- 24 Şubat 2021
- 1.083
- 1.903
- Konu Sahibi lotuscicegii
- #1
Çevremde anlatıp içimi dökmek istediğim kişiler beni şükürsüzlükle suçluyor aslında beni üzen kıran şeyin ne olduğunu kimse anlamıyor buna eşimde dahil. Artık onun istediği gibi yaşamaktan bıktım ben. Dilim döndüğünce anlatayım.
6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.
33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor
Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…
6 yıllık evliyiz öncesinde de bir buçuk senelik sürecimiz var. Bir oğlumuz var. Eşim çok merhametli iyi biridir. Evine bağlıdır oğluna bağlıdır. Hastalansam bebek gibi bakar, ev işlerinde son derece yardımcıdır. Ailemi de sever sayar. Ama bir huyu var ki beni artık çok yordu. Herşeyi kendi bildiğini sanıyor dik kafalı dediklerinden yani. Birşeyi nasıl biliyorsa doğru olan odur ona göre. Ben istemesem bile bir şekilde hep onun dedikleri oluyor.
33 yaşında okumuş atanmış çalışan bir kadınım. O da öyle üniversite mezunu iyi bir işi var. Lakin anlamlardıramadığım bit komplex yaşıyor diye düşünüyorum artık. Ben a desem onun a olma ihtimali sıfır kesin b dir. Ve işin sonu hep kavga tartışmayla biter. Sinir hastası olmama az kaldı hatta belki de oldum. Kendi haklılığını kabul ettirene kadar da hiç susmaz. Bazen kaale almıyım diyorum ama çenesiyle beni kışkırtmayı başarıyor. Kaç kez ciddi ciddi boşanmayı düşündüm çok sevdiğim için hep barıştık. Tabi o bu düşüncemi de iplemiyor kabul etmiyor
Mesela 2018 yılında atandığım zaman çok farklı bir il yazmak istedim istanbul dışında biryer istemedi. Ev alırken benim istediğimi almadıkta gittik kiracılı bir evi sırf o oturduğumuz siteden ayrılmak istemiyor diye aldık. Kiracı çıkacak neden çıkmasın dedi (hala çıkmadılar) sonrasında ehliyete otomatikten gireceğim dedim şöyle iyi böyle iyi dedi bir bakmışım manuel aldım. Bugünde araba aldık ama benim istediğim olmadı tabi. Beğenmedi benim dediğimi halbuki hayalimdi senelerce bekledim bugünü ben. Motoru daha iyiymiş bilmem neymiş ileride daha iyisi olurmuş falan filan asla benim dediğimi kabul etmeyerek aldı istediği arabayı. Ben hem ev kredisi hem araba kredisi ödeyeceğim ama elimde heves ettiğim birşey yok. Arkadaşlarım beni anlamıyor annem bile. Şükret ya olmasaydı diyorlar. Sorun olmaması değil ki? Yok sayılmak hayal kurmak ama kursağında kalması. Hep beklemek zorunda bırakılmak. Sanki benim beynim zekam yokmuş gibi hep doğru olanın kendisi olduğunu sanması. İçimde gram heves bırakmadı hiçbirşey için. Oğluma renkli takımlar alıyorum diye ona bile laf etti geçen erkekmiş şebek gibi giydirmeyecekmişim. Of umarım beni bir anlayan çıkar problem bende de farkedemiyor muyum diye kendimi suçlama moduna evriliyorum galiba. Artk eşimle savaşmaktan yoruldum içimde hiç heves kalmamış gibi hissediyorum. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Erkeklerin geneli böyle mi onu da bilmiyorum. kendi istediğini yaptırabilen kadınlar nasıl yapıyor onu hiç bilmiyorum…