- 1 Kasım 2007
- 767
- 127
- 39
İstediğiniz yaşta anne olabilir misiniz?
İlerleyen yaşınızla birlikte hamile kalma şansınız da giderek azalır. Son yıllarda uygulanan tüp bebek uygulamaları ile çocuk sahibi olma olgusu artırılsa da, genç yaş gruplarında tüp bebek uygulamalarının başarı oranının daha fazla olduğu görülmüştür. Reprodüktif dönem olarak adlandırılan üretkenlik döneminiz, adet görmeniz ile başlayıp, son adet görmeniz ile sona erer. Yani, teorik olarak son adet görme dönemine kadar her kadının, hamile kalma şansı vardır. Aslında, istediğiniz yaşta çocuk sahibi olabilmeniz mümkündür, ancak en ideal hamile kalma yaşı 20 ile 35 yaş arasıdır. 35 yaşından sonra hamile kalma oranınız giderek azalır. Bu sebeplerden dolayı, ilerleyen yaşlarınızda her zaman hamile kalmanız mümkün olmayabilir.
Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şahin Zeteroğlu: “Özellikle, kariyerine önem veren bayanlarda, ileri yaş hamileliklerine daha sık rastlanmaktadır. Bu çiftlerin azımsanmayacak bir bölümü de doğal yollardan hamile kalamadığından, yardımcı üreme yöntemlerine, yani tüp bebek uygulamalarına ihtiyaç duymaktadır.” diyor.
Yaşın önemi
Hamile kalabilme oranınız hem doğal yollarla hem de tüp bebek uygulamalarında yaşınızın artmasıyla birlikte azalır. Konsepsiyon oranı olarak adlandırılan aylık hamile kalma oranı, ideal yaş grubunda aylık %20 dolaylarındadır. Tüp bebek uygulamalarında, kadınlarda bu oran 35 yaşın altında %44 iken, 40- 42 yaş grubunda %22- 23 ve 42 yaşın üzerinde hamile kalma oranı ise %10- 12 civarındadır. Bu rakamlardan da net olarak görebileceğiniz gibi yaşınızın artması ile hamile kalma oranınızda düşme gözlenir. Burada, belirleyici olarak rol oynayan sizin yaşınızdır. Eşinizin de yaşı çocuk sahibi olmada önemli olmakla birlikte, belirleyici olarak rol oynamaz.
Geç yaşta çocuk sahibi olmanın riskleri
Geç yaşta çocuk sahibi olma ile ilgili riskleri iki gruba ayırabiliriz. İlk olarak, hamile kalabilme aşamasına kadar olan riskler, ikinci olarak da, hamile kaldıktan sonra oluşabilecek risklerdir. İlerleyen yaşınız ile birlikte hamile kalmanız zorlaşır ve yardımcı üreme yöntemlerine ihtiyaç duyarsınız. Gerçektende, tüp bebek uygulamalarının yaygınlaşması ile artık daha çok ileri yaş hamilelikleri görülür hale gelmiştir, çünkü bu uygulamalar ile anne adaylarının hamile kalma şansı arttırılmaktadır. Özellikle günümüzde, kariyer yapma, iş kurma, sosyal düzenini sağlama gibi gerekliliklerden dolayı, çocuk sahibi olma zamanı ertelenmektedir, ancak bilmelisiniz ki, yaşınızın ilerlemesi ile birlikte yumurta sayınız azalır, kalitesi bozulur, döllenme oranınız ve nihayetinde embriyonuzun rahminize yerleşme oranı düşer. Aslında hamileliğinizi meydana getirecek olan parametreler, vücudunuzda yaşınızın ilerlemesi ile beraber ortaya çıkan fizyolojik değişikliklere uyum sağlar, yani bir yaşlanma sürecine girer. Bu fizyolojik değişiklikleriniz, hamile kalmanızdan sonra da genç yaş grubuna göre daha çok ek yük getirir. Bilindiği gibi hamileliğinizle, vücudunuzda bir dizi değişiklik meydana gelir. Vücut ağırlığınız, kan hacminiz, kalp atım sayınız, akciğer solunum kapasiteniz ve böbreklerinizin kan süzme kapasitesi artar. Bunların hepsi de ilgili organ sisteminize ek yük getirir. İlerleyen yaşınız ile beraber, bu değişiklikleri tolere etmeniz daha güç olur. İlerleyen yaşınızda, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve kemik erimesi gibi sistemik hastalıklarınız da daha sık görülebilir. Ayrıca, anne yaşı ile beraber özellikle down sendromu gibi bebeği ilgilendiren kromozomal anomalilerin görülme sıklığında artış meydana gelmektedir. Bu açıdan da ileri yaş hamileliklerinde, doktor takiplerinin daha hassasiyetle yapılması gerekir.
Hekime başvurulmalı
İleri yaşlarınızda hamile kalmayı planlıyorsanız, mümkün olduğunca en erken dönemde doktorunuza başvurmalısınız. Hamileliğiniz öncesi, genel ya da sistemik hastalıklarınız değerlendirilmeli ve hem sizin hem de eşinizin ailesinin genetik geçmişi incelenmelidir. Hamile kalmadan 3 ay önce vücudunuza folik asit desteğine başlayıp, endokrinolojik açıdan kontrol edilmelisiniz. Mesela tiroid hastalığınız var ise, hamileliğinizden önce tedavi görüp, ondan sonra hamile kalmanız doğru olacaktır.
Geç yaşta çocuk sahibi olmanın olumlu yanları
İleri yaş hamileliklerinin en güzel tarafı, genelde çiftler için planlı ve istenilen hamilelikler olmalarıdır. Bu dönemlerde hayatlarınızı planlamış, kariyerinizi, işinizi bir düzene oturtmuş ve “Evet, artık çocuk sahibi olmalıyım!” aşamasına gelmiş olursunuz. Bu noktadan sonra tüm enerjinizi bebeğinize verebilecek konumdasınızdır. Bebeğinizin gelişimi ile çok yakından ilgilenir, bu konuda daha bilinçli bir yaklaşım sergiler ve ona daha çok zaman ayırırsınız.
Çiftlere tavsiyeler
Kadının toplum içerisinde daha sosyal olarak yer alması ile beraber, üstlendiği sorumlulukların tarzı da değişmiştir. Öncelik sıralamanızda kariyeriniz yer alıyor ise bunu devam ettirmeniz, yoğun gündeme ayak uydurmanız gerekir. İş kadını olarak, işteki yaşantınızı arzu ettiğiniz seviyeye getirmeniz ve beklentilerinizi başarıyla karşılama arzunuz ile evlilik ve bebek sahibi olmanızı daha geri sıralara atarsınız. Geçekten de, hamilelik süreci, doğum, doğum sonrası toparlanma her kadın için önemli süreçlerdir. Doğum sonrası uzun bir süre, bebeğin annesinin yanında olması gerekir. Mutlaka ki, bu zaman diliminizi, üretkenlik döneminize yerleştirmeniz için ideal bir dönemi yakalamak oldukça zor. Yani siz, 29 yaşında iken “Evet, ben 2 yılımı ayırdım, 31 yaşında tüm yaşamıma kaldığım yerden devam ederim”, şeklinde bir yaklaşım göstermeniz mümkün gözükmemektedir. O zaman geriye kalan tüm şartların ideal hale gelmesini beklemekten ziyade, önceliklerinizi tespit etmelisiniz. Bu noktada asıl gerçek olan, yaşınız ilerledikçe hamile kalabilirlik oranınızın düşmesidir. Aynı zamanda hamilelik döneminiz daha zor geçer ve bebeğinizde anormallik oluşma riski de artar. Özellikle hamile kalabilmeniz bir yana, geçen zamanınız her şeyden önemlidir. Bebeğinizi dünyaya getirme ile ilgili isteğinizi, tüm bu nedenlerden dolayı, çok fazla hayatınızın ileri dönemlerine ertelememenizi tavsiye ediyoruz
İlerleyen yaşınızla birlikte hamile kalma şansınız da giderek azalır. Son yıllarda uygulanan tüp bebek uygulamaları ile çocuk sahibi olma olgusu artırılsa da, genç yaş gruplarında tüp bebek uygulamalarının başarı oranının daha fazla olduğu görülmüştür. Reprodüktif dönem olarak adlandırılan üretkenlik döneminiz, adet görmeniz ile başlayıp, son adet görmeniz ile sona erer. Yani, teorik olarak son adet görme dönemine kadar her kadının, hamile kalma şansı vardır. Aslında, istediğiniz yaşta çocuk sahibi olabilmeniz mümkündür, ancak en ideal hamile kalma yaşı 20 ile 35 yaş arasıdır. 35 yaşından sonra hamile kalma oranınız giderek azalır. Bu sebeplerden dolayı, ilerleyen yaşlarınızda her zaman hamile kalmanız mümkün olmayabilir.
Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şahin Zeteroğlu: “Özellikle, kariyerine önem veren bayanlarda, ileri yaş hamileliklerine daha sık rastlanmaktadır. Bu çiftlerin azımsanmayacak bir bölümü de doğal yollardan hamile kalamadığından, yardımcı üreme yöntemlerine, yani tüp bebek uygulamalarına ihtiyaç duymaktadır.” diyor.
Yaşın önemi
Hamile kalabilme oranınız hem doğal yollarla hem de tüp bebek uygulamalarında yaşınızın artmasıyla birlikte azalır. Konsepsiyon oranı olarak adlandırılan aylık hamile kalma oranı, ideal yaş grubunda aylık %20 dolaylarındadır. Tüp bebek uygulamalarında, kadınlarda bu oran 35 yaşın altında %44 iken, 40- 42 yaş grubunda %22- 23 ve 42 yaşın üzerinde hamile kalma oranı ise %10- 12 civarındadır. Bu rakamlardan da net olarak görebileceğiniz gibi yaşınızın artması ile hamile kalma oranınızda düşme gözlenir. Burada, belirleyici olarak rol oynayan sizin yaşınızdır. Eşinizin de yaşı çocuk sahibi olmada önemli olmakla birlikte, belirleyici olarak rol oynamaz.
Geç yaşta çocuk sahibi olmanın riskleri
Geç yaşta çocuk sahibi olma ile ilgili riskleri iki gruba ayırabiliriz. İlk olarak, hamile kalabilme aşamasına kadar olan riskler, ikinci olarak da, hamile kaldıktan sonra oluşabilecek risklerdir. İlerleyen yaşınız ile birlikte hamile kalmanız zorlaşır ve yardımcı üreme yöntemlerine ihtiyaç duyarsınız. Gerçektende, tüp bebek uygulamalarının yaygınlaşması ile artık daha çok ileri yaş hamilelikleri görülür hale gelmiştir, çünkü bu uygulamalar ile anne adaylarının hamile kalma şansı arttırılmaktadır. Özellikle günümüzde, kariyer yapma, iş kurma, sosyal düzenini sağlama gibi gerekliliklerden dolayı, çocuk sahibi olma zamanı ertelenmektedir, ancak bilmelisiniz ki, yaşınızın ilerlemesi ile birlikte yumurta sayınız azalır, kalitesi bozulur, döllenme oranınız ve nihayetinde embriyonuzun rahminize yerleşme oranı düşer. Aslında hamileliğinizi meydana getirecek olan parametreler, vücudunuzda yaşınızın ilerlemesi ile beraber ortaya çıkan fizyolojik değişikliklere uyum sağlar, yani bir yaşlanma sürecine girer. Bu fizyolojik değişiklikleriniz, hamile kalmanızdan sonra da genç yaş grubuna göre daha çok ek yük getirir. Bilindiği gibi hamileliğinizle, vücudunuzda bir dizi değişiklik meydana gelir. Vücut ağırlığınız, kan hacminiz, kalp atım sayınız, akciğer solunum kapasiteniz ve böbreklerinizin kan süzme kapasitesi artar. Bunların hepsi de ilgili organ sisteminize ek yük getirir. İlerleyen yaşınız ile beraber, bu değişiklikleri tolere etmeniz daha güç olur. İlerleyen yaşınızda, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve kemik erimesi gibi sistemik hastalıklarınız da daha sık görülebilir. Ayrıca, anne yaşı ile beraber özellikle down sendromu gibi bebeği ilgilendiren kromozomal anomalilerin görülme sıklığında artış meydana gelmektedir. Bu açıdan da ileri yaş hamileliklerinde, doktor takiplerinin daha hassasiyetle yapılması gerekir.
Hekime başvurulmalı
İleri yaşlarınızda hamile kalmayı planlıyorsanız, mümkün olduğunca en erken dönemde doktorunuza başvurmalısınız. Hamileliğiniz öncesi, genel ya da sistemik hastalıklarınız değerlendirilmeli ve hem sizin hem de eşinizin ailesinin genetik geçmişi incelenmelidir. Hamile kalmadan 3 ay önce vücudunuza folik asit desteğine başlayıp, endokrinolojik açıdan kontrol edilmelisiniz. Mesela tiroid hastalığınız var ise, hamileliğinizden önce tedavi görüp, ondan sonra hamile kalmanız doğru olacaktır.
Geç yaşta çocuk sahibi olmanın olumlu yanları
İleri yaş hamileliklerinin en güzel tarafı, genelde çiftler için planlı ve istenilen hamilelikler olmalarıdır. Bu dönemlerde hayatlarınızı planlamış, kariyerinizi, işinizi bir düzene oturtmuş ve “Evet, artık çocuk sahibi olmalıyım!” aşamasına gelmiş olursunuz. Bu noktadan sonra tüm enerjinizi bebeğinize verebilecek konumdasınızdır. Bebeğinizin gelişimi ile çok yakından ilgilenir, bu konuda daha bilinçli bir yaklaşım sergiler ve ona daha çok zaman ayırırsınız.
Çiftlere tavsiyeler
Kadının toplum içerisinde daha sosyal olarak yer alması ile beraber, üstlendiği sorumlulukların tarzı da değişmiştir. Öncelik sıralamanızda kariyeriniz yer alıyor ise bunu devam ettirmeniz, yoğun gündeme ayak uydurmanız gerekir. İş kadını olarak, işteki yaşantınızı arzu ettiğiniz seviyeye getirmeniz ve beklentilerinizi başarıyla karşılama arzunuz ile evlilik ve bebek sahibi olmanızı daha geri sıralara atarsınız. Geçekten de, hamilelik süreci, doğum, doğum sonrası toparlanma her kadın için önemli süreçlerdir. Doğum sonrası uzun bir süre, bebeğin annesinin yanında olması gerekir. Mutlaka ki, bu zaman diliminizi, üretkenlik döneminize yerleştirmeniz için ideal bir dönemi yakalamak oldukça zor. Yani siz, 29 yaşında iken “Evet, ben 2 yılımı ayırdım, 31 yaşında tüm yaşamıma kaldığım yerden devam ederim”, şeklinde bir yaklaşım göstermeniz mümkün gözükmemektedir. O zaman geriye kalan tüm şartların ideal hale gelmesini beklemekten ziyade, önceliklerinizi tespit etmelisiniz. Bu noktada asıl gerçek olan, yaşınız ilerledikçe hamile kalabilirlik oranınızın düşmesidir. Aynı zamanda hamilelik döneminiz daha zor geçer ve bebeğinizde anormallik oluşma riski de artar. Özellikle hamile kalabilmeniz bir yana, geçen zamanınız her şeyden önemlidir. Bebeğinizi dünyaya getirme ile ilgili isteğinizi, tüm bu nedenlerden dolayı, çok fazla hayatınızın ileri dönemlerine ertelememenizi tavsiye ediyoruz