Herşeyin eşimin istediği gibi olmasından yoruldum artık

lotuscicegii

🫡
Kayıtlı Üye
24 Şubat 2021
1.060
1.879
Çevremde anlatıp içimi dökmek istediğim kişiler beni şükürsüzlükle suçluyor aslında beni üzen kıran şeyin ne olduğunu kimse anlamıyor buna eşimde dahil. Artık onun istediği gibi yaşamaktan bıktım ben. Dilim döndüğünce anlatayım.

6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.

33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor 😃

Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…
 
İstediğini yaptırabilen bir kadın olamadım bende malesef 😀 o yüzden tek diyeceğim büyük şeyler olmasada küçük yapabildiğiniz herşeyde kendi istediğinizi yapın. Bazı erkekler kendinden üstün kadın istemez belki onun kompleksidir eşinizde belki de eşim beğendi aldım diyemiyordur içinde ata erkillik yatıyordur
 
Bence haklısınız.Esiniz bencil.Tamam bazı şeylerde bilgisi olabilir ama bu kadarı bana da fazla geldi.

Bazı şeylerde dediğim dedik olun.Siz otomatik vites almak istiyorsanız bırakın konuşsun istediği kadar. Gidin yazilin istediginize.Ama ev ,yaşanılan yer gibi konular iki kişinin de isteği doğrultusunda olmalı..kimse kimseyi ikna etmemeli.Ya da bazen, öyle olacaksa ben yokum bil gibi kararli davranın.Birakin o düşünsün sonrasını
 
Madem borcunu siz oduyorsunuz neden onun begendigi arabayi aldiniz? Ya da ev icin de ayni sey gecerli. Benim esim de cok bilmis, ben aki savunurum o karayi. Olumune inatlasir benimle ama is bir seyler almaya ya da isteklere geldiginde her zaman benim istediklerimi onceligine koyar. Begenmedigim bir seyi mumkun degil almaz. Bence bunun ciddi bir problem oldugunu idrak ettirmeniz gerekiyor. Yani atiyorum bir sey alinacak hayir bu alinacak dedigi noktada itiraz edeceksiniz illa kendi istediginizi yaptiracaksiniz. Hayir benim istedigim olacak diyeceksiniz bitti gitti. Tamam bu karakter meselesi bi yandan ama bu da abarti kabullenmek zorunda degilsiniz
 
Benim eşim de böyleydi, tam bu kadar olmasa da bir şeye kafayı taktı mı onun dediği olana kadar diretirdi. Bir gün bana gelenler geldi, çok basit bir konuda bir yakınımıza doğum günü hediyesi seçerken o diretti ben direttim. Dört saat kadar aynı mağazada kaldık, inadımı kıramadı bu kez. Hediye sonuçta, değişim kartı konulacak zaten isterse değiştirebilir ama orda benim inadımın sebebi onun inadını kırmak, dur bakalım benim de fikrim var hep senin dediğin olmazı kafasına sokmaktı. O zamandan beri daha mülayim sanki. Ya da benden korkuyor artık bilemiyorum 😂😂😂
 
Neye şükredeceksiniz? İlişkide kendi varlığınız olmamasına mı? Sürekli fikirlerinizi geri plana atan ve size kendi doğrularını dayatan eşinize mi?
Her şeyi bilen ve her konuda fikri olan bir karakter olabilir, benim eşim de öyledir mesela. Fakat siz duruş göstererek sınır çizeceksiniz. Kendini ilgilendiren konularda varsın her şeyi bilsin, fakat kendime alacağım şeyde de son sözü ben söylerim.

Siz ast üst ilişkisi kurmuyorsunuz, eşsiniz.

Yaptığı tamamen saygısızlık. Şükredecek bir durum göremiyorum ben burada.
 
Çevremde anlatıp içimi dökmek istediğim kişiler beni şükürsüzlükle suçluyor aslında beni üzen kıran şeyin ne olduğunu kimse anlamıyor buna eşimde dahil. Artık onun istediği gibi yaşamaktan bıktım ben. Dilim döndüğünce anlatayım.

6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.

33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor 😃

Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…
Benim eşimde evlenirken evin eşyasıni gitti kendisi aldi. Yada daha sonra eve bişey alicaksak benide gotrdu ama gitti yine kendi istediğini aldı. Ama ben naptim hep soylendim hep lafları vurdurdum. Sonunda su eve istediğim biseyi alabildim
Ehliyettede otomatiğe yazil dedi yazıldım aldım. Bu sefer manuel araca donduk ben direttim tekrardan manuel ehliyete yazıldım aldım . Yani bsieyler için diretmemiz gerekiyor. Kimi erkek tek seferde anliyorsa kimisi 10. Soyleyiste anlar demek ki bunlarda böyle sürekli soylicektiniz memnun olmadığınızı, o şeyi sevmediğinizi. Sizin fikrinizin onun açısından bı önemi yok mu yani bunu ona söyleyin bı kendisi empati yapsın. Bence yola gelecektir. Gerekirse kafasına vura vura öğrenecek ☺️
 
Eğer ortak karar alınması gereken bir konu ise artılar eksiler konuşulur ortak karar alınır. Genelde benim dediğim olur çünkü çok araştıririm. Eşim de bunu bilir.
Ama benimle ilgili bir konu ise mesela ehliyet gibi fikrini söylese de aklıma yatmazsa bildiğimi okurum.
Şimdi sizin eşiniz bu yola gelmeyen bir tipse ortak konularda direnmem ama kişisel konularda asla sallamazdim sizin yerinizde olsam. Yani o dedi diye neden manuel ehliyet alayım ki
 
Haklısınız, sizin tamam demediğiniz bir evin yada arabanın alınmaması gerekir. Araba konusunda bence erkekler daha bilgili, mesela siz küçük bir arabayı almak istediyseniz eşiniz çocuk var daha büyük bagajı geniş bir araba alalım dediyse haklı. Ben eşime bırakıyorum o konuda. Ehliyet düz vites almanız daha iyi arabayı otomatik de kullanabilirsiniz. Ben de ehliyet alırken düz aldım ama otomatik vites kullanıyorum. Bir gün belki düz vites araba çok hoşumuza gidecek uygun olacak onu alacağız.
Ama isteklerimin önemsenmediği bir evlilikte olmak istemem. Denemek için eve bir eşya alın, mesela yeni bir halı, perde vs. Eğer onda da size seçme şansı bırakmazsa patlayın, dökülün.
 
E yapma kardesim? Basit biseyde bile ehliyeti nasil alacaginiza neden o karar veriyor konussun konussun dursun ben istedigim gibi yapacagim bitti gitti. Ayrica o kiraci evden cikmamasi olayi benim esimle olsa her gun yuzune vurup burnundan getirirdim siz cok pasifsiniz heralde karisiyorda ciddi tepkiler cerip bildiginizi yapacaginizi akila ihtiyaciniz olmadigini soyleyin biraz sesiniz ciksin
 
Çevremde anlatıp içimi dökmek istediğim kişiler beni şükürsüzlükle suçluyor aslında beni üzen kıran şeyin ne olduğunu kimse anlamıyor buna eşimde dahil. Artık onun istediği gibi yaşamaktan bıktım ben. Dilim döndüğünce anlatayım.

6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.

33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor 😃

Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…
Eşiniz Türkiye'deki erkeklerin özeti, çokta takılmayın...
 
Esinizle iyi anlasmaya çalıştığınız icin ister istemez idare etmissiniz bugune kadar
Peki evlenmeden once bu huyunu hic mi anlamadınız ya da bunca zaman neden bu kadar kendinizi yiprattiniz ben biraz bu duruma takıldım.
Çünkü ben 1 hafta görüştüğüm insanla bile anlasamayacagimi anlarsam ya da o kişide sıkıntılı bir kişilik yapısı farkedersem devam etmiyorum. Mesela benim boyle yapmama da insanlar sans vermiyorsun diye kızıyor ama bense iliskide kendim olamayacaksam o adamin hayatımda olmasina gerek yok diyorum. Yani bu anlattiklariniz sizin hayatinizi da etkiliyor.
 
Çevremde anlatıp içimi dökmek istediğim kişiler beni şükürsüzlükle suçluyor aslında beni üzen kıran şeyin ne olduğunu kimse anlamıyor buna eşimde dahil. Artık onun istediği gibi yaşamaktan bıktım ben. Dilim döndüğünce anlatayım.

6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.

33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor 😃

Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…
Benim eşim de öyleydi. Evirir çevirir kendi istediğine getirirdi. Hatta evlenirken eşyaların ona düşen kısmını onun seçenekleri arasından seçmemi istedi. Benim çözümüm şöyle oldu:
Onun seçtiklerini beğenmeyip değiştirmek. Bir, iki, üç derken baktı olmuyor. Yine benim dediğime geliyor iş. Üstüne tekrar para vermiş oluyor. Artık ekmek alırken bile nereden alacağını sormaya başladı.
 
X