Eski konularımı bilenler vardır belki çünkü uzun zamandır KK' da yazıyorum ailevi sorunlarımı. Fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğüm için ailemle uzun süredir konuşmuyorum, küçük bir kız kardeşim var o da benimle kalıyor. Ben evliyim, çalışıyorum. Bundan 3 hafta önce tanımadığım bir numaradan telefon aldım, açtığımda arayan annemdi. İçim buz gibiydi nasıl hissettiğimi anlatamam size. Yine de dinlemek istedim, hemen kapatamadım telefonu. Neden bilmiyorum bunu yapmak istedim. Annem beni hiç korumadı, babam dövüp yüzüm kanlar içinde kaldığında, beni aç susuz karanlığa kilitlediğinde, soğukta dışarıda bıraktığında hiç korumadı, babama hiç yapma demedi hep onun yanındaydı. Beni dövdüğünde babam elin acıdı mı diye babama soran bir insandı annem benimle ilgilenmek yerine. Oldukça iyi bir maaşı olduğu halde babam tüm parasına el koyup, harçlık verirdi anneme, gık çıkarmazdı. Neyse sonuç olarak böyle bir anneydi işte.
Telefon beni çok şaşırttı ama çünkü annem 'violetto, ben babandan boşanıyorum, seni ve kardeşini görmek istiyorum' dedi. Çok çok şaşırdım çünkü anneme hep yalvarırdım boşansın diye hiç boşanmayı aklına getirmezdi. Ne diyeceğimi bilemedim ben seni sonra ararım diye telefonu kapattım. Eşimle konuştum, eşim yüzyüze gelip konuşmamızı tavsiye etti ama kararı sana bıraktı. Neden yaptım bilmiyorum, anneme inanmak mı isterdim bilmiyorum. Ben belli bir yaşa kadar beni hiç korumasa da anneme tapardım, onu sevmekten çok zor vazgeçtim. Annemi aradım, görüşmek istediğimi söyledim. Ertesi gün hemen buluştuk, uzun uzun konuştuk. Annem ağladı, ben ağladım. Oldukça kararlıydı boşanmakta. Kardeşimin ve benim dahil olduğumuz yepyeni bir hayat kurmak istediğini, babama artık katlanamadığını anlattı. Ben ne yaptım biliyor musunuz? İnandım anneme. Sarıldım kocaman. Başımı göğsüne gömdüm, ağladım. Elimden geleni yaparım anne, ben sana seneler önce söz vermiştim babamdan boşanırsan hep yanındayım diye dedim. İnanmak istedim.
3 hafta o kadar güzel geçti ki, anne-kız olmak ne demekmiş bir daha anladım. 23 yaşına geldim hala anne sevgisine muhtaçmışım meğer diye düşündüm. Ne oldu dersiniz? Bu sabah işe giderken annem aradı beni. 'Ben şu an şirketteyim (babamın şirketi), eve döndüm dün gece. Geç olduğu için haber vermek istemedim sana, şimdi haber vereyim ama bana sakın kızma. Üzülme kızım' dedi annem. Yolda kaldım. Yürüyemedim, oturamadım. Dünyam durmuş gibi hissettim. Sonrası sinir krizi... Anneme yarım gün boyunca hakaret içeren mesajlar yağdırdım, sinirimi alamadım. Hayal kırıklığım geçmiyor. İşte göz yaşlarımı içime akıttım ama eve geldiğimden beri hüngür hüngür ağlıyorum. Ben ne büyük bir aptalım. Nasıl inandım sana anne? Neden sevgine bu kadar muhtaçmışım ki bir telefonunla sana kucak açtım? Neden beni kandırdın anne sadece sana inanmak istemiştim. Yeni bir hayatımız olsun istemiştim.
İçimizin acısı geçmiyor. Gözyaşlarım durmuyor. Neden diye isyan etmekten kendimi alamıyorum Allah affetsin beni. Dayanamıyorum bu hayal kırıklığına...
Telefon beni çok şaşırttı ama çünkü annem 'violetto, ben babandan boşanıyorum, seni ve kardeşini görmek istiyorum' dedi. Çok çok şaşırdım çünkü anneme hep yalvarırdım boşansın diye hiç boşanmayı aklına getirmezdi. Ne diyeceğimi bilemedim ben seni sonra ararım diye telefonu kapattım. Eşimle konuştum, eşim yüzyüze gelip konuşmamızı tavsiye etti ama kararı sana bıraktı. Neden yaptım bilmiyorum, anneme inanmak mı isterdim bilmiyorum. Ben belli bir yaşa kadar beni hiç korumasa da anneme tapardım, onu sevmekten çok zor vazgeçtim. Annemi aradım, görüşmek istediğimi söyledim. Ertesi gün hemen buluştuk, uzun uzun konuştuk. Annem ağladı, ben ağladım. Oldukça kararlıydı boşanmakta. Kardeşimin ve benim dahil olduğumuz yepyeni bir hayat kurmak istediğini, babama artık katlanamadığını anlattı. Ben ne yaptım biliyor musunuz? İnandım anneme. Sarıldım kocaman. Başımı göğsüne gömdüm, ağladım. Elimden geleni yaparım anne, ben sana seneler önce söz vermiştim babamdan boşanırsan hep yanındayım diye dedim. İnanmak istedim.
3 hafta o kadar güzel geçti ki, anne-kız olmak ne demekmiş bir daha anladım. 23 yaşına geldim hala anne sevgisine muhtaçmışım meğer diye düşündüm. Ne oldu dersiniz? Bu sabah işe giderken annem aradı beni. 'Ben şu an şirketteyim (babamın şirketi), eve döndüm dün gece. Geç olduğu için haber vermek istemedim sana, şimdi haber vereyim ama bana sakın kızma. Üzülme kızım' dedi annem. Yolda kaldım. Yürüyemedim, oturamadım. Dünyam durmuş gibi hissettim. Sonrası sinir krizi... Anneme yarım gün boyunca hakaret içeren mesajlar yağdırdım, sinirimi alamadım. Hayal kırıklığım geçmiyor. İşte göz yaşlarımı içime akıttım ama eve geldiğimden beri hüngür hüngür ağlıyorum. Ben ne büyük bir aptalım. Nasıl inandım sana anne? Neden sevgine bu kadar muhtaçmışım ki bir telefonunla sana kucak açtım? Neden beni kandırdın anne sadece sana inanmak istemiştim. Yeni bir hayatımız olsun istemiştim.
İçimizin acısı geçmiyor. Gözyaşlarım durmuyor. Neden diye isyan etmekten kendimi alamıyorum Allah affetsin beni. Dayanamıyorum bu hayal kırıklığına...