Merhabalar :)
Çok zor ve sıkı bir diyet yapınca, haftasonu hepimiz bir yerlerden kaçamak yapmışız =) Benim de sizlerden farkım yoktu, hem üstelik ben cuma-cumartesi ve pazar üç gün birden bozdum.
Cuma gecesi çok sevdiğim bir arkadaşımızın yanındaydık, ufak bir problemleri için moral vermeye gitmiştik ve tatlı olarak dondurma götürmüştük. Bütün hafta o kadar güzel rejim yaptım ki bence kendimi ödüllendirebilirim dedim ve üç yemek kaşığı dondurmayı afiyetle yedim =) Sonradan vicdan azabı çektim tabi ama pes etmedim ve cumartesi de diyete devam ettim.
Cumartesi benim akşam hiçbirşey yemediğimiz güne denk geliyordu ama gün boyu öyle bir hareket halindeydim ki açlığa dayanamadım ve öğlenden kalan tavuğum yanında bir güzel yeşil salata ve üstelik bir de çok çok çok sevdiğim için bir avuç cevizimi yedim. Tabii hepsi akşam saat 8'den önceydi. ve elbette bir vicdan azabı vardı. Ama bırakmadım pazar günü de devam!
Pazar akşamı beklenmedik bir misafirimiz oldu yemekte, o yüzden tabii kendimiz için yaptığım basit yemeğin dışına çıktık, uzun zaman sonra pirinç pilavı yaptım. Etler soslu pişti, salatamız da yağlıydı. Ufak bir not; ben yemeklerde tereyağı ve zeytinyağı dışında yağ kullanmıyorum, etleri de ne olursa olsun hep en yağsız haliyle kullanıyorum. Ufakcık yağlarını bile temizlerim. Yemekte pilav kesinlikle yemedim. Salata ve et yedim, soslu da olsa. Ayrıca yine iki tane ceviz. Fakat herkesin pilavları kaşıkladığını görünce canım çekti bir dolu yemek kaşığı kendime de koydum ve yedim. Daha durun, bununla yetinmedim. Isparta'dan aldığım gül lokumlarından da iki tane attım ağzıma! (Isparta'dan aldım ama bilenler bilir, eskilerden yoktu hani şu baklava dilimi olanlardan değil, kuş lokumu gibi küçüklerden). Ayrıca gün içerisinde bir kaç tane kızılcık atıştırmıştım, yarım dilim de karpuz yediğimi itiraf etmeliyim.
Ama bu sırada sadece pazar günü spor yapmamıştım. Geri kalan günlerde size bahsettiğim hafif spor hareketlerini yapmaya aynen devam ettim, sabahları erkenden kalkıyorum ve mutlaka soğuk suyla duş alıyorum. Gece de belli bir saatten sonra kesinlikle yemiyorum.
Vee, sonuç olarak; bugün ölçümlerim yapıldı, 8 günde 1,5 kilo yağ kaybetmişim, 0,5 kilo da kas kazanmışım! Toplamda iki kilo kaybetmeye karşılık geliyor neredeyse! (bu sonuncu

biraz avuntu tabi). Az gibi görünse de bir dönem gittiğim bir diyetisyen şunu demişti, 250 gr yağdan kaybetmeyi gözünde 250 gr'lık bir sana yağı paketinin vücudundan ayrılması gibi canlandırabilirsin! =)
Bu gün yine hiç bir şey olmamış gibi diyetime devam ediyorum, kahve, su, öğlen yoğurt vb... Kendi kendime de şunu düşündüm, haftada bir tane tatlıyı gönül rahatlığıyla yiyebilirim. O zaman da tercihimi ya meyveden ya da sütlü tatlıdan yana kullanacağım. Bu rahatlığa sahip olmak, diyeti benim için daha katlanılabilir kılıyor. Tatlı hakkımı bankaya atıyorum, bankamda istediğim zaman kullanabileceğim koccaman bir sermayem mi var ne?! Ayrıca bu 13 gün bittikten sonra da nasıl hareket edeceğim konusunda bana bir fikir vermiş oluyor.
Bu arada fark ettim ki karbonhidratı etle birleştirmem bende çok gaz yapıyor. Ayrıca süt de öyle (belki laktoz intoleransım var bilmiyorum). Olsun, yoğurt ve peynir gayet leziz şeyler! =) Demek ki, diyorum kendi kendime, 13 günden sonraki geri kalan hayatımda bunlara dikkat edeceğim, karbonhidratı ekmek/unlu mamüller/piriç değil baklagil, yumurta gibi şeylerden alacağım (ki esasında bu da benim günlük perhizimi Karatay diyetine çok yaklaştırıyor).
Ay ne güzel! Hanımlar, iyi ki varsınız, bunları anlatabilmek bile o kadar motive ediyor ki beni!
Sonuç olarak, diyeti aşabiliriz, kaçamak yapabiliriz, insanız sonuçta, ama bırakmayın, ve sporu da bırakmayın, hareket edin mutlaka! sonuçlar gerçekten harika oluyor! =)