iç döküş

oylebirkimse

Guru
Kayıtlı Üye
20 Temmuz 2014
932
1.603
33
Merhabalar.
Öyle bunaldım ki. Çevremde herkese anlatıp şöyle böyle, asla birbirini tutmayan tavsiyeler alıp hepten dengemi bozdum.
Biraz hızlı bir giriş oldu benimki.
Kısa kısa anlatsam en iyisi olacak.
28 yaşında 3 yıldır evli çalışan bir kadınım. Eşimle eşit şartlara sahibiz maddi-manevi. Bu konuda aramızda bir dengesizlik yok. Ama evlendiğimizden beri aramızda süregelen büyüklü küçüklü kavgalar gerginlikler var. Asla çözemedik. Bazen çok şiddetli oluyor öfke kızgınlık bağırışlar. Önceden bunlardan çok etkilenmezdim ama artık günlerce kendime gelemiyorum. İçime kapanıyorum çözüm bulamıyorum. Defalarca psikolog girişimim oldu devamı gelmedi. Eşim ise hep beni suçlar. Kendisi ne yaptıysa benim yaptığım şeylerin onu tetiklediğini söyler. Onun bana göre nispeten daha ılımlı bir insan olması her olayda onu haklı mı çıkarır? Bence hayır ama o böyle düşünüyor maalesef.

Aileler aramızda hep bir sorun hep bir yarışma. Dönem dönem uzak yaşadığımız için aile yanına geliriz tatile ziyarete. Benim anne babamda hiçbir zorlama yoktur. İster geliriz ister gelmeyiz öyle akrabaydı düğündü bayramdı zorlamazlar bizi. Ama eşimin ailesi biz gelmeden programı kurar. Ona gidilecek buna gidilecek. Elbette hiç gitmem etmem demiyorum makul derecede yapıyorum saygısızlık göstermiyorum. Ama mesela diyorum ki 3-4 gün burda kaldım simdi annemlere geçiyorum -ki tek basıma eşim olmadan- ben ordayken gelsin suraya gidilecek edilecek diye emrivaki yapıyorlar resmen. Ha kabul ediyor muyum etmiyorum gelemem az kaldı dönmeme anne babamı görücem diyorum ama insanı arada bırakıyorlar. Gitsen de gitmesen de ayrı dert oluyor bana.

Eş ailesi evlatlar arasında ayrım yapıyor. Biz ikimiz de calıstığımız icin bir seye el atmıyorlar ki beklemiyoruz da ama diğer çocuklara var yok feda ettiler. Ve bunu bizim imkanlarımızı kullanarak yaptılar bizim ihtiyacımız oldugunda ise kavga çıkarıp siz kıskançlıktan araba mal mülk almaya kalkışıyorsunuza getirdiler meseleyi. O konular halledildi ama o zamanlar bizi susturmak icin söyledikleri şeylerin tam tersini yapıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar ve kimse gocunmuyor da böyle davranırken. Bunları kabul ettim ama sindirdim mesela canımı sıkmıyor artık. Ama eşimin de biraz en azından bu konuda mesafeli olmasını istiyorum bir şey dediğim de ise laf yine bana dönüyor ben çaresiz kalıyorum.

Bütün bu 3. Şahıslar para vs meseleleri bir yana ben eşimle iyi olmak istiyorum. Şartlarımı kabullenmek istiyorum. Tatillerde ailelerin yanına gelmek artık beni strese sokmasın istiyorum. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Kendimi çok değersiz boş öylesine yaşayan biri gibi hissediyorum. Hayatımda hiç istikrarım olmadı. Çevremdeki yaşıtlarım gezip tozup eğlenirken ben imkanım olmasına rağmen bunların çok azını yapıyorum. Misal kendime bir şey almak istesem öylesine şımartmak için veya küçük bi mutlu olayım diye bir süre sonra ne gerek var deyip vazgeçiyorum. Dümdüz yaşıyorum. Ne spor ne sosyal hayat ne baska bir etkinlik. İş-ev arası mekik dokuyup arada bir hiç zevk almadığım dışarıda yemek kahve seklinde geçiyor hayatım. Oysa ben şen şakrak olmak kendim için hiçbir şeye acımamak daha çok insanlarla bir arada olmak istiyorum. Ama öylesine yorgun ve soğuk biriyim ki artık harekete geçecek takatim yok.
Son 2 yılda 6-7 kilo aldım eski spor yapan vücudumdan eser kalmadı giydiğim yakışmıyor bacaklarım çirkin görünüyor gözüme. Bunun için bile iradesizim. Diyetisyene spora gideyim dedim eminim bunu da bir süre sonra ne gerek var değmez deyip kenara iteceğim.

Ben nasıl yapacağım nasıl alışacağım olduğum gibi olmaya, kendimi ve hayatımı nasıl kabulleneceğim bilmiyorum. Nasıl daha sakin daha ağır bir insan olurum bilmiyorum. Hep yeni kararlar verip sonra bir öfke krizinde darmadağın oluyorum..
 
Son 1.5 yılda hayatımda yaşamadığım bir çöküş yaşadım. Hiç bir şey yapmak istemiyorum, biri konuşunca bile daralıyorum kilo aldım 12 kilo kadar. Vermek için asla bir şey yapmadım sadece yedim yattım. Beni görenler sana ne oldu sen asla bu kadar kilo almazdın falan dedi.

Taki 1 ay öncesine kadar.. Yani bir durum var düzeltmek istiyorum ama bir adım atsam ikincisi gelmiyor. İkincisi gelse üçüncüde ne gerek var diyip bırakıyorum. Hayatımın en iradesiz devresiydi. Çok yakınlarımla kavga ettim. 2.5 yıl görüştüğüm çocuk gözüme battı söylemleriyle geçen sene başı bitirdim. Bunun gibi çok şey yaşadım biri a demesin hemen alınıyordum. Bir ay önce ciddi şekilde hayatıma yön vermeye başladım, bacaklarımı bende kalın buldum, gögüslerim süt dolu gibi kocaman geliyor gözüme ve boyum 1.72 kilonun bende nasıl durduğunu siz hesaplayın. İşi yokuşa sürdüm kendi kendime konuştum iş zorken yapmak daha güzeldi. Bu kadar olumsuzluk varken başarmak daha tatlı değil mi dedim. Normal 3 kilo alınca vermek kolay şu an dipteyken kendini çıkarmanın özgüvenine etkisini düşünsene dedim. Bu saatten sonra asıl iradeyi önüme tatlı geldiğinde yaptım, akşam 5 ten sonra yemek yok karnım ses çıkardığında daha iradeli oldum. Şu an 1 ay geçti ve tahmini 5 kg üstü verdim. Bel oyunum çıktı kendimi daha kadın hissettim.
Misal kendime bir şey almak istesem öylesine şımartmak için veya küçük bi mutlu olayım diye bir süre sonra ne gerek var deyip vazgeçiyorum. Dümdüz yaşıyorum.
Sizin hatanız burada kendime harcamadığım parayı başkasına asla harcamam ilk kendim. Koca dediğinizde bir yere kadar insanın bedenine iyi bakma sorumluluğu var. Aynaya bakınca kendini kadın hissetme, kendine birşey aldığında hem alın teri ile aldığı şeyin hissettirdiği hemde üstüne giydiğinde kendini sevme sorumluluğu var. Bunu yaptığınızda hayat sizin için o kadar değişecek ki. Zaten kilit nokta burası

Sonra eşinizle vaktinizide daha değerli görmeye başlayacaksınız. Kaynananız yüzünden bu sevgiyi saygıyı zedelemenin mantıksız olduğunu ve sevilmeye değer olduğunuzun sorumluluğunu aldığınızda görüceksiniz. Kaynananız ununu elemiş eleği asmış. Onun yaptıklarının bu kadar ilişkinizi etkilemesine izin vermeniz sizin sorununuz. Önceden ayarlamanızı yapın siz, konu açılınca şu gün dersiniz o gün gidersiniz. Bırakın kendi çapında program yapsın önemli olan o değil ki. O zamanlara sinir olup sonraki zamanlarınızdan sinirinizi çıkarmanız daha büyük sorun. Eşinizle bu konuda tartışmanız daha büyük sorun, bu zamanlarınız bir daha gelmez bunu değerlendirin.
Mesela tatil ayarlayın eşinizle arkadaş çevresi edinin bayramda sizinkiler size gelsin siz gitmeyin sonrada eşinizin ailesi gelsin böylece sizi çok yönetemez. Konuyu doğrudan değil dolaylı çözün, size zararı daha az olur.
 
Uzun uzun yazdığınız cevabınız için çok teşekkür ederim. M Munzurum
Kendimize verdiğimiz vermemiz gereken değer konusunda da çok haklısımız.
Benim etrafıma göre benim kötü hissetmemi gerektirecek hiçbir şey yok o yizden dipten kendimi çıkarmalıyım gibi bir algı da yok oluşmuyor. Yani ben birine belli başlı şeylerden dert yandığımda o kişi bana mutlaka aman şükür et neyin var daha ne istiyorsun gibi cümleler kurduğu için bir süre sonra ben psikolojik olarak iyi hissetmesem de bunun benim kuruntum olduğunu düşünüyorum.

Aileyle ilgili problemleri o an halledebiliyorum ama sizin de soylediginiz gibi bu şeyler benim sinirimi bozuyor ve ben bu siniri daha sonradan eşimden çıkarıyorum bu çok yanlış bir şey bunun farkındayım ama kendime engel olamıyorum da doldukça doluyorum anlatacak kimsem de olmadığı için bir anda patlıyorum.

Ben de kendim için belli başlı adımlar attım. Evime döndüğümde muhakkak kendim için spora başlayacağım hem zihnimi boşaltmak hem de istediğim sağlıklı görüntüme kavuşmak için bir yandan da bir diyetisyenle görüştüm onunla sağlıklı beslenmeye başlayabilirim en azından beni motive eder diye düşündüm. Bunlara ek olarakta Mental sağlığım için bol bol yazı yazıp kitap okumayı ve eşim dışında arkadaşlarımla görüşmeyi düşünüyorum. Yine aynı şekilde eşimle vakit geçirdiğim zamanlarda da daha kaliteli şeyler yapmaya çalışacağım.
Ve maddi manevi anlamda ihtiyaçlarımı ve isteklerimi teker teker gidereceğim bu şekilde hayatımın kalitesi artar kendimi daha özgüvenli hissederim diye düşünüyorum.
 
Son 1.5 yılda hayatımda yaşamadığım bir çöküş yaşadım. Hiç bir şey yapmak istemiyorum, biri konuşunca bile daralıyorum kilo aldım 12 kilo kadar. Vermek için asla bir şey yapmadım sadece yedim yattım. Beni görenler sana ne oldu sen asla bu kadar kilo almazdın falan dedi.

Taki 1 ay öncesine kadar.. Yani bir durum var düzeltmek istiyorum ama bir adım atsam ikincisi gelmiyor. İkincisi gelse üçüncüde ne gerek var diyip bırakıyorum. Hayatımın en iradesiz devresiydi. Çok yakınlarımla kavga ettim. 2.5 yıl görüştüğüm çocuk gözüme battı söylemleriyle geçen sene başı bitirdim. Bunun gibi çok şey yaşadım biri a demesin hemen alınıyordum. Bir ay önce ciddi şekilde hayatıma yön vermeye başladım, bacaklarımı bende kalın buldum, gögüslerim süt dolu gibi kocaman geliyor gözüme ve boyum 1.72 kilonun bende nasıl durduğunu siz hesaplayın. İşi yokuşa sürdüm kendi kendime konuştum iş zorken yapmak daha güzeldi. Bu kadar olumsuzluk varken başarmak daha tatlı değil mi dedim. Normal 3 kilo alınca vermek kolay şu an dipteyken kendini çıkarmanın özgüvenine etkisini düşünsene dedim. Bu saatten sonra asıl iradeyi önüme tatlı geldiğinde yaptım, akşam 5 ten sonra yemek yok karnım ses çıkardığında daha iradeli oldum. Şu an 1 ay geçti ve tahmini 5 kg üstü verdim. Bel oyunum çıktı kendimi daha kadın hissettim.

Sizin hatanız burada kendime harcamadığım parayı başkasına asla harcamam ilk kendim. Koca dediğinizde bir yere kadar insanın bedenine iyi bakma sorumluluğu var. Aynaya bakınca kendini kadın hissetme, kendine birşey aldığında hem alın teri ile aldığı şeyin hissettirdiği hemde üstüne giydiğinde kendini sevme sorumluluğu var. Bunu yaptığınızda hayat sizin için o kadar değişecek ki. Zaten kilit nokta burası

Sonra eşinizle vaktinizide daha değerli görmeye başlayacaksınız. Kaynananız yüzünden bu sevgiyi saygıyı zedelemenin mantıksız olduğunu ve sevilmeye değer olduğunuzun sorumluluğunu aldığınızda görüceksiniz. Kaynananız ununu elemiş eleği asmış. Onun yaptıklarının bu kadar ilişkinizi etkilemesine izin vermeniz sizin sorununuz. Önceden ayarlamanızı yapın siz, konu açılınca şu gün dersiniz o gün gidersiniz. Bırakın kendi çapında program yapsın önemli olan o değil ki. O zamanlara sinir olup sonraki zamanlarınızdan sinirinizi çıkarmanız daha büyük sorun. Eşinizle bu konuda tartışmanız daha büyük sorun, bu zamanlarınız bir daha gelmez bunu değerlendirin.
Mesela tatil ayarlayın eşinizle arkadaş çevresi edinin bayramda sizinkiler size gelsin siz gitmeyin sonrada eşinizin ailesi gelsin böylece sizi çok yönetemez. Konuyu doğrudan değil dolaylı çözün, size zararı daha az olur.
Yoruk yaomak istedim ama yazılacak herşeyi yazmışsınız. Kesinlikle katılıyorum söylediklerinize
 
Birşey daha eklemek istiyorum
Benimde çok kötü dönemlerim oldu, iki türlüydü.
Birincisi dışarıdan bakınca hayatım o kadar yolundaydıki, çalışıyorum, kazanıyorım, geziyorum vs vs. Ama içten içe çürüyordumm. İnsanlar ne derdin varki, abartma vs yorumları yapıyodı ben şükürsüzmüşüm gibi.
İkincisi de ailemde ciddi sağlık sorunları oldu, ben nişan attım fln. Dışarıdan bakınca insanların üzülmeme, yıkılmama hak /izin verdiği bir süreç yaşadım.
İkinci süreç daha kolaydı inanın, hayatımızda herkesin gördüğü somut bir sorun daha kolay atlatılıyor.
Ama içten içe çürüdüğümüz birinci durumun aşılması öyle zorki.
Sizde o noktaya gelmişsiniz, farkındalık oluşmuş. Kendinizi sevin, kendini mutlu etmeyen kimseyi mutlu edemez. Ve bunun bir süreç olduğunu, geçeceğini tekrae edin sürekli
 
Uzun uzun yazdığınız cevabınız için çok teşekkür ederim. M Munzurum
Kendimize verdiğimiz vermemiz gereken değer konusunda da çok haklısımız.
Benim etrafıma göre benim kötü hissetmemi gerektirecek hiçbir şey yok o yizden dipten kendimi çıkarmalıyım gibi bir algı da yok oluşmuyor. Yani ben birine belli başlı şeylerden dert yandığımda o kişi bana mutlaka aman şükür et neyin var daha ne istiyorsun gibi cümleler kurduğu için bir süre sonra ben psikolojik olarak iyi hissetmesem de bunun benim kuruntum olduğunu düşünüyorum.

Aileyle ilgili problemleri o an halledebiliyorum ama sizin de soylediginiz gibi bu şeyler benim sinirimi bozuyor ve ben bu siniri daha sonradan eşimden çıkarıyorum bu çok yanlış bir şey bunun farkındayım ama kendime engel olamıyorum da doldukça doluyorum anlatacak kimsem de olmadığı için bir anda patlıyorum.

Ben de kendim için belli başlı adımlar attım. Evime döndüğümde muhakkak kendim için spora başlayacağım hem zihnimi boşaltmak hem de istediğim sağlıklı görüntüme kavuşmak için bir yandan da bir diyetisyenle görüştüm onunla sağlıklı beslenmeye başlayabilirim en azından beni motive eder diye düşündüm. Bunlara ek olarakta Mental sağlığım için bol bol yazı yazıp kitap okumayı ve eşim dışında arkadaşlarımla görüşmeyi düşünüyorum. Yine aynı şekilde eşimle vakit geçirdiğim zamanlarda da daha kaliteli şeyler yapmaya çalışacağım.
Ve maddi manevi anlamda ihtiyaçlarımı ve isteklerimi teker teker gidereceğim bu şekilde hayatımın kalitesi artar kendimi daha özgüvenli hissederim diye düşünüyorum.
Kesinlikle öyle kendinize ne kadar değer verirseniz başkalarında o kadar değer verir. Sanırım Ebru tuay dı emin değilim yıllar önce okumuştum bir yerde karşı tarafa nasıl göründüğünü ü düşünerek hareket edin demişti. Sanırım eşinizin başkalarına söylemeniz gerek şeylerde ona patlamanızı normal olmadığınızı düşünmesini istemezsiniz. Biz genel olarak toplum olarak kapıyı çekip ardında bırakma konusunda zorluk yaşıyoruz. Bunun üstünde durmak kıymetli bence.
Bir kaç yıl sonra dönüp baktığınızda hatırlayacak güzel anılar bırakın, zaman çok hızlı..
Bence youtube videoları izleyin insanlara neler yaptığına bakın hayatınızı ona göre değerlendirirsiniz.
Şans diliyorum🌼
 
Birşey daha eklemek istiyorum
Benimde çok kötü dönemlerim oldu, iki türlüydü.
Birincisi dışarıdan bakınca hayatım o kadar yolundaydıki, çalışıyorum, kazanıyorım, geziyorum vs vs. Ama içten içe çürüyordumm. İnsanlar ne derdin varki, abartma vs yorumları yapıyodı ben şükürsüzmüşüm gibi.
İkincisi de ailemde ciddi sağlık sorunları oldu, ben nişan attım fln. Dışarıdan bakınca insanların üzülmeme, yıkılmama hak /izin verdiği bir süreç yaşadım.
İkinci süreç daha kolaydı inanın, hayatımızda herkesin gördüğü somut bir sorun daha kolay atlatılıyor.
Ama içten içe çürüdüğümüz birinci durumun aşılması öyle zorki.
Sizde o noktaya gelmişsiniz, farkındalık oluşmuş. Kendinizi sevin, kendini mutlu etmeyen kimseyi mutlu edemez. Ve bunun bir süreç olduğunu, geçeceğini tekrae edin sürekli
Herkes farklı düşünür, şükür kavramı kişiye göre değişir. İnsanın yaşamını sürdürmesi için kendini şükür kavramıyla terbiye etmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Eksiklik her insanda farklı sonuçta, insanın kendi hayatına daha sahip çıkması gerektiğini düşünürüm böyle durumlarda.
Birde karşındaki kişi bunu iyi niyetli mi söylüyor oda var.
 
M Munzurum A Ablanstarbebegim teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınız tavsiyeleriniz için.
Yazdıklarınızdan yola çıkarak karşımıza çıkan zorlukları alt edebilmek içim galiba önce kendimizi sevmemiz gerekiyor.
Ama ben çok garip bir savunma mekanizmasıyla kendime sadece acıyorum. Sürekli geçmişte yaşadıklarımı düşünüp onların geleceğimi yönlendirmesine sebep oluyorum. Keşke kendimi daha çok sevsem ve güvensem
 
Merhabalar.
Öyle bunaldım ki. Çevremde herkese anlatıp şöyle böyle, asla birbirini tutmayan tavsiyeler alıp hepten dengemi bozdum.
Biraz hızlı bir giriş oldu benimki.
Kısa kısa anlatsam en iyisi olacak.
28 yaşında 3 yıldır evli çalışan bir kadınım. Eşimle eşit şartlara sahibiz maddi-manevi. Bu konuda aramızda bir dengesizlik yok. Ama evlendiğimizden beri aramızda süregelen büyüklü küçüklü kavgalar gerginlikler var. Asla çözemedik. Bazen çok şiddetli oluyor öfke kızgınlık bağırışlar. Önceden bunlardan çok etkilenmezdim ama artık günlerce kendime gelemiyorum. İçime kapanıyorum çözüm bulamıyorum. Defalarca psikolog girişimim oldu devamı gelmedi. Eşim ise hep beni suçlar. Kendisi ne yaptıysa benim yaptığım şeylerin onu tetiklediğini söyler. Onun bana göre nispeten daha ılımlı bir insan olması her olayda onu haklı mı çıkarır? Bence hayır ama o böyle düşünüyor maalesef.

Aileler aramızda hep bir sorun hep bir yarışma. Dönem dönem uzak yaşadığımız için aile yanına geliriz tatile ziyarete. Benim anne babamda hiçbir zorlama yoktur. İster geliriz ister gelmeyiz öyle akrabaydı düğündü bayramdı zorlamazlar bizi. Ama eşimin ailesi biz gelmeden programı kurar. Ona gidilecek buna gidilecek. Elbette hiç gitmem etmem demiyorum makul derecede yapıyorum saygısızlık göstermiyorum. Ama mesela diyorum ki 3-4 gün burda kaldım simdi annemlere geçiyorum -ki tek basıma eşim olmadan- ben ordayken gelsin suraya gidilecek edilecek diye emrivaki yapıyorlar resmen. Ha kabul ediyor muyum etmiyorum gelemem az kaldı dönmeme anne babamı görücem diyorum ama insanı arada bırakıyorlar. Gitsen de gitmesen de ayrı dert oluyor bana.

Eş ailesi evlatlar arasında ayrım yapıyor. Biz ikimiz de calıstığımız icin bir seye el atmıyorlar ki beklemiyoruz da ama diğer çocuklara var yok feda ettiler. Ve bunu bizim imkanlarımızı kullanarak yaptılar bizim ihtiyacımız oldugunda ise kavga çıkarıp siz kıskançlıktan araba mal mülk almaya kalkışıyorsunuza getirdiler meseleyi. O konular halledildi ama o zamanlar bizi susturmak icin söyledikleri şeylerin tam tersini yapıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar ve kimse gocunmuyor da böyle davranırken. Bunları kabul ettim ama sindirdim mesela canımı sıkmıyor artık. Ama eşimin de biraz en azından bu konuda mesafeli olmasını istiyorum bir şey dediğim de ise laf yine bana dönüyor ben çaresiz kalıyorum.

Bütün bu 3. Şahıslar para vs meseleleri bir yana ben eşimle iyi olmak istiyorum. Şartlarımı kabullenmek istiyorum. Tatillerde ailelerin yanına gelmek artık beni strese sokmasın istiyorum. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Kendimi çok değersiz boş öylesine yaşayan biri gibi hissediyorum. Hayatımda hiç istikrarım olmadı. Çevremdeki yaşıtlarım gezip tozup eğlenirken ben imkanım olmasına rağmen bunların çok azını yapıyorum. Misal kendime bir şey almak istesem öylesine şımartmak için veya küçük bi mutlu olayım diye bir süre sonra ne gerek var deyip vazgeçiyorum. Dümdüz yaşıyorum. Ne spor ne sosyal hayat ne baska bir etkinlik. İş-ev arası mekik dokuyup arada bir hiç zevk almadığım dışarıda yemek kahve seklinde geçiyor hayatım. Oysa ben şen şakrak olmak kendim için hiçbir şeye acımamak daha çok insanlarla bir arada olmak istiyorum. Ama öylesine yorgun ve soğuk biriyim ki artık harekete geçecek takatim yok.
Son 2 yılda 6-7 kilo aldım eski spor yapan vücudumdan eser kalmadı giydiğim yakışmıyor bacaklarım çirkin görünüyor gözüme. Bunun için bile iradesizim. Diyetisyene spora gideyim dedim eminim bunu da bir süre sonra ne gerek var değmez deyip kenara iteceğim.

Ben nasıl yapacağım nasıl alışacağım olduğum gibi olmaya, kendimi ve hayatımı nasıl kabulleneceğim bilmiyorum. Nasıl daha sakin daha ağır bir insan olurum bilmiyorum. Hep yeni kararlar verip sonra bir öfke krizinde darmadağın oluyorum..
Bana kalırsa en büyük hatayı içimize atmakla yapıyoruz kavgaysa kavga edeceğiz. Bende eskiden susardım aman kötü olmayalım aman aramız bozulmasın şimdi her şeyi pat pat söylüyorum daha iyiz :) Sizi kimsenin sindirmesine izin vermeyin , çalışan kadınsınız kendi imkanlarınız var. Siz kendinize değer vermeyince kimse vermiyor bu hep böyledir. Siz kendi içinizde değişime başlayınca emin olun eşinizin bile size tavrı değişecektir.
 
M Munzurum A Ablanstarbebegim teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınız tavsiyeleriniz için.
Yazdıklarınızdan yola çıkarak karşımıza çıkan zorlukları alt edebilmek içim galiba önce kendimizi sevmemiz gerekiyor.
Ama ben çok garip bir savunma mekanizmasıyla kendime sadece acıyorum. Sürekli geçmişte yaşadıklarımı düşünüp onların geleceğimi yönlendirmesine sebep oluyorum. Keşke kendimi daha çok sevsem ve güvensem
Bende geçmişi çok düşünüyorum maalesef seçimlerimi sorguluyorum hep bu yazdığın cümlelerde kendimi gördüm, ama önümüze bakmamız gerek ikimizde çok iyi biliyoruz. Bazen kader bazen seçim ama kendimizi sevmemiz şart.
 
Bende geçmişi çok düşünüyorum maalesef seçimlerimi sorguluyorum hep bu yazdığın cümlelerde kendimi gördüm, ama önümüze bakmamız gerek ikimizde çok iyi biliyoruz. Bazen kader bazen seçim ama kendimizi sevmemiz şart.
ZENMUTLU ZENMUTLU cevaplarınız için teşekkürler.
Bu mesajları buraya yazdığımdan beri biraz iyileştim. Spora başladım mesela; kimseye ayak uydurmadan kendimi germeden davranmayı becerebildim birkaç olayda. Terapiye başladım bu hafta ve umarım her şey daha da iyiye gidecek.
İnsan kendini sevmezse ne kimseyi sevebiliyor ne de sevildiğine inanıyor.
Önümüze bakarken anı kaçırmamak dileğiyle🌼
 
ZENMUTLU ZENMUTLU cevaplarınız için teşekkürler.
Bu mesajları buraya yazdığımdan beri biraz iyileştim. Spora başladım mesela; kimseye ayak uydurmadan kendimi germeden davranmayı becerebildim birkaç olayda. Terapiye başladım bu hafta ve umarım her şey daha da iyiye gidecek.
İnsan kendini sevmezse ne kimseyi sevebiliyor ne de sevildiğine inanıyor.
Önümüze bakarken anı kaçırmamak dileğiyle🌼
Spora başlamanıza çok sevindim ve terapiye de. Umarım her şey istediğiniz gibi gider. İyi haberlerinizi de buradan bize aktarmayı ihmal etmeyin :) Ve yine bir şey olursa bizler buradayız :) hayat böyle bir şey maalesef her anı her günü mücadele belki bizleri de ayakta tutan bu mücadele. İnşallah anı kaçırmamak dileğiyle:)
 
Spora başlamanıza çok sevindim ve terapiye de. Umarım her şey istediğiniz gibi gider. İyi haberlerinizi de buradan bize aktarmayı ihmal etmeyin :) Ve yine bir şey olursa bizler buradayız :) hayat böyle bir şey maalesef her anı her günü mücadele belki bizleri de ayakta tutan bu mücadele. İnşallah anı kaçırmamak dileğiyle:)
Tabiki mutlaka paylaşacağım:) tek bir seansım geçti ama onda bile psikoloğum evlilikle insan ilişkileriyle alakalı çok değerli bilgiler verdi. belki en sonunda toparlayıp buraya da aktarırım benim/bizim gibi düşünen hissedenler için😊
 
Tabiki mutlaka paylaşacağım:) tek bir seansım geçti ama onda bile psikoloğum evlilikle insan ilişkileriyle alakalı çok değerli bilgiler verdi. belki en sonunda toparlayıp buraya da aktarırım benim/bizim gibi düşünen hissedenler için😊
Eminim toparlarsınız , hepimiz dönem dönem boşluğa düşer , kendimizi kaybettiğimizi sanıp bunalırız. Bana kalırsa bu dönemler daha da olgunlaşmamız için geçen evreler. Sancılı ama sonu muhakkak iyi olan :)
 
böyle şeyler okuyunca evlilik kurumundan iyice soğuyorum ve evlenmeme kararı almakla ne iyi ettiğimi daha iyi anlıyorum. mutlu bir evliliğe hiç denk gelmedim nedense. bir yerlerde mutlaka vardır ama yüzdesi %1 filan olsa gerek... evlilik doğası gereği bireysel özgürlüğü yok eden bir şey, bir de üstüne böyle aileler vs gelince iyice kötüleşiyor. saçma sapan, hiçbir anlamı olmayan bir sürü olayın içinde buluyorsunuz kendinizi. mutlu olabilmek için çok açık görüşlü biriyle evlenmeniz ve ailelerin de hiçbir şeye karışmaması gerek. türkiye'de de pek olacak bir şey değil bu.
 
Bana da iç çöküş yaşatan bir şey var ve çok sıkıldım sürekli evdeyim eşimin arkadaş çevresi geniş hepsi bekâr ve her onların ortamına gidip geldiginde bekâr kafasına giriyor aklını karıştıyorlar ben gitmesini bile istemezken o haftanın bir kaç günü gitmek istiyor arkadaşları da gıcık bir seviyede ısrarcılar illa arıyorlar üst üste ve saat gep 20.00-21.00 civarı oluyor kalkıp 2 saat diye gidiyor gece 12 bucuk 1 i buluyor gelmesi bahanesi de bırakmadılar oluyor hep ben avm market vs bir yere gidelim diyince işten gelmis yorgun oluyor gündüz kendin git diyor dün akşam da rahatsızdım karın ağrım mide ağrım vardı hatta hastaneye götür diyebilirim dedim tam o sıralarda aradılar yine ve hastalığımı umursamadan çıktı gitti geldiğinde yüzüm asıktı ve surat yapma alış böyle gitmelerime diye yükseldi hatta ellerimi falan tuttu üzerime yürüdü çileden çıkarma diye sonrada yarın çık git dedi ben 10 aylık evliyim 7 yıllık ilişkim ve bunları yaşıyacagim hiç aklıma gelmezdi severek evlenmiştim üstelik gurbetteyim ailem akrabam arkadaşım kimsem yok burada öyle bunaldım öyle büyük hayal kırıklığına uğradım ki kalkıp memleketime ailemin yanına gitmek istiyorum gururum kırılıyor ama babam kanser hastası en ufak bir şeyden durumu etkilenir diye korkup ne gidebiliyorum ne bir şey yansıtabiliyorum. Kusura bakmayın uzun oldu
 
Bana da iç çöküş yaşatan bir şey var ve çok sıkıldım sürekli evdeyim eşimin arkadaş çevresi geniş hepsi bekâr ve her onların ortamına gidip geldiginde bekâr kafasına giriyor aklını karıştıyorlar ben gitmesini bile istemezken o haftanın bir kaç günü gitmek istiyor arkadaşları da gıcık bir seviyede ısrarcılar illa arıyorlar üst üste ve saat gep 20.00-21.00 civarı oluyor kalkıp 2 saat diye gidiyor gece 12 bucuk 1 i buluyor gelmesi bahanesi de bırakmadılar oluyor hep ben avm market vs bir yere gidelim diyince işten gelmis yorgun oluyor gündüz kendin git diyor dün akşam da rahatsızdım karın ağrım mide ağrım vardı hatta hastaneye götür diyebilirim dedim tam o sıralarda aradılar yine ve hastalığımı umursamadan çıktı gitti geldiğinde yüzüm asıktı ve surat yapma alış böyle gitmelerime diye yükseldi hatta ellerimi falan tuttu üzerime yürüdü çileden çıkarma diye sonrada yarın çık git dedi ben 10 aylık evliyim 7 yıllık ilişkim ve bunları yaşıyacagim hiç aklıma gelmezdi severek evlenmiştim üstelik gurbetteyim ailem akrabam arkadaşım kimsem yok burada öyle bunaldım öyle büyük hayal kırıklığına uğradım ki kalkıp memleketime ailemin yanına gitmek istiyorum gururum kırılıyor ama babam kanser hastası en ufak bir şeyden durumu etkilenir diye korkup ne gidebiliyorum ne bir şey yansıtabiliyorum. Kusura bakmayın uzun oldu
Belki o da babana olan zaafını biliyor ondan böyle yapıyor. Her evlilik farklı ama baştan böyle alıştırma o zaman sana en başta evlenmeden anlatsaydı bu durumu. Ki sen gurbete gelin gitmişsin tersine senin yanından ayrılmaması gerek. Bu yaptığı çok bencilce bence ağırlığını koy kavgaysa kavga yap gerekirse de dön baba evine. Dönmek kolay değil hele ki baban rahatsızken ama bunu yapmazsan ömür boyu çekmek zorunda kalacaksın yarın bir gün bebeğin olacak onu yalnız büyütmek zorunda kalacaksın. Zaten sana değer verip seviyorsa gitmene izin vermez.
 
Belki o da babana olan zaafını biliyor ondan böyle yapıyor. Her evlilik farklı ama baştan böyle alıştırma o zaman sana en başta evlenmeden anlatsaydı bu durumu. Ki sen gurbete gelin gitmişsin tersine senin yanından ayrılmaması gerek. Bu yaptığı çok bencilce bence ağırlığını koy kavgaysa kavga yap gerekirse de dön baba evine. Dönmek kolay değil hele ki baban rahatsızken ama bunu yapmazsan ömür boyu çekmek zorunda kalacaksın yarın bir gün bebeğin olacak onu yalnız büyütmek zorunda kalacaksın. Zaten sana değer verip seviyorsa gitmene izin vermez.
Babam rahatsız olmasa hiç durmam zaten ama bu durumdayken olmuyor işte kalkıştım gitmeye durdurdu ama bu şekilde olmasını da istemiyorum insanin cok zoruna gidiyor onca seyden fedakarlık et onun memleketine tek başına ol üstüne bir de tüm bunların kıymeti bilinmesin. En cok korktugumda zaten böyle devam ederse cocuk olursa o zaman naparim düşüncesi babam kotulestiginden beri o kadar cok istiyorum ki anne olmayı bana destek gibi geliyor boslugumu doldurur gibi hissediyorum ama cesaretim kırılıyor
 
Babam rahatsız olmasa hiç durmam zaten ama bu durumdayken olmuyor işte kalkıştım gitmeye durdurdu ama bu şekilde olmasını da istemiyorum insanin cok zoruna gidiyor onca seyden fedakarlık et onun memleketine tek başına ol üstüne bir de tüm bunların kıymeti bilinmesin. En cok korktugumda zaten böyle devam ederse cocuk olursa o zaman naparim düşüncesi babam kotulestiginden beri o kadar cok istiyorum ki anne olmayı bana destek gibi geliyor boslugumu doldurur gibi hissediyorum ama cesaretim kırılıyor
Bana kalırsa sen önce ilişkini oturt sonra bebek düşün. Bende babamı yakın zamanda kaybettim seni çok iyi anlarım ama hayatta her şey biz insanlar için. Baban zaten hasta senin yüzünden değişen bir şey olmayacak. Sen kalmaya devam edersen eşin böyle devam edecek. Çok zor bir karar ama geleceğin söz konusu. Allah babanı başından eksik etmesin ama ailelerimiz iyi kötü her şeyi yaşadı gördü bizlerin önünde uzun bir gelecek var bazen kendi iyiliğimiz için bencil olmak gerek. İnan yazmak kolay yapmak zor belki böyle yazınca bencil olacağım ama hayatta dönüm noktalarımız var.
 
X