- 8 Temmuz 2022
- 628
- 728
- 29
- Konu Sahibi kediseverbiri
- #1
Öncelikle herkese iyi akşamlar diliyorum,
Çok uzun bir zaman sonra tekrar burada derdimi anlatıyor olmak beni çok mutlu etti (Bazı sorunlardan dolayı eski hesabımı geri alamadım) Tekrardan kendimi tanıtayım, 27 yaşındayım, bir buçuk yıla yakındır öğretmenlik yapmaktayım. Anlatacaklarım size biraz karışık gelebilir, olabildiğince sade bir biçimde ve sırayla son zamanlardaki yaşamımı yazmak ve sizlerden fikir almak istiyorum.
2020 yılında Üniversiteden mezun oldum, bir müddet part-time tercümanlık, sonrasında Anaokullarında İngilizce Öğretmenliği yaparak mesleğe atıldım. 2020'den günümüze kadar hala geleceğe dair kafamda şekillendiremediğim çok şey var. Yüksek Lisans mı yapsam, KPSS'ye mi girsem, özel sektör'de mi çalışsam, yurt dışında iş mi kovalasam diye neredeyse üç yıldır düşünmekteyim. Bu süreçte de asgari ücret ile çalışıyorum, bir yandan KYK borcumu ödemek zorunda olduğum için işe dört elle sarılıyorum ve iş tanımımın dışına çıkan işlere de koşuyorum, derken iş içerisinde tüm sınırlarımı ve saygımı kaybediyorum. Bu sebeple iş arkadaşlarımdan uzun süreli mobbing yiyiyorum, zaten aylardır mesailerle çalıştıktan sonra gelen bir tükenmişlik, yorgunluk hissi ile baş ederken en sonunda 'Farklı bir sektörde olmalıyım' diyerek istifa ediyorum.
Yaklaşık bir haftadır işsizim, bu zamana kadar Psikolojik Danışmanlık desteği ile buraya geldim ve kişisel anlamda çok şey değiştirdim fakat bu ay profesyonel desteği karşılayacak maddi gücüm yok. Seanslardan öğrendiklerimi kendime uyguluyorum ama bir yere kadar, karmakarışık duygular içindeyim. İş başvuruları yapıyorum, kimi olumsuz oluyor, çoğu geri dönmüyor, umudumu kaybettim. Çok kaygılıyım, geleceğe dair kaliteli yaşam standartlarına ulaşma hedefim her geçen gün azalıyor. Son aylarda hep anlık yaşıyorum. İş çıkışı eve gitmeden önce muhakkak tek başıma en sevdiğim mekanda kahve içer öyle giderdim. En sevdiğim aktivite tek başıma bir şeyler yapmak idi ama artık kum saati işliyor ve ben 'Evet, benim işim artık bu' diyebildiğim bir işim yokken arkadaşlarımla ya da tek başıma bir yere gidip eğlenemiyorum, sanki zaman kaybediyorum. Herşeyi erteliyorum, atak davranamıyorum, yorgunum sanki hep uyumam gerekmiş gibi bir buhranın içindeyim.
Bu kadar işin içinde bir de aşk ve sosyal ilişkiler var tabii. Son yıllarda arkadaşlarımdan ve flört ettiğim insanlardan sürekli manipülatif davranışlar ve saygısız konuşmalar görmekteyim. Psikoloğumla sınırlar konusunu çalışıyorduk fakat işten istifa edince terapilerimiz yarım kaldı. Bu konu ile şimdi ben baş etmek zorundayım. İşimle ya da hayatımda ilgili birşey paylaştığımda genellikle destek görmek yerine eleştiriliyorum, yaptığım işin doğru olmadığını söyleyerek bir yerme politikası izleniyor. Bir flörtüm oluyor, görüşüyoruz, net davranışlar sergilemiyor, buluşma esnasında hoşlanmadığım şeyler konuşuluyor ben de tavrımı koyunca bir daha ne aranıyor ne soruluyorum. Bu da beni üzüyor. Muhabbetim de iyidir aslında ama nasıl bu kadar çabuk vazgeçebiliyor insanlar birbirlerinden anlamıyorum. Ben duygularımı çok uzun süreli yaşamak isteyen bir insanım ama görüyorum ki son yıllarda kimse derin duygular beslemiyor, herkes birbirini çok çabuk bırakıyor, anında konuşmayı kesiyor.
Neredeyse bir yıldır kendime yatırım yaparak, kendimi geliştirme ve değiştirme sürecindeyim. Yine de arada iyi bir işim, meşgalim olsaydı acaba insanlar bana bu şekilde davranabilirler miydi diye düşünmüyor değilim...
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Çok uzun bir zaman sonra tekrar burada derdimi anlatıyor olmak beni çok mutlu etti (Bazı sorunlardan dolayı eski hesabımı geri alamadım) Tekrardan kendimi tanıtayım, 27 yaşındayım, bir buçuk yıla yakındır öğretmenlik yapmaktayım. Anlatacaklarım size biraz karışık gelebilir, olabildiğince sade bir biçimde ve sırayla son zamanlardaki yaşamımı yazmak ve sizlerden fikir almak istiyorum.
2020 yılında Üniversiteden mezun oldum, bir müddet part-time tercümanlık, sonrasında Anaokullarında İngilizce Öğretmenliği yaparak mesleğe atıldım. 2020'den günümüze kadar hala geleceğe dair kafamda şekillendiremediğim çok şey var. Yüksek Lisans mı yapsam, KPSS'ye mi girsem, özel sektör'de mi çalışsam, yurt dışında iş mi kovalasam diye neredeyse üç yıldır düşünmekteyim. Bu süreçte de asgari ücret ile çalışıyorum, bir yandan KYK borcumu ödemek zorunda olduğum için işe dört elle sarılıyorum ve iş tanımımın dışına çıkan işlere de koşuyorum, derken iş içerisinde tüm sınırlarımı ve saygımı kaybediyorum. Bu sebeple iş arkadaşlarımdan uzun süreli mobbing yiyiyorum, zaten aylardır mesailerle çalıştıktan sonra gelen bir tükenmişlik, yorgunluk hissi ile baş ederken en sonunda 'Farklı bir sektörde olmalıyım' diyerek istifa ediyorum.
Yaklaşık bir haftadır işsizim, bu zamana kadar Psikolojik Danışmanlık desteği ile buraya geldim ve kişisel anlamda çok şey değiştirdim fakat bu ay profesyonel desteği karşılayacak maddi gücüm yok. Seanslardan öğrendiklerimi kendime uyguluyorum ama bir yere kadar, karmakarışık duygular içindeyim. İş başvuruları yapıyorum, kimi olumsuz oluyor, çoğu geri dönmüyor, umudumu kaybettim. Çok kaygılıyım, geleceğe dair kaliteli yaşam standartlarına ulaşma hedefim her geçen gün azalıyor. Son aylarda hep anlık yaşıyorum. İş çıkışı eve gitmeden önce muhakkak tek başıma en sevdiğim mekanda kahve içer öyle giderdim. En sevdiğim aktivite tek başıma bir şeyler yapmak idi ama artık kum saati işliyor ve ben 'Evet, benim işim artık bu' diyebildiğim bir işim yokken arkadaşlarımla ya da tek başıma bir yere gidip eğlenemiyorum, sanki zaman kaybediyorum. Herşeyi erteliyorum, atak davranamıyorum, yorgunum sanki hep uyumam gerekmiş gibi bir buhranın içindeyim.
Bu kadar işin içinde bir de aşk ve sosyal ilişkiler var tabii. Son yıllarda arkadaşlarımdan ve flört ettiğim insanlardan sürekli manipülatif davranışlar ve saygısız konuşmalar görmekteyim. Psikoloğumla sınırlar konusunu çalışıyorduk fakat işten istifa edince terapilerimiz yarım kaldı. Bu konu ile şimdi ben baş etmek zorundayım. İşimle ya da hayatımda ilgili birşey paylaştığımda genellikle destek görmek yerine eleştiriliyorum, yaptığım işin doğru olmadığını söyleyerek bir yerme politikası izleniyor. Bir flörtüm oluyor, görüşüyoruz, net davranışlar sergilemiyor, buluşma esnasında hoşlanmadığım şeyler konuşuluyor ben de tavrımı koyunca bir daha ne aranıyor ne soruluyorum. Bu da beni üzüyor. Muhabbetim de iyidir aslında ama nasıl bu kadar çabuk vazgeçebiliyor insanlar birbirlerinden anlamıyorum. Ben duygularımı çok uzun süreli yaşamak isteyen bir insanım ama görüyorum ki son yıllarda kimse derin duygular beslemiyor, herkes birbirini çok çabuk bırakıyor, anında konuşmayı kesiyor.
Neredeyse bir yıldır kendime yatırım yaparak, kendimi geliştirme ve değiştirme sürecindeyim. Yine de arada iyi bir işim, meşgalim olsaydı acaba insanlar bana bu şekilde davranabilirler miydi diye düşünmüyor değilim...
Okuduğunuz için teşekkür ederim.