- 8 Temmuz 2022
- 628
- 728
- 29
-
- Konu Sahibi kediseverbiri
- #1
Bu yaşlarda bu düşünceler hep olur. Geç kalmayın. Ne istediğinizi siz çok iyi biliyorsunuz. Ona yönelin. Aşk meşk sipariş ile olmuyor. Öncelikle iş konusunda ne istediğinizi belirleyin. Sonra da aşk varsa olurYüksek Lisans mı yapsam, KPSS'ye mi girsem, özel sektör'de mi çalışsam, yurt dışında iş mi kovalasam diye neredeyse üç yıldır düşünmekteyim.
Özel okul öncesi kurumları çok yorucu olur ve neredeyse tüm zamanınızı alır. O yüzden işten ayrılmakla iyi yapmışsınız. Belki özel ders vererek ya da ücretli öğretmenlik yaparak veya yine özel okullarda part time calisarak en azindan harçliginizi çıkarıp kalan zamanlarınizda kpss'ye vakit ayirabilirsiniz. Kpss için kursa gitmenizi tavsiye ederim. En azindan orada ortak paydada buluştuğunuz arkadasliklariniz olabilir. Kpss çalışırken bir taraftan da ales çalışmış olacaksınız aslında. önümüzdeki yıl hem kpss'ye hem ales'e girebilirsiniz. Bu dönemi geçiş dönemi olarak görün. Cok gençsiniz. Size iyi gelmeyen arkadaşlıkları bitirin. Kimseye mecbur degilsiniz. Arkadasliklarda da derinlik olmak zorunda değil. Arada kahve içip oradan buradan konuştuğunuz biri ya da birileri olsa kafi. Amaç kafa dağıtmak. Bu devirde iyi dost bulmak da anlaşacak flört bulmak da zor. Bir dunya değişik insan var ortalıkta. Eleye eleye hayatınıza devam edeceksiniz. Bazılarını görmezden geleceksiniz. Karamsarliga kapilmamaya çalışın. Hayat zaten böyle bir sey. Tam yasadiginiz sey. Herkes benzer şeyler yasiyor. Kabullenmek lazimÖncelikle herkese iyi akşamlar diliyorum,
Çok uzun bir zaman sonra tekrar burada derdimi anlatıyor olmak beni çok mutlu etti (Bazı sorunlardan dolayı eski hesabımı geri alamadım) Tekrardan kendimi tanıtayım, 27 yaşındayım, bir buçuk yıla yakındır öğretmenlik yapmaktayım. Anlatacaklarım size biraz karışık gelebilir, olabildiğince sade bir biçimde ve sırayla son zamanlardaki yaşamımı yazmak ve sizlerden fikir almak istiyorum.
2020 yılında Üniversiteden mezun oldum, bir müddet part-time tercümanlık, sonrasında Anaokullarında İngilizce Öğretmenliği yaparak mesleğe atıldım. 2020'den günümüze kadar hala geleceğe dair kafamda şekillendiremediğim çok şey var. Yüksek Lisans mı yapsam, KPSS'ye mi girsem, özel sektör'de mi çalışsam, yurt dışında iş mi kovalasam diye neredeyse üç yıldır düşünmekteyim. Bu süreçte de asgari ücret ile çalışıyorum, bir yandan KYK borcumu ödemek zorunda olduğum için işe dört elle sarılıyorum ve iş tanımımın dışına çıkan işlere de koşuyorum, derken iş içerisinde tüm sınırlarımı ve saygımı kaybediyorum. Bu sebeple iş arkadaşlarımdan uzun süreli mobbing yiyiyorum, zaten aylardır mesailerle çalıştıktan sonra gelen bir tükenmişlik, yorgunluk hissi ile baş ederken en sonunda 'Farklı bir sektörde olmalıyım' diyerek istifa ediyorum.
Yaklaşık bir haftadır işsizim, bu zamana kadar Psikolojik Danışmanlık desteği ile buraya geldim ve kişisel anlamda çok şey değiştirdim fakat bu ay profesyonel desteği karşılayacak maddi gücüm yok. Seanslardan öğrendiklerimi kendime uyguluyorum ama bir yere kadar, karmakarışık duygular içindeyim. İş başvuruları yapıyorum, kimi olumsuz oluyor, çoğu geri dönmüyor, umudumu kaybettim. Çok kaygılıyım, geleceğe dair kaliteli yaşam standartlarına ulaşma hedefim her geçen gün azalıyor. Son aylarda hep anlık yaşıyorum. İş çıkışı eve gitmeden önce muhakkak tek başıma en sevdiğim mekanda kahve içer öyle giderdim. En sevdiğim aktivite tek başıma bir şeyler yapmak idi ama artık kum saati işliyor ve ben 'Evet, benim işim artık bu' diyebildiğim bir işim yokken arkadaşlarımla ya da tek başıma bir yere gidip eğlenemiyorum, sanki zaman kaybediyorum. Herşeyi erteliyorum, atak davranamıyorum, yorgunum sanki hep uyumam gerekmiş gibi bir buhranın içindeyim.
Bu kadar işin içinde bir de aşk ve sosyal ilişkiler var tabii. Son yıllarda arkadaşlarımdan ve flört ettiğim insanlardan sürekli manipülatif davranışlar ve saygısız konuşmalar görmekteyim. Psikoloğumla sınırlar konusunu çalışıyorduk fakat işten istifa edince terapilerimiz yarım kaldı. Bu konu ile şimdi ben baş etmek zorundayım. İşimle ya da hayatımda ilgili birşey paylaştığımda genellikle destek görmek yerine eleştiriliyorum, yaptığım işin doğru olmadığını söyleyerek bir yerme politikası izleniyor. Bir flörtüm oluyor, görüşüyoruz, net davranışlar sergilemiyor, buluşma esnasında hoşlanmadığım şeyler konuşuluyor ben de tavrımı koyunca bir daha ne aranıyor ne soruluyorum. Bu da beni üzüyor. Muhabbetim de iyidir aslında ama nasıl bu kadar çabuk vazgeçebiliyor insanlar birbirlerinden anlamıyorum. Ben duygularımı çok uzun süreli yaşamak isteyen bir insanım ama görüyorum ki son yıllarda kimse derin duygular beslemiyor, herkes birbirini çok çabuk bırakıyor, anında konuşmayı kesiyor.
Neredeyse bir yıldır kendime yatırım yaparak, kendimi geliştirme ve değiştirme sürecindeyim. Yine de arada iyi bir işim, meşgalim olsaydı acaba insanlar bana bu şekilde davranabilirler miydi diye düşünmüyor değilim...
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
özel okullarda tecrübesi olan biri olarak yazayım DEĞMEZ.Özel okul öncesi kurumları çok yorucu olur ve neredeyse tüm zamanınızı alır. O yüzden işten ayrılmakla iyi yapmışsınız. Belki özel ders vererek ya da ücretli öğretmenlik yaparak veya yine özel okullarda part time calisarak en azindan harçliginizi çıkarıp kalan zamanlarınizda kpss'ye vakit ayirabilirsiniz. Kpss için kursa gitmenizi tavsiye ederim. En azindan orada ortak paydada buluştuğunuz arkadasliklariniz olabilir. Kpss çalışırken bir taraftan da ales çalışmış olacaksınız aslında. önümüzdeki yıl hem kpss'ye hem ales'e girebilirsiniz. Bu dönemi geçiş dönemi olarak görün. Cok gençsiniz. Size iyi gelmeyen arkadaşlıkları bitirin. Kimseye mecbur degilsiniz. Arkadasliklarda da derinlik olmak zorunda değil. Arada kahve içip oradan buradan konuştuğunuz biri ya da birileri olsa kafi. Amaç kafa dağıtmak. Bu devirde iyi dost bulmak da anlaşacak flört bulmak da zor. Bir dunya değişik insan var ortalıkta. Eleye eleye hayatınıza devam edeceksiniz. Bazılarını görmezden geleceksiniz. Karamsarliga kapilmamaya çalışın. Hayat zaten böyle bir sey. Tam yasadiginiz sey. Herkes benzer şeyler yasiyor. Kabullenmek lazim
Bu yaşlarda bu düşünceler hep olur. Geç kalmayın. Ne istediğinizi siz çok iyi biliyorsunuz. Ona yönelin. Aşk meşk sipariş ile olmuyor. Öncelikle iş konusunda ne istediğinizi belirleyin. Sonra da aşk varsa olur
Öncelikle iş konusunu yoluna koymalısın
Öyle bir devirdeyiz ki
İşin ve paran varsa saygınlığım var , sosyal çevren var , itibarın var , o zaman özgüven geliyor insana ve peşinde koşulan fikirlerine saygı duyulan biri haline geliniyor.
Özel okul öncesi kurumları çok yorucu olur ve neredeyse tüm zamanınızı alır. O yüzden işten ayrılmakla iyi yapmışsınız. Belki özel ders vererek ya da ücretli öğretmenlik yaparak veya yine özel okullarda part time calisarak en azindan harçliginizi çıkarıp kalan zamanlarınizda kpss'ye vakit ayirabilirsiniz. Kpss için kursa gitmenizi tavsiye ederim. En azindan orada ortak paydada buluştuğunuz arkadasliklariniz olabilir. Kpss çalışırken bir taraftan da ales çalışmış olacaksınız aslında. önümüzdeki yıl hem kpss'ye hem ales'e girebilirsiniz. Bu dönemi geçiş dönemi olarak görün. Cok gençsiniz. Size iyi gelmeyen arkadaşlıkları bitirin. Kimseye mecbur degilsiniz. Arkadasliklarda da derinlik olmak zorunda değil. Arada kahve içip oradan buradan konuştuğunuz biri ya da birileri olsa kafi. Amaç kafa dağıtmak. Bu devirde iyi dost bulmak da anlaşacak flört bulmak da zor. Bir dunya değişik insan var ortalıkta. Eleye eleye hayatınıza devam edeceksiniz. Bazılarını görmezden geleceksiniz. Karamsarliga kapilmamaya çalışın. Hayat zaten böyle bir sey. Tam yasadiginiz sey. Herkes benzer şeyler yasiyor. Kabullenmek lazim
İyi bir iş iyi bir kazanç olmadan mutlu olmak çok zorlaştı artık. O konuda çok haklısınız ama ne yapabilirsiniz ki biraz da okuduğunuz bölümle alakalı sabırlı olmanız lazım ilerlemeniz için. Çoğu insan benzer yollardan geçiyor. Hayat çok zorlaştı .
Sosyal ilişkiler ve flört durumlarının ise bu durumdan bağımsız olduğunu düşünüyorum . İyi bir işim var ama saçmasapan davrananlar oluyor yine de . Erkeklerdeki özgüveni cidden anlamıyorum ben . Ha ama şu var kesinlikle alanında iyiysen, iyi bir işin de varsa sınır çizmek daha kolay oluyor .
özel okullarda tecrübesi olan biri olarak yazayım DEĞMEZ.
çocuklara ölüp biten birini bi illallah ettirdiler. köle gibi asgari ücrete çalışırsın yine de yaranamazsın üstüne geçimsiz bu derler seni işten çıkarırlar. unutma özel okul öğretmek için değil veliyi ve çocuğu eğlemek içindir.
Ben de özel de öğretmendim, şu anda işsizim. Kendi kararımdı. İnşallah farklı bir iş bulurum. Bu aralar kendime odaklanıyorum. Yalnız değilsiniz.
Ben de aynı süreçlerden geçiyorum, çok zor bir durumdayız. Ama en azından kendinizi suçlamayın güzel bir bölüm bitirmişsiniz umarım yakında karşınıza güzel fırsatlar çıkacaktır.
İş konusunda bende benzer şeyler yaşamıştım malesef bu ülkede devlet memuru olmadan insan kendini güvende hissedemiyor pek.
Tavsiyem part time işler bulmanız özel dersler gibi seçeneklere bakmanız daha rahatlarsiniz.
Daha bir hafta olmuş işten çıkalı biraz da işsizliğin tadını çıkarın derim.
İzlemek istediğiniz şeyleri izleyin düzenli yürüyüş yapın kitap okuyun vs.
Flört durumlarına da şimdilik ara verin belli ki kendinizi dinlemeye ihtiyacınız var.
Ayrıca sınırlar diye bir kitap var tavsiye ederim.
Aslında çok güzel psikoloji kitapları var onları okuyarak bu süreci değerlendirebilirsiniz.
Öncelikle herkese iyi akşamlar diliyorum,
Çok uzun bir zaman sonra tekrar burada derdimi anlatıyor olmak beni çok mutlu etti (Bazı sorunlardan dolayı eski hesabımı geri alamadım) Tekrardan kendimi tanıtayım, 27 yaşındayım, bir buçuk yıla yakındır öğretmenlik yapmaktayım. Anlatacaklarım size biraz karışık gelebilir, olabildiğince sade bir biçimde ve sırayla son zamanlardaki yaşamımı yazmak ve sizlerden fikir almak istiyorum.
2020 yılında Üniversiteden mezun oldum, bir müddet part-time tercümanlık, sonrasında Anaokullarında İngilizce Öğretmenliği yaparak mesleğe atıldım. 2020'den günümüze kadar hala geleceğe dair kafamda şekillendiremediğim çok şey var. Yüksek Lisans mı yapsam, KPSS'ye mi girsem, özel sektör'de mi çalışsam, yurt dışında iş mi kovalasam diye neredeyse üç yıldır düşünmekteyim. Bu süreçte de asgari ücret ile çalışıyorum, bir yandan KYK borcumu ödemek zorunda olduğum için işe dört elle sarılıyorum ve iş tanımımın dışına çıkan işlere de koşuyorum, derken iş içerisinde tüm sınırlarımı ve saygımı kaybediyorum. Bu sebeple iş arkadaşlarımdan uzun süreli mobbing yiyiyorum, zaten aylardır mesailerle çalıştıktan sonra gelen bir tükenmişlik, yorgunluk hissi ile baş ederken en sonunda 'Farklı bir sektörde olmalıyım' diyerek istifa ediyorum.
Yaklaşık bir haftadır işsizim, bu zamana kadar Psikolojik Danışmanlık desteği ile buraya geldim ve kişisel anlamda çok şey değiştirdim fakat bu ay profesyonel desteği karşılayacak maddi gücüm yok. Seanslardan öğrendiklerimi kendime uyguluyorum ama bir yere kadar, karmakarışık duygular içindeyim. İş başvuruları yapıyorum, kimi olumsuz oluyor, çoğu geri dönmüyor, umudumu kaybettim. Çok kaygılıyım, geleceğe dair kaliteli yaşam standartlarına ulaşma hedefim her geçen gün azalıyor. Son aylarda hep anlık yaşıyorum. İş çıkışı eve gitmeden önce muhakkak tek başıma en sevdiğim mekanda kahve içer öyle giderdim. En sevdiğim aktivite tek başıma bir şeyler yapmak idi ama artık kum saati işliyor ve ben 'Evet, benim işim artık bu' diyebildiğim bir işim yokken arkadaşlarımla ya da tek başıma bir yere gidip eğlenemiyorum, sanki zaman kaybediyorum. Herşeyi erteliyorum, atak davranamıyorum, yorgunum sanki hep uyumam gerekmiş gibi bir buhranın içindeyim.
Bu kadar işin içinde bir de aşk ve sosyal ilişkiler var tabii. Son yıllarda arkadaşlarımdan ve flört ettiğim insanlardan sürekli manipülatif davranışlar ve saygısız konuşmalar görmekteyim. Psikoloğumla sınırlar konusunu çalışıyorduk fakat işten istifa edince terapilerimiz yarım kaldı. Bu konu ile şimdi ben baş etmek zorundayım. İşimle ya da hayatımda ilgili birşey paylaştığımda genellikle destek görmek yerine eleştiriliyorum, yaptığım işin doğru olmadığını söyleyerek bir yerme politikası izleniyor. Bir flörtüm oluyor, görüşüyoruz, net davranışlar sergilemiyor, buluşma esnasında hoşlanmadığım şeyler konuşuluyor ben de tavrımı koyunca bir daha ne aranıyor ne soruluyorum. Bu da beni üzüyor. Muhabbetim de iyidir aslında ama nasıl bu kadar çabuk vazgeçebiliyor insanlar birbirlerinden anlamıyorum. Ben duygularımı çok uzun süreli yaşamak isteyen bir insanım ama görüyorum ki son yıllarda kimse derin duygular beslemiyor, herkes birbirini çok çabuk bırakıyor, anında konuşmayı kesiyor.
Neredeyse bir yıldır kendime yatırım yaparak, kendimi geliştirme ve değiştirme sürecindeyim. Yine de arada iyi bir işim, meşgalim olsaydı acaba insanlar bana bu şekilde davranabilirler miydi diye düşünmüyor değilim...
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Öncelikle iş konusunu yoluna koymalısın
Öyle bir devirdeyiz ki
İşin ve paran varsa saygınlığım var , sosyal çevren var , itibarın var , o zaman özgüven geliyor insana ve peşinde koşulan fikirlerine saygı duyulan biri haline geliniyor.
defne-28 çok haklı. Meslektaşız, ben de sizin 34 yaş versiyonunuzum. Bizim bölümden de atama yok, ben de bir süredir çağrı merkezinde çalışıyorum. İşleri güçleri yalan dolan. Çevirmenliğe de devam ediyorum bir taraftan. Bazen akışına bırakmak gerekiyor, sen bir tarafını yırtsan da bir şekilde olmuyor, ya da bazıları kolayca bir yerlere geliyor. Elimizden gelen bir şey yok. Ben tekrar yks'ye girdim. Bu yıl istediğim yer tutmayacak ama önümüzdeki tekrar deneyeceğim. Dil bilmenin hiçbir avantajı yok. Ben de terapi aldım. Terapi ile çözülecek bir durum değil.