Kızlar merhaba. İçimi dökmek istiyorum sizlere. Umarım sıkmıyorumdur sizi ama biliyorum sizinle dertleşmek iyi gelecek bana. Bugün babamı kaybedeli tam 21 gün oldu. Önceki konumun linkini bırakıyorum bilmeyenler için.
Bu 21 gün içinde ağladığım da oldu güldüğüm hatta kahkahalar attığım oldu. Yalnız kalınca içim daha çok sıkılıyor. Annemle ilk ayrıldıkları dönemde hani 7-8 sene sadece telefonda görüştüğüm zamanlar 10-11 yaşlarımda babam için yazdığım mektuplarımı buldum bugün. Ne kadar muhtaçmışım sevgisine.
Herşey baştan yanlışmış aslında. Birbirlerini sevmeyerek görücü usulü evlenmişler. Ama birbirini sevmeden evlenen ve çok iyi anne baba olan o kadar çok insan var ki. Ki bir de evlat gelince dünyaya. İnsan dört elle sarılmaz mı hayata? Hiçbir zaman sarılmamış. Bebek olduğum için sevilmişim, küçük , tatlı, tombik, sevimli bi bebek olduğum için. Baba duygusu nedir ona tattırdığım için. Fakat babalık ömür boyu sürmez mi?
Annemi bir çok kez aldattı. Annemden sonra hayatına bir çok kadın girdi. Sosyal medya hesaplarına bakıyorum ölene dek aşk acısı çekmiş. Düşününce aslında kulağa çok komik geliyor ne işi var 55 yaşında adamın aşkla meşkle? Kendi tarafımdan da çok acı geliyor. Evladının çektiği acılardan haberdar mıydı peki? Belki abarttığımı düşünenleriniz vardır ama benim durumumda olanlar beni çok iyi anlar. Herşeyi geçtim sevdiğiniz birinin alkolle kendini çürütmesi kendi bedenini yiyip bitirmesi mahvetmesi ve buna seyirci kalmak hiçbişey yapamamak çok kötü birşey.
Çok kızıyorum bazen sonra ceset torbası içinde evden çıkarıldığı an aklıma geliyor. Toprağın altına koyulduğu an aklıma geliyor. Cezasını çekti işte canıyla ödedi. Peki ya benim canımın acısı? Onun acıları dindi peki ya benim ki ne zaman dinecek? Ölüm sanki onu günahsız bir meleğe çevirdi gibi davranıyorum bazen. Sonra kendime kızıyorum hayır böyle düşünmemeliyim, böyle davranmamalıyım, gerçeklere yüz çevirmemeliyim.
Hiç bencil bi insan olmadım. Kendimden çok başkalarını düşündüm hep. Ben mi çok saftım? Sanki bir evlat değil de bi anne rolü üstlenmiş gibiydim. Dur durak bilmeyen küçük yaramaz bi çocuğun peşinde koştur ömrün boyunca . Tam da bu. Otursam bende içsem günlerce gecelerce sabahlara kadar kafam boşalana kadar herşeyi unutana kadar ama olmuyor hakkıyla yaşamam gereken bir hayat var. Sadece kendim için değil sevdiklerim için. Neden sevdiklerimizi terkedip sadece kendi mutluluğumuz için yaşamıyoruz bu kadar kolaysa? Hepimizin hayattan hatta etrafımızdaki insanlardan sıkıldığı zamanlar oluyor. Sahip olduklarımızı bir kenara atıp veya güvendiğimiz birilerine bırakıp hadi Allah’a emanet diyip çekip gidemiyoruz. Ben evlat sahibi değilim henüz ama kedi bile yavrusunu bırakıp gidemezken böyle paçavra gibi bir kenara atılmış olmak çok zoruma gidiyor.
Çok büyük bir ihanete uğramış gibi hissediyorum. Anlatamadığım çok fazla şey var. Hiç sevilmemişim meğer, hiç değerli , kıymetli değilmişim. Çok iyi bir evlat olduğumu biliyorum evet , bunu sizler de söylediniz ama karşılığında ne gördüm? Sanki bir top gibi ordan oraya savruldum. Çok kolay vazgeçilen oldum. İşte böyle düşününce çok sinirleniyorum. Hayatı cehenneme çevrilen ben olmamalıydım. Ben evlattım, ben çocuktum, ben cahildim, ben küçüktüm benim hata yapma hakkım olmalıydı onların değil !!!!! Oysa ben hep arkalarını topladım, hatalarını örtbas ettim ve koşulsuz sevdim, herşeye rağmen. Yavrunuzu karşınıza alıp bir bakın sonra onu batırılabilecek tüm pisliğe batırıp batırıp çıkardığınızı , manevi anlamda aklınıza gelebilecek tüm eziyetleri ettiğinizi, yaşarken diri diri gömdüğünüzü düşünün. Evet bir tokatını dahi yemedim ama bir tokat bu kadar acıtmazdı canımı. En iyi böyle ifade edebiliyorum. Çok yoruldum.
Ben nasıl kurtulacağım kızlar neye umut edeceğim? Evimden, barkımdan, yuvamdan da oldum herşey üst üste geldi. İlerde tekrar bi şansım olur mu? Belki ilerde benim de bir çocuğum olur . Hayata tutunacak bir nedenim olur? Bir evlat gerçekten hayata bağlar mı insanı? Psikolojik destek alacağım tedavi göreceğim ondan sonra hayata kaldığım yerden devam etmeye çalışacağım ama korkularım var umarım hayatın bana sunmayı beklediği bir umut hala vardır .
Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum iyiki varsınız.
Babam
Kızlar babamı kaybettim. Nerdeyse 2 hafta oluyor. Nasıl anlatsam nerden başlasam bilmiyorum. Annemle hep sorunları vardı. Ben annemi dövdüğünü hayal mayal hatırlıyorum. Çok işkence etmiş anneme. Anneme zorla anlattırırım yine de kötülemez nefret etmeyeyim diye. 5 yaşıma kadar babam tarafından...
www.kadinlarkulubu.com
Bu 21 gün içinde ağladığım da oldu güldüğüm hatta kahkahalar attığım oldu. Yalnız kalınca içim daha çok sıkılıyor. Annemle ilk ayrıldıkları dönemde hani 7-8 sene sadece telefonda görüştüğüm zamanlar 10-11 yaşlarımda babam için yazdığım mektuplarımı buldum bugün. Ne kadar muhtaçmışım sevgisine.
Herşey baştan yanlışmış aslında. Birbirlerini sevmeyerek görücü usulü evlenmişler. Ama birbirini sevmeden evlenen ve çok iyi anne baba olan o kadar çok insan var ki. Ki bir de evlat gelince dünyaya. İnsan dört elle sarılmaz mı hayata? Hiçbir zaman sarılmamış. Bebek olduğum için sevilmişim, küçük , tatlı, tombik, sevimli bi bebek olduğum için. Baba duygusu nedir ona tattırdığım için. Fakat babalık ömür boyu sürmez mi?
Annemi bir çok kez aldattı. Annemden sonra hayatına bir çok kadın girdi. Sosyal medya hesaplarına bakıyorum ölene dek aşk acısı çekmiş. Düşününce aslında kulağa çok komik geliyor ne işi var 55 yaşında adamın aşkla meşkle? Kendi tarafımdan da çok acı geliyor. Evladının çektiği acılardan haberdar mıydı peki? Belki abarttığımı düşünenleriniz vardır ama benim durumumda olanlar beni çok iyi anlar. Herşeyi geçtim sevdiğiniz birinin alkolle kendini çürütmesi kendi bedenini yiyip bitirmesi mahvetmesi ve buna seyirci kalmak hiçbişey yapamamak çok kötü birşey.
Çok kızıyorum bazen sonra ceset torbası içinde evden çıkarıldığı an aklıma geliyor. Toprağın altına koyulduğu an aklıma geliyor. Cezasını çekti işte canıyla ödedi. Peki ya benim canımın acısı? Onun acıları dindi peki ya benim ki ne zaman dinecek? Ölüm sanki onu günahsız bir meleğe çevirdi gibi davranıyorum bazen. Sonra kendime kızıyorum hayır böyle düşünmemeliyim, böyle davranmamalıyım, gerçeklere yüz çevirmemeliyim.
Hiç bencil bi insan olmadım. Kendimden çok başkalarını düşündüm hep. Ben mi çok saftım? Sanki bir evlat değil de bi anne rolü üstlenmiş gibiydim. Dur durak bilmeyen küçük yaramaz bi çocuğun peşinde koştur ömrün boyunca . Tam da bu. Otursam bende içsem günlerce gecelerce sabahlara kadar kafam boşalana kadar herşeyi unutana kadar ama olmuyor hakkıyla yaşamam gereken bir hayat var. Sadece kendim için değil sevdiklerim için. Neden sevdiklerimizi terkedip sadece kendi mutluluğumuz için yaşamıyoruz bu kadar kolaysa? Hepimizin hayattan hatta etrafımızdaki insanlardan sıkıldığı zamanlar oluyor. Sahip olduklarımızı bir kenara atıp veya güvendiğimiz birilerine bırakıp hadi Allah’a emanet diyip çekip gidemiyoruz. Ben evlat sahibi değilim henüz ama kedi bile yavrusunu bırakıp gidemezken böyle paçavra gibi bir kenara atılmış olmak çok zoruma gidiyor.
Çok büyük bir ihanete uğramış gibi hissediyorum. Anlatamadığım çok fazla şey var. Hiç sevilmemişim meğer, hiç değerli , kıymetli değilmişim. Çok iyi bir evlat olduğumu biliyorum evet , bunu sizler de söylediniz ama karşılığında ne gördüm? Sanki bir top gibi ordan oraya savruldum. Çok kolay vazgeçilen oldum. İşte böyle düşününce çok sinirleniyorum. Hayatı cehenneme çevrilen ben olmamalıydım. Ben evlattım, ben çocuktum, ben cahildim, ben küçüktüm benim hata yapma hakkım olmalıydı onların değil !!!!! Oysa ben hep arkalarını topladım, hatalarını örtbas ettim ve koşulsuz sevdim, herşeye rağmen. Yavrunuzu karşınıza alıp bir bakın sonra onu batırılabilecek tüm pisliğe batırıp batırıp çıkardığınızı , manevi anlamda aklınıza gelebilecek tüm eziyetleri ettiğinizi, yaşarken diri diri gömdüğünüzü düşünün. Evet bir tokatını dahi yemedim ama bir tokat bu kadar acıtmazdı canımı. En iyi böyle ifade edebiliyorum. Çok yoruldum.
Ben nasıl kurtulacağım kızlar neye umut edeceğim? Evimden, barkımdan, yuvamdan da oldum herşey üst üste geldi. İlerde tekrar bi şansım olur mu? Belki ilerde benim de bir çocuğum olur . Hayata tutunacak bir nedenim olur? Bir evlat gerçekten hayata bağlar mı insanı? Psikolojik destek alacağım tedavi göreceğim ondan sonra hayata kaldığım yerden devam etmeye çalışacağım ama korkularım var umarım hayatın bana sunmayı beklediği bir umut hala vardır .
Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum iyiki varsınız.
Son düzenleme: