• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Işiklardaki Teyze

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
132
688
63
Gülen gözleri vardı. Sımsıcak bakışlarıyla elinde bastonuyla öylece duruyordu ama sanki bakışlarındaki sıcaklığın yanında bir boşluk, anlamsızlık vardı. Gayri ihtiyari yanına yaklaşmıştım. Sol tarafında duruyordum. Birden sağına döndü ve ‘Evladım, beni karşıya geçirir misin?’ dedi. Şaşırmıştım. Neden sağına döndüğünü anlamamışken konuşmaya devam etti: ‘Ben görmüyorum da!’ dedi suçlu suçlu. Başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim bir an. Nasıl olur da bu gül yüzlü teyze görmezdi?
Ne diyeceğimi bilemeden koluna girdim ve birlikte geçtik karşıya. ‘Teyzem buradan nasıl gideceksin?’ diye sordum. İhtiyar kadın gülümseyerek ‘Yavrum ayaklarım götürür beni!’ dedi. İyice allak bullak oldum. Bir yanım teyzeyi evine kadar götürmem gerektiğini söylüyordu. Bir yanım da işe geç kalmakta olduğumu haykırıyordu. Saatime baktım. İşime gitmem gerekiyordu. Hatta epeyce de geç kalmıştım. Gözlerim arkada, içimde eksik bir şeylerle teyzenin yanından ayrıldım.
Bütün gün iş yerinde koşuşturmaktan bacaklarıma ağrılar girmişti. Akşam evime gelip koltuğa kendimi attığım anda televizyonu açtım. Yerel televizyonlardan birinde haberleri sunan muhabirin; ‘Yaşlı kadının karşıdan karşıya geçmek için yardım istediği, bir gencin kendisini karşıya geçirmesinin ardından kaldırım yerine yola inmesi nedeniyle hızla ilerleyen minibüsün altında kaldığı kameralarımıza yansıdı. Ayrıca kadının ‘ama’ olduğu da adli tıp kurumunca yapılan otopside ortaya çıktı.’ dediğini duydum gibi oldu kanalları gezerken. Tekrar kanala döndüğümde farklı haberlerden bahsediliyordu. Zihnim bir anda karma karışık olmuştu. Böyle bir haber sahiden var mıydı, yoksa benliğim, kendini gün boyunca yoğun biçimde suçladığı için, haberi ve görüntüleri kendi içinde mi uydurmuştu.
…
Gece zindan oldu. Kanalı açtım ve bir sonraki bülteni beklemeye koyuldum. Bir yandan da karnım fena halde acıktığı halde haberleri kaçırabileceğim düşüncesiyle mutfağa gitmek istemiyordum. Zaten canım da hiçbir şey istemiyordu.
Televizyonun karşısında, yorgunluğum sebebiyle herhalde, uyuyakalmışım. Bir ara uyandım, saate baktım. Saat üçe yaklaşmıştı. Yerel televizyonun da yayını kesilmişti. Televizyonu kapattım. Mutfağa geçtim. Dilim damağım kurumuştu. Çeşmeden su doldurup içtim ama sönmedi içimin yangını. Düş gibi, gerçek gibi o teyzeyi gördüm yeniden evimin içinde. Bana, ‘Yavrum, senin suçun yok ki. Hem artık görüyorum seni. Gözlerim açıldı.’ dedi ve kayboldu. Sabahı nasıl ettiğimi bilemedim. Rüyalarım kâbusa döndü.
Sabah, gözlerim kan çanağına dönmüş; evimden çıktım. Hatta erken de çıktım biraz. Akşam yemeği de yemediğimden midem kazınmaya başlamıştı. Bir pastaneye oturup çay söyledim kendime. İki tane poğaça ısmarladım. Çayımı yudumlarken teyze gözlerimin önüne geldi ve çay dahi boğazımdan inmedi aşağıya. Hesabı ödeyip işe yürümeye başladım. Işıklarda bekliyordum. Arkamdan birisi hafifçe sırtıma vurdu ve ‘Evladım beni karşıya geçirir misin?’ dedi. Dönüp baktığımda dünkü teyzeydi. O kadar sevinmişim ki sarıldım oracıkta ona. ‘Teyzem ne demek! Tabii ki geçirim ama bugün evine kadar bırakacağım.’ dedim sevinçle. Sesimden tanımış olacak ki ‘Sen dünkü çocuksun.’ dedi şaşırarak. Birlikte karşıdan karşıya geçtik ve onu evine kadar bıraktım. Montunun cebinde evinin adresi varmış.
Evinde beni gelini karşıladı. Bana çok teşekkür ettikten sonra yaşlı kadının dün de böyle evden kaybolduğunu ve saatlerce aradıklarını anlattı. Ardından oğlu annesine sarıldı ve o anki sahne görülmeye değerdi.
İçim huzurla dolu hızlı adımlarla iş yerime koştum. Patron kapıdaydı. ‘Günaydın’ diyerek yürüdüm ama patron durdurdu beni. ‘Beyefendi, üzgünüm ama kendinize yeni bir iş aramak zorundasınız. Bu kaçıncı geç kalışınız.’ dedi imalı imalı. Haklıydı. Ben patron olsam belki daha ağır laflar ederdim.



İşten kovulmuştum ama hiç üzülmedim. Mutluydum. Yaşlı, görmeyen teyzeye yardım etmiştim ya, dün televizyonda gördüklerim gerçek değildi ya gerisi hiç önemli değil.
(alıntı)
 
Back