• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

işçi çocuklarının günlükleri

Caddy

Guru
Pro Üye
28 Mart 2012
8.170
2.004
448
Kocaeli
İşçi çocuğu olmak zordur... Çok küçük yaşta hayatın ne kadar zor olduğunu öğrenirsin. Tutumlu olmak, para kazanmak, eve yardımcı olmak istersin. Harçlıklarını biriktirip okul masraflarını karşılarsın. Ailenle, özellikle babanla vakit geçiremezsin, hatta günlerce görmediğin bile olur. İşte, işçi çocuklarının günlüklerinden "İşçi çocuğu olmak"...

Semih'in günlüğü, 17 Ocak 2013: Sabah uyandığımda babamı göremiyor oluşumu hep benden az önce işe gitmiş olmasına bağlıyordum. Ben bu kadar erken kalkarken babamın ben kalkmadan çıkabilmiş olmasına şaşırıyordum. Oysa biliyorsun annem beni kaldırmak için dakikalarca uğraşıyor. Uyku çok tatlı günlük... Ama bugün başka bir şeyi fark ettim.

Gecenin bir yarısı, saat kaçtı hatırlamıyorum sokaklarda köpek havlaması bile yoktu, onlar bile uykudaydı sanırım. Annem babamı kapıdan uğurluyordu. Babam o saatte nereye gidiyordu? Her gün mü bu saatte gidiyordu? Oysa geçtiğimiz aylarda işe öğleden sonra gittiğini ben biliyorum. Anneme sordum vardiya dedi. Bazen gece yarısı bazen akşam bazen gündüz gidiyormuş. Babamı bu kadar az görüyor olmama şaşırmamalı günlük. Günün her saati çalışıyor galiba?
$isci-cocuklarinin-gunlukleri_62157_b.jpg
Ayşe'nin günlüğü, 23 Şubat 2013: Bugün okuldan döndükten sonra bana bakmaya gelen Fatma teyze ile konuştuk biraz. Ona çok sevdiğim kırmızı ayakkabılardan bahsettim, o da çok beğendi. Ama annem almıyor dedim. Bana, "Alamıyordur güzel kızım yoksa o da çok ister sana istediğin ayakkabıları almayı." dedi.

Sabah kahvaltımı bile Fatma teyze hazırlıyor, okuldan dönüyorum hava kararmadan eve gelmiyor, sürekli çalışıyor, e babam da çalışıyor. Bu kadar çok çalışıyorlar, para almıyorlar mı? Bir sürü para alıyorlar, isteseler istediğim ayakkabıyı hemen alırlar ama almıyorlar. Sanırım başka bir şey alacaklar, belki daha çok istediğim boya setini alırlar, belki bilgisayar :) ne dersin olur mu olur .

Ama gözüme eski gibi göründü, anneme sordum, dizleri yırtılmış pantolonumun paçalarını kesip hep istediğim şortu yapmış. Ne düşüneyim bilemedim, hem eski hem yeni bir şortum var ne olursa olsun.
$iscigunluk.jpg

Emel'in günlüğü, 20 Nisan 2013: 23 Nisan geliyor ama ben üzgünüm. Çocuk bayramı bizi sevindirmek için değil mi? Neden sevinemiyorum ben? Söyleyeyim bayram için çiçek çocuk olacaktım ama kostümü çok pahalı diye annem beni çiçek çocuk değil de kelebekler grubuna soktu. Kelebek kanadı, çiçek çocuk kostümünden çok daha ucuzmuş.

Doğru diyor aslında. Paramız olsa mutlaka en güzel çiçek yapardı beni annem ama yok işte. Olsun kelebek de en az çiçek kadar renkli oldu. Evdeki tüm simleri, boncukları kanadıma yapıştırdı annem. Hem çiçek çocuk kostümünü hazır almak gerekiyordu, bunu annem kendi el emeği ile yaptı, bütün gece uyumadı biliyor musun bir çift kanat için!

Mehmet'in günlüğü, 2 Mayıs 2013: Babama çok üzülüyorum. Bugün kıpkırmızı gözlerle işe gitmek zorunda kaldı. Oysa dün için bayramımız demişti bana. Böyle bayram mı olur ki? Offf

$isciiiii.jpg

Merve'nin günlüğü, 18 Haziran 2013: Nihayet tatil geldi. Önümde kocaman 3 ay var doya doya gezip tozacağım, eğleneceğim, oyunlar oynayacağım. Ama hepsinden önce yarın hemen annemle bana bebek yapmaya başlayacağız.

Biliyor musun annem küçükken anneannemve teyzemle bezden bebek yapıp satarlarmış. Şimdi aynılarından bana yapacağız. Ben de kıyafetlerini dikeceğim. Çok mutluyum, Ayşe'nin Barbie bebeklerinden çok daha iyi olacak bence.

Hüseyin'in günlüğü, 28 Temmuz 2013: Bu bayram iyi hasılat yaptı :) Karşı komşumuz Cevat amca bile para verdi inanabiliyor musun? Arkadaşlar kız kaçıran, çikolata, patlangaç, mantar tabancası için bütün paralarını harcadı valla.

Hatta Mehmet tam dört top alıp hepsini patlattı. Ben sadece 2 lira harcadım günlük. Okul açılırken defter, kalem, silgi paramı ben çıkarıp verince annem babam çok şaşıracak. Yüzlerini şimdiden görür gibiyim

Yakup'un günlüğü, 3 Ağustos 2013: Babam bugün çok sinirliydi. Bana kızmadı ama annemle konuşurken alnındaki damarının şişip durduğunu gözlerimle gördüm. 4C, 4A bir şeyler anlatıp durdu. Taşeron dedi, sözleşme dedi. İşten mi atıldı dedim anneme, sen anlamazsın, atılmadı dedi.

Atılmamış rahatladım ama sanırım patronları bir şeylerini değiştirmiş, şimdi maaşı azalacakmış heralde. Zaten bu aralar geceleri hep öksürüyor bunun üzerine bu sinir hiç iyi olmadı. Umarım düzeltirler durumunu. Çok üzülüyorum ben.

Canan'ın günlüğü, 24 Eylül 2013: İnanmıyorum günlük annem Yasemin'in anlattığı yardımcı kitapları ve 24 renkli boya setini almış. Oysa öğretmen alabiliyorsanız alın, yoksa şart değil demişti. Anneme bunu dedim ama yine de "sen oku da" diye verdi bugün. Nasıl mutluyum anlatamam. Yarın ilk iş Yasemin'e göstereceğim.

Ferhat'ın günlüğü, 4 Ekim 2013: Bugün bir şey yazmak istemiyorum aslında. Sınıfımızda Selim vardı ya, babası babamla aynı madende çalışan, bugün babası... Babam sürekli ağlıyor, çok arkadaşı madende şehit olmuş... Şehit ne demek ki?

Fulya'nın günlüğü, 8 Kasım 2013: Bugün bir çuval kıyafet getirdi annem eve. Halamlara gitmişti oradan almış. İçlerinde çok güzel şeyler var ama çoğu eski püskü. Zaten halamların falan çocuklarının eski kıyafetleriymiş. Az giyilmiş diye vermişler ama bazısında yırtık falan var hiç de az giyilmiş falan değil. Annem yer bezi yapmak için ayırdı zaten onları. Ama bir pembe kazak var, bak o çok güzel.

Ufuk'un günlüğü, 31 Aralık 2013: Yılbaşı diye erken gelir zannettim ama yine aynı saatinde geldi babam. 8'den beridir bekliyordum oysa kapının önünde.

Azra'nın günlüğü, 14 Mayıs 2014: Canım kızım diye severdi beni... Annem şimdi bir yandan ağlıyor bir yandan "yetimim" diye sarılıyor bana. Annem de sıcak ama babamın kınalısıydım ben, şimdi annemin yetimi mi oldum? Babam hiç mi yok artık?... Hiç?

haberler.com
 
Son düzenleme:
Gözyaşlarıma hakim olamadım okuyunca :14: Birde şu fotoğraf içimi öyle bir yakıyorki.. $image-3.jpg :14:
 
Offf,Allahım,sen güç ver bu yavrulara.
Allah yardımcıları olsun ...
Ağlıyorum şuan,aklıma Cemal Süreyya nın şiiri geldi.

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

Ben 25 yaşında kaybettim babamı ..
Bu şiir tamda hissettiklerimi anlatıyor ..
O küçük yavrucakların yaşadıkları acı tarif edilebilir mi?
 
Back