• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İdealist bi öğretmenin sömürülen duyguları. Sınırlarla param çalındı

Haklısınız ama öğretmen değilsiniz galiba. Ha ben öğretmenim burda çalışmaya başlayana kadar ben olsam ben de sizin gibi yorum yapardım. Ama İnan'ın çok farklıymış
12 yıllık öğretmenim :)
Ama ben cidden idealistim ;)
Yani mesela hirsizlik benim de basima geldi müstahdem sirf at yarışı oynamak için 400tlmi çaldı,baya bildiğim her gün yüzyüze geldiğim bir adam bu düşünün. Sikayet edebilirdim hapse dahi attirabilirdim ama ailesi cocuklari vs derken adamı kazanma yoluna gittik. Kumarın kötülükleri çocuklarının riziklarini hic yere heba etmesi gibi daha cok detaya girmeyecegim seyler anlata anlata vazgecirdik adami. Benden 15 yas büyüktür ama hala gördüğümde abla senden allah razi olsun der...
Bu da böyle bir anımdır .
 
12 yıllık öğretmenim :)
Ama ben cidden idealistim :KK66:
Yani mesela hirsizlik benim de basima geldi müstahdem sirf at yarışı oynamak için 400tlmi çaldı,baya bildiğim her gün yüzyüze geldiğim bir adam bu düşünün. Sikayet edebilirdim hapse dahi attirabilirdim ama ailesi cocuklari vs derken adamı kazanma yoluna gittik. Kumarın kötülükleri çocuklarının riziklarini hic yere heba etmesi gibi daha cok detaya girmeyecegim seyler anlata anlata vazgecirdik adami. Benden 15 yas büyüktür ama hala gördüğümde abla senden allah razi olsun der...
Bu da böyle bir anımdır .
İşte ben de böyle şeyler yapmak istiyorum. O kadar idealistim. Ama olmuyor. İnan'ın olmuyor. İdarecisi ayrı telden. Veli'nin hatasıyla sır kendi kişisel hırsları uğruna bize bağırıyor çağırıyor. Şu an ben konuşmuyorum kendisiyle. Ve köylü müdüre karşı benim arkamda duruyor. Ne bileyim ya
 
Hmm pardon. Beğendim ya ama çok önemseme cevap gelmiş gelmemiş. Ben okumuş beğenmişim sonuçta mesaj yerine ulaşmış. İyi geceler bol öpücükler :KK66:
Sabah öpücüklerimi kim çaldı diye telaş yapma da.

Hoşçakal tatlım.
 
Teşekkür ederim canım. Bundan sonra daha dikkatli olucam ama zor olan ne biliyor Muş'un benim Öğrencim defalarca oyuncak vs alıp eve götürdü izinsiz o çirkin kelimeyi kullanmak istemiyorum. Ve hep uyardım getir diye bak iyi bişey değil vs sonuç annesi getirmesine iZin vermiyor. İşte bu çocuk yarın büyüyünce birilerinin cüzdanımdan para çalacak
Rica ederim canım
Malesef eğitim okulda değil ailede evde başlıyor anne babaların bilinçli olmaları örnek olmaları gerekirken sorumsuz davranışları yüzünden yanlış nesil yetişiyor buna bende çok üzülüyorum
Çocuk yanlışı doğruyu bilmiyor tabi simdi yetistigi ortam bunu normallestirince elbette büyüyünce aynısını yapacak size katiliyorum
 
Yuh
Yazıklar olsun.
O 200 lira mahremiyet bölgesinde hayati önem taşıyor.
Sizin kardeş nerde yaptı da, 200 lirayı dert etmedi?
Kimse için az para değil, hele özenerek çalışmak istediği yerde Şevki kırılan öğretmen için.

Bu öğrenciyle bitmiyor, velisi var, müdürü var, çalışma arkadaşları ve onların öğrencileri var.

Senin öğrencin, benim öğrencimin Çan’ını sıkmış

Veli buna takılmaz, ama hoca büyütür.

valla 200 lirayı ben de kolay kazanmıyorum ama bunu için idealim gidecekse idealist olmayım daha iyi.
 
Benim ilk yıllarım değil biraz daha temkinli davrandım. Okuldan bir öğretmen aynı zamanda o köyden hocam isterseniz bir kahve içelim falan dedi Yok ben gelemem köyden birileri görür laf eder neme lazım deyip kapatmıştım
Yani aslinda ben de bir sey yapmadim.
Hocam nöbetleri ikiser kisi tutuyoruz sizinle ben tutacagim dedi, olur dedim.
Sonra benim işlerimi de yapmaya baslayinca mudure anlattı, isi ogrenmeme engel oluyor herkes kendi görevini yapsın falan dedim hatta.
Bir iki kez yemek teklif etti hep reddettim.
Ama yine de olan oldu.
Cok zor duruma dusurduler beni ama telefonuma attigi mesajlari gosterince herkes bana hak verdi.
Tabi diyorum ya, şimdi olsa gidin basimdan derim, acemilikle hep kendimi savundum.
 
Uzaktan konuşmak kolay tabi. Parayı çalan çocuklar değil yetişkinler. Ayrıca söz konusu para değil. Neden paraya odaklandınız. Algıda seçicilik oldu galiba. Ben de zaten parayı ortalığa koydum buydun çalın dedim. Harcadığımız onca emeğin görmezden gelinmesi, çabalarımıza karşılık bulamamamız, ailelerin bu tür davranışlar karşısında bizimle işbirliği içerisinde olup çözüm yolu araması gerekirken bizi suçlaması vs vs. Geçen sene bir öğrenci porno izliyormuş. 2. Sınıf. Okulda anlatıyormuş. Öğretmen uyardı. Sonuç aile okulda öğretmene tehditler.
Yahu bir de niye paraya odaklandınız diyorsunuz? Ee konu başlığı para. Konunun ilk mesajında paranın detaylarını veren sizsiniz. Borç, ek hesap vs. Sonra ben niye paraya odaklandım? Allah Allah niye odaklandım acaba:halay:

Parayı çalan çocuklar değilse idealistliğiniz niye zedeleniyor? Güzel güzel yetiştirin o çocukları da o yetişkinler gibi olmasınlar.

O porno izleme muhabbetini falan da geçiniz. Bunlardan rahatsız olsanız konuyu bu konularda açardınız. Siz idealist öğretmen falan değilsiniz. Sadece zorunlu hizmetini yapmakta olan devlet memurusunuz.
 
Çok teşekkür ederim. Hep arkadaşlarımla iletişim halindeyiz. Bir ay önce Antalya'dan 3 koli oyuncak kırtasiye malzemesi vs geldi. Gelen oyuncaklara müdür bile göz dikti alacam dedi. Ben hayır kesinlikle vermiyorum dedim. Kavga edecektik başka öğretmenler şecereye girdi. Gelen oyuncaklardan bir kısmı kayıp benim bir Öğrencim çalmış. Ailesini çağırıyorum gelmiyorlar. Zaten kadın ilk dönem gelip benimle kavga etmişti. Kavga sebebi Suriyeli bir kız var. Neymiş o oğlunun bişeyini almış. Ve tüm köylü o Suriyeli çocuğu hedef aldı. Üst üste tersiz şikayetler geldi.müdür dedi ailesine söylicem okuldan alsınlar. Kesinlikle izin vermiyorum dedim. Ve en temiz en akıllı çocuklardan biri o. En fakir aynı zamanda.
Alam/calma olaylari oldugunda sadece aileye haber vermenin yaninda cocugu kazanmak adina, onunla ilgilenmek adina çalışmalar da yapilmali, bunlar sizin bildiginiz seyler tabii. Okul müdürü de bazi sıkıntılar icinde olabilir ama bu, onun yanlis davranislarini hakli göstermez.
 
İdealist bir öğretmen değilsin. Öğrencim bana bıçak çekti 2 sene önce, o zaman inanılmaz korkmustum ama o öğrencimi kazandım ben. Sen olsaydın herhalde istifa ederdin.
Nasil kazandiniz? Bunun hikayesini ya burdan ya da ozel mesajla yazar misiniz bana? Ben kafayi yerdim herhalde, meyilliyim zaten. Bir intihar teşebbüsü ve bir bicakla yaralama olayi oldu, mahvoldum...
 
İdealist olmanız doğrultusunda hırsızlığın kötü birşey olduğunu çocuklara güzel bi şekilde izah etmeniz ve çocuğun bu kötü alışkanlığını çok rencide etmeden doğru bir şekilde yön vermeniz gerekirken siz kaçmak istediğinizi belirtmeniz bana çok doğru bir adım gelmedi.
 
Nasil kazandiniz? Bunun hikayesini ya burdan ya da ozel mesajla yazar misiniz bana? Ben kafayi yerdim herhalde, meyilliyim zaten. Bir intihar teşebbüsü ve bir bicakla yaralama olayi oldu, mahvoldum...
Nasil kazandiniz? Bunun hikayesini ya burdan ya da ozel mesajla yazar misiniz bana? Ben kafayi yerdim herhalde, meyilliyim zaten. Bir intihar teşebbüsü ve bir bicakla yaralama olayi oldu, mahvoldum...

9. Sınıf öğrencim, ailesi tarafından inanılmaz ilgisiz bırakilmış bir öğrenciydi. Çocuk kimseye haber vermeden antalyaya tek başına gider geri döndüğünde ailesi nerdeydin bunca zaman demezmis. Kendi anlattığı sekil buydu. Bi gün derste bi elinde telefonu bi elinde tespih ağzında sakız beni çıldırtti derste. Çocuğa abartmıyorum en az 10 kere uyarıda bulundum. Sınıfa da liderlik yapıyordu. O zaman bi de hamileydim. zaten öyle bir sınıf ki kalemleri defterleri bile yok çocukların , ben bi top kağıt 3 düzine kursun kalem alırdım sınıfa öyle girerdim. Yazı yazan çocuk zararsızdır mantığı. Neyse ben çıldırınca çocuğun boş kağıdını aldım ve buruşturup yere attım , o sırada da bağırdım yuksek sesle. " ne kadar saygısız bir çocuksun sen, ne zaman adam olacaksın , biraz delikanlı gibi agir ol" dedim.

Sonra bütün sınıf ayağa kalktı çığlığıma, raftaki kitapları yırttılar bir kaç öğrenci sırayı devirdi , bir kaçı camdan atladı 1. Kattaydık. Sonra yuksek sesle bağırmaya başladılar falan. Kontrolü kaybettim,Ben de sinirle sınıftan çıktım ve kapıyı kapatıp arkasından çıkmasınlar diye bastırdım müdürü aradım. Mudur geldi, sınıfı sıra dayağına çekti. Ben de tutanak tutup müdüre teslim ettim. Öğrenci uzaklaştırma cezası aldı. Çocuk bana baya bilendi. Sene sonunda çocuk sınıfta kaldı. Tabi suçlusu ben oldum sınıfta kalmasının. Karnelerden önce annesiyle babasıyla okula görüşmeye geldi. Çocuğun ve babasının cebinde bıçak varmış. Öğretmenler odasında beni hedef göstererek babası bağırdı, hepiniz birlik oldunuz çocuğumuzun hayatini kararttiniz falan. Ben de nedense boş bulundum , "çocuğunuzu siz kontrol edemiyorsunuz ve burda burda sizin bile sözünüzü geciremediğiniz çocuğa bizim eğitim vermemizi bekliyorsunuz , benden asla geçer not alamaz bu çocuk , boşuna olay çıkarmayın " dedim. Çocuk bıçağı çıkardı uzerime yürümeye kalmadan erkek hocalar babasını da çocuğu paketleyip dışarı çıkardılar ve polis çağırdık. Polis karakola götürdü falan sonuç yok. Yaz tatili girdi araya. Ertesi yıl, çocukla karşılaştım otobüs durağında . Cebinde çakı vardı. Nasılsın dedim, iyiyim falan dedi kestirme cevaplarla. Ben de ver o bıçağı bana hediye et dünyanın en mutlu öğretmeni olayım dedim. Sevdiğim öğrenciye kızarım ben en çok dedim. Senden beklentim coktu ve çok hayal kırıklığına uğradım ben dedim. Hayatini yoluna koyamazsan bir gün basın belaya girer ve ben çok üzülürüm dedim. Çocuk ergen tabi " veremem hocam bicaksiz olursam beni öldürürler kendimi savunamam dedi. Baya sohbet ettik otobüs gelene kadar. Babasını sordum ailesini anlattı falan. Otobüse binerken de çakıyı hediye etti bana.

Ama çocuk düzelmedi. Madde bagimlisiydi zaten. Daha sonra çok defa karşılaştık ve hep sohbet ettik böyle boyle.
 
9. Sınıf öğrencim,
9. Sınıf öğrencim, ailesi tarafından inanılmaz ilgisiz bırakilmış bir öğrenciydi. Çocuk kimseye haber vermeden antalyaya tek başına gider geri döndüğünde ailesi nerdeydin bunca zaman demezmis. Kendi anlattığı sekil buydu. Bi gün derste bi elinde telefonu bi elinde tespih ağzında sakız beni çıldırtti derste. Çocuğa abartmıyorum en az 10 kere uyarıda bulundum. Sınıfa da liderlik yapıyordu. O zaman bi de hamileydim. zaten öyle bir sınıf ki kalemleri defterleri bile yok çocukların , ben bi top kağıt 3 düzine kursun kalem alırdım sınıfa öyle girerdim. Yazı yazan çocuk zararsızdır mantığı. Neyse ben çıldırınca çocuğun boş kağıdını aldım ve buruşturup yere attım , o sırada da bağırdım yuksek sesle. " ne kadar saygısız bir çocuksun sen, ne zaman adam olacaksın , biraz delikanlı gibi agir ol" dedim.

Sonra bütün sınıf ayağa kalktı çığlığıma, raftaki kitapları yırttılar bir kaç öğrenci sırayı devirdi , bir kaçı camdan atladı 1. Kattaydık. Sonra yuksek sesle bağırmaya başladılar falan. Kontrolü kaybettim,Ben de sinirle sınıftan çıktım ve kapıyı kapatıp arkasından çıkmasınlar diye bastırdım müdürü aradım. Mudur geldi, sınıfı sıra dayağına çekti. Ben de tutanak tutup müdüre teslim ettim. Öğrenci uzaklaştırma cezası aldı. Çocuk bana baya bilendi. Sene sonunda çocuk sınıfta kaldı. Tabi suçlusu ben oldum sınıfta kalmasının. Karnelerden önce annesiyle babasıyla okula görüşmeye geldi. Çocuğun ve babasının cebinde bıçak varmış. Öğretmenler odasında beni hedef göstererek babası bağırdı, hepiniz birlik oldunuz çocuğumuzun hayatini kararttiniz falan. Ben de nedense boş bulundum , "çocuğunuzu siz kontrol edemiyorsunuz ve burda burda sizin bile sözünüzü geciremediğiniz çocuğa bizim eğitim vermemizi bekliyorsunuz , benden asla geçer not alamaz bu çocuk , boşuna olay çıkarmayın " dedim. Çocuk bıçağı çıkardı uzerime yürümeye kalmadan erkek hocalar babasını da çocuğu paketleyip dışarı çıkardılar ve polis çağırdık. Polis karakola götürdü falan sonuç yok. Yaz tatili girdi araya. Ertesi yıl, çocukla karşılaştım otobüs durağında . Cebinde çakı vardı. Nasılsın dedim, iyiyim falan dedi kestirme cevaplarla. Ben de ver o bıçağı bana hediye et dünyanın en mutlu öğretmeni olayım dedim. Sevdiğim öğrenciye kızarım ben en çok dedim. Senden beklentim coktu ve çok hayal kırıklığına uğradım ben dedim. Hayatini yoluna koyamazsan bir gün basın belaya girer ve ben çok üzülürüm dedim. Çocuk ergen tabi " veremem hocam bicaksiz olursam beni öldürürler kendimi savunamam dedi. Baya sohbet ettik otobüs gelene kadar. Babasını sordum ailesini anlattı falan. Otobüse binerken de çakıyı hediye etti bana.

Ama çocuk düzelmedi. Madde bagimlisiydi zaten. Daha sonra çok defa karşılaştık ve hep sohbet ettik böyle boyle.
çoj
ailesi tarafından inanılmaz ilgisiz bırakilmış bir öğrenciydi. Çocuk kimseye haber vermeden antalyaya tek başına gider geri döndüğünde ailesi nerdeydin bunca zaman demezmis. Kendi anlattığı sekil buydu. Bi gün derste bi elinde telefonu bi elinde tespih ağzında sakız beni çıldırtti derste. Çocuğa abartmıyorum en az 10 kere uyarıda bulundum. Sınıfa da liderlik yapıyordu. O zaman bi de hamileydim. zaten öyle bir sınıf ki kalemleri defterleri bile yok çocukların , ben bi top kağıt 3 düzine kursun kalem alırdım sınıfa öyle girerdim. Yazı yazan çocuk zararsızdır mantığı. Neyse ben çıldırınca çocuğun boş kağıdını aldım ve buruşturup yere attım , o sırada da bağırdım yuksek sesle. " ne kadar saygısız bir çocuksun sen, ne zaman adam olacaksın , biraz delikanlı gibi agir ol" dedim.

Sonra bütün sınıf ayağa kalktı çığlığıma, raftaki kitapları yırttılar bir kaç öğrenci sırayı devirdi , bir kaçı camdan atladı 1. Kattaydık. Sonra yuksek sesle bağırmaya başladılar falan. Kontrolü kaybettim,Ben de sinirle sınıftan çıktım ve kapıyı kapatıp arkasından çıkmasınlar diye bastırdım müdürü aradım. Mudur geldi, sınıfı sıra dayağına çekti. Ben de tutanak tutup müdüre teslim ettim. Öğrenci uzaklaştırma cezası aldı. Çocuk bana baya bilendi. Sene sonunda çocuk sınıfta kaldı. Tabi suçlusu ben oldum sınıfta kalmasının. Karnelerden önce annesiyle babasıyla okula görüşmeye geldi. Çocuğun ve babasının cebinde bıçak varmış. Öğretmenler odasında beni hedef göstererek babası bağırdı, hepiniz birlik oldunuz çocuğumuzun hayatini kararttiniz falan. Ben de nedense boş bulundum , "çocuğunuzu siz kontrol edemiyorsunuz ve burda burda sizin bile sözünüzü geciremediğiniz çocuğa bizim eğitim vermemizi bekliyorsunuz , benden asla geçer not alamaz bu çocuk , boşuna olay çıkarmayın " dedim. Çocuk bıçağı çıkardı uzerime yürümeye kalmadan erkek hocalar babasını da çocuğu paketleyip dışarı çıkardılar ve polis çağırdık. Polis karakola götürdü falan sonuç yok. Yaz tatili girdi araya. Ertesi yıl, çocukla karşılaştım otobüs durağında . Cebinde çakı vardı. Nasılsın dedim, iyiyim falan dedi kestirme cevaplarla. Ben de ver o bıçağı bana hediye et dünyanın en mutlu öğretmeni olayım dedim. Sevdiğim öğrenciye kızarım ben en çok dedim. Senden beklentim coktu ve çok hayal kırıklığına uğradım ben dedim. Hayatini yoluna koyamazsan bir gün basın belaya girer ve ben çok üzülürüm dedim. Çocuk ergen tabi " veremem hocam bicaksiz olursam beni öldürürler kendimi savunamam dedi. Baya sohbet ettik otobüs gelene kadar. Babasını sordum ailesini anlattı falan. Otobüse binerken de çakıyı hediye etti bana.

Ama çocuk düzelmedi. Madde bagimlisiydi zaten. Daha sonra çok defa karşılaştık ve hep sohbet ettik böyle boyle.
Çok duygulandım yazdıklarınızı okurken . İşiniz çok zor. Gençleri bu kadar zor durumda gördüğümde çok çok üzülüyorum. Keşke elimden bi şey gelse de hepsine yardımcı olabilsem. Onları bu hale biz getirdik toplum olarak , aileler olarak. Keşke insanlar evlat denilen şeyin , doğurup bi kenara atılmayacağını bi öğrenebilseler .
 
6 yıl Batı’da çalışıp istediğim ilçe merkezine giderdim demişsiniz ama ben 11 yıllık öğretmenim daha memleketimin ilçesine gidemiyorum , sizin ki idealistiklten ziyade mecbur tercih gibi olmuş bence .. Ayrıca 23 Nisa’nda velilere hoşgeldiniz diye öpmek ne demek ya , sen öğretmensin bir ağırlığın olmalı , bence velilerde siz de bir ağır öğretmen profili görmediği için bu şekilde davranıyorlar
 
Back