İngilizce pratik yapalım diyenler burası sizin mekanınız artık

hı frends,ı want to present my self of you.
Merhaba arkadaşlar ben kendimi sizlere tanıtmak istiyorum.
I am.living,in Antalya,am married and I have 2 sons.they are.eighteen and fifteen years old.
I love my familie.its enough for tuday.see you agen.
 
dag cicegim aramiza hosgeldin burada hep birlikte yardimlasarak ingilizcemizi ileri seviyelere tasiyacagiz sinavinda basarilar diliyorum
 
kendi capimda biraz deniyeyim gerci ogretmenlerimiz daha dogrusunu yazacaklaridir benim ki sadece deneme

hı frends, I'd like to present my self to you.

I live in Antalya I am married and I have 2 sons They are eighteen and fifteen years old.
I love my family.it's enough for today.See you again
 
kendi capimda biraz deniyeyim gerci ogretmenlerimiz daha dogrusunu yazacaklaridir benim ki sadece deneme

hı frends, I'd like to present my self to you.

I live in Antalya I am married and I have 2 sons They are eighteen and fifteen years old.
I love my family.it's enough for today.See you again

LadyBaltimore,hoş buldum.benim yazdıklarımı ve senin yazdıklarını karşılaştırınca.hatalı yerlerimi gördümyerimseniben..ben daha çok pratikden öğrendiğim için ,buna benzer hatalarım oluyor.şimdiden doğruları gösterdiğin için teşekkür ediyorum.
good morning,ladies..have a nice day,ıt's monday today
günaydın kızlar ........güzel bir gün diliyorum...günlerden pazartesi.a.s.
 
GOOOD MORNING FRIENDS
HOW ARE YOU?

YİNE BİR ÇOK KONU İŞLEMİŞSİNİZ.SİZLERE HAFTASONU KATILAMASAMDA YAZDIKLARINIZI MUTLAKA OKUYUP DEFTERİME NOT ALIYORUM.
EMEĞİ GEÇEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.a.s.a.s.
 
GOOOD MORNING FRIENDS
HOW ARE YOU?

YİNE BİR ÇOK KONU İŞLEMİŞSİNİZ.SİZLERE HAFTASONU KATILAMASAMDA YAZDIKLARINIZI MUTLAKA OKUYUP DEFTERİME NOT ALIYORUM.
EMEĞİ GEÇEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.a.s.a.s.
good morning girls. how are you all. i am everything is fine thanks my Allah. you are hardworking students.
i have opened a file in the computer for quite some time. i have recorded everything. stories,words,subjects and write to each others. i kiss you all.

günaydın kızlar. nasılsınız. benden iyilik sağlık. Allahıma şükür. sen çalışkan öğrencisin.
ben bir süredir bilgisayarda bir dosya açtım. herşeyi oraya kaydettim. hikayeler, kelimeler, konular ve yazışmlar. hepinizi öptüm. Şeniz
 
The fisherman's wife was happy.-------------balıkçının karısı mutluydu
The fisherman came home one night.-----balıkçı bir gece eve geldi
His wife said to him.--------karısı ona:
"I am not happy in this little hut".-----ben bu küçük klübede mutlu değilim dedi
The hens run in my room.---------tavuklar odamın içine koşuyor.
We must live in a good house.--------güzel bir evde yaşamalıyız.
Go now to the fish.---------şimdi balığa git.
Want a house.------bir ev iste
The fisherman went to the sea.--------balıkçı denize gitti.
He stood on the stone.-----------taşa oturdu
and he called.----ve seslendi
"Man of the Sea".-----------denizin adamı
"Come to me".----------buraya gel
The fish put his head out of the water.------balık sudan başını çıkardı
and it asked.----ve sordu
"What do you want".-----------ne istersin?
The fisherman said "I do not want anything".---------balıkçı ben hiçbişey istemem dedi
"but my wife wants a house".--------ama benim karım bir ev ister.
"Go back to your wife" said the fish.---------karının yanına geri git dedi balık
"You will find her in a house".--------onu bir evin içinde bulacaksın
The fisherman went back to his hut.---------balıkçı klübesine geri gitti.
He saw a house.--------------bir ev gördü
It was a very pretty house.------o çok sevimli bir evdi
The house was made of stone.--------ev taştan yapılıydı.
There were roses at the side of the door.--------orada kapının yanında gülleri vardı.
There was a pretty garden.------------orada güzel bir bahçe vardı.
The house had two doors.--------------evin iki kapısı vardı
There were six windows at the front.--------------önünde altı penceresi vardı
There were six windows at the back.-----------arkada altı penceresi vardı
The fisherman found his wife inside the house.-------balıkçı karısının evin içinde buldu
He said " you have a beatiful house".--------güzel bir evin var dedi.
"and you must be happy" .--------ve sen mutlu olmalısın
She said "The outside of the house is pretty".--------evin dışı çok sevimli dedi
But the rooms are not very large.----------ama odalar çok geniş değil.
For some days---------birkaç gün için
The fisherman's wife was happy.----------balıkçının karısı mutluydu
Then she said .-----------
"We live in a pretty house".--------sonra biz güzel bir evde yaşarız(yaşıyoruz) dedi.
But you are fisherman.--------ama sen balıkçısın
and I am a fisherman's wife.-------ve ben bir balıkçının karısıyım
No one comes to see us.-----------hiç kimse bizi görmeye gelmez(gelmiyor)
No one speaks to me in the street.--------- hiç kimse sokakta benimle konuşmaz
"What do you want?" asked the fisherman.-----balıkçı ne istiyorsun diye sordu
"I want you to be a king".------------senin bir kral olmanı isterim
then I shall be a queen.-----------sonra ben bir kraliçe olacağım
We shall live in a big house.--------biz büyük bir evde yaşayacağız
We shall get what we want.----------ne istersek yaptıracağız
The rooms will be full of servants.-------odalar hizmetçilerle dolu olacak
They will do what we ask.----------onlar bize ne yapmak istediğimizi soracaklar
The fisherman said "I do not want to be a king".-------------balıkçı ben bir kral olmak istemem dedi
I want to be a fisherman .--------ben bir balıkçı olmak isterim.
and I want to live in the fields.---------ve ben tarlalarda yaşamak isterim.
"But I want to be a queen" said his wife.----------ama ben bir kraliçe olmak isterim dedi karısı
The fisherman went to the sea.----------balıkçı denize gitti.
He stood on a stone and said.-----------bir taşa oturdu.
"Man of the Sea".---------------denizin adamı
"Come to me".-----------------bana gel
Then the fish put his head out of the water and said.--------sonra balık kafasını suyun dışına çıkardı.
"what do you want now".---------şimdi ne istersin(istiyorsun)
The fisherman said "I do not want anything".----------ben hiçbişey istemem dedi balıkçı
"But my wife wants you to make her a queen".--------ama benim karım onu bir kraliçe yapmanı ister(istiyor).
The fish said "I will make her a queen".----------onu bir kraliçe yapacağım deid balık.
"Go back".----------geri git.
"You will find her a queen".--------onu bir kraliçe bulacaksın
The fisherman went back-----------balıkçı geri gitti.
He found a big house.------------büyük bir ev buldu
there were servants at the door.----------orada kapıda hizmetçiler vardı
Two servants took him ito a large room.---------iki hizmetçi onu büyük bir odaha aldı.
his wife was sitting there.------karısı orada oturuyordu
She had the clothes of a queen.-------------bir kraliçenin kıyafetlerine sahipti.
"you must be happy now" said the fisherman.-------şimdi mutlu olmalısın
"You are a queen".--------sen bir kraliçesin
"You have this big house".-----------bu büyük ev senin.
"You have a lot of servants".--------çok hizmetçilerin var
For some days she was happy.-------birkaç gün için o mutluydu
there was sunlight.-----------------güneyş ışığı vardı
She went into the garden.-------------bahçenin içine gitti.
And the servants are in red coats.-------ve hizmetçiler kırmızı ceketli
Then the rain came.--------sonra yapmur yağdı.
It rained for many days.----------birkaç gün yağmur yağdı
And tere was no sunlight.----------orada güneş ışığı yoktu
she not go into the garden.----------bahçeye gidemedi.
there the fisherman's wife said.---balıkçının karısı ben bir kraliçeyim dedi.
i am a queen".
"I do not want this rain".------ben bu yağmuru istemem.
"I want the sun".----ben güneşi isterim.
She said to the fisherman.-----balıkçıya dedi
"Go and ask the fish to make me Queen of the Sun".--------—git ve balığa sor beni güneşin kraliçesi yapsın
The fisherman went to the sea.------------balıkçı denize gitti.
He stood on the stone and said.---------------taşa oturdu ve dedi
"Man of the Sea,come to me".-----------denizin adamı bana gel.
then the fish put his head out of the water and said.----------sonra balık başını suyun dışına çıkardı ve dedi
"What do you want now?".-----şimdi ne istiyorsun
"SPEAK".konuş
the fisherman said "My wife wants you to make her Queen of the Sun".--------balıkçı bneim karım onu güneşin kraliçesin yapmanı istiyor.
he fish said "Your wife will not be happy".----balık senin karın mutlu olmayacak dedi.
"You will go back to the fields". sen tarlalarına geri döneceksin.
"and You will sleep at the foot of a tree".-----ve sen ağacın dibinde uyuyacaksın
The fisherman went back .------------balıkçı geri gitti.
The big house and the garden were not there.---------büyük ev ve bahçesi orada değildi.
His wife was sitting at the foot of a tree.---------karısı ağacın dibinde oturuyordu
There was no rain.-------------------yağmur yoktu
There was sunlight.-----------------güneş ışığı vardı.
there were flowers in the fields.------tarlalar da çiçekler vardı
She said "It is good to be away from all servants".-----------bu bütün hizmetçilerden güzel. Dedi.
"Look at the sun shining in the sky".----------bak güneş gökyüzünü aydınlatıyor.
"I am happy now".--------ben şimdi mutluyum.
 
installment: taksit (instolmınt)
debt:borç (det)
debtor:borçlu (detı)
ash tray: kültablası (eş tray)
ash: kül
cushion: minder (kuşın)
 
deyim örnek
İngilizce :a bad egg

Türkçe :çürük yumurta, güvenilmez, sözüne güven olmaz, sözünde durmayan, işe yaramaz kişi

Örnek:

--You can't trust him--he is a bad egg.
--He's a bad egg - don't believe what he says.
--He's a bad egg - he never keeps his promises.
 
hı frends,ı want to present my self of you.
Merhaba arkadaşlar ben kendimi sizlere tanıtmak istiyorum.
I am.living,in Antalya,am married and I have 2 sons.they are.eighteen and fifteen years old.
I love my familie.its enough for tuday.see you agen.

Hoş geldin Dağçiçeğim... Takıldığın yerlerde sorarsın canım, elimizden geldiği kadar yardımcı oluruz...a.s.
 
Zamanları pekişitrelim biraz....


FILL IN THE BLANKS WITH THE CORECT FORM OF THE VERBS

1. I __________(drink) tea now.

2. 2. Bob__________(do) his homework at the moment.

3. The dog ________(sleep).

4. We__________.(go) to school.

5. I___________.(not/watch) T.V. at moment.

6. The girls________(not/sing) a song now.

7. They ______________..(not/play) football, they__________(play) basketball.

8. I____________(write) a letter at the moment.

9. My mother_________(cook) the diner.

10.Tina____________(not/study) at the moment.

11.A-______.you_____.(drink) cola?
B-No,I____. .I______(drink) orange juice.

12.A-______Tony_____(ride) his bike?
B-Yes,he_____.his bike.

13.A-_______..the students______(listen) to their teacher?
B-Yes,they_________to their teacher.

14.A- ______.the cat________.(climb) a tree?
B-No,it_____.. .
 
atasözü örnek
Two heads are better than one.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var
 
The fisherman's wife was happy.-------------balıkçının karısı mutluydu
The fisherman came home one night.-----balıkçı bir gece eve geldi
His wife said to him.--------karısı ona:
"I am not happy in this little hut".-----ben bu küçük klübede mutlu değilim dedi
The hens run in my room.---------tavuklar odamın içine koşuyor.
We must live in a good house.--------güzel bir evde yaşamalıyız.
Go now to the fish.---------şimdi balığa git.
Want a house.------bir ev iste
The fisherman went to the sea.--------balıkçı denize gitti.
He stood on the stone.-----------taşa oturdu
and he called.----ve seslendi
"Man of the Sea".-----------denizin adamı
"Come to me".----------buraya gel
The fish put his head out of the water.------balık sudan başını çıkardı Şeniz düzeltmişsin burayı efferin:dance:
and it asked.----ve sordu
"What do you want".-----------ne istersin?
The fisherman said "I do not want anything".---------balıkçı ben hiçbişey istemem dedi
"but my wife wants a house".--------ama benim karım bir ev ister.
"Go back to your wife" said the fish.---------karının yanına geri git dedi balık
"You will find her in a house".--------onu bir evin içinde bulacaksın
The fisherman went back to his hut.---------balıkçı klübesine geri gitti.
He saw a house.--------------bir ev gördü
It was a very pretty house.------o çok sevimli bir evdi
The house was made of stone.--------ev taştan yapılıydı.
There were roses at the side of the door.--------orada kapının yanında gülleri vardı.
There was a pretty garden.------------orada güzel bir bahçe vardı.
The house had two doors.--------------evin iki kapısı vardı
There were six windows at the front.--------------önünde altı penceresi vardı
There were six windows at the back.-----------arkada altı penceresi vardı
The fisherman found his wife inside the house.-------balıkçı karısının evin içinde buldu
He said " you have a beatiful house".--------güzel bir evin var dedi.
"and you must be happy" .--------ve sen mutlu olmalısın
She said "The outside of the house is pretty".--------evin dışı çok sevimli dedi
But the rooms are not very large.----------ama odalar çok geniş değil.
For some days---------birkaç gün için
The fisherman's wife was happy.----------balıkçının karısı mutluydu
Then she said .-----------
"We live in a pretty house".--------sonra biz güzel bir evde yaşarız(yaşıyoruz) dedi.
But you are fisherman.--------ama sen balıkçısın
and I am a fisherman's wife.-------ve ben bir balıkçının karısıyım
No one comes to see us.-----------hiç kimse bizi görmeye gelmez(gelmiyor)
No one speaks to me in the street.--------- hiç kimse sokakta benimle konuşmaz
"What do you want?" asked the fisherman.-----balıkçı ne istiyorsun diye sordu
"I want you to be a king".------------senin bir kral olmanı isterim (yuh:roflol:)
then I shall be a queen.-----------sonra ben bir kraliçe olacağım : Böylelikle ben bir kraliçe olabilirim
We shall live in a big house.--------biz büyük bir evde yaşayacağız : Biz büyük bir evde yaşayabiliriz.
We shall get what we want.----------ne istersek yaptıracağız : Canımız ne isterse alabiliriz.
The rooms will be full of servants.-------odalar hizmetçilerle dolu olacak
They will do what we ask.----------onlar bize ne yapmak istediğimizi soracaklar : Onlar biz ne istersek onu yapacaklar.
The fisherman said "I do not want to be a king".-------------balıkçı ben bir kral olmak istemem dedi
I want to be a fisherman .--------ben bir balıkçı olmak isterim.
and I want to live in the fields.---------ve ben tarlalarda yaşamak isterim.
"But I want to be a queen" said his wife.----------ama ben bir kraliçe olmak isterim dedi karısı
The fisherman went to the sea.----------balıkçı denize gitti.
He stood on a stone and said.-----------bir taşa oturdu.
"Man of the Sea".---------------denizin adamı
"Come to me".-----------------bana gel
Then the fish put his head out of the water and said.--------sonra balık kafasını suyun dışına çıkardı.
"what do you want now".---------şimdi ne istersin(istiyorsun)
The fisherman said "I do not want anything".----------ben hiçbişey istemem dedi balıkçı
"But my wife wants you to make her a queen".--------ama benim karım onu bir kraliçe yapmanı ister(istiyor).
The fish said "I will make her a queen".----------onu bir kraliçe yapacağım deid balık.
"Go back".----------geri git.
"You will find her a queen".--------onu bir kraliçe bulacaksın
The fisherman went back-----------balıkçı geri gitti.
He found a big house.------------büyük bir ev buldu
there were servants at the door.----------orada kapıda hizmetçiler vardı
Two servants took him ito a large room.---------iki hizmetçi onu büyük bir odaha aldı.
his wife was sitting there.------karısı orada oturuyordu
She had the clothes of a queen.-------------bir kraliçenin kıyafetlerine sahipti.
"you must be happy now" said the fisherman.-------şimdi mutlu olmalısın
"You are a queen".--------sen bir kraliçesin
"You have this big house".-----------bu büyük ev senin.
"You have a lot of servants".--------çok hizmetçilerin var
For some days she was happy.-------birkaç gün için o mutluydu
there was sunlight.-----------------güneyş ışığı vardı
She went into the garden.-------------bahçenin içine gitti.
And the servants are in red coats.-------ve hizmetçiler kırmızı ceketli
Then the rain came.--------sonra yapmur yağdı.
It rained for many days.----------birkaç gün yağmur yağdı
And tere was no sunlight.----------orada güneş ışığı yoktu
she not go into the garden.----------bahçeye gidemedi.
there the fisherman's wife said.---balıkçının karısı ben bir kraliçeyim dedi.
i am a queen".
"I do not want this rain".------ben bu yağmuru istemem.
"I want the sun".----ben güneşi isterim.
She said to the fisherman.-----balıkçıya dedi
"Go and ask the fish to make me Queen of the Sun".--------—git ve balığa sor beni güneşin kraliçesi yapsın. ( Daha neler:eek:klava:)
The fisherman went to the sea.------------balıkçı denize gitti.
He stood on the stone and said.---------------taşa oturdu ve dedi
"Man of the Sea,come to me".-----------denizin adamı bana gel.
then the fish put his head out of the water and said.----------sonra balık başını suyun dışına çıkardı ve dedi
"What do you want now?".-----şimdi ne istiyorsun
"SPEAK".konuş
the fisherman said "My wife wants you to make her Queen of the Sun".--------balıkçı bneim karım onu güneşin kraliçesin yapmanı istiyor.
he fish said "Your wife will not be happy".----balık senin karın mutlu olmayacak dedi.
"You will go back to the fields". sen tarlalarına geri döneceksin.
"and You will sleep at the foot of a tree".-----ve sen ağacın dibinde uyuyacaksın
The fisherman went back .------------balıkçı geri gitti.
The big house and the garden were not there.---------büyük ev ve bahçesi orada değildi.
His wife was sitting at the foot of a tree.---------karısı ağacın dibinde oturuyordu
There was no rain.-------------------yağmur yoktu
There was sunlight.-----------------güneş ışığı vardı.
there were flowers in the fields.------tarlalar da çiçekler vardı
She said "It is good to be away from all servants".-----------bu bütün hizmetçilerden güzel. Dedi. : Bütün hizmetçilerden uzakta olmak çok iyi dedi.
"Look at the sun shining in the sky".----------bak güneş gökyüzünü aydınlatıyor.
"I am happy now".--------ben şimdi mutluyum.

Çok güzelmiş gerçekten... İnsanoğluyuz işte başımıza gelmeden anlayamıyoruz değerlerimizi...a.s
 
Zamanları pekişitrelim biraz....


FILL IN THE BLANKS WITH THE CORECT FORM OF THE VERBS

1. I __am drinking________(drink) tea now.

2. 2. Bob__is__doing_____(do) his homework at the moment.

3. The dog __is_slepping_____(sleep).

4. We__are going________.(go) to school.

5. I_am not watching__________.(not/watch) T.V. at moment.

6. The girls___are not___singing__(not/sing) a song now.

7. They ___arent playing___________..(not/play) football, they__are playing________(play) basketball.

8. I____am writing ________(write) a letter at the moment.

9. My mother__is cooking_______(cook) the diner.

10.Tina___isnt studing_________(not/study) at the moment.

11.A-_are _____.you_drinking____.(drink) cola?
B-No,I_am not drinking___. .I_drink_drinking____(drink) orange juice.

12.A-__is ____Tony__riding___(ride) his bike?
B-Yes,he_is_riding___.his bike.

13.A-___are ____..the students_listening_____(listen) to their teacher?
B-Yes,they__are listening_______to their teacher.

14.A- __is ____.the cat_climbing_______.(climb) a tree?
B-No,it_isnt____.. .

bakalım nasıl şaşırdım sanki bunda bile
 
Zamanları pekişitrelim biraz....


FILL IN THE BLANKS WITH THE CORECT FORM OF THE VERBS

1. I __am__drinking______(drink) tea now.

2. 2. Bob__is__doing______(do) his homework at the moment.

3. The dog _is_sleeping______(sleep).

4. We__are_going_______.(go) to school.

5. I_dont__watch________.(not/watch) T.V. at moment.

6. The girls_dont_singing______(not/sing) a song now.

7. They __dont_play___________..(not/play) football, they__plaing________(play) basketball.

8. I_am_writing__________(write) a letter at the moment.

9. My mother_cooks________(cook) the diner.

10.Tina_isn't_studing__________(not/study) at the moment.

11.A-__are____.you__drinking___.(drink) cola?
B-No,I_am not___. .I_am drinking_____(drink) orange juice.

12.A-_is_____Tony_ride____(ride) his bike?
B-Yes,he__ride___.his bike.

13.A-_are______..the students_listenig_____(listen) to their teacher?
B-Yes,they_listening________to their teacher.

14.A- _is_____.the cat_climb_______.(climb) a tree?
B-No,it_isn't____.. .

canım bu haftaki dersimiz tesadüfen bu konu ile ilgili idi.
soyut: olan ve somut olan..
soyut :elle tutulmayan, gözle görülmeyen.
somut: gelmek, gitmek ,almak, yapmak gibi ..
somut :eek:lunca,ing takıntısı geliyor
soyut :eek:luncada.ing takıntısı gelmiyor..

benim bu konuda eksiklerim olmuştu bakalım burada nasılım öğretmenlerim.canım benim canım benim.
 
canım bu haftaki dersimiz tesadüfen bu konu ile ilgili idi.
soyut: olan ve somut olan..
soyut :elle tutulmayan, gözle görülmeyen.
somut: gelmek, gitmek ,almak, yapmak gibi ..
somut :eek:lunca,ing takıntısı geliyor
soyut :eek:luncada.ing takıntısı gelmiyor..

benim bu konuda eksiklerim olmuştu bakalım burada nasılım öğretmenlerim.canım benim canım benim.
hiç karşılaşmadım böyle bişeyle inanki bakalım neler görücez. :uhm:
 
then I shall be a queen.-----------sonra ben bir kraliçe olacağım : Böylelikle ben bir kraliçe olabilirim
We shall live in a big house.--------biz büyük bir evde yaşayacağız : Biz büyük bir evde yaşayabiliriz.
We shall get what we want.----------ne istersek yaptıracağız : Canımız ne isterse alabiliriz.

his burda bişey dikkatimi çekti shall i ben gelecek zaman olark kullanmışım öyle aklımda kalmış herhalde will ve shall den sen e- bilmek olarak kullanmışsın olasılık ve umut anlamlı demek böyle bir kullanımı var.
 
his burda bişey dikkatimi çekti shall i ben gelecek zaman olark kullanmışım öyle aklımda kalmış herhalde will ve shall den sen e- bilmek olarak kullanmışsın olasılık ve umut anlamlı demek böyle bir kullanımı var.

"Shall" önerilerde kullanılır aslında... "Shall we go to cinema?" gibi yani "Biz sinemaya gidelim mi?" "Biz sinemaya gidebilir miyiz?" anlamlarında... Bu hikayede de kadın kocasına bir öneri gibi de söylüyor diyebiliriz "Eğer bak gider balığa rice edersen ben kraliçe olabilirim" "Kraliçe olsam ne iyi olur" anlamında... Bir de metinde gelecek zman değil de e bilmek daha akıcı geliyordu kulağa o yüzden de kullandım... O kadar da takılı kalmamak gerekiyor bizim Türkçemizde hangisi daha fazla ve daha uygun kullanılıyorsa onu tercih etmek en doğrusu.a.s.
 
canım bu haftaki dersimiz tesadüfen bu konu ile ilgili idi.
soyut: olan ve somut olan..
soyut :elle tutulmayan, gözle görülmeyen.
somut: gelmek, gitmek ,almak, yapmak gibi ..
somut :eek:lunca,ing takıntısı geliyor
soyut :eek:luncada.ing takıntısı gelmiyor..

benim bu konuda eksiklerim olmuştu bakalım burada nasılım öğretmenlerim.canım benim canım benim.

dag cicegim sanirim derste bir seyi kacirdiniz ya da yanlis anladiniz... sözkonusu simdiki zaman oldugunda ve fiil cümlesi oldugunda soyut somut hic farketmez ... simdiki zamanin kurali am/is/are + V + ing her zaman gecerlidir....

fakat türkcede kullandigimiz bazi simdiki zaman cümleleri ingilizcede genis zaman olarak kullanilir cünkü aslinda kastedilen genellemedir...

örnek verirsek... cay iciyorum : I am drinking tea...
ama cayi seviyorum : I like tea

burada aslinda söylenmek istenen o anda sevmek degil, hep sevdigimizdir... o yüzden genis zaman
 
his burda bişey dikkatimi çekti shall i ben gelecek zaman olark kullanmışım öyle aklımda kalmış herhalde will ve shall den sen e- bilmek olarak kullanmışsın olasılık ve umut anlamlı demek böyle bir kullanımı var.

evet canım doğru hatırladın shall in birebir will anlamı var.

öneri anlamından ayrı ve farklı olarak tabi... :) bunu eski ingilizce okuyanlar daha iyi bilir çünkü shall in will yerine kullanımı artık çok çok çok az... bilinmemesi normal yani :KK66: a.s.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X