acyaip bir ağrı o titreme ve kasılma arasında da daha bir fena hissediyorsun. Hemşireye sordum ağrı kesici yapıldı etkisini bir 15 dk ya gösterir en fazla dedi üzerime biraz yorgan vs getirdiler ben yarım saate hem ağrı hem de ısı anlamında rahatladım. Doktorum ameliyatımın çok güzel geçtiğini, kas zarı altı 165cc implant kullandığını, her şeyin yolunda olduğunu, daha sonra tekrar uğrayacağını söylemiş o ilk dakikalarda. Zihnim de açıldı o arada. Daha önce sezaryen ameliyatı sonrası kusmam bulantım çok olmuştu, bu sefer anesteziden çok hızlı ayıldım. Hatta eşimi uyarmıştım ilk uyanma anında saçmalarsam sustur beni diye hiç öyle bir şey de olmadı. Ameliyattan yarım saat sonra telefonda rahatlıkla konuşuyordum, tekrar uyuma hali de olmadı. Anestezi uzmanının hassas ayar ve becerisine şükran borçluyum.

Karşıda televizyonda boş beleş bir kanal açık, ben yarı yatar pozisyonda ağrısız bir şekilde sersemlik attım bir süre. Yaklaşık iki saat sonra hemşire geldi. Küçük yudumlarla su içebileceğimi söyledi. Serumdan çok su ihtiyacım olmasa da anesteziyi vücuttan atmak ve ödem için su tüketimi çok önemli. Ufak ufak başladım içmeye ama tabii hemen sonra tuvaletim geldi. Hemşireyi çağırdım önce ördek getirdi. Bana idrar yoluna sonda takılmadı, reglimin son günleriydi ameliyat günü o açıdan da sondayla nasıl olurdu bilmiyorum. Ördeğe yapabilirseniz çok iyi olur daha çok erken sizi kaldırmak istemiyorum dedi. Ben beceremeyince (yatarken çok zor oluyormuş) mecbur kalkmam gerekti. Ve ben zorlanmadan eşimin desteği ile kalktım. Sırttan desteksiz kalkamıyorsunuz ama öyle beklediğim kadar ağrı hissetmiyordum. İki göğsümde de dren olduğundan hareketlerim iyice kısıtlı olsa da tuvalete oturup işimi görüp pedimi kendim değiştirebildim. Sonra tekrar yatağa. Hemşire düzenli olarak uğrayıp ilaçlarımı, serumu organize etti ve bir de bana kan sulandırıcı iğne yaptı. Doktorum peşine kontrole geldiğinde durumu açıkladı. Şimdi bilenler bilir cerrahi sonrası kan sulandırıcı bu kadar dikiş varken risktir ama doktorum cerrahi sırasında benim kan akışımı yavaş, pıhtılaşma hızımı da yüksek bulmuş. Bu da yeri değişen meme ucunun ince kılcal damarlarla beslenmesinde sorun yarabileceği riskini oluşturduğundan bana kan sulandırıcı yapılmasını istemiş. Bu sebeple de meme ucu dikişlerim eriyen dikiş değil erimeyen dikişle yapılmış. Peki neden arkadaşlar? Çünkü uzun yıllar sigara kullanımı kanın akışkanlığını azaltıyor. 2 ay öncesinde bıraksam da yeterli olmamış yani.

Gece 2 civarı tuvalete gitmek istedim eşimi uyandırdım. Yardıma yanıma geldiğinde kalkınca fark ettik ki bandajlarımdan kan sızıyor. Hayda hemen hemşireyi çağırdık. O da hemen nöbetçi hekimi getirdi. Nöbetçi olan doktor bunlar kan sulandırıcıdan olmuştur biz pansumanı yenileyelim sıkıntı yok dedi ancak hemşire "Yok mutlaka hocayı aramamız lazım o kaçta olursa olsun haberi olsun ister, görmek ister" dedi ve doktorumu aradı. Doktorum hemen cevapladı, hemşireden görüntülü aramasını istedi. Hem pansumanlarım açılmadan öncesini, sızan miktarı hem de pansumanların açılışını görerek yönlendirdi. Bana da herhangi bir sorun olmadığını, sızıntının kan sulandırıcıdan kaynaklandığını, ilerleyen saatlerde azalacağını söyledi, rahatladım. Şimdi pansuman işi de şöyle: Bir ameliyat dikişlerinizin üzerinde kalıcı cerrahi bantlarınız var, bir de onların üzerini kapladıkları klasik pamuklu kompres ve bandajlarınız var. Göğüsler zaten ilk etapta acaip şiş ve hassas. 165 cc de o kadar şişiyorsa 400cc falan taktıran arkadaşlarda nasıl oluyor bilemiyorum=) O kalıcı cerrahi bantlar kesinlikle ellenmiyor kanama da olsa sızıntı da olsa onlar kalıyor, sadece üzerindeki kompres ve bantlar değişiyor. Benim muhtemelen böyle bir sıkıntım olmasa o kompres ve bant bir süre kalacaktı bende. Titiz, ehil, işine sahip çıkan, özenli ve güvendiğiniz bir doktorunuz olması bu gibi durumlarda çok ama çok önemli. Çünkü sorun yoksa zaten sorun yok ve her şey iyi. Ama sorun varsa o zaman nasıl çözdüğü, doktorunuzun gereken sorumluluğu nasıl taşıdığı çok önemli. Taze ameliyattan çıkmış daha narkozu atamadığınız halde panik olmak endişelenmek çok kolay. Güvenilir ellerdeyseniz kendinizi bırakıp iyileşmeye odaklanabiliyorsunuz.

Bende de nitekim öyle oldu. Ertesi sabah doktorum erkenden beni ziyaret etti, bu sefer pansumanları kendisi değiştirdi, sonra beni taburcu etti. Bana telefonunu verdi ve herhangi bir acil durum ekstra kanama huzursuzluk olursa asistanını değil direkt kendisini arayabileceğimi söyledi. Bu arada ben daha önceki sezaryen deneyimimden dolayı ağrı seviyesi konusunda huzursuzdum o yüzden bir tur daha ağrı kesici istedim hemşireden taburcu öncesi sağ olsunlar damar yolunu almadan son bir defa yaptılar. Aslında gereksizmiş çünkü o ilk ameliyat çıkışı dışında ağrı konusunda hiç sıkıntım olmadı. Kollarınıza yüklenmek yasak, gerinmek yasak. Bu ikisi çok önemli. Antienflamatuvar ve antibiyotiğimi eczaneden eşim aldı ve eve geldik. O ilk araba yolculuğu sevimsiz arkadaşlar. Hani öyle uzun yol, kasis falan çekilmez. Mecbursanız gidilir ama bezdirir. O yüzden mesela ameliyatı olup ertesi gün şehirler arası yola gitmek çok konforsuz olabilir bir iki gün daha istirahat etmenizi öneririm. Bu arada bana ameliyat sütyeni takılmadı hemen. Doktorum drenlerim çıkıp o üstteki büyük pansumanlar alındıktan sonra verdi. Zaten öncesinde de rahat takamazmışım. Ameliyat sütyenimi doktorum öyle sıkı ve rahatsız vermedi hatta biraz büyük beden taktı sıkmasın rahatsız etmesin dedi. O sütyeni o kadar sevdim ki sonraki iki ay boyunca da hep onu kullandım=)

Neyse eve geldim ve ondan sonrası bir rutine oturdu. İlk 3 gün tuvalet ve hastaneye bir pansuman ziyareti dışında çoğunlukla yattım. Doktorum kanamam dursa da mutlaka durumu görmek istedi, pansumanı da kendisi bizzat yaptı. Bu arada drenler hala takılı olduğundan sırt üstü yatmak sadece rahat oldu o ilk günlerde. Yan yatmanda sakınca yok dedi doktorum o yüzden hafif sağa sola da destekli kaykılabildim ve o sırtımı rahatlattı hep. Drenlerim 4 gün takılı kaldı o son günü gerçekten psikolojik ve bedensel azaptı=) Çünkü kaşındırmaya batmaya başladılar. Ancak doktorum drenin sonraki iyileşme için çok önemli olduğunu, ödemi azaltacağını ve süreci hızlandıracağını söyledi ve sabrettim. O süreçte bir de kalıcı cerrahi bantlarım alerji yaptı. Ben ki alerjik bir insan değilim bu güne kadar en dandik yara bandına bile vücudum tepki göstermemişken özel olarak ameliyat dikişlerine kullanılan bir banda alerjim olmasına çok şaşırdım. Tabii sadece şaşırmakla kalmadım acayip de kaşıntısı ve sıkıntısı oldu. Doktorum hemen müdahale edip beni antihistaminik ve merhem tedavisi ile rahatlattı. O bantların deriye temas eden bir kısım uçlarını kısaltarak kabaran yerleri de açtı. İlk hafta neredeyse gün aşırı doktorumla görüştük. Her pansuman her işlem kendisinin ellerinde özenle oldu sağ olsun. Normalde bu kadar sık gerekmiyor bu arada doktorunuzla görüşme, benim bu kanama ve alerji kombinasyonundan dolayı daha sık görüşmem gerekti.

O arada direnlerim çıktı, ben ilk defa saçlarımı yıkadım duşumu aldım ve ilk defa bir miktar rahatlamış hissettim. O ilk duş cennetten bir hediye gibi=) Üzerimdeki hastane kokusu gitti, rahatladım. İlk hafta kolları kesinlikle kaldırmamak gerekiyor o yüzden ilk banyoda biraz destek şart. Yıkanırken de göğüs kısmına çok dikkat ediyorsunuz lif kese falan yapmadan, öyle kimyasal sürmeden, aşırı sıcak su olmadan yıkanmanız gerekiyor. Öyle saçlar uzunsa bakım istiyorsa taramak yıkama için ilk birkaç banyoda mutlaka desteğiniz olsun. Benim ikinci banyoda artık annem artık dönmüştü, tabureye oturup kafamı eğerek yıkadım kolları kaldırmadan becerebildim o şekilde. İlk haftanın sonunda hem antibiyotiğim hem de antienflamatur ilacım bitti ve bir daha ödem ve ağrı için ilaç kullanmadım. Bir süre daha antihistaminik ve merhem kullandım ancak zaman geçtikçe kaşıntı ve hassasiyet durumu da azaldığından her geçen gün daha rahatladım.

Ben acar bir insanım öyle yatamam uzun oturamam ama o ilk hafta hep yatmak istedim. Vücudun gerçekten ihtiyacı oluyor dinlenmeye. Bol bol uyudum. Gece uykularım antihistaminik de sağ olsun oldukça rahattı. Hafif yanlara da kayarak sırt üstü yanımsı uyumak da zorlamadı. Doktorumun yasak dediği hareketleri yapmadım, zorlamadım kollarımı. 2 hafta boyunca hep önden düğmeli kıyafetler giydim. İşe dönmek mesela ilk haftanın sonunda ancak evden ve sınırlı saatlerle bilgisayar başı çalışacaksanız olabilir. Araba da mecbursanız kısa mesafe kullanılır ama ben önermiyorum çünkü güvenli değil. Kollarınız düzgün kalkmıyor, kemer rahat takamıyorsunuz. İkinci hafta sonrası yavaş yavaş normale dönüş başlıyor. O da kademeli olarak. Ben ilk haftanın sonunda hafif yürüyüş yapmaya başladım zorlamadan. İkinci hafta her sabah bir 20 dk yürüdüm o iyi geldi. 3. hafta artık evin baya bir işini rahatlıkla yapıyordum ama yine yormadan ve kolları kaldırmadan.

İkinci üçüncü ve dördüncü hafta her hafta doktoruma kontrole gittim. Arada bir tur kalıcı bantlarım değişti doğru hatırlıyorsam üçüncü hafta kontrolü olmalı. Sonraki gittiğimde bantların bir kısmını tamamen çıkarıp o bölgelerdeki dikişlerin bir kısmını aldı. İlk hafta gittiğim günler hep cerrahi günlerine denk geldiğindne hep cerrahi merkeze gittik kontrole. Sonrasında ise normal kontrol düzenine geçtik. Doktorumun muayenehanesi çok keyifli. Gittiğinizde harika kordon ve deniz manzarasına karşı oturup kahve içebiliyorsunuz. Çalan müzik, ortam insanın içini açıyor öyle kliniğe gitmişsiniz hissiyatı olmuyor. İçerisi kalabalık olmuyor hep randevulu gidiliyor. Çalışan hemşireler de çok ilgililer. Benim dikişlerim alınırken çok kıvrandım. Acayip sevimsiz bir his böyle sanki ince bir iğneyi batırıp batırıp çıkarıyorlar gibi. Sigaranın son golü de bu oldu bana. Normalde eriyen dikişlerim olsa o süreci yaşamayacaktım. Sağ olsun hem hemşire hem de doktorum ama sohbetle ama güldürerek o tatsız anları geçirttiler bana su gibi. Yeri gelmişken ondan da bahsetmiş olayım meme ucumda benim hiç hissim yoktu ilk zamanlarda ve çok şiştiler, ancak yavaş yavaş 2. ay sonrasında şişlikler indikçe hissiyat geldi. Doktorum o konuda çok rahat ve emindi, zamanla eksiksiz gelecek hissiyat dedi. Şimdi 4 aya yaklaşıyorum ve tamamen hissediyorum. Meme ucu dışında meme ucu dikişi dahil her yer ameliyattan ilk çıktığım gün dahil hem çok hassastı hem de hiç hissizleşmedi. O dikişler alınırken iyi ki meme ucumda hala his yoktu diyorum olduğu haliyle yetti acısı=) Benim dikişlerim lolipop şeklinde yani meme ucunda bir yuvarlak dikiş ve alta doğru bir çizgi. Onun dışında meme altında başka yatay bir dikişim olmadı. Dikiş yerleri başlarda sert oluyor (benim alınan dikişlerin altlarında da eriyen kapalı dikişler vardı) o eriyen dikişler arada elinize geliyor vs.

1 ayı doldurduktan, peşine tamamen dikişlerim de alındıktan sonra artık hayat baya baya normale döndü. Günlük hareketlerim her geçen gün rahatladı. Onu zaten hissediyorsunuz. Bir hareket zorlarsa ağrıya sebep olursa yapmayın durun. Artık alerji sorunum da bitmişti. Bakım için merhem ya da jel değil bant önerdi doktorum. Kantaron yağı 4 birim iyileştirme kapasitesine sahipse jel 6-7 dir bant ise 10 dur dedi. Ben ilk etapta yine mi bant diye içten içe oflasam da bantlar bir şahane arkadaşlar. Alerji de yapmadı iyileşmeyi ve dikiş yerlerindeki izleri azaltmaya da süper yardımcı oldu. Ayrıca ele gelen o alttaki dikişlerin ve sert alanların üzerini de kapatabildiğinizden sütyen giymek çok daha konforlu oluyor. Bende o ilk kanamalı günlerden kaynaklı ekstra birkaç iz var onları küçültüp azaltmada çok faydasını gördüm. Ameliyat sütyenini doktorum artık bırakmamı onun yerine balenli sütyen giymemi istedi. Ben bir süre daha ameliyat sütyenimi bırakamadım=) 2. ay sonrasında düzenli balenli sütyene geçtim. 2. ayda normal spor izni de çıktı. Asılma hareketi yapmadan ve kolları zorlamadan alet de çalışabilirsin yoga pilates vs de yapabilirsiniz artık dedi doktorum ve ben de büyük bir hevesle spor salonuna döndüm. İlk günlerde çok dikkat ettim ağırlıkları düşük tuttum ama sonrasında yavaş yavaş gücümü kazandıkça tempoyu arttırdım.

3 ayda artık tamam oluyorsunuz. Kollar kalkıyor. Hala asılma kolları çok kaldırıp ağır taşıma falan yasak ama onun dışında her şey artık serbest. Ameliyat izleri için bantları takmaya hala devam ediyorum baya azaldılar, bazı yerlerde artık neredeyse yok olmaya yüz tuttu bazı yerler daha belirgin. Göğüslerimin şeklinden çok memnunum. Nasıl istediysem öyle yaptı doktorum sağ olsun. Ne eksik ne fazlalar. Ödemler indikten sonra tam dolu dolu bir B kap oldum. Eksiden 80 B giyerdim ama göğüs kısmı boş kalırdı, aslında A kaptım şimdi ise B'yi dolduruyorum tamamen. Ne giysem süper duruyor, sütyen hiç takmasam da çok rahatım. Darısı tüm isteyenlerin başına. Küçük büyük sarkık fark etmez neyse ilk haliniz ve memnun değilseniz tüm sürece değiyor bence sonuçlar. Aynaya baktığımda gördüğüm o yaşlı bedeni gitti dipdiri bir görüntü geldi. 20 li yaşlarımda kendimi bu kadar güzel ve diri hissetmemiştim. Yaz döneminde rahatlığını yaşamak için şimdiden sabırsızlanıyorum. Bir de onu fark ettim sarkık ve sönük meme görüntüsü tüm vücut algısını değiştiriyor. Daha orantılı daha düzgün duruyor her şey üzerinizde. Hani sütyenle toparlasanız da farklı. Anlatması zor yaptıranlar anlar bence.

Olabildiğince detaylı yazdım. Aklıma gelen her şeyi ekledim. Sorularınız olursa lütfen yazın. Doktorumun ya da hastanenin ismini bilerek vermedim. Reklam amaçlı değil süreci merak edenleri bilgilendirmek için yazdım bu yazıyı. Merak eden olursa özelden mesaj atarsa bilgi veririm. Sürece girecek herkese sağlık şifa ve sonrasında güzellikler dilerim
 
Son düzenleme:
Cok gecmis olsun. Ne guzel anlatmissiniz .. Benim iyilesme surecim de sizinkine cok yakindi. Ben de İzmir de operasyon gecirdim ve 8 ay oldu. Ameliyat sonucunun istediginiz gb olmasina cok sevindim. Ben de ck mutluyum suan. Umarim uzun yillar sorunsuz bir sekilde tadini cikarirsiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…