- 29 Şubat 2012
- 7.898
- 15.457
- 298
Seni gördüğüme sevindim. Bir konuda danışacaktım. Benim kızım yemeyen bir çocuk normalde de. Dün kreşe 10da gittik. Sabah çok yememişti. Öğle hiç yemedi. Saat 3te acıkıp 3 dilim kek yedi. Acaba yeme düzenine ne zaman alışır? Bir de kreşte çarşamba 2 saat, dün 10dan 5e kadar kaldı. Sıkıntı yaşamadığı için bıraktım. Bugün de sabah babasıyla yolladım. Hızlı mı gittik sence?
Yemekle arası hiç iyi olmadı. Kek, krep tarzı şeylere düşkün. Dün çok sevdiği makarnayı da yemedi. Aç kalmaz biliyorum da annelik işte...O çocuğa göre değişir ki kızlar daha girişken
Benimki fanusta büyüdüğü ve gürültüyü sevmediği için sıkıntı daha fazla idi ama orada yine de Mutlu uyumlu olurdu
Arkadaşın kızı mesela tayin vs ile 3 ayrı kreşe gitti hemen alıştı
Onlar da daha iki yaşında değilken ilk gün annesi ile gittiler sonra bıraktılar bir sıkıntı olmadı
Benimki yarım gün başlamıştı zira uyumayı bilmiyordu memede uyuyordu
Alışır geçer gider
Yemek zaten kahvaltıyı pek kimse yemiyor öğlene acıkıp saldırıyorlar ilk günlerde yabancılar belki biraz yemek çeşitlerini tadını vs ama alışıp sana da teyzeler gibi şundan yap der
Bizim teyzeler kahvaltıda krep vs yapıyordu da yiyordu afacanlar
Konu sahibi bak Zaman geçince çocukların dertleri değişse de hayat akıyor takma kafana
Her şey güzel olacak
canım bende çalışan anneyim uyku saatini 21.30 dan öteye götürmeyiz nasıl alıştırısan öle çocukla kaliteli zaman geçirmek önemli olan sen kulak asmaselam kızlar
Son zamanlarda kafamı kurcalayan bir konu var. İki tane iş arkadaşım var. İkisinin de aynı yaşlarda çocukları var. İkisi de benden geç anne olmuşlar. Bir tanesinin çocuğu 4 yaşında. Her gün uykusuzum diye işe geliyor. Sen çok hata yaptın çocuk yapmakla diyor, beni anlayacaksın diyor. Ben geç anne olmama rağmen başedemiyorum diyor. Uykusuzluğunun sebebi de çocuğun gece 1'e-2'ye kadar tv seyretmesi ve annesini ya da babasını tv izlerken yanında istemesi. Çocuğun Babası kızdığında iş arkadaşım araya girip ben dururum diyormuş, gece yarılarına kadar tv seyrediyorlarmış. Çocuk kreşe başladı sabah kalkamadığı için gidemedi, uyanamadığı için uyansa bile uykusuzluktan direnci düştüğü için aldılar kreşten evde şimdi. anne ve babasından başka bir de yaşlı bakıcısı var bir tek onla duruyor. İş yerine geldiği zaman biz ilgi gösteriyoruz, hoşgeldin umut demeye kalmadan ağlıyor, hiç arkadaşı yokmuş, hep bu şekilde aileye bağımlı. İş arkadaşım annelik bu işte diyor, alışsan iyi edersin diyor.
Diğer iş arkadaşım da çocuğuna oldukça düşkün, bakıcıya telefonda yemek tarifi verenlerden. Ama örneğin onlarda senede iki kez tatile gidiliyorsa birini ailecek, eşi-kendisi-çocuğu olarak, geçirirler. Diğerinde çocuk anneannesinde kalır eşi ile başbaşa istediği bir yere gider. Diğer iş arkadaşım için sen onun dediklerine kulak asma nasıl alıştırırsan öyle gider, uykusuzluğun en fazla 1 yaşına girene kadar sürer sonrası rahat moralini bozma dedi. Benim de kafamda deli sorular sizce hangisi daha gerçeğe yakın? Yaşamadan bilemem ama ne bileyim bağımlı olmak çocuğa da zararlı değil mi?
Bu burdan anlatılmakla olurmu herkesin hayatı farklı.
Sizinki doğmamış çocuğa don biçmek olmuş
Kusura bakmayın gereksiz bi konu olmuş
Yemekle arası hiç iyi olmadı. Kek, krep tarzı şeylere düşkün. Dün çok sevdiği makarnayı da yemedi. Aç kalmaz biliyorum da annelik işte...
Konu sahibi konunu dağıttım kusura bakma...
Bakın siz yazdıkça daha ne hatalar çıkıyor, bir anne 4 yaşındaki çocuğu suratına tükürüyor diye tvyi açık mı tutmalı, yoksa çocuğuna yaptığının yanlış olduğunu mu öğretmeli? Kediyi köpeği bile kendi haline bırakmıyoruz, eğitim veriyoruz, çaresizim, benim çocuk çok zor demek yerine dönüp kendine bakmalı insan , sen ne veriyorsun ki çocuğa ne alıyorsun?Moral verenlere çok teşekkür ederim. Molalarda öğle yemeklerinde sürekli sızlanan birini düşünün. Yemin ederim psikolojimi bozdu. ben açıkçası çocuğumun 4 yaşını hiç düşünmedim, şu an tek düşündüğüm normal doğum yapabilecek miyim tek derdim bu. İnsanla dalga geçer gibi sabaha kadar tv izletmiş sen de böyle olcan diyo. Tv yi kapatınca da suratıma tükürüyo oğlan çocukları işte böyle diyo. Allah'tan izne ayrıldım da uzaklaştım biraz.
Bana gore ikiside yanlis. Benim yaptiginda baskasina yanlis gelebilir ama en azindan psikolojik olarak iyiyim.selam kızlar
Son zamanlarda kafamı kurcalayan bir konu var. İki tane iş arkadaşım var. İkisinin de aynı yaşlarda çocukları var. İkisi de benden geç anne olmuşlar. Bir tanesinin çocuğu 4 yaşında. Her gün uykusuzum diye işe geliyor. Sen çok hata yaptın çocuk yapmakla diyor, beni anlayacaksın diyor. Ben geç anne olmama rağmen başedemiyorum diyor. Uykusuzluğunun sebebi de çocuğun gece 1'e-2'ye kadar tv seyretmesi ve annesini ya da babasını tv izlerken yanında istemesi. Çocuğun Babası kızdığında iş arkadaşım araya girip ben dururum diyormuş, gece yarılarına kadar tv seyrediyorlarmış. Çocuk kreşe başladı sabah kalkamadığı için gidemedi, uyanamadığı için uyansa bile uykusuzluktan direnci düştüğü için aldılar kreşten evde şimdi. anne ve babasından başka bir de yaşlı bakıcısı var bir tek onla duruyor. İş yerine geldiği zaman biz ilgi gösteriyoruz, hoşgeldin umut demeye kalmadan ağlıyor, hiç arkadaşı yokmuş, hep bu şekilde aileye bağımlı. İş arkadaşım annelik bu işte diyor, alışsan iyi edersin diyor.
Diğer iş arkadaşım da çocuğuna oldukça düşkün, bakıcıya telefonda yemek tarifi verenlerden. Ama örneğin onlarda senede iki kez tatile gidiliyorsa birini ailecek, eşi-kendisi-çocuğu olarak, geçirirler. Diğerinde çocuk anneannesinde kalır eşi ile başbaşa istediği bir yere gider. Diğer iş arkadaşım için sen onun dediklerine kulak asma nasıl alıştırırsan öyle gider, uykusuzluğun en fazla 1 yaşına girene kadar sürer sonrası rahat moralini bozma dedi. Benim de kafamda deli sorular sizce hangisi daha gerçeğe yakın? Yaşamadan bilemem ama ne bileyim bağımlı olmak çocuğa da zararlı değil mi?
2. annenin dedigi dogru. 1. annenin ilişkisi - hastalıklı.selam kızlar
Son zamanlarda kafamı kurcalayan bir konu var. İki tane iş arkadaşım var. İkisinin de aynı yaşlarda çocukları var. İkisi de benden geç anne olmuşlar. Bir tanesinin çocuğu 4 yaşında. Her gün uykusuzum diye işe geliyor. Sen çok hata yaptın çocuk yapmakla diyor, beni anlayacaksın diyor. Ben geç anne olmama rağmen başedemiyorum diyor. Uykusuzluğunun sebebi de çocuğun gece 1'e-2'ye kadar tv seyretmesi ve annesini ya da babasını tv izlerken yanında istemesi. Çocuğun Babası kızdığında iş arkadaşım araya girip ben dururum diyormuş, gece yarılarına kadar tv seyrediyorlarmış. Çocuk kreşe başladı sabah kalkamadığı için gidemedi, uyanamadığı için uyansa bile uykusuzluktan direnci düştüğü için aldılar kreşten evde şimdi. anne ve babasından başka bir de yaşlı bakıcısı var bir tek onla duruyor. İş yerine geldiği zaman biz ilgi gösteriyoruz, hoşgeldin umut demeye kalmadan ağlıyor, hiç arkadaşı yokmuş, hep bu şekilde aileye bağımlı. İş arkadaşım annelik bu işte diyor, alışsan iyi edersin diyor.
Diğer iş arkadaşım da çocuğuna oldukça düşkün, bakıcıya telefonda yemek tarifi verenlerden. Ama örneğin onlarda senede iki kez tatile gidiliyorsa birini ailecek, eşi-kendisi-çocuğu olarak, geçirirler. Diğerinde çocuk anneannesinde kalır eşi ile başbaşa istediği bir yere gider. Diğer iş arkadaşım için sen onun dediklerine kulak asma nasıl alıştırırsan öyle gider, uykusuzluğun en fazla 1 yaşına girene kadar sürer sonrası rahat moralini bozma dedi. Benim de kafamda deli sorular sizce hangisi daha gerçeğe yakın? Yaşamadan bilemem ama ne bileyim bağımlı olmak çocuğa da zararlı değil mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?