İskoçlarla çalışmak ve iletişim problemleri

Ben de Almanya'ya geldim 1 yılı geçti. Normalde Türkiye'deyken çalıştığım firmalarda İngilizcem yetiyor hatta artıyordu bile. Herkes ne güzel konuşuyorsun diyordu. Aynı meslek içinde kariyer pathimi değiştirdim. Öncesinde bana yeten İngilizcem şu an mülakatlarda elenmeme neden oluyor. Yeterince fluent bulmuyorlar çünkü rol çok fazla iletişim gerektiriyor. Bir de üzerine mülakat stresi eklenince... Büyük bir layoff nedeniyle de işten çıkarıldığım için hazır boşken Almanca kursuna da yazıldım, yeni iş bulana kadar ilerletmek için. Günde 3 saat Almanca sonrasında İngilizce speaking practice. Bir yandan mülakatın esas konularına hazırlanma. O kadar yoruldum ki mental olarak. 33 yaşında neden bunlarla uğraşıyorum diyorum ve içinden çıkamıyorum. Ben de herhangi bir öneri kırıntısına muhtacım. Size de kolaylıklar dilerim :dua:
 
Ya ama o kadar haklısınız ki iskoclari anlayamamak da 😅 erasmusla ingiltereye gitmiştim. Edinburga gezmeye gittik bı rehber var anlatıyor anlatıyor. Ay ben hiç bir şey anlamadım. Zerre anlamadım hatta. Önce bı bozuldum ne oluyor ya diye. Sonra altı üstü gezi olunca kafama göre takıldım. Adam Mary kings close anlatıyor herkes aaaa filan diyor, ben yanımdakiyle mal mal sakalasiyordum. Kesin ingilizce bilmediğimi düşündüler 🤣 gezi değil iş olsa gerçekten daha zor olurdu. Belki iş arkadaslarinizdan rahat bı dille yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz. Bu ne demek, ne dedin, o ne dedi filan gibi abartmadan 😅 Bizdeki Türkçe Azerice farkı gibi sanırım. Güzel dert ama evet 🥰🥰
 
İlk 3 tavsiye için teşekkür ederim 💜 evet bence de uyarı alırdım ama işi bir şekilde yürütüyorum sadece stresi çok. Cidden böyle yaşanmaz 😂
4. Tavsiye ise cidden 1 saat Scottish aksanı pratiği yapıcam diye bu kadar zahmete girmek istemiyorum ya 😢
Aslında şöyle oluyor sonra onlar seni davet etmeye başlıyorlar etkinliklere böyle böyle çevre ediniyorsun.
 
Herkese merhaba. Burada bir sürü yurtdışında yaşayan kadın olduğunu biliyorum o yüzden biraz dertleşmek istedim.

Ben 3 sene önce İskoçya’ya master yapmaya geldim ve sonrasında çok zorluklarla iş bularak kaldım ve giriş seviyesinde bir pozisyona başladım. Şu an uzmanlık alanımda danışmanlık veriyorum bu da insanların sürekli beni araması ve dertlerini anlatıp çözüm sunmamı beklemeleri ya da haftada en az 4-5 kere insanlarla toplantı yapmam demek. Yani mail üzerinden değil de daha çok konuşma üzerinden ilerleyen bir iş.
Gel gelelim ben İngilizce’yi iyi bildiğimi düşünmeme rağmen (buraya gelmek için girdiğim IELTS sınavı ve masterı başarıyla bitirmeme güvenerek) durumun böyle olmadığını anladım buradaki takım arkadaşlarımı çok ama çok zor anlıyorum. Zaten iskoçların aksanları meşhurdur bilen bilir çok farklı konuşuyorlar. Youtube linki koyacağım merak edenler için. 😊

Mesela bir amerikalı ile gayet iyi anlaşabilirken buradaki insanları o kadar zor anlıyorum ki. Bu da beni çok geren ve strese sokan bir şey. Eğer o gün toplantım varsa karnım ağrıyarak uyanıyorum anlayamazsam ya da kendimi ifade edemezsem diye. Aylık takım yemeklerimiz oluyor toplanıp akşam yemeği yiyoruz kabus gibi geçiyor o günler bana. Çünkü özellikle iki iskoçyalı birbiri ile şakalaşıyorsa tek kelime anlamıyorum.

Dün bir rüya gördüm bir danışanla Türkçe konuşuyordum ve o kadar akıp gidiyordu ki konuşma çok mutlu ve rahat hissediyordum. Uyanınca düşünmeye başladım 2 yıldır iş hayatındayım burada ve 3 yıldır yaşıyorum. Acaba ben bu işi çözemeyecek miyim çünkü bu stresle yaşanmaz.

Uzmanlık alanımdan devam etmek istiyorsam maalesef daha az konuşma gerektiren bir pozisyon bulmak imkansız. Ayrıca iş de değiştiremem. Geçmişte çok iş değiştirdim o yüzden cv’mde sürekli 6-7 aylık kopuk kopuk deneyimler var ve İK bunları sorguluyor. Bu şirkette tutunmam lazım en az birkaç yıl daha.

Siz yeni bir ülkeye taşındığınızda neler yaptınız. Nasıl bu dil olayını aştınız. Hele almanca flemenkçe öğrenenler falan var şok oluyorum… ben daha ingilizce çözemedim. Keşke türkiye’de durum düzelse de ülkeme dönsem..

Genelde dil okullarinin/kurslarinin bir de aksanla ilgili problemleri gidermek icin verdikleri bir kac kurluk dersleri okuyor,onlari arastirin💕
 
Bu konuda bir şey dikkatimi çekti. Videodaki adam native, çok iyi bir aksanla İngilizce konuşuyor ama o da karşısındakini anlamıyor. Ancak gülümseyerek, kibarca tekrar etmesini rica ediyor hem de sanırım birkaç kez. Gerçek hayattan bir sahne bu, size yapmanız gerekeni gösteriyor aslında. Kimse de bu adam hiç profesyonel değilmiş demiyordur çünkü adamın standart İngilizcesi gayet yeterli. İnsan ne kadar profesyonel olursa olsun bir dilin tüm aksanlarına hakim olması çok zor. Hele ki bir dünya dilinin. Yani İskoç olmadığınıza göre aksan sorununu yaşamanız çok normal. Ama sanki sadece gerçekten üstüne düşmemişsiniz gibi geldi. Farklı bir ülkede danışmanlık verecek donanıma ve cesarete sahipsiniz. Sadece bu aksana gerçekten kendinizi maruz bırakmanız bir dilci olarak naçizane görüşüm. Tavsiye edilen şeylerle de kısa sürede bu sorunu aşarsiniz umarım. Allah herkese böyle dertler versin amin😅
 
Almanyada yasiyorum burda büyüdüm, dil konusunda cok iyiyim diye bilirim. Ingilizce tercümanligini okudum ve yillarca ingiliz sirketlerinde calisdim. Londrada ingilizce sunum yaptim, is adamlariyla görüstüm ve sürekli ne kadar iyi ingilizce konusdugumu söylerdiler. Ama bacim su an videodaki herifi bende anlamadim 😂
 
Çok uğraştım ama maalesef hiç İskoç arkadaşım yok. En yakın arkadaşlarım hep Hintli veya uzak doğulu. Benim gibi göçmen kişiler.😢
Birkaç kez iş yerimdeki ya da mahallemdeki iskoça dışarı kahve içelim diye teklif ettim ama hep kibarca reddediyorlar. Ben de ısrar etmedim çünkü yapı itibariyle introvert biriyim zaten
15 senedir göçmen hayatı yaşadığım, 3 kıta değiştirdiğim ve neredeyse her milletten insan gördüğüm için sorununuzun bu olduğunu söyleyebilirim. İşin kolayına kaçıyorsunuz. Onlar da benim gibiler onlara sığınayım diyorsunuz. İskoç olanları kahve içmeye davet ediyorsanız ve gelmiyorlarsa yine de gidin o cafeye. İnsanların konuşmalarını dinleyin, biri ille laf atar bir şey söyler, sohbete dahil etmek ister. Özellikle küçük yerde yerli halk evinde yiyip içmez, sırf sosyalleşmek için sabah çayını gider pub da içer. Aksanınızı öğrenmek istiyorum o yüzden sizi dinlememde sakınca var mı falan deyin. Markette alış veriş yaparken veya otobüste trende kulaklık takmayın konuşanları dinleyin. Lehçe farklılığı olan kelimeleri not alın. Kimse sizden mükemmel İskoç aksanı beklemez ama gayret ettiğinizi anlarlarsa yardım ederler. Yaşlılar bayılır bir saat muhabbet etmeye, çaktırmadan konuşmalarını dinleyin. Ben Türk'üm niye bunlarla uğraşayım demeyin sonuçta kendi isteğinizle oraya gittiniz. İskoç aksanı konuşacaksınız diye bir şey yok ama gündelik bir kaç kelimeyi cümleyi öğrenir ve kullanırsanız çok faydasını görürsünüz. Highland dedikleri kırsal alanları çok meşhurdur mesela. Yürüyüş sopasını alan kendini buralara atar. Bisikletle veya yürüyüş yaparak buradaki köyleri de gezebilirsiniz. İşyerinde molada falan sırf bu konudan bile sohbet açabilirsiniz.

Ben ortaokul-lise-üniversitede Almanca dersi aldım, cümle kurma gramer sorunum yoktu ama İsviçre'ye gittiğim gün konuşulanları hiç anlamadım. Benim bildiğim Almanca, İsviçre'de konuşulan 4 lisandan biri ve en baskın olanı. Ama İsviçre Almancası tamamen farklı, sadece şive değil kelimeler bile farklı. Hatta her kantonun kendi lehçesi var, orada yaşayan arkadaşlar da onaylar bunu. Size verdiğim tavsiyeleri kendim uyguladım hemen dışarı attım kendimi. Ben normal Almanca biliyorum sizinle öyle anlaşabilirim deyince hemen onlar da normal Almanca'ya dönüyorlardı. Kitapçı, market, pazar, cafe vs her gün gider milleti dinlerdim. Benim bir avantajım da çocuklarım bebekti. 2,5 yaşındakini hemen kreşe verdik ve 6 ay içinde o dili konuşmaya başladı. 6 aylık olanı koydum bebek arabasına her gün bir yerlere gittim. O da kreşe başladı ve çocuklar evde birbirleriyle konuşurken bende de kulak alışkanlığı oldu.

Irkçı asla değilim, sadece ve sadece iyi insan kötü insan ayrımı yaparım. Bu iş arkadaşlarınız İskoçya'da doğmadılarsa ve sizin gibi iş için gittilerse genelde kapalı yaşıyorlar. Hint ve uzakdoğu aksanı zaten 1 km öteden anlaşılır. Üstelik çok baskın kültürleri var. 2.5 sene uzakdoğuda yaşadım, dışarıda farklı ev ortamında çok farklılar. Üst düzey çalışanları ve zengin olanları biraz daha kolay adapte oluyorlar çünkü para her kapıyı açıyor. Pahalı restoranlara giderler en lüks yerde tatil yaparlar, yani ye kürküm ye. Batı kültürüne göre yaşamak onlar için önemli. Orta sınıf beyaz yaka veya mavi yaka çalışanlar evden işe işten eve takılıyorlar. Siz de yazmışsınız, onlar da İskoçlar'la takılmıyor. Yani uzun lafın kısası sizin gibi göçmen olanların verdiği güven ve kabul edilme duygusunu biraz kenara atın. Onlarla da arkadaşlık yapın tabii ama sadece onlarla değil. İskoçlar sizi hep diğer göçmenlerle bir arada görüyorsa onlar da çekinir sizi davet etmeye. Genel sorun şu; İskoçya'da doğmuş eğitim görmüş yaşayan bir Asyalı veya Hintliyle; yetişkin olarak sonradan çalışmaya gelen asla bir olamaz.

Bana katılmayacaklar olacaktır ama ben yine de yazayım. Bu 15 senelik süreçte sadece anadilini konuşan bir tane çocuk tanımadım. Hem doğduğu ülkenin dilini hem de anadilini aksansız konuşurlar. Anne ya da baba başka millettense hele akıcı 3 dil konuşurlar. Hatta Japonca, Çince gibi latin alfabesi kullanılmayan lisanı bile çok akıcı konuşurlar. Çocuklarımin biri 10. sınıf diğeri 8. sınıfta ve şimdiye kadar neredeyse her milletten arkadaşları oldu oradan biliyorum. Ben de yurt dışına giderken çocuklar geç konuşur yapma etme dediler ama iyi ki onları değil doktoru dinlemişim. Kendi çocuklarım, arkadaşlarımın çocukları hatta doğumlarından bildiğim çocukların hiç birinde geç konuşma görmedim. 2 yaşında bebeğe hangi dilden sorsa o dilde cevap verir. O nedenle çocuklarınız lisana ne kadar erken maruz kalırsa o kadar iyi. Bir de Türkçe konuşarak yabancı dil öğrenilmiyor. Mümkünse günde 1 saat falan sadece İngilizce'ye maruz kalsalar bile yeter. Bilmiyorum hala var mı, benimkiler küçükken masal kitapları ve onların sesli versiyonu vardı. Masalı dinlerken ben de elimdeki sayfadan gösteriyordum onlara.

Evet çocuk eğitimi hele yabancı dil isteniyorsa çok para, biliyorum ve Allah yardımcınız olsun diyorum.
 
Son düzenleme:
Herkese merhaba. Burada bir sürü yurtdışında yaşayan kadın olduğunu biliyorum o yüzden biraz dertleşmek istedim.

Ben 3 sene önce İskoçya’ya master yapmaya geldim ve sonrasında çok zorluklarla iş bularak kaldım ve giriş seviyesinde bir pozisyona başladım. Şu an uzmanlık alanımda danışmanlık veriyorum bu da insanların sürekli beni araması ve dertlerini anlatıp çözüm sunmamı beklemeleri ya da haftada en az 4-5 kere insanlarla toplantı yapmam demek. Yani mail üzerinden değil de daha çok konuşma üzerinden ilerleyen bir iş.
Gel gelelim ben İngilizce’yi iyi bildiğimi düşünmeme rağmen (buraya gelmek için girdiğim IELTS sınavı ve masterı başarıyla bitirmeme güvenerek) durumun böyle olmadığını anladım buradaki takım arkadaşlarımı çok ama çok zor anlıyorum. Zaten iskoçların aksanları meşhurdur bilen bilir çok farklı konuşuyorlar. Youtube linki koyacağım merak edenler için. 😊

Mesela bir amerikalı ile gayet iyi anlaşabilirken buradaki insanları o kadar zor anlıyorum ki. Bu da beni çok geren ve strese sokan bir şey. Eğer o gün toplantım varsa karnım ağrıyarak uyanıyorum anlayamazsam ya da kendimi ifade edemezsem diye. Aylık takım yemeklerimiz oluyor toplanıp akşam yemeği yiyoruz kabus gibi geçiyor o günler bana. Çünkü özellikle iki iskoçyalı birbiri ile şakalaşıyorsa tek kelime anlamıyorum.

Dün bir rüya gördüm bir danışanla Türkçe konuşuyordum ve o kadar akıp gidiyordu ki konuşma çok mutlu ve rahat hissediyordum. Uyanınca düşünmeye başladım 2 yıldır iş hayatındayım burada ve 3 yıldır yaşıyorum. Acaba ben bu işi çözemeyecek miyim çünkü bu stresle yaşanmaz.

Uzmanlık alanımdan devam etmek istiyorsam maalesef daha az konuşma gerektiren bir pozisyon bulmak imkansız. Ayrıca iş de değiştiremem. Geçmişte çok iş değiştirdim o yüzden cv’mde sürekli 6-7 aylık kopuk kopuk deneyimler var ve İK bunları sorguluyor. Bu şirkette tutunmam lazım en az birkaç yıl daha.

Siz yeni bir ülkeye taşındığınızda neler yaptınız. Nasıl bu dil olayını aştınız. Hele almanca flemenkçe öğrenenler falan var şok oluyorum… ben daha ingilizce çözemedim. Keşke türkiye’de durum düzelse de ülkeme dönsem..


İngilizce öğretmeniyim iskoçyaya gitsem heralde hiç anlaşamam haklısınız aksanları çok ilginç
Türkiyede güneydoğudaki bazı şiveleri anlayamadığım gibi bu da anlaşılmaz yani

Karşındakilere anadilin bu olmadığı için anlayış göstermelerini, mümkün olduğunca tane tane konuşmalarını rica et. Zamanla sen de alışırsın ama danışanların daha yavaş konuşarak yardımcı olur bence
 
15 senedir göçmen hayatı yaşadığım, 3 kıta değiştirdiğim ve neredeyse her milletten insan gördüğüm için sorununuzun bu olduğunu söyleyebilirim. İşin kolayına kaçıyorsunuz. Onlar da benim gibiler onlara sığınayım diyorsunuz. İskoç olanları kahve içmeye davet ediyorsanız ve gelmiyorlarsa yine de gidin o cafeye. İnsanların konuşmalarını dinleyin, biri ille laf atar bir şey söyler, sohbete dahil etmek ister. Özellikle küçük yerde yerli halk evinde yiyip içmez, sırf sosyalleşmek için sabah çayını gider pub da içer. Aksanınızı öğrenmek istiyorum o yüzden sizi dinlememde sakınca var mı falan deyin. Markette alış veriş yaparken veya otobüste trende kulaklık takmayın konuşanları dinleyin. Lehçe farklılığı olan kelimeleri not alın. Kimse sizden mükemmel İskoç aksanı beklemez ama gayret ettiğinizi anlarlarsa yardım ederler. Yaşlılar bayılır bir saat muhabbet etmeye, çaktırmadan konuşmalarını dinleyin. Ben Türk'üm niye bunlarla uğraşayım demeyin sonuçta kendi isteğinizle oraya gittiniz. İskoç aksanı konuşacaksınız diye bir şey yok ama gündelik bir kaç kelimeyi cümleyi öğrenir ve kullanırsanız çok faydasını görürsünüz. Highland dedikleri kırsal alanları çok meşhurdur mesela. Yürüyüş sopasını alan kendini buralara atar. Bisikletle veya yürüyüş yaparak buradaki köyleri de gezebilirsiniz. İşyerinde molada falan sırf bu konudan bile sohbet açabilirsiniz.

Ben ortaokul-lise-üniversitede Almanca dersi aldım, cümle kurma gramer sorunum yoktu ama İsviçre'ye gittiğim gün konuşulanları hiç anlamadım. Benim bildiğim Almanca, İsviçre'de konuşulan 4 lisandan biri ve en baskın olanı. Ama İsviçre Almancası tamamen farklı, sadece şive değil kelimeler bile farklı. Hatta her kantonun kendi lehçesi var, orada yaşayan arkadaşlar da onaylar bunu. Size verdiğim tavsiyeleri kendim uyguladım hemen dışarı attım kendimi. Ben normal Almanca biliyorum sizinle öyle anlaşabilirim deyince hemen onlar da normal Almanca'ya dönüyorlardı. Kitapçı, market, pazar, cafe vs her gün gider milleti dinlerdim. Benim bir avantajım da çocuklarım bebekti. 2,5 yaşındakini hemen kreşe verdik ve 6 ay içinde o dili konuşmaya başladı. 6 aylık olanı koydum bebek arabasına her gün bir yerlere gittim. O da kreşe başladı ve çocuklar evde birbirleriyle konuşurken bende de kulak alışkanlığı oldu.

Irkçı asla değilim, sadece ve sadece iyi insan kötü insan ayrımı yaparım. Bu iş arkadaşlarınız İskoçya'da doğmadılarsa ve sizin gibi iş için gittilerse genelde kapalı yaşıyorlar. Hint ve uzakdoğu aksanı zaten 1 km öteden anlaşılır. Üstelik çok baskın kültürleri var. 2.5 sene uzakdoğuda yaşadım, dışarıda farklı ev ortamında çok farklılar. Üst düzey çalışanları ve zengin olanları biraz daha kolay adapte oluyorlar çünkü para her kapıyı açıyor. Pahalı restoranlara giderler en lüks yerde tatil yaparlar, yani ye kürküm ye. Batı kültürüne göre yaşamak onlar için önemli. Orta sınıf beyaz yaka veya mavi yaka çalışanlar evden işe işten eve takılıyorlar. Siz de yazmışsınız, onlar da İskoçlar'la takılmıyor. Yani uzun lafın kısası sizin gibi göçmen olanların verdiği güven ve kabul edilme duygusunu biraz kenara atın. Onlarla da arkadaşlık yapın tabii ama sadece onlarla değil. İskoçlar sizi hep diğer göçmenlerle bir arada görüyorsa onlar da çekinir sizi davet etmeye. Genel sorun şu; İskoçya'da doğmuş eğitim görmüş yaşayan bir Asyalı veya Hintliyle; yetişkin olarak sonradan çalışmaya gelen asla bir olamaz.

Bana katılmayacaklar olacaktır ama ben yine de yazayım. Bu 15 senelik süreçte sadece anadilini konuşan bir tane çocuk tanımadım. Hem doğduğu ülkenin dilini hem de anadilini aksansız konuşurlar. Anne ya da baba başka millettense hele akıcı 3 dil konuşurlar. Hatta Japonca, Çince gibi latin alfabesi kullanılmayan lisanı bile çok akıcı konuşurlar. Çocuklarımin biri 10. sınıf diğeri 8. sınıfta ve şimdiye kadar neredeyse her milletten arkadaşları oldu oradan biliyorum. Ben de yurt dışına giderken çocuklar geç konuşur yapma etme dediler ama iyi ki onları değil doktoru dinlemişim. Kendi çocuklarım, arkadaşlarımın çocukları hatta doğumlarından bildiğim çocukların hiç birinde geç konuşma görmedim. 2 yaşında bebeğe hangi dilden sorsa o dilde cevap verir. O nedenle çocuklarınız lisana ne kadar erken maruz kalırsa o kadar iyi. Bir de Türkçe konuşarak yabancı dil öğrenilmiyor. Mümkünse günde 1 saat falan sadece İngilizce'ye maruz kalsalar bile yeter. Bilmiyorum hala var mı, benimkiler küçükken masal kitapları ve onların sesli versiyonu vardı. Masalı dinlerken ben de elimdeki sayfadan gösteriyordum onlara.

Evet çocuk eğitimi hele yabancı dil isteniyorsa çok para, biliyorum ve Allah yardımcınız olsun diyorum.

Oncelikle uzun mesajınız ve onerileriniz icin tesekkur ederim. Kolaya kactigim dogru, bunun sebebi de gocmenin halinden gocmenin anlamasi. Hintli ve uzak dogulu arkadaslarim da buraya sonradan gelen, ve maalesef bir cevre olusturamamis ulkesini ozleyen ve bu aksana adapte olamayan insanlar. Tanidigim cogu Hintlinin ingilizcesi inanilmaz fluent cunku kendi ulkelerinde de British etkisi nedeniyle erken yaslarda ogreniyorlar. Ama hintli arkadaslarim bile İskocları anlayamadiklarini soyluyorlar.

Bir de gozlemim su sekilde, gocmenler degil İskoc halki kapali yasiyor. Bir İskocla sevgili degilsen İskoclarla takilman cok zor. Barda pubda seni konusmaya dahil etmeye calisanlar oluyor ama cogu flort amacli. İs ortamimda ben konusmadikca bana konusmaya gelen gormedim. Ben soru sorsam sadece cevap verip “ya sen” diye sormuyorlar. Bu da ister istemez gocmen gruplasmasina yol aciyor.

Benim de payim cok bunu reddetmiyorumama bence İskoclar genel olarak “shy” insanlar. Bir de cok tahammulleri yok. Bir Turkle konusurken bile saka yaptiginda bile karsindaki anlamadiysa ikinci kez yapasin gelmiyor. Bir de bunun mutemadiyen oldugunu dusunun. O yuzden gocmenlerle eglenebildiklerini sanmiyorum.

Ayrica cocuklar konusundaki soyledıklerınize tamamen katiliyorum.
 
Herkese merhaba. Burada bir sürü yurtdışında yaşayan kadın olduğunu biliyorum o yüzden biraz dertleşmek istedim.

Ben 3 sene önce İskoçya’ya master yapmaya geldim ve sonrasında çok zorluklarla iş bularak kaldım ve giriş seviyesinde bir pozisyona başladım. Şu an uzmanlık alanımda danışmanlık veriyorum bu da insanların sürekli beni araması ve dertlerini anlatıp çözüm sunmamı beklemeleri ya da haftada en az 4-5 kere insanlarla toplantı yapmam demek. Yani mail üzerinden değil de daha çok konuşma üzerinden ilerleyen bir iş.
Gel gelelim ben İngilizce’yi iyi bildiğimi düşünmeme rağmen (buraya gelmek için girdiğim IELTS sınavı ve masterı başarıyla bitirmeme güvenerek) durumun böyle olmadığını anladım buradaki takım arkadaşlarımı çok ama çok zor anlıyorum. Zaten iskoçların aksanları meşhurdur bilen bilir çok farklı konuşuyorlar. Youtube linki koyacağım merak edenler için. 😊

Mesela bir amerikalı ile gayet iyi anlaşabilirken buradaki insanları o kadar zor anlıyorum ki. Bu da beni çok geren ve strese sokan bir şey. Eğer o gün toplantım varsa karnım ağrıyarak uyanıyorum anlayamazsam ya da kendimi ifade edemezsem diye. Aylık takım yemeklerimiz oluyor toplanıp akşam yemeği yiyoruz kabus gibi geçiyor o günler bana. Çünkü özellikle iki iskoçyalı birbiri ile şakalaşıyorsa tek kelime anlamıyorum.

Dün bir rüya gördüm bir danışanla Türkçe konuşuyordum ve o kadar akıp gidiyordu ki konuşma çok mutlu ve rahat hissediyordum. Uyanınca düşünmeye başladım 2 yıldır iş hayatındayım burada ve 3 yıldır yaşıyorum. Acaba ben bu işi çözemeyecek miyim çünkü bu stresle yaşanmaz.

Uzmanlık alanımdan devam etmek istiyorsam maalesef daha az konuşma gerektiren bir pozisyon bulmak imkansız. Ayrıca iş de değiştiremem. Geçmişte çok iş değiştirdim o yüzden cv’mde sürekli 6-7 aylık kopuk kopuk deneyimler var ve İK bunları sorguluyor. Bu şirkette tutunmam lazım en az birkaç yıl daha.

Siz yeni bir ülkeye taşındığınızda neler yaptınız. Nasıl bu dil olayını aştınız. Hele almanca flemenkçe öğrenenler falan var şok oluyorum… ben daha ingilizce çözemedim. Keşke türkiye’de durum düzelse de ülkeme dönsem..

Fransızca ile uğraşıyorum, Fransızcanın kendisi bela iken bi de aksanlı konuşup dediği anlaşılmayan birine denk gelirsem sırıtıp teşekkür ediyorum 😐 ama sen anlamak zorundasın, bence özel hayatına yabancı sevgili karışık arkadaş grubu doldur. 7 24 e yay kulak aşinalığını
 
Fransızca ile uğraşıyorum, Fransızcanın kendisi bela iken bi de aksanlı konuşup dediği anlaşılmayan birine denk gelirsem sırıtıp teşekkür ediyorum 😐 ama sen anlamak zorundasın, bence özel hayatına yabancı sevgili karışık arkadaş grubu doldur. 7 24 e yay kulak aşinalığını

Yukarıda da önerildi valla ama başım bağlı😂 zaten iskoç sevgilim olsa çoktan çözmüştüm bence burda birkaç türk tanıdım iskoç manitası ile birlikte yaşıyor 7/24 maruz kalma sayesinde şakır şukur anlıyorlar.
 
O nedir yaffff hem dedikleri anlasilmiyor, hem yakisikli degil cekilmezzzzzzzzzz
HAHAHAHHAHAHAHAH haykırdım ya
Cidden en azından bu çabaya değseniz be kardeşim
Buraya gelmeden önce vikingler beklemiştim geniş omuzlu solgun tenli ve sert bakışlı 🤣 bi geldim küçük turuncikler geziyor sokaklarda 🍊🍊
Arada bi uzun boylu delikanlısı çıkmıyor değil ama onlarda çok rağbet görüyor competitive bir ortam ve kesin bir sürü std taşıyorlardır 🤣🤣🤣
 
HAHAHAHHAHAHAHAH haykırdım ya
Cidden en azından bu çabaya değseniz be kardeşim
Buraya gelmeden önce vikingler beklemiştim geniş omuzlu solgun tenli ve sert bakışlı 🤣 bi geldim küçük turuncikler geziyor sokaklarda 🍊🍊
Arada bi uzun boylu delikanlısı çıkmıyor değil ama onlarda çok rağbet görüyor competitive bir ortam ve kesin bir sürü std taşıyorlardır 🤣🤣🤣

O dediğin İsveç Norveç değil miydi kızım, coğrafi olarak pek uzak değil ama politik olarak farklı bir ülke dhsdggdgd yanlış yere dümen kırmışsın:deli:
 
O dediğin İsveç Norveç değil miydi kızım, coğrafi olarak pek uzak değil ama politik olarak farklı bir ülke dhsdggdgd yanlış yere dümen kırmışsın:deli:

Abi zamanında vikingler işgal etmiş burayı işgal etmişken azıcık gen bırakmışlardır diye düşünmüştüm 🤣🤣
Ama turuncu gen baskın gelmiş demek ki
 
HAHAHAHHAHAHAHAH haykırdım ya
Cidden en azından bu çabaya değseniz be kardeşim
Buraya gelmeden önce vikingler beklemiştim geniş omuzlu solgun tenli ve sert bakışlı 🤣 bi geldim küçük turuncikler geziyor sokaklarda 🍊🍊
Arada bi uzun boylu delikanlısı çıkmıyor değil ama onlarda çok rağbet görüyor competitive bir ortam ve kesin bir sürü std taşıyorlardır 🤣🤣🤣

O tipler Norveç ve canadada.
Bakmaya doyamadığım tipler.
Yemede yaninda yat
 
X