E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #1
Kayan Bir Yıldızın Öyküsü
Ay ile çok iyi anlaşırlardı. Küçük bir yıldızdı gökyüzde. Ay'ın her dediğini kutsal ayetlermiş gibi algılar ve onu mutlu edebilmek için elinden geleni yapardı. Aşıktı küçük yıldız görkemli Ay'a. Oysa Ay bunun farkında değildi. Farkında olamazdı da zaten. Çünkü Ay da aşıktı. O da ulaşılmazı seçmişti. GÜNEŞ'İ...
Hep hayaller kurardı Ay. Ve hergece hayallerini küçük yıldızla paylaşırdı. Yıldız içi acıya acıya dinlerdi onu. Güneş'in ona hiç ama hiç ilgi duymadığını biliyordu. Güneş görkemliydi, şımarık ve kendini beğenmişti. Ay'a bunu anlatmak istiyor ama bir şeyler boğazına düğümleniyordu her seferinde. Çünkü Ay'ın gözü karaydı. Silerdi yıldızı bir kalemde.
Bir gün Ay küçük yıldıza:
" Yarın konuşucam onunla" dedi."Anlatıcam içimdeki sevgiyi, yüreğimi açıcam ona.."
Küçük yıldız şaşırdı önce. Sonra "Ama... " dedi. "Ama bunu yapamazsın. Beni dinle lütfen. Bunu yapmamalısın. Canın acıycak ve ben bunu görmek istemiyorum."
Ay anlamlı anlamlı Yıldız'a baktı. "Sen çok kötü bir dostsun, benim mutluluğumu istemiyorsun" dedi. Yıkılmıştı yıldız. Ne diyeceğini bilemedi. Gözlerinden yaşlar süzüldü. "Ama..." diye buğuk bir ses çıkarabildi sadece. Ay " İstemiyorum artık seni çevremde. Uzaklaş benden" dedi. "Senden uzaklaşırsam ölürüm" dedi küçük yıldız ama Ay onu duymuyordu. Çoktan arkasını dönmüştü yıldıza. Yıldız sesizce uzaklaştı oradan. Işığı kaybolarak yavaş yavaş gözden kayboldu....
Ertesi sabah Ay Güneş'inin yanına gitti. "Merhaba" dedi utangaç bir tavırla. "merhaba" dedi Güneş. "Ben" dedi Ay "sana bişe söylemek istiyorum. Uzun süredir bunu sana nasıl söylemeliyim diye düşünüyordum. Ben...Ben seni seviyorum. Her anımda sen varsın. Yüreğimdesin hep ve ben de senin yüreğinde olmak istiyorum" Güneş şöyle bir baktı Ay'a! "Sen" dedi "sen ne söylediğinin farkında mısın?? Ben tüm evrenin tek Güneş'i sana mı bakıcam?? Seninle mi birlikte olucam?? Sana mı aşık olucam??" "Sen kendini ne sanıyorsun bee?" Ay o an yıkıldığını hissetti. Sevdiği, uğruna herşeyi göze aldığı Güneş'i bu olamazdı. Yoksa yoksa sadece kendini mi kandırmıştı? Hayal kırıklığıyla gitmeye hazırlanırken Ay, Güneş onu durdurdu ve onun gözlerinin içine baktı uzun uzun... ve sonra ekledi " Sen gerçekten körsün" dedi "Seni seveni farkedemeyecek kadar kör. Çevrendeki değerlerin farkına varamayacak kadar kör. O küçük yıldızın sana nasıl aşık olduğunu göremeyecek kadar kör. Aşk sevdiğinin üzülmesini görmemek için hayatını feda etmek demektir. O küçük yıldız senin için hayatını feda etti ve sen onun yokoluşunun bile farkına varamadın. Senin için geldi bana. İyice tükenmiş bir haldeydi. Işığı yok olmuştu. Güçlükle ayakta durduğu belliydi. Senin beni ne çok sevdiğini anlattı bana. Ve sonra sana bir şans vermem için yalvardı. Ama ben seninle yapamam. Seni sevmiyorum. Sana diyebileceğim tek şey git bul onu. Git bul ve yeniden hayata döndür onu. O bunu hakediyor..."
Ay şaşkındı. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyordu. Yüreği sıkışıyordu küçük yıldızına söyledikleri aklına geldikçe. Ne yapmıştı??? Akşam olmasını dört gözle bekledi. Gece olucak ve küçük yıldızından özür dileyecekti. Herşeyi düzeltip tekrar başlayacaklardı yaşamaya.
Ve sonunda gece oldu. Ay heryerde yıldızını arıyordu. Diğer yıldızlara sordu. Kimse görmemişti onu. Yıldızlardan biri telaşla Ay'ın yanına geldi Ay tam umudunu kaybetmişken. "Ben" dedi "gördüm dün sabaha karşı onu. Çok umutsuz ve mutsuz görünüyordu. Herşeyini yitirmiş bir hali vardı sanki. Neyi olduğunu sordum cevap vermedi. Sadece Ay'a onu hiç unutmayacağımı söyle dedi" Ay olduğu yere çöküverdi. Ve anladı yanındaki güzellikleri kaybettiğin de bir daha geri getiremeyeceğini ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını.....
nur1835. (ilk denemem umarım hoşunuza gider)
Ay ile çok iyi anlaşırlardı. Küçük bir yıldızdı gökyüzde. Ay'ın her dediğini kutsal ayetlermiş gibi algılar ve onu mutlu edebilmek için elinden geleni yapardı. Aşıktı küçük yıldız görkemli Ay'a. Oysa Ay bunun farkında değildi. Farkında olamazdı da zaten. Çünkü Ay da aşıktı. O da ulaşılmazı seçmişti. GÜNEŞ'İ...
Hep hayaller kurardı Ay. Ve hergece hayallerini küçük yıldızla paylaşırdı. Yıldız içi acıya acıya dinlerdi onu. Güneş'in ona hiç ama hiç ilgi duymadığını biliyordu. Güneş görkemliydi, şımarık ve kendini beğenmişti. Ay'a bunu anlatmak istiyor ama bir şeyler boğazına düğümleniyordu her seferinde. Çünkü Ay'ın gözü karaydı. Silerdi yıldızı bir kalemde.
Bir gün Ay küçük yıldıza:
" Yarın konuşucam onunla" dedi."Anlatıcam içimdeki sevgiyi, yüreğimi açıcam ona.."
Küçük yıldız şaşırdı önce. Sonra "Ama... " dedi. "Ama bunu yapamazsın. Beni dinle lütfen. Bunu yapmamalısın. Canın acıycak ve ben bunu görmek istemiyorum."
Ay anlamlı anlamlı Yıldız'a baktı. "Sen çok kötü bir dostsun, benim mutluluğumu istemiyorsun" dedi. Yıkılmıştı yıldız. Ne diyeceğini bilemedi. Gözlerinden yaşlar süzüldü. "Ama..." diye buğuk bir ses çıkarabildi sadece. Ay " İstemiyorum artık seni çevremde. Uzaklaş benden" dedi. "Senden uzaklaşırsam ölürüm" dedi küçük yıldız ama Ay onu duymuyordu. Çoktan arkasını dönmüştü yıldıza. Yıldız sesizce uzaklaştı oradan. Işığı kaybolarak yavaş yavaş gözden kayboldu....
Ertesi sabah Ay Güneş'inin yanına gitti. "Merhaba" dedi utangaç bir tavırla. "merhaba" dedi Güneş. "Ben" dedi Ay "sana bişe söylemek istiyorum. Uzun süredir bunu sana nasıl söylemeliyim diye düşünüyordum. Ben...Ben seni seviyorum. Her anımda sen varsın. Yüreğimdesin hep ve ben de senin yüreğinde olmak istiyorum" Güneş şöyle bir baktı Ay'a! "Sen" dedi "sen ne söylediğinin farkında mısın?? Ben tüm evrenin tek Güneş'i sana mı bakıcam?? Seninle mi birlikte olucam?? Sana mı aşık olucam??" "Sen kendini ne sanıyorsun bee?" Ay o an yıkıldığını hissetti. Sevdiği, uğruna herşeyi göze aldığı Güneş'i bu olamazdı. Yoksa yoksa sadece kendini mi kandırmıştı? Hayal kırıklığıyla gitmeye hazırlanırken Ay, Güneş onu durdurdu ve onun gözlerinin içine baktı uzun uzun... ve sonra ekledi " Sen gerçekten körsün" dedi "Seni seveni farkedemeyecek kadar kör. Çevrendeki değerlerin farkına varamayacak kadar kör. O küçük yıldızın sana nasıl aşık olduğunu göremeyecek kadar kör. Aşk sevdiğinin üzülmesini görmemek için hayatını feda etmek demektir. O küçük yıldız senin için hayatını feda etti ve sen onun yokoluşunun bile farkına varamadın. Senin için geldi bana. İyice tükenmiş bir haldeydi. Işığı yok olmuştu. Güçlükle ayakta durduğu belliydi. Senin beni ne çok sevdiğini anlattı bana. Ve sonra sana bir şans vermem için yalvardı. Ama ben seninle yapamam. Seni sevmiyorum. Sana diyebileceğim tek şey git bul onu. Git bul ve yeniden hayata döndür onu. O bunu hakediyor..."
Ay şaşkındı. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyordu. Yüreği sıkışıyordu küçük yıldızına söyledikleri aklına geldikçe. Ne yapmıştı??? Akşam olmasını dört gözle bekledi. Gece olucak ve küçük yıldızından özür dileyecekti. Herşeyi düzeltip tekrar başlayacaklardı yaşamaya.
Ve sonunda gece oldu. Ay heryerde yıldızını arıyordu. Diğer yıldızlara sordu. Kimse görmemişti onu. Yıldızlardan biri telaşla Ay'ın yanına geldi Ay tam umudunu kaybetmişken. "Ben" dedi "gördüm dün sabaha karşı onu. Çok umutsuz ve mutsuz görünüyordu. Herşeyini yitirmiş bir hali vardı sanki. Neyi olduğunu sordum cevap vermedi. Sadece Ay'a onu hiç unutmayacağımı söyle dedi" Ay olduğu yere çöküverdi. Ve anladı yanındaki güzellikleri kaybettiğin de bir daha geri getiremeyeceğini ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını.....
nur1835. (ilk denemem umarım hoşunuza gider)