polis gaz sıkıyormuş bık bık ötüryorlar yahu !!
burası savaş alanı gibi canımız tehlikede , tabi ki gaz atsınlar , tabi ki su sıksınlar
her tarafı korumalı tv kanalında kameranın karşısına geçip ötüyorlar
olaylar çığrından çıkmış birilerinin derdi polisle uğraşmak tövbe yarabbim ya sinirlerimiz bozuldu kaç gündür zaten birde bunları dinle
takviye polis geldi yemin ediyorum yerlerde yatıyorlar uyku yok mesai yok sabaha kadar nöbet tutan adam bir gram uyumadan olaya koşuyor , birileri de polis gazından rahatsız oluyor , güzelim lüks evleri gazla dolmuştur da ondan ötüyorlar sen sabır ver allahım diyorum , bu kadar olmaz ya
o kadar güzel söylemişsiniz ki...
kimse olaya polisin gözünden polisin yakınlarının gözünden bakmıyor...
herkesin dışarı çıkıp çıkmama lüksü var... ama polisin yok !
gitme canım, yapma canım deme lüksüne sahip değiliz... evladının kocanın dışarısı tehlikeli der gitmesine razı gelmezsin... ama polisse eğer ona gitme yapma diyemiyorsun...
gecenin 5 inde sıcak yatağından kalkıp gitti Mardin'e göreve sevgilim..gitme diyebilme lüksüm asla yoktu....
nereye bu saatte ya diye ağlasam da faydasız... kalkıp gitti...
hiç bir Allahın kulu bunları düşünüyor mu mesela? o polislerin arkalarında ne kadar gözü yaşlı insanlar bıraktıklarını ?
ve bir polis varsa hayatında güçlü olmak gerektiğini biliyor mu insanlar? hep göz yaşlarının içine akması gerektiğini... gözü arkada kalmasın diye hep çok güçlü görünmek zorunda olması gerektiğini...
günlerdir kendimde değilim... ağlıyorum deli gibi, haber sitelerini okuyorum yüreğim ağzımda bir şekilde...
ama belli etmemek zorundayım...konuştuğumuzda ağlayan bir insan olmamak sevdiğim adama moral vermek güç vermek zorundayım....
dakika başı mesajlaştığım konuştuğum gördüğüm insan yok şimdi... saatlerce mesajıma bir cevap versin, beni bir arasın diye bekliyorum... aramadığı, mesajlarımın cevaplanmadığı her saatte insanın aklına gelen o kötü şeyleri tahmin edebiliyorlar mı ?
inanın yüreğim hep ağzımda...
nerede nasıl? bir iyiyim demesi yetiyor... yazdığım mesajların kendisine iletildiğini görmem bile ohh çok şükür dememe sebep oluyor, bunu bu insanlar hayal edebiliyor mu ?
herkesin ki can da polisinkinin de can olduğunu biliyorlar mı ? onların da insan olduklarını yorulduklarını bunaldıklarını anlıyorlar mı? hepsinin bir hayatı olduğunun, kimisinin evli kimisinin nişanlı olduğunu bir çok derde hayale sahip olduğunu falan düşünüyorlar mı?
polis yapmasın.. herkes her şeyi yapsın ama polis yapmasın....
ben bu düşünceyi hiçbir zaman anlamadım anlamayacağım da...
onlar da insan.. onlarda birilerinin canı... onların da bekleyenleri sevenleri var... onların da canı yanıyor.. onlar da kendilerini savunmak durumunda... onlar da emir altında... onlar sağlamak zorunda bir şekilde ortamda ki güvenliği...
çok mu zor anlamak? onların da insan olduğunu hesaba katmak ?
ama yok bunu kimse ne görüyor ne anlıyor.... herkes vuruyor polise.. herkes kızıyor polise...
uykusuz mu acıkmış mı, yorulmuş mu , evini yurdunu özlemiş mi, korkmuş üzülmüş mü... hiç biri umrunda değil bazı insanların...
biliyorum çok uzattım sözü.. ama o kadar çok içimi kanatan kısımlar var ki...
görevli yapılan işle keyfi olarak yapılan işi karşılaştırmalarından o kadar bunaldım ki...
polise hakaret edilmesinden o kadar sıkıldım ki...
ateş düştüğü yeri yakıyor... kim ne derse desin...
ama bizlerin bekleyen insanların yüreği her daim yangın yeri... her an korku dolu...
şu an biraz empati yapsalar insanlar... herkes kocasıyla oturmuş çaylarını içerken ne olacak bu ülkenin hali diye sohbet edip oturup üzülüyorlar di mi ülkenin haline...
peki ben ne yapıyorum? benim gibiler ne yapıyor?
telefona yapışık bir şekilde haber bekliyorum... bir sesi bir nefesi bir mesajı olsun diye bekliyorum... ne zaman bitecek bu görev, ne zaman dönecek diye merakla endişeyle karışık halde yaşıyorum... korkmamaya, kötü şeyler düşünmemeye çalışıyorum....
görev diye evinden kalkıp 1000 km öteye gitmiş bilmediği bir memlekette bilmediği sokaklarda bilmediği insanlarla olan bir adamdan ufacık bir nefes bekliyorum...
kimse hafife almasın polisi.. polis olmayı.... onların gözünden de hayata bakmak lazım...
sıcak yatağını bırakıp sevdiklerini bırakıp vatan diyerek bilmedikleri yerlere gitmelerini anlamak lazım...
bunları anlamak için de insan olmak lazım...
kusura bakmayın çok uzattım... helal edin hakkınızı ...