9. Sınıf öğrencim,
9. Sınıf öğrencim, ailesi tarafından inanılmaz ilgisiz bırakilmış bir öğrenciydi. Çocuk kimseye haber vermeden antalyaya tek başına gider geri döndüğünde ailesi nerdeydin bunca zaman demezmis. Kendi anlattığı sekil buydu. Bi gün derste bi elinde telefonu bi elinde tespih ağzında sakız beni çıldırtti derste. Çocuğa abartmıyorum en az 10 kere uyarıda bulundum. Sınıfa da liderlik yapıyordu. O zaman bi de hamileydim. zaten öyle bir sınıf ki kalemleri defterleri bile yok çocukların , ben bi top kağıt 3 düzine kursun kalem alırdım sınıfa öyle girerdim. Yazı yazan çocuk zararsızdır mantığı. Neyse ben çıldırınca çocuğun boş kağıdını aldım ve buruşturup yere attım , o sırada da bağırdım yuksek sesle. " ne kadar saygısız bir çocuksun sen, ne zaman adam olacaksın , biraz delikanlı gibi agir ol" dedim.
Sonra bütün sınıf ayağa kalktı çığlığıma, raftaki kitapları yırttılar bir kaç öğrenci sırayı devirdi , bir kaçı camdan atladı 1. Kattaydık. Sonra yuksek sesle bağırmaya başladılar falan. Kontrolü kaybettim,Ben de sinirle sınıftan çıktım ve kapıyı kapatıp arkasından çıkmasınlar diye bastırdım müdürü aradım. Mudur geldi, sınıfı sıra dayağına çekti. Ben de tutanak tutup müdüre teslim ettim. Öğrenci uzaklaştırma cezası aldı. Çocuk bana baya bilendi. Sene sonunda çocuk sınıfta kaldı. Tabi suçlusu ben oldum sınıfta kalmasının. Karnelerden önce annesiyle babasıyla okula görüşmeye geldi. Çocuğun ve babasının cebinde bıçak varmış. Öğretmenler odasında beni hedef göstererek babası bağırdı, hepiniz birlik oldunuz çocuğumuzun hayatini kararttiniz falan. Ben de nedense boş bulundum , "çocuğunuzu siz kontrol edemiyorsunuz ve burda burda sizin bile sözünüzü geciremediğiniz çocuğa bizim eğitim vermemizi bekliyorsunuz , benden asla geçer not alamaz bu çocuk , boşuna olay çıkarmayın " dedim. Çocuk bıçağı çıkardı uzerime yürümeye kalmadan erkek hocalar babasını da çocuğu paketleyip dışarı çıkardılar ve polis çağırdık. Polis karakola götürdü falan sonuç yok. Yaz tatili girdi araya. Ertesi yıl, çocukla karşılaştım otobüs durağında . Cebinde çakı vardı. Nasılsın dedim, iyiyim falan dedi kestirme cevaplarla. Ben de ver o bıçağı bana hediye et dünyanın en mutlu öğretmeni olayım dedim. Sevdiğim öğrenciye kızarım ben en çok dedim. Senden beklentim coktu ve çok hayal kırıklığına uğradım ben dedim. Hayatini yoluna koyamazsan bir gün basın belaya girer ve ben çok üzülürüm dedim. Çocuk ergen tabi " veremem hocam bicaksiz olursam beni öldürürler kendimi savunamam dedi. Baya sohbet ettik otobüs gelene kadar. Babasını sordum ailesini anlattı falan. Otobüse binerken de çakıyı hediye etti bana.
Ama çocuk düzelmedi. Madde bagimlisiydi zaten. Daha sonra çok defa karşılaştık ve hep sohbet ettik böyle boyle.
çoj
ailesi tarafından inanılmaz ilgisiz bırakilmış bir öğrenciydi. Çocuk kimseye haber vermeden antalyaya tek başına gider geri döndüğünde ailesi nerdeydin bunca zaman demezmis. Kendi anlattığı sekil buydu. Bi gün derste bi elinde telefonu bi elinde tespih ağzında sakız beni çıldırtti derste. Çocuğa abartmıyorum en az 10 kere uyarıda bulundum. Sınıfa da liderlik yapıyordu. O zaman bi de hamileydim. zaten öyle bir sınıf ki kalemleri defterleri bile yok çocukların , ben bi top kağıt 3 düzine kursun kalem alırdım sınıfa öyle girerdim. Yazı yazan çocuk zararsızdır mantığı. Neyse ben çıldırınca çocuğun boş kağıdını aldım ve buruşturup yere attım , o sırada da bağırdım yuksek sesle. " ne kadar saygısız bir çocuksun sen, ne zaman adam olacaksın , biraz delikanlı gibi agir ol" dedim.
Sonra bütün sınıf ayağa kalktı çığlığıma, raftaki kitapları yırttılar bir kaç öğrenci sırayı devirdi , bir kaçı camdan atladı 1. Kattaydık. Sonra yuksek sesle bağırmaya başladılar falan. Kontrolü kaybettim,Ben de sinirle sınıftan çıktım ve kapıyı kapatıp arkasından çıkmasınlar diye bastırdım müdürü aradım. Mudur geldi, sınıfı sıra dayağına çekti. Ben de tutanak tutup müdüre teslim ettim. Öğrenci uzaklaştırma cezası aldı. Çocuk bana baya bilendi. Sene sonunda çocuk sınıfta kaldı. Tabi suçlusu ben oldum sınıfta kalmasının. Karnelerden önce annesiyle babasıyla okula görüşmeye geldi. Çocuğun ve babasının cebinde bıçak varmış. Öğretmenler odasında beni hedef göstererek babası bağırdı, hepiniz birlik oldunuz çocuğumuzun hayatini kararttiniz falan. Ben de nedense boş bulundum , "çocuğunuzu siz kontrol edemiyorsunuz ve burda burda sizin bile sözünüzü geciremediğiniz çocuğa bizim eğitim vermemizi bekliyorsunuz , benden asla geçer not alamaz bu çocuk , boşuna olay çıkarmayın " dedim. Çocuk bıçağı çıkardı uzerime yürümeye kalmadan erkek hocalar babasını da çocuğu paketleyip dışarı çıkardılar ve polis çağırdık. Polis karakola götürdü falan sonuç yok. Yaz tatili girdi araya. Ertesi yıl, çocukla karşılaştım otobüs durağında . Cebinde çakı vardı. Nasılsın dedim, iyiyim falan dedi kestirme cevaplarla. Ben de ver o bıçağı bana hediye et dünyanın en mutlu öğretmeni olayım dedim. Sevdiğim öğrenciye kızarım ben en çok dedim. Senden beklentim coktu ve çok hayal kırıklığına uğradım ben dedim. Hayatini yoluna koyamazsan bir gün basın belaya girer ve ben çok üzülürüm dedim. Çocuk ergen tabi " veremem hocam bicaksiz olursam beni öldürürler kendimi savunamam dedi. Baya sohbet ettik otobüs gelene kadar. Babasını sordum ailesini anlattı falan. Otobüse binerken de çakıyı hediye etti bana.
Ama çocuk düzelmedi. Madde bagimlisiydi zaten. Daha sonra çok defa karşılaştık ve hep sohbet ettik böyle boyle.