Konuya nerden başlayacağımı bilmiyorum. Tahminimce 1 yıldır ayakta uyutuluyormuşum. O kadar kırgın,üzgün,tükenmiş durumdayım ki . Bir hafta geçti ama acım hiç azalmıyor.
Eşimle 4 yıllık evli , 8 yıllıkta birlikteliğimiz vardı. Çocuk olana kadar her şey iyiyken çocuk 1 yaşına geldikten sonra, eve geç gelmeye, konuşmamaya, yatmamaya, beni sürekli terslemeye başladı . Telefonundan aşk sözleri, sevgiliye şiirler, koç ve ikizler burcunun cinsel uyumu gibi bir şeyler arattığını yakaladım , hepsini birer bahane bulup geçiştirdi. Sırayla telefona şifre koymaya, alyans takmamaya, bebeği bile dışlamaya başladı.
Bizimki bir aşk evliliği olduğu,beni ne kadar cok sevdiğini bildiğim için aldattığına ihtimal vermedim. Ne kadar safmışım! Sonra boşanma kelimesi ortaya atıldı, boşanalım , ya da ben ayrı eve cıkayım,biraz ayrı kalalım demeye başladı. Daha bir kaç hafta öncesine kadar hiçbir sorunumuz olmadığı için kabul etmedim sen bunalmıssın dedim, bir sorunumuz yok neden boşanıyoruz, boşanırsak bu cocuk ne olacak dedim. Evden gitmesine de izin vermedim ama her günü bana zehir ediyordu, hizmetçi gibi davranıyor, psikolojik baskı uyguluyor, hakaretler ediyordu . Ben de bu sürede hem iş hayatıyla uğraşıyor, hem onu bunaltmamak için tek başıma çocuğun sorumluluklarını almıs debeleniyor, bir taraftan da gel evlilik terapistne gidelim gel tatile çıkalım diye çırpınıyordum. Hiçbir şeye karşılık vermiyordu.
Birgün beni bugün müdür Çoruma gönderiyor yarın geleceğim diye aradı. Müdürü göndermek istiyor, ama o isteksiz gibi davranıyor bana da. Ben de aynı dönem kış vakti , bi tarafta bebeğime sağdığım sütleri elime almış otobüsle işten eve gelme derdindeyim. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi geldi. Birkaç gün sonra kredi kartımdan bahsettiği gün Trabzon'da araç kiralama şirketinde işlem yapıldığını gördüm. Maillerini karıştırdım akşam iş çıkışı 19:00 uçağıyla gidiyor,ertesi sabah 5 te dönüyor. Yani sadece bir geceyi geçirmek için Trabzona gitmiş. Akşam olduğunda sen ne işler karıştıyorsun diye sordum, sonuna kadar inkar etti, en son çok bunalmıştım, ordaki arkadaşlarımla içmeye gittim, sen izin vermezdin diye sana söylemedim dedi. Konu yine bir şekilde kapandı, ben iyice şüphelrnmiştim, bir şeyler yakalamak için uğraşmaya başladım.Birgün bir telefon konuşmasını yakaladım, aşkım ,canım ,bebeğim, dün gece hamile kalmış olabilir misin, bugün ilaç alacak mısın gibi konuşmalar geçiyor, karşı tarafta boşanırsa evi bana vermemesi için dolduruşa getiriyor. Beni kimle aldatıyorsun dedim inkar etti, ne zamanki konuşmaları duydu öyle anlatmaya başladı. Aramızda hiçbir şey geçmedi,gönül ilişkisi değildi, sen beni çok ihmal ettin sadece dertleşiyorduk, kalbimde sen oldun o bir heyecandı bitti gitti, hamile misin benle ilgili olan bir şey değil kocası bebek istiyor o yüzden konuşulan bir şey diye saçmaladı. Sizin şirketten mi dedim hayır dedi. Yüzleştir o zaman beni dedim, direndi ,istemedi , sonucunda ertesi gün beni bir yere götürüp alelade, bakımsız bir kadınla oturttu. Bağırdım çağırdım kadın gitti. Ben tabi ki inanmadım, bu işin peşini bırakmadım. Kendisiyse işte yüzleştirdim, her şeyi anlattım temizlendim havasına girdi . aldattığı Kadının kim olduğunun peşine düştüm,şirket mailinden mesai dışında şirketteki Tuğçe adlı bir kıza açsana bi telefonu diye mail attığını gördüm. Şirket arkadaşlarıyla da açsana diye konuşmaz. Özel mailinden başka bir gün hastane tahlil sonuçlarını yine aynı kızın mailine gönderdiğini gördüm. Telefon görüşmesinde kız bugün şurayı çalışacağım diye bir yerin ismini veriyordu. Sorup soruşturup o tarihte o bölgeyi kim çalışmış onu öğrendim. Her şey o kızı gösteriyordu. Kocam olacak adam Instagram'a bu kızla fotoğraflarını da eklemişti, yok dedim metresinin fotografını ekleyecek kadar da akılsız değildir, arkadaşıdır dedim bir türlü inanmak istemedim. Birkaç haftaya kalmadı eve 17 bin liralık kredi kartı borcu getirdi, evet cok açıldım farkındayım dedi, bunaltmamak için yine bir şey söylemedim , borcunu ödedim. Bizim hayatımızda eskiye göre her şey yolundaymış gibi görünüyordu, evde kavga gürültü yoktu, dışarı çıktığımızda Elele tutuşuyorduk, eve geldiğinde beni öpüyordu, şakalaşıyorduk ,ramazan bitsin de söyle yapalım böyle yapalım diye planlar yapmaya başlamıştık, Ramazan tatili için tatil satın almıştık. Bayramdan önceki pazar günü ben bayram alışverişi için dışarı çıkmıştım, o ise evde kadınla mesajlaşıyormuş. Mesajlarını yakaladım, bu defa canım , aşkım demiyorlar ama hala görüşüyorlar. Kadın bundan fotograf istiyor, neden böyle kızarmışsın beni görüp heyecanlandın mı diyor, bende şezlongta güneşleniyorum diyor kadın . O sırada kocasıyla kaşta tatildelermiş, hiçbir şey olmamış gibi Kocasıyla tatil yapıyor, bir yandan da sevgilisiyle konuşuyor. Kadın beni soruyor, aralarında eğlenmek için lakap takmışlar demek ki , benim için "hatçe" nerde diyor. Kocam olacak adam da alışverişe gitti diyor. İşte bu gibi iğrenç yazışmalar geçiyor ve kadın en başından beri şüphelendiğim Tuğçe şirket ismiyle kayıtlı. Sorduğumda bütün mesajları silip öyle bir konuşma olmadı , kimseyle mesajlaşmıyorum, seni aldatmıyorum diye diretti, yani gözlerimle gördüğüm halde gözlerime değil onun yalanlarına inanmamı bekledi. En sonunda da işin içinden çıkamayınca benden boşanscakmış, boşanmıyorum ,deyip darp etti. Polise gidip şikayetçi oldum,darp raporu aldım,evden uzaklaştırıldı.
Kadının zavallı kocasına ulaşmak istedim, bir taraftan da doğru mu yapıyorum ya bana inanmazsa, karımı neyle suçluyorsunuz derse, başıma bela alırsam diye düşünüyorum. Adamı aradım kaşta tatildelerdi ,bildiklerimi, kanıtlarımı, her şeyi paylaştım. O da büyük bir yıkım yaşadı ,karısıyla konuştuğunda itiraf etmiş, ama aramızda cinsellik geçmedi demiş. Ertesi gün apartopar kaştan buraya döndüler. Kocasıyla bir de yüzyüze oturduk, bütün parçaları birleştirdik, hamile misin konuşmalarının geçtiği hafta adam şehir dışındaymış. Yani kadın onu evine attı. Trabzon olayının olduğu gün de kızın trabzonda toplantısı varmış, aynı gün kızın doğumgünüymüş , kocam olacak adam doğumgünü sürprizi yapmak için taa oraya gidiyor. Çok zoruma gidiyor, hadi beni düşünmüyorsun ama küçücük bebeğinin rızkından çalıp onu ilgisiz, babasız bırakıp zamparalık peşinde koşmak nasıl bir vicdan? Biz iki aldatılan elimizdekileri birleştirip avukatın yolunu tuttuk,o Ogünden beri çocupumuzu görmüyor. Parka, dışarı götürüyorum ,aileleri görüyorum, Allahım bir ömür nasıl alcm bu cocuğun sorumluluğunu, tek başıma nasıl yetiştircm yavrumu, boynu bükük kalmayacak mı diyorum. Bi taraftan hala bunu bize nasıl yaparsın, nasıl kıydın diye içimde onu sorguluyorum, 1 yıldır nasıl bir senaryonun içindeymişim, nasıl fark etmemişim diye kendime kızıyorum, yapılanlar, konuşmalar, inkarlar aklıma geliyor tiksiniyorum
Şu an ikisi de bize ev kaptırmamak için inkar ediyor, öyle bir şey olmadı diyor. Hatta benim için o şizofren, deli uyduruyor, söylediklerine takılmayın diyorlarmış.
Şirkette böyle bir şeyin yaşandığı bilinse işlerinden atılır , bir dahada bu sektörde yüz kızartıcı suçtan iş bulamazlar. Ben de ikinizi de şirkete şikayet edeceğim dedim ama sonra çocuğumun babası diye vazgeçtim. Ekmeğinden etmek istemedim. Doğru mu yaptım bilmiyorum. Onların da en büyük korkusu iş yerine rezil olmak, işlerinden olmak, o yüzden şimdiden arkadaşlarına diyorlarmış eşim şizofren böyle böyle şeyler uyduruyor diye .
Ben küçücük bebeğimle iğrenç bir aldatma hikayesiyle gencecik yaşımda çok büyük bir yıkım yaşadım, hala atlatamayacağım gibi geliyor, nolur söyleyin atlatacağım değil mi, ağlayanın ahı kimsede kalmayacak, bir gün çıkacak değil mi