İngilizce pratik yapalım diyenler burası sizin mekanınız artık

arkadaşlar çevirmiş tatlım...bana gerek kalmadı...:)))
bu beni fazla zorlamadı..genelde bildiğim kelimelerdi...saol sılammm sen ikinciyi yolla güzelim...
 
güzelim kuralları ezbeleyelim diye değil de buradaki kullanılışa yani isim yazmamış ismin yerine kullanılmış onun için açıklama var zaten herşeyi kitaptan aynen aktardım. ben zaten ezberleyemem böyle maşallah film izlerken anlıyorsan iyi ben çoğu şeyi anlamıyorumda.

Yok cnm filmleri cokda anladigim soylenemez ama cizgifilm izlemekten sikilmiyorsan onlar daha basit oldugu icin faydali oluyor..
 
benim oyuna kimse bakmamış, :çok üzgünüm:

çok ağır değil göründüğü kadar a.s.
 
VERBS THAT ARE COMMONLY USED AS NON-ACTION (STATIVE) VERBS
( ŞİMDİKİ ZAMANDA “ING” TAKISI ALMAYAN FİİLLER)



Emotions (duygular)
adore / appreciate / care / detest / dislike / doubt / envy / fear / hate / hope / like / love / regret /respect


Mental States (zihinsel faaliyet bildiren fiiller)
agree / assume / believe / consider / disagree / disbelieve / estimate / expect / feel (believe) / find / guess / hesitate / hope / imagine / know / mean / mind / presume / realize / recognize / remember / see(understand) / suppose / suspect / think (believe)/ understand / wonder


Wants and preferences (istek ve tercih bildiren fiiller)
desire / prefer / want / wish / need


Perception and the States ( algılama ifade eden fiiller)
feel / hear / notice / observe / perceive / see / smell / taste


Appearance and Value (görünüm ve değer ifade eden fiiller)
appear / be / cost / equal / feel / look / matter / represent / resemble / seem / signify / smell / sound / taste / weigh


Possession and Relationship (sahiplik, aitlik bildiren ifadeler)
belong / contain / have / possess
 
hangi çizgi film mesela alayım ben de. nasıl izliyorsun ing altyazılımı yoksa türkçe altyazılı mı? bilmem ki hikayenin devamını yarın mı koysak tatoş çevircen mi nasıl yapalım ?

Cnm mesela youtube dan dora diye ara onu izleyebilirsin birkac kez izlemeni tavsiye ederimyerimseniben

Bu arada benim ilk yazdigim mesajlarim sizinkilerin arkasinda cikiyo sitedemi sorun var bendemi anlamadim:uhm:
 
kayıp yüzüğün devamı
I Looked On The Floor Of The Train.
Then I Looked In My Coat And My Handbag.
"what Shall I Do" I Thought.
Did I Have It In The Shop.
I Have Lost It.
How Can I Get It.
I Can't Go Back To The Shop.
If I Do.
The Train Will Go Without Me.
My Friend Will Meet The Train.
I Went To The Window Of The Train.
And I Looked Out.
A Man Was Putting Some Bags.
I Got Out Of The Train.
And I Looked On The Ground.
But The Ring Was Not There.
The Man Saw Me .
And He Came Up To Me.
"have You Lost Something" He Said.
"yes" I Said.
I've Lost My Ring.
It's Not Here.
I've Looked At Everywhere.
I Was In The Shop On The Other Side Of The Station.
It Must Be There.
But I Can't Go Back To Look For It.
The Train Will Go Now .
"i'll Go To The Shop For You" The Man Said .
If The Ring Is There.
I'll Bring It To You.
"it's Very Kind Of You" I Said.
But You Have Not Time.
"the Train Goes Very Soon Now".
I Thought Quickly.
If You Find The Ring.
Will You Telephone To Me.
"yes" He Answered.
 
ben aslında bu cümlelerden birini kurmak istedim ama yapamadım.
bu hastalığı hamileyken ben de geçirdim
benim de başıma geldi.
ben de yaşadım
yani i was this ilness in the pregnant. yazarsam bu anlamlara gelir mi ?
canım peki bu ingilizce cümleleri benim türkçe yazıma göre çevirdin değil mi?
bunları not alıcam çok sağol arada kaynamıştı bir iki yazım baya da uğraşıyorum yazmak için bakalım neler yapabileceğiz ilerde?
 
What do you say to a three-headed monster ?


(Üç başlı canavara ne dersin?) hello,hello,hello


Which man can make everyone take off his hat ?


(Hangi adama herkes şapkasını çıkartır?)


Answer
A barber
 
ben aslında bu cümlelerden birini kurmak istedim ama yapamadım.
bu hastalığı hamileyken ben de geçirdim
benim de başıma geldi.
ben de yaşadım
yani i was this ilness in the pregnant. yazarsam bu anlamlara gelir mi ?
canım peki bu ingilizce cümleleri benim türkçe yazıma göre çevirdin değil mi?
bunları not alıcam çok sağol arada kaynamıştı bir iki yazım baya da uğraşıyorum yazmak için bakalım neler yapabileceğiz ilerde?
 
his sana mesaj attım ama üç beş mesaj geriye gidiyor nedense..........
 
SÖZLÜĞE BAKIYORUM BAZI KELİMELERİN BİRÇOK ANLAMI VE KARŞILIĞI VAR..BENDE ŞAŞIRIYORUM HANGİSİNİ YAZAYIM DİYE...BUNUN DOĞRUSU NEDİR ARKADAŞLARRR..??.hangi kelimeyi cümlede doğru şekilde kullanacagımı nerden anlayacağım...


Canım bunun en düzgün yolu, bol bol kitap okumaktır. İlk başta anlayabileceğin ve hoşuna gidecek olan kitaplardan başla, çünkü kitap okudukça hem kelimeler daha basit bir şekilde aklında kalır hem de kelimelerin nerde nasıl kullanıldığını öğrenmiş olursun.

Bir de genelde İngilizce yi Türkçe gibi düşünüp aynı kelimeleri kullanmaya çalışıyorlar bu çok yanlış...yasakkelime
 
hastalıkla ilgili cümleler
I am feeling sick ------------------ kendimi hasta hissediyorum.
Are you sick? --------------------hastamisin?
are you feeling better?------------------ kendini daha iyi hissediyormusun?
I need some medicine- --------------ilaca ihtiyacaim var
I have a headache ------------------------------------ basim agriyor.
I need something against runny nose - nezleye karsi birsey almam lazim
I am coughing a lot - ---------------------cok oksuruyorum
You are sneezing too much - ----------------cok fazla hapsiriyorsun
Ishalmisin? - -----------------do you have diarrhea?
Kusucam gibi - -------------------I feel like throwing up
kabizim -------------------- I am not regular.
senin atesin var - ---------------you have fever
doktora git - -------------------go to the doctor
hastaneye gidelimmi? -----------------should we go to the hospital?
elimi kestim: ------------------I cut my hand
kan kaybettim: ------------------I lost a lot of blood
ayak bilegimi burktum:-------------- I sprained my ankle
basim donuyor:---------------- I feel very dizzy
tansiyonun kac? -------------- What is your blood pressure?
sekerine baktinmi? ------------------did you check your blood sugar?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
honey get well soon. i am sad. i lived this illness in the pregnant too. thank my Allah i have mended. also i lived tension in the pregnant.i lived hungry. no cracker, no cake. still i am feeling two illness bad consecuences. i was landing stairs last day.. i was dizzy. i fell fatique. i dont want to live again. i am advice for you. try sweetening with make sweetening.

tatlım geçmiş olsun. üzgünüm. ben de bu hastalığı hamileyken yaşadım. şükür Allahıma iyileştim. aynı zamanda hamileyken tansiyonda yaşadım. aç yaşadım. kraker yok kek yok. hala iki hastalığın kötü sonuçlarını yaşıyorum. geçen gün merdivenlerden düşüyordum. başım döndü. halsiz hissediyorum. tekrar yaşamak istemiyorum. senin için tavsiyem tatlandırıcı ile tatlı yapmayı dene.

Canım "live" fiili yaşamak demektir ama ikamet anlamında kullanılır, o yüzden bir hastalığı yaşamak değil de olmak fiiliyle kullanırsa daha iyi olur. Yani " to be" fiiliyle. Eğer şimdiki zamandan bahsedeceksek, "to be" fiili am, is, are olarak çekilir. Geçmiş zaman yapacaksak was ya da were.

"mend" fiili de her hangi bir araç ya da aletin tamiri için kullanılır. Hastalıklarda "recover" ya da "get better" dersek daha iyi olur.

Şimdi yazında yaptığın yanlışlıkları düzeltiyorum: I was diabetic when I was pregnant.Thank my God, I recovered. Also I had tension during my pregnancy. I remained hungry. Last day I will have fallen from stairs. I was dizzy. I feel myself weak. I think try making desserts with sweetener.a.s.
 
goodnight girls .a.s.



ı like very tea...ı drink tea now..

ı dont like coffe..

ı am home now and reading your banter kk..

ı like kk ..kk but for accept many people ::) and very happyy

ı m a toothache:KK43:(

ı have accept analgesic...

herkesin kandilini kutlarım....

Canım düzeltiyorum:

I like tea very much. I am drinking tea now.

I am at home now.

I have a toothache.

Son cümlende ne dediğini anlamadım :uhm:
 
ben aslında bu cümlelerden birini kurmak istedim ama yapamadım.
bu hastalığı hamileyken ben de geçirdim
benim de başıma geldi.
ben de yaşadım
yani i was this ilness in the pregnant. yazarsam bu anlamlara gelir mi ?
canım peki bu ingilizce cümleleri benim türkçe yazıma göre çevirdin değil mi?
bunları not alıcam çok sağol arada kaynamıştı bir iki yazım baya da uğraşıyorum yazmak için bakalım neler yapabileceğiz ilerde?

I had the same illness when I was pregnent or I had the same illnes during my pregnancy.

canımın içi, kaynayan yazı var demişsin, hangileri bir bakayım yerimseniben
 
Son düzenleyen: Moderatör:
I had the same illness when I was pregnent or I had the same illnes during my pregnancy.

canımın içi, kaynayan yazı var demişsin, hangileri bir bakayım yerimseniben
canım benim çok geride kaldı böyle kendi yaptıklarım filandı bulursam sorarım bu yazdığımda baya gerideydi his bulmuş çıkarmış. daha dünkü derslere bakmadım. ing eki almayan fiilleri koymuşsun bi inceliyeyim. hikayenin devamına bakıcam.promise.a.s.
 
kayıp yüzüğün devamı
I Looked On The Floor Of The Train.---------- ------( trende yere baktım)
Then I Looked In My Coat And My Handbag.-----------(sonra ceketime ve el çantama baktım)
"what Shall I Do" I Thought.-----------------------( ne yaptım diye düşündüm)
Did I Have It In The Shop--------------------------.( dükkandamı bıraktım?)
I Have Lost It. --------------------------------(onu kaybettim)
How Can I Get It. -----------------------------(nasıl alabilirim onu)
I Can't Go Back To The Shop-------------.( dükkana geri dönemem)
If I Do.------------------------------------------ (Eğer yaparsam)
The Train Will Go Without Me.-------------(tren bensiz gidecek)
My Friend Will Meet The Train----------.(arkadaşım trenle karşılaşacak)
I Went To The Window Of The Train--------.( trene pencereye gittim)
And I Looked Out.------------------------------(dışarı baktım)
A Man Was Putting Some Bags----------.(bi adam birkaç çanta koydu)
I Got Out Of The Train.----------------------(trenden dışarı çıktım)
And I Looked On The Ground.--------------( yere baktım)
But The Ring Was Not There.-------------( yüzük oradan değildi)
The Man Saw Me .---------------------------( adam beni gördü)
And He Came Up To Me.------------------( ve bana geldi)
"have You Lost Something" He Said.------------( bişeymi kaybettiniz dedi)
"yes" I Said. --------------------------------------(Evet dedim)
I've Lost My Ring.----------------------------((yüzüğümü kaybettim)
It's Not Here.------------------------------------(burada değil)
I've Looked At Everywhere------------ --.( ben heryere baktım)
I Was In The Shop On The Other Side Of The Station.--(istasyonun diğer tarafına dükkandaydım)
It Must Be There.-------------------------------(orada olmalı)
But I Can't Go Back To Look For It.---------(ama ben geri dönemem onu aramak için)
The Train Will Go Now ------------------.(tren şimdi gidecek)
"i'll Go To The Shop For You" The Man Said .--------(ben senin için dükkana gideceğim dedi)
If The Ring Is There.--------------------------( yüzük oradaysa eğer)
I'll Bring It To You--------------------------.( onu sana getireceğim)
"it's Very Kind Of You" I Said.------------(çok naziksiniz dedim)
But You Have Not Time.----------------------(ama zamanınız yok)
"the Train Goes Very Soon Now".-------------( tren çok neredeyse gidecek)
I Thought Quickly.------------------------------( çabucak düşündüm)
If You Find The Ring. ---------------------------(Eğer yüzüğü bulursan)
Will You Telephone To Me.--------------------( telefon açar mısın bana)
"yes" He Answered.------------------------------( evet dye cevp verdi)
 
kayıp yüzüğün devamı
I Looked On The Floor Of The Train.---------- ------( trende yere baktım)
Then I Looked In My Coat And My Handbag.-----------(sonra ceketime ve el çantama baktım)
"what Shall I Do" I Thought.-----------------------( ne yaptım diye düşündüm)
Did I Have It In The Shop--------------------------.( dükkandamı bıraktım?)
I Have Lost It. --------------------------------(onu kaybettim)
How Can I Get It. -----------------------------(nasıl alabilirim onu)
I Can't Go Back To The Shop-------------.( dükkana geri dönemem)
If I Do.------------------------------------------ (Eğer yaparsam)
The Train Will Go Without Me.-------------(tren bensiz gidecek)
My Friend Will Meet The Train----------.(arkadaşım trenle karşılaşacak)
I Went To The Window Of The Train--------.( trene pencereye gittim)
And I Looked Out.------------------------------(dışarı baktım)
A Man Was Putting Some Bags----------.(bi adam birkaç çanta koydu)
I Got Out Of The Train.----------------------(trenden dışarı çıktım)
And I Looked On The Ground.--------------( yere baktım)
But The Ring Was Not There.-------------( yüzük oradan değildi)
The Man Saw Me .---------------------------( adam beni gördü)
And He Came Up To Me.------------------( ve bana geldi)
"have You Lost Something" He Said.------------( bişeymi kaybettiniz dedi)
"yes" I Said. --------------------------------------(Evet dedim)
I've Lost My Ring.----------------------------((yüzüğümü kaybettim)
It's Not Here.------------------------------------(burada değil)
I've Looked At Everywhere------------ --.( ben heryere baktım)
I Was In The Shop On The Other Side Of The Station.--(istasyonun diğer tarafına dükkandaydım)
It Must Be There.-------------------------------(orada olmalı)
But I Can't Go Back To Look For It.---------(ama ben geri dönemem onu aramak için)
The Train Will Go Now ------------------.(tren şimdi gidecek)
"i'll Go To The Shop For You" The Man Said .--------(ben senin için dükkana gideceğim dedi)
If The Ring Is There.--------------------------( yüzük oradaysa eğer)
I'll Bring It To You--------------------------.( onu sana getireceğim)
"it's Very Kind Of You" I Said.------------(çok naziksiniz dedim)
But You Have Not Time.----------------------(ama zamanınız yok)
"the Train Goes Very Soon Now".-------------( tren çok neredeyse gidecek)
I Thought Quickly.------------------------------( çabucak düşündüm)
If You Find The Ring. ---------------------------(Eğer yüzüğü bulursan)
Will You Telephone To Me.--------------------( telefon açar mısın bana)
"yes" He Answered.------------------------------( evet dye cevp verdi)

"what Shall I Do" I Thought.-----------------------( ne yaptım diye düşündüm) : Ne yapabilirim diye düşündüm.
My Friend Will Meet The Train----------.(arkadaşım trenle karşılaşacak) : Arkadaşım treni karşılayacak.
I Went To The Window Of The Train--------.( trene pencereye gittim) : Trenin penceresine gittim.
A Man Was Putting Some Bags----------.(bi adam birkaç çanta koydu) : Adamın biri bazı çantaları yerleştiriyordu.
And He Came Up To Me.------------------( ve bana geldi) : Ve yanıma geldi.
I Was In The Shop On The Other Side Of The Station.--(istasyonun diğer tarafına dükkandaydım) : İstasyonun diğer tarafındaki dükkandaydım.
"the Train Goes Very Soon Now".-------------( tren çok neredeyse gidecek) : Tren birazdan gidecek.
 
how are you ?
ım very bored...
ım alone at home...offf
 
Son düzenleme:
X