E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #521
Cicim benim ingilizcem çok berbattı. Hele orta okulda öğretmenimi sevmezdim belki o yüzden...:sm_confused: Lisede hazırlı okudum haftada 36 saat ingilizce görüyorduk.. Öğretmenim çok iyidi, çok seviyordum. Yedi dil bilen bir bayandı. Onun sayesinde oldu.
Eğlenceli geçiyordu dersler... Çok yazarak çalıştım, aklında olsun yazmak her zaman iyidir. Ben bir haftada Simple Present tense ile 2000 adet cümle yazdığımı bilirim, bizim öğretmen de üşenmeyip tek tek kontrol etmişti... Bir de çok kitap okudum. Bu kelime öğrenmek için iyi bir yöntem a.s Sonra günlük tuttum. Hem çok zevkli bir şey hem de kelime öğrenmeye sürüklüyor insanı. Ama hergün aynı şeyleri yazmadım, ben çok fazla düşüncelerimden de bahsediyordum günlükte...
Şimdilik aklıma gelen bunlar canım a.s.
bu deyim çok komikmiş ya sırnaşık şeymantık aramamak lazım yani deyim anlamlarında. aslında türkçeden düşünürsek bardaktan boşalır gibi yağmak buda çok anlamlı değil hani.Thanks dear. I am quite well. I am at home today because I don't work at the weekends.
Kıslar bence idiomlara daha geçmeyelim boşa bilgi yüklemesi olur. İlk başta grameri ve temel kelimeleri tamamlarsak daha iyi olur. Arada bir kolay ve çok kullanılan idiomları verebiliriz. Mesela birini vereyim, bu çok kullanılır.
It is raining cats and dogs. = Dolu yağıyor. a.s.
bu deyim çok komikmiş ya sırnaşık şeymantık aramamak lazım yani deyim anlamlarında. aslında türkçeden düşünürsek bardaktan boşalır gibi yağmak buda çok anlamlı değil hani.
THE BLUE BIRD 3 ( hikayenin devamı)
120. OLD EMMA OPENED HER EYES .---------------------yaşlı emma gözlerini açtı
121. SHE THOUGHT ABOUT HER BLUE BIRD .---------mavi kuşunu düşündü
122. SHE GOT UP .--------------------kalktı
123. SHE BEGAN TO DRESS .------------giyinmeye başladı
124. JUST THEN .
125. SHE HEARD A SMALL NOISE BY THE WINDOW .--------tam o sırada pencereden gelen küçük bir ses duydu.
126. bUE BIRD HAS SAT THERE .----------mavi kuş orada oturmuştu
127. OLD EMMA WAS VERY HAPPY .--------------yaşlı emma çok mutluydu
128. SHE SAID "*BILLY ".-------------billy dedi
129. YOU RETURNED .-----------geri döndün
130. DEAR , SMALL BILLY .------------sevgili küçük billy
131. YOU'VE COME BACK .------------sen geri döndün
132. I'M GLAD TO SEE YOU .--------seni gördüğüme memnun oldum
133. WHY DID YOU GO AWAY .------------neden buradan gittin
134. SHE TOUCHED THE BIRD .---------kuşa dokundu
135. SHE TRIED TO TALK .-------------yürümeyi denedi
136. JUST THEN.
137. MRS *MOONEY CAME IN .---------tam o sırada mrs monney geldi
138. SHE CRIED "WHAT DID I SAY ".----------ben ne dedim
139. " IT HAS COME BACK ".-------------o geri dönecek : O geri döndü.
140. "YES" SAID EMMA .----------------evet dedi emma
141. IT MUST NOT GO AGAIN .---------------o tekrar gitmemeli
142. SHE TOOK THE BIRD IN HER HANDS .-------------kuşu ellerine aldı
143. AND SHE CARRIED IT TO THE BIRDCAGE .----------------ve onu kafesine götürdü
144. BUT BIRD DID NOT WANT TO ENTER TO THE CAGE .---------ama kuş kafese girmek istemedi
145. IT FOUGHT TO GO AWAY .-------------uzaklaşmak için mücadele etti.
146. " BIRD DOES NOT WANT TO ENTER TO THE CAGE ".-----------kuş kafese girmek istemiyor dedi mooney
147. SAID *MOONEY .
148. " IT DOESN'T LIKE BEING SHUT UP ".----------o kapatılmaktan hoşlanmıyor.
149. DO NOT PUT IT THERE.----------------onu oraya koyma
150. BUT IT WILL GO AWAY .-----------ama o gidecek
151. LET IT GO,IF IT WANTS TO.--------------haydi eğer istiyorsan git : Eğer istiyorsa bırak gitsin.
152. LET IT STAY BY THE WINDOW.------------------haydi pencerede kal : Pencerede kalmasına izin ver.
153. EMMA ALLOWED THE BIRD GO .--------------emma kuşun gitmesine izin verdi
154. AND THE BIRD WENT AND SAT BY THE WINDOW .---------ve kuş pencerede de oturmaya gitti : Kuş gitti ve pencerenin orda oturdu.
155. IT DID NOT GO OUTSIDE .---------dış tarafa gitmedi
156. AND IT JUST SAT THERE.--------ve orada sadece oturdu
157. EMMA DID NOT TRY TO PUT IT .-----------emma onu koymayı denemedi
158. IT LIKED TO BE IN THE ROOM .-----------o odanın içinde olmaktan hoşlandı
159. THE WINDOW WAS ALWAYS OPEN .-----------pencere hep açıktı
160. SOMETIMES THE BIRD WENT OUTSIDE.-----------bazen kuş dışarı giderdi. : Bikaç kez kuş dışarı gitti.
161. AND IT SAT IN A TREE.-------------ve bir ağaca oturdu
162. BUT IT ALWAYS CAME BACK .----------ama hep geri geldi
163. ONE DAY,.------------bir gün
164. TWO YEARS LATER .----------iki yıl sonra
165. *EMMA WAS NOT GOOD .------------emma iyi değildi
166. SHE HAD TO STAY IN THE BED .--------------o yatakta duruyordu : O yatakta kalmak zorundaydı.
167. BLUE BIRD SAT ON THE TABLE BY THE BED .---------mavi kuş masanın üstünde oturdu : Mavi kuş yatağın yanındaki masanın üstüne oturdu.
168. BIRD ALWAYS SAT THERE .---------kuş gece hep orada oturdu
169. THAT NIGHT .
170. EMMA OPENED HER EYES .---------emma gözlerini açtı
171. AND SHE TRIED TO TURN ON THE LIGHT .-----------ve ışığa dönmeyi denedi : Işığı yakmayı denedi.
172. HER HAND TOUCHED THE SMALL BIRD .------------küçük kuşa elleriyle dokundu : Eli küçük kuşa dokundu?[/
173. THEN IT FELL DOWN ON THE BED .--------------sonra o yatağa aşağıya düştü : sonra da yatağın üzerine düştü. ( kadının elinden bahsediyor burda)
174. SHE DID NOT MOVE AGAIN .-------------o tekrar hareket etmedi
hi girls
how are you today? I was very busy last 3 days. I worked a lot. anyway I found my old grammar book when I have time I will add something from that book which are very usefull for all of us
selam kizlar
bugun nasilsiniz ben gectigimiz 3 gun cok yogundum cok calistim neyse eski gramer kitabimi buldum vaktim olunca o kitaptan hepimiz icin yarali seyler ekleyecegim.
from that book tan sonra kullandigim which are dogru oldumu??
SOMEONE-ANYONE
someone:biri, bir kimse
anyone: herhangi biri (kimse)
there is someone in the room
odada biri var
there isnt anyone in the room
odada kimse yok
is there anyone in the room?
odada kimse var mı?
SOMEBODY-ANYBODY
they looked for somebody
birini aradılar
they didnt look for anybody
birini (kimseyi) aramadılar.
did they look for anybody?
kimseyi aradılar mı?
SOMETHİNG-ANYTHİNG
anlamı: herhangi birşey
he put something in his pocket
cebine bişey koydu
he didnt something in his pocket
cebine bişey koymadı
did he put anything in his pocket?
cebine bişey koydu mu?
evet canım hemen düzeltiyorum dalmışım sanırım yazarken. sorry.selam;
he didnt something in his pocket
cebine bişey koymadı
burada anything kulllanılması gerekmiyor mu?(olumsuz):sm_confused:
deserve :hak etmek (dizörv)
bucket: kova (bakıd)
pocket: cep
washer: çamaşır makinesi
table linen: sofra örtüsü
keep back: bişey söylememek
turn on: açmak
canım ötrmenim ben bugün bu kelimeleri ezberlicem.