Aslında yepyeni bir hayata başlama yemini etmiştim..Hayatıma kimseyi sokmayacaktım.Kimseye hesap vermeden özgürce istediğim gibi yaşayacaktım.ama üzerinden fazla geçmeden yeminimi bozma adımları atıyordum.evet bu sefer abarttım biraz ve sanırım aşık oluyordum.hayır olmamalıydım tutmalıydım kendimi.bunu kaldıramazdım.uğraşamazdım belkide..Lakin anladımki bu benim kontrolümün çok çok dışındaydı.ve tüm ihtişamıyla kendine çekiyordu beni.
Sanırım bu sahip olmak istediğim şey dünyanın en mükemmel şeyiydi.(hiçte öyle değildi bir erkekti sonuçta ve birgün oda çekip gidecekti,tabi bundan bihaberdim şimdilik)
Neden diğer erkekler gibi değil neden kimseyle ilgilenmiyor?bukadar umarsız durmak zorundamı?içimde umut zerresi bile yoktu sayesinde!
Ta ki artık dikkatini çekmeye başladığımı hissettiğim anda.özel bir çaba sarfetmemiştim oysa...sadece bakıyordum...uzun uzun bakıyordum ve asla sahip olamayacağimı düşündüğüm o harika varlığı belleğime iyice kazıyordum.
bir müzisyendi..şarkı söylerken ağzından dökülenlerin kanıma işliyor olmasıydı beni etkileyen.nezaman yakınında olsam iliklerime işliyordu sanki nefesi.
artık iyice emindim onunda bana sahip olmak istediğine.her geçen zaman diliminde biraz daha yakınlaşıyorduk..biraz daha..biraz daha..artık onsuz yaşamak mümkün değildi sanırım..
evet zaman hızla akmaktaydı üstünden 2 sene geçti.içimizde hala ilk günkü gibi aşk mevcut..ama sanki aşkımıza işlemiş negatif bir enerji vardı.
sürekli büyük tartışmalar boy göstermeye başladı,tartışmalar haddini aşıp şiddete dönüştü,ağır laflarıda beraberinde getirdi.artık kimse kaldıramazdı bunu..ama bi yandanda ona bidaha dokunamamak,seni seviyorum diyememek,tartışırken bile seni önemsediğini görememek gibi ihtimaller vardı ve buda büyük bir sabırla ilerlemeni sağlıyordu(sandım!)
ve bitti(k)!
evet en acı olanda buymuş..bir süre bittiği halde bırakamadık birbirimizi.zaten adına bitti dedik.her şey ilk günkü kadar tertemizdi oysa.ama niye bitmişti..(çünkü hasta beynim bitmesini istedi)
arkadaşlarım karşı çıkmaya başladılar,kötü alışkanlıkları var senide çeker girdabın içine kurtulamazsın,o adamı değiştiremezsin,sadece senin hayatını karartır,onun dışında bir artısı olmaz gibi birsürü ithamda bulundular.oysa o benim hayatımın bütünüydü.onun bittiği ve gittiği an hayatım kararacaktı zaten..
bir süre sonra arkadaşlarım beni işlemeye başladılar..ve artık ona karşı okadar dolmuştumki,seviyormuydum nefretmi ediyordum hiçbir şeyi idrak edemez oldum..günlerce eve kapandım resimlerine bakıp bakıp ağladım,mektuplar yazıp yazıp yırttım,gece yarıları gizli numaradan sesini dinleyip dinleyip kapadım..
ve müjdeler olsun sayın arkadaşlarım,sevgili dostunuz dalga geçtiği ve hala ne halta yaradığını bilmediği depresyona girdi(!) kına yakınız biricik arkadaşlarım! sevgili dostunuz ölümlerden döndü(dönmez olsaydı) mutlu olunuz sayın arkadaşlarım,iyiki varsınız(!)
ve işyerime bir kağıt geldi(en yakın arkadaşı getirdi) şöyle yazmaktaydı;
"anahtarını herzamanki yere bıraktım,eve gir(kapıyı açık bırakma :) )
orda bir kutu var onları almanı istiyorum,bu arada Gölgeyide al olurmu ben yoksam o var yanında :) ,mamasını ve sepetini unutma.Beni affet olurmu bana kırgın kalmana dayanamam..ben gidiyorum artık meleğim..hayatımın kadınına bir elveda diyemeden,son bir kez olsun gözlerinin içine bakamadan orada bir kez daha kendimi göremeden,sımsıkı sarılıp seni içimde hissedemeden gidiyorum..daha fazla yazmaya elim varmıyor boğazımda yumrular oluşuyor..başka bir zamanda başka bir yerde tekrar karşılaşmak ümidiyle..daima aklımda ve kalbimde olucaksın..iyiki çıktın karşıma iyiki girdin hayatıma..seni seviyorum meleğim..hoşçakal"
şaka dimi bu!? yapamaz bana bunu!
eve girdim,her köşesinde biz vardık..evet bir koli ve birde kedi vardı aynı zamanda..
gittiğimiz ilk tiyatronun bileti
gittiğimiz ilk konserin bileti
yine birlikte yediğimiz bir çikolatanın ambalajına yazdığı bir not => paketin içinden sen çıksan daha çok makbule geçerdi
en sevdiği bilekliği
hala kokusu üzerinde olan 2 tişört
ilk izlediğimiz filmin cd'si (bknznline yabancı filmler-the crow)
ilk kez tartıştığımızda bana yazdığı mektup.
sonradan dahil ettiği birkaç not..
kısacası küçücük bir kolinin içine koca bir aşk bırakıp gitmiş..
şimdi isyanmı etmeliyim,teşekkürmü etmeliyim..
yine sevgili arkadaşımın bir tesellisi
"belki de ikiniz içinde bunun olması gerekiyordu..başka hayatlar.."
ve sen gittin,ben bittim ey aşk..
Sanırım bu sahip olmak istediğim şey dünyanın en mükemmel şeyiydi.(hiçte öyle değildi bir erkekti sonuçta ve birgün oda çekip gidecekti,tabi bundan bihaberdim şimdilik)
Neden diğer erkekler gibi değil neden kimseyle ilgilenmiyor?bukadar umarsız durmak zorundamı?içimde umut zerresi bile yoktu sayesinde!
Ta ki artık dikkatini çekmeye başladığımı hissettiğim anda.özel bir çaba sarfetmemiştim oysa...sadece bakıyordum...uzun uzun bakıyordum ve asla sahip olamayacağimı düşündüğüm o harika varlığı belleğime iyice kazıyordum.
bir müzisyendi..şarkı söylerken ağzından dökülenlerin kanıma işliyor olmasıydı beni etkileyen.nezaman yakınında olsam iliklerime işliyordu sanki nefesi.
artık iyice emindim onunda bana sahip olmak istediğine.her geçen zaman diliminde biraz daha yakınlaşıyorduk..biraz daha..biraz daha..artık onsuz yaşamak mümkün değildi sanırım..
evet zaman hızla akmaktaydı üstünden 2 sene geçti.içimizde hala ilk günkü gibi aşk mevcut..ama sanki aşkımıza işlemiş negatif bir enerji vardı.
sürekli büyük tartışmalar boy göstermeye başladı,tartışmalar haddini aşıp şiddete dönüştü,ağır laflarıda beraberinde getirdi.artık kimse kaldıramazdı bunu..ama bi yandanda ona bidaha dokunamamak,seni seviyorum diyememek,tartışırken bile seni önemsediğini görememek gibi ihtimaller vardı ve buda büyük bir sabırla ilerlemeni sağlıyordu(sandım!)
ve bitti(k)!
evet en acı olanda buymuş..bir süre bittiği halde bırakamadık birbirimizi.zaten adına bitti dedik.her şey ilk günkü kadar tertemizdi oysa.ama niye bitmişti..(çünkü hasta beynim bitmesini istedi)
arkadaşlarım karşı çıkmaya başladılar,kötü alışkanlıkları var senide çeker girdabın içine kurtulamazsın,o adamı değiştiremezsin,sadece senin hayatını karartır,onun dışında bir artısı olmaz gibi birsürü ithamda bulundular.oysa o benim hayatımın bütünüydü.onun bittiği ve gittiği an hayatım kararacaktı zaten..
bir süre sonra arkadaşlarım beni işlemeye başladılar..ve artık ona karşı okadar dolmuştumki,seviyormuydum nefretmi ediyordum hiçbir şeyi idrak edemez oldum..günlerce eve kapandım resimlerine bakıp bakıp ağladım,mektuplar yazıp yazıp yırttım,gece yarıları gizli numaradan sesini dinleyip dinleyip kapadım..
ve müjdeler olsun sayın arkadaşlarım,sevgili dostunuz dalga geçtiği ve hala ne halta yaradığını bilmediği depresyona girdi(!) kına yakınız biricik arkadaşlarım! sevgili dostunuz ölümlerden döndü(dönmez olsaydı) mutlu olunuz sayın arkadaşlarım,iyiki varsınız(!)
ve işyerime bir kağıt geldi(en yakın arkadaşı getirdi) şöyle yazmaktaydı;
"anahtarını herzamanki yere bıraktım,eve gir(kapıyı açık bırakma :) )
orda bir kutu var onları almanı istiyorum,bu arada Gölgeyide al olurmu ben yoksam o var yanında :) ,mamasını ve sepetini unutma.Beni affet olurmu bana kırgın kalmana dayanamam..ben gidiyorum artık meleğim..hayatımın kadınına bir elveda diyemeden,son bir kez olsun gözlerinin içine bakamadan orada bir kez daha kendimi göremeden,sımsıkı sarılıp seni içimde hissedemeden gidiyorum..daha fazla yazmaya elim varmıyor boğazımda yumrular oluşuyor..başka bir zamanda başka bir yerde tekrar karşılaşmak ümidiyle..daima aklımda ve kalbimde olucaksın..iyiki çıktın karşıma iyiki girdin hayatıma..seni seviyorum meleğim..hoşçakal"
şaka dimi bu!? yapamaz bana bunu!
eve girdim,her köşesinde biz vardık..evet bir koli ve birde kedi vardı aynı zamanda..
gittiğimiz ilk tiyatronun bileti
gittiğimiz ilk konserin bileti
yine birlikte yediğimiz bir çikolatanın ambalajına yazdığı bir not => paketin içinden sen çıksan daha çok makbule geçerdi
en sevdiği bilekliği
hala kokusu üzerinde olan 2 tişört
ilk izlediğimiz filmin cd'si (bknznline yabancı filmler-the crow)
ilk kez tartıştığımızda bana yazdığı mektup.
sonradan dahil ettiği birkaç not..
kısacası küçücük bir kolinin içine koca bir aşk bırakıp gitmiş..
şimdi isyanmı etmeliyim,teşekkürmü etmeliyim..
yine sevgili arkadaşımın bir tesellisi
"belki de ikiniz içinde bunun olması gerekiyordu..başka hayatlar.."
ve sen gittin,ben bittim ey aşk..