- 30 Temmuz 2013
- 7.264
- 1.744
- 398
- Konu Sahibi MissMoonTwilight
-
- #41
Boyle soylediginizde peki, ancak nicin tam anlattigim gibi bir hikayeye uzulesiniz o halde?
Yani erkek arkadasim acaba yeterince calismadi mi diyorsunuz ya mesela, neden calissin ki? Yani var mi etrafinizda cok evlenen daha isi olmadan?
Sizi uzebilmesinin sebebi sizin de bir noktada ona hak vermeniz olabilir ancak.
yazık ya çocuğu taksiye mi çıkarıyor
sırf millete gösteriş yapmak istediği çiçekli böcekli pembiş country çakması salon takımını aldırmak için??
Tanimadigim biri için bu cümleleri.kurmak istemem ama genelde evliliğini, eşini bu şekilde pazarlayanlarin , satışa sunar gibi ovupde övenlerin akıbeti pek iyi olmuyor ..
Siz canınızı sikmayin hele bir sartlar olgunlassin sizde hayırlısı ile yuva kurarsiniz.
En azından evlenince eşiniz ufak bir tartışmada tüm eşyaları kendi aldığını da ima dahi etmemiş olur , daha da tatlı olur
Ay ne üzülüyosun canım ben 7 sene bekledim hemde yaşım olmasına rağmen 32 yaşında evlendim kim nederse desin hiç umrumda olmadıiş bul kendi ayakların üstünde dur evlenirsin ne acelen var takma
Amaaannn. Modernlesme evresinde Türk kızı yaşam planı
-doğ-büyü-okul bitir-evlen...
Modernlesmemiş halinde okumak ta yok. Çalışmaz da o. Uretmez. Hayatı boyunca sadece tüketim yapıp kocasının ona sagladiklariyla övünmeye muhtaç bi zavallı. Bir cahil.
Düşünsenize onun yerinde olabilirdiniz? ??
Allah korumuş. Sırf bu bile sukretmeye yeter.
Boşver saçmalamis o kız iyice. Üzülmeye değmez. Ondan cok daha mantiklisiniz
Salak kiz. Aptal. Evlilik meraklisi. Evlenince basi gogemi ericekmis?
Aptal saniyorki evlenince sifir bi sayfa aciliyor. Asil sonra masraflarla bas basa kaliyosun.
Bos ver canim ya. Uzme kendini.
Sen sevgilinin sana olan sevgisinden askindan emin ol yter. Senin ayaklarinin altina ceyizler yatlar katlar 1 degil 35 dugun merasimi serse neye yarar? Seni sevdigini hissetmedikce sen??
“ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum''gayet nazikte bilmem ne cevap vetmemişsin burda gereksiz hesap vermişsin. Annenle mi konuşuyorsun allasen.hayat senin ister 1000 sene beklersin istersin 1.Herşey burda başlamış.İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.
Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.
Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.
Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.
ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.
Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.
İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?
Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.
sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.
''Şimdiden teşekkür ederim…
“ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum''gayet nazikte bilmem ne cevap vetmemişsin burda gereksiz hesap vermişsin. Annenle mi konuşuyorsun allasen.hayat senin ister 1000 sene beklersin istersin 1.Herşey burda başlamış.
Ben sana cok kizdim valla okuyunca. Neden haddini bildirmedin?
Ben olsaydım,
"sen benim sevgilimin benle evlenmek istemediğini, oyaladigini, bahane ürettigini söyleyecek cüreti nerden buluyorsun, bu ne haddini bilmezlik? herkes seninle ayni sekilde dusunmek ayni zamanda evlenmek zorunda değil. Ben sana diyor muyum 'biraz hayatini yaşa, yangindan mal kacirir gibi mezun olur olmaz neden evlenmeye calisiyorsun? Elinden kaçar diye mi korkuyorsun? Yoksa hemen evlenmeni gerektirecek baska bi durum mu var' diyor muyum, demiyorum. Haddime degil çünkü. Senin de bana bu sozleri soylemek haddine degil.
Ayrica sevgiline diyemedin mi 'acelemiz ne ki kendini bu kadar yipratma geç olsun güç olmasin' diyemedin mi? Bu ne bencillik. Sen bu cocugu sevdiğine emin misin?"
derdim. Sonra da ayseye döner "canim kusura bakma baska bi zaman görüselim böyle seviyesiz ve kötü kalpli insanlarla bi arada olmaya tahammülüm yok" der kalkar giderdim.
Elin kizi tutacakta benim sevgilimin benle evlenmek istemedigini bahane ürettigini söyleyecek resmen benim sevgilimi yargilayacak, ne haddine düşmüş. Asla laf ettirmem. Sakın sen de yanlış düşüncelere kapilip sevgiline soğuk davranma, sonuçta çocuğun parasini nereye harcadığını biliyorsun. Sevdigini de illa ki hissediyosundur. Araniza fitne sokmuş resmen pis kötü kalpli kiz.
Normalde susup kalmam ancak inanın bir şeyler oldu dondum kaldım resmen.
Şu yazdıklarınızın onda birini söylesem o bile yeterdi ama basiretim bağlandı, niye iki laf etmedim diyorum ben de.
Teşekkür ederim.
Merhaba,İyi geceler hanımlar.
Sizinle bugün canımı çok yakan bir olayı paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim asıl kısım hiç tanımadığım bir kimsenin beni nasıl bu kadar derinden acıtabildiği. Yazım biraz uzun olabilir, şimdiden uyarayım sizleri.
Bu akşam uzun süredir görüşmediğim üniversite arkadaşımla plan yaptık, bir avm de buluştuk. Arkadaşıma Ayşe diyelim. Ayşe ile biraz oturduktan sonra sinemaya girmeye karar verdik, biletlerimizi aldık ve seans saati gelene dek kahvelerimizi alıp avm nin terasına çıktık. O sırada Ayşe’nin bir arkadaşı da aynı şekilde terasa geldi, bizi görünce selam vermek için yanımıza uğradı ve otur istersen dememizle yanımıza oturdu, tek başınaydı. Ben kızı tanımıyorum, ona da Fatma diyelim. Neyse onlar biraz sohbet ettiler derken benim telefonum çaldı, baktım erkek arkadaşım arıyor. Kalktım biraz uzaklarına gidip erkek arkadaşımla konuştum, 5 dakika sürmedi konuşmam kapattım ve yanlarına gittim. O sırada Fatma’nın tarihi yaklaşan düğününden bahsediyorlardı. Arkadaşım bana x mi arıyor(erkek arkadaşım) dedi ben de evet dedim, bunu dememle birlikte tüm oklar bana ve benim ilişkime döndü.
Fatma Ne kadardır birlikte olduğumuzu sordu önce, 3 yıl doldu 3,5 a doğru gidiyoruz dedim. Nişanlı mısınız dedi, yok henüz yapmadık bir şey dedim. Neyi bekliyorsunuz epeyi olmuş aslında dedi. Aslında bu en irrite olduğum sorudur, çünkü haziran ayında okulumdan mezun oldum olalı küçüğünden büyüğüne herkes aynı şeyi soruyor “Neyi bekliyorsunuz?”. Yine de bozuntuya vermedim, kız tanımaz etmez ne bilsin neyi beklediğimizi dedim düzgünce “ben daha haziranda mezun oldum, işe girmedim henüz. Birikim yapıp masraflarımı kendim karşılamak istiyorum. İşe girdikten sonra netleşir bizim neyi ne zaman yapacağımız. Zaten ben peş peşe yapacağım işi uzatmayacağım, 1 sene bile nişanlı kalmayı düşünmüyorum 6-7 ay bilemedin 8-9 ay yeter de artar bile” dedim. Gayet açık ve nazik bir cevap verdiğimi düşünüyorum bunu diyerek. Buraya kadar tolere ettim de tüm konuşulanları (erkek arkadaşım ve benim yaşım, erkek arkadaşımın ne işle meşgul olduğu, kaç senedir çalıştığı vs. tüm bunları sordu) bundan sonrası içimi çok acıttı.
Fatma bir başladı konuşmaya… “yeni mezun olmakla ne ilgisi var, ona bakarsan ben de yeni mezunum ama şimdi evleniyorum. Masrafsa herkese masraf sonuçta, hadi sen yeni mezun oldun da birikimin yok erkek arkadaşının eli armut mu topladı 1,5 senedir çalışıyor madem pekala biriktirebilirdi. Hem sen bir çeyizini yapsan yeterdi bak mesela ben çalışmadım daha o yüzden sadece çeyiz yapıp gideceğim geri kalanın hepsini nişanlım halletti. İnsan istedikten sonra her şeyi yapar, benim nişanlımın da öyle 4-5 bin geliri yok ama 2 senedir yemedi içmedi her şeyi biriktirdi, geceleri de taksiye çıktı üstelik. Sigara içiyordu onu bıraktı, işe evden yemek götürdü. İsteyince oluyor yani bahaneye gerek yok” dedi. Eksiği vardır fazlası yoktur bu yazdıklarımın.
ben ne mi yaptım? Ben kalakaldım bunca laf karşısında. Normalde herkese vardır cevabım, ama dondum resmen sadece sustum gözlerim doldu. Sonra Fatma lavaboya kalktı, ben de daha fazla dayanamadım gözlerimden yaş süzüldü, o kadar sıkmışım ki kendimi gözümden yaş gelince rahatladığımı hissettim. Arkadaşım da dona kalmıştı o laflar karşısında Miss lütfen üzülme, dengesizdir bu bozmuş kafayı evlilik ile sırf sana değil sevgilisi olan herkese aynısını yapıyor dedi. Arkadaşımdan özür diledim kalkmak istediğimi başka bir zaman plan yapabileceğimizi dile getirdim, arkadaşım bırakmak istemedi önce gel birlikte başka yere gidelim dese de yalnız kalmak istediğimi söyleyerek yanından ayrıldım.
Yürüdüm öylece sonra, kafamda hiç tanımadığım birinin yüzüme tokat gibi çarpan laflarıyla boş boş yürüdüm, düşündüm. Niye bu laflar beni bu kadar çok etkiledi diye düşündüm durdum.
İlişkimi düşündüm, erkek arkadaşımı sonra. Acaba dedim sahiden imkanı vardı da mı yapmadı. Ama yok bence imkanı yoktu. 3 senenin 1 senesi askerlik, 8 ayı da işsizlikti. 1,5 sene önce işe girdi ama yakamızdan aksilikler eksik olmadı. İş için akıllı telefon alması gerekti önce, SGK borcu çıktı sonra, kaza yaptı onun ödemesi oldu, askere gitmeden önce dağıttığı tüm kıyafetlerinin yenisini alması gerekti, adağını yerine getirdi, babasının dolandırılmasıyla onu bu bataktan kurtarmak için birikimini verdi sonra… daha da aklıma gelmeyen nicesi vardır. Zaten öyle çok bir maaşı yok. 4-5 bin kazanıp bir kuruş atamıyor değildi yani. Evet biriktirdi bayağı ama bu, seneye hayatımızı birleştirecek kadar değil, kaldı ki daha ben işe girmedim benim birikimim yok. Ama bunu şu hiç tanımadığım kız dahil çevremde kimseye anlatamıyorum. Ağzını açan bir şey yapmayacak mısınız artık diyor, ben gerekçelerimi sununca da imalı bir “hımmm” geliyor sonra. Ben o lafın altında ne yattığını biliyorum.
en çok canımı yakan da bu hiç tanımadığım kızdan yediğim laf oldu “isteyince her şey oluyor, bu işin bahanesi” diyerek çevremdeki insanların dilinin varmadığı şeyi söylemiş oldu. İstemiyor demek ki, oyalıyor seni değil de ne demektir bu?
Kendi kendimi, ilişkimi sorgulama noktasına gelmek de sinirimi bozdu. Bunu yapmamalıydım haksızlık bu erkek arkadaşıma diyerek kendimi yiyorum şu saat oldu.
sanki suçlusu oymuş gibi erkek arkadaşımın telefonlarını da açmadım bu akşam, ağlarken duysun istemedim. Yorgun olduğumu uyumak istediğimi mesajla söyledim, bir şeylerin ters gittiğini anladı ama bir şey söylemedi, yarın konuşuruz dedi.
çaresi var mı sizler nasıl yardımcı olabilirsiniz bilmiyorum ama sadece anlatmak istedim. Çok uzun oldu, buraya kadar okuyabilenler hakkını helal etsin.
Şimdiden teşekkür ederim…
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?