- 2 Temmuz 2023
- 302
- 567
- 18
- Konu Sahibi sarifrezyaa
- #1
Selam kizlar. Calistigim iş yerinde biri vardi. Benden yasca büyük ama yaşini gostermiyordu. Sasirmistim hatta öğrenince.
(Normalde iş yerinde hiç sevmem böyle seyleri, is yerinde sadece is olmalidir bana gore. Ona gore gardimi alirim her zaman).. Biz ayni birime dustuk ve birebir calismaya başladik. Bu arada dunyanin en iyi niyetli insani. Her anlamda o kadar naif ki hiçbir insani kirmaz, kibar, uslubu çok duzgun, vs. Bu detayları veriyorum ki sonrasında yanlis izlenim oluşmasin. Biz birlikte calismaya basladigimiz andan itibaren inanması guc ama sadece is ile alakalı konustuk hiç kişisel muhabbetlere girmedik bir kez bile. Bu o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Laubali insan sevmiyorum çünkü. İki yalniz kalinca cıvıyan tipler hic hoşuma gitmez.. Hani başka bir tarafa baksaniz bile, birinin size baktigini görürsunuz ya, onu çok sık yaşıyordum. Ve aniden kafamı cevirdigimde bakışlarıni yakalıyordum. Hemen bakislarini kaciriyordu. Normalde işinde çok profesyonel insan, her şeyi elinden düsurmeye yanlışlıkla oraya buraya carpip bir şeyleri yıkmaya dokmeye baslamisti. Benim aklim başımda degil ki, niye böyle oldum ben hiç böyle değildim gibi şeyler söylüyordu her sakarliginda. Birbirimizle konuşurken acayip heyecanlanıyorduk anlamsız bir şekilde. Kısa kısa yuzeysel sohbetler etmeye başladık. (Ben hep sizli bizli konuştum son ana kadar) benim işlerimi yapmak bana yardım etmek istiyordu, ki benim üstüm kendisi, benim ona yardım etmem gerekiyor aksine.. Ben bir şey kariştirdigim zaman(toz karışım), bak bak o öyle değil şöyle olucak deyip elimin üstünden elimi tutup gösteriyordu. Bir gün çok acil bir sey soylemesi gerekiyordu o an panikle parmaklarimdan tuttu kulağıma söyledi söyleyeceğini. O an kalbimin nasil carptigina ben bile çok şaşırdım. Bir gün durup dururken hiç gitme tamam mı dedi çok alakasız bir sekilde. Liseli aşığa dönmüştüm adeta. Çok masum bir şey vardı aramızda, fiile geçmeyen. Kisa bir süre sonra evli olduğunu ogrendim ve gercekten çok değişik hislere kapildim. Çok üzüldüm, tarifsiz, çünkü birine bu denli his hiç beslememistim. En son ne zaman böyle heyecanlandigimi bile hatirlamiyordum. Masum gelen her şey gözüme tiksinc geldi. Bir gün bile durmak istemedim orada ogrendigim gibi hiç olmayacak bir zamanda günün ortasında istifamı verdim, çıktım işten kısa sürede. Sonrasında hayatima baktım tabiki, odak noktalarim değişti, hayatımdaki insanlar değişti vs. Ama gel gelelim ki ruyalarim beni rahat bırakmıyor. Ben zaten normalde de çok sık rüya gören biriyim.. Haftanın en az iki üç günü rüyamda kendisi. Aslında normal hayatıma döndüm, takılı kalmadım diye avutuyorum kendimi ama rüyalarım hiç öyle söylemiyor. Ve bu durum canımı sıkıyor. Onu ruyamda bile görmek istemiyorum..
(Normalde iş yerinde hiç sevmem böyle seyleri, is yerinde sadece is olmalidir bana gore. Ona gore gardimi alirim her zaman).. Biz ayni birime dustuk ve birebir calismaya başladik. Bu arada dunyanin en iyi niyetli insani. Her anlamda o kadar naif ki hiçbir insani kirmaz, kibar, uslubu çok duzgun, vs. Bu detayları veriyorum ki sonrasında yanlis izlenim oluşmasin. Biz birlikte calismaya basladigimiz andan itibaren inanması guc ama sadece is ile alakalı konustuk hiç kişisel muhabbetlere girmedik bir kez bile. Bu o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Laubali insan sevmiyorum çünkü. İki yalniz kalinca cıvıyan tipler hic hoşuma gitmez.. Hani başka bir tarafa baksaniz bile, birinin size baktigini görürsunuz ya, onu çok sık yaşıyordum. Ve aniden kafamı cevirdigimde bakışlarıni yakalıyordum. Hemen bakislarini kaciriyordu. Normalde işinde çok profesyonel insan, her şeyi elinden düsurmeye yanlışlıkla oraya buraya carpip bir şeyleri yıkmaya dokmeye baslamisti. Benim aklim başımda degil ki, niye böyle oldum ben hiç böyle değildim gibi şeyler söylüyordu her sakarliginda. Birbirimizle konuşurken acayip heyecanlanıyorduk anlamsız bir şekilde. Kısa kısa yuzeysel sohbetler etmeye başladık. (Ben hep sizli bizli konuştum son ana kadar) benim işlerimi yapmak bana yardım etmek istiyordu, ki benim üstüm kendisi, benim ona yardım etmem gerekiyor aksine.. Ben bir şey kariştirdigim zaman(toz karışım), bak bak o öyle değil şöyle olucak deyip elimin üstünden elimi tutup gösteriyordu. Bir gün çok acil bir sey soylemesi gerekiyordu o an panikle parmaklarimdan tuttu kulağıma söyledi söyleyeceğini. O an kalbimin nasil carptigina ben bile çok şaşırdım. Bir gün durup dururken hiç gitme tamam mı dedi çok alakasız bir sekilde. Liseli aşığa dönmüştüm adeta. Çok masum bir şey vardı aramızda, fiile geçmeyen. Kisa bir süre sonra evli olduğunu ogrendim ve gercekten çok değişik hislere kapildim. Çok üzüldüm, tarifsiz, çünkü birine bu denli his hiç beslememistim. En son ne zaman böyle heyecanlandigimi bile hatirlamiyordum. Masum gelen her şey gözüme tiksinc geldi. Bir gün bile durmak istemedim orada ogrendigim gibi hiç olmayacak bir zamanda günün ortasında istifamı verdim, çıktım işten kısa sürede. Sonrasında hayatima baktım tabiki, odak noktalarim değişti, hayatımdaki insanlar değişti vs. Ama gel gelelim ki ruyalarim beni rahat bırakmıyor. Ben zaten normalde de çok sık rüya gören biriyim.. Haftanın en az iki üç günü rüyamda kendisi. Aslında normal hayatıma döndüm, takılı kalmadım diye avutuyorum kendimi ama rüyalarım hiç öyle söylemiyor. Ve bu durum canımı sıkıyor. Onu ruyamda bile görmek istemiyorum..