- 27 Temmuz 2010
- 404
- 0
- Konu Sahibi asdfasdf77
- #1
Öncelikle hepinize merhabalarr;
İnanın dertlerim haricinde başka bi konu açmayı bende çok isterdim ama ne yazık ki yaşadıklarım buna izin vermiyor
Sizlere bu sefer herşeyi enn başından ve bütün gerçekliğiyle anlatmak istiyorum. Ben 19 yaşında, lise son sınıf öğrencisi, üniversiteye hazırlanan biriyim. Babam 4 aydır kanser, çok şükür atlatmak üzere fakat bunun üzüntüsü, erkek arkadaşımla yaşadıklarım, bir okul kazanmanın ağır yükü beni bunalımın eşiğine getirdi. Fakat sanırım bunun en büyük sorumlusu da arkadaşım. Arkadaşım diyorum çünkü o benim gerçekten tek arkadaşım, dostum ve sevgilimdi. Ne olsa onunla paylaşır, onda dertlerime çare bulurdum. Ta ki işler bu hale gelene kadar
Onu ilkokuldan tanıyorum ve yaklaşık 6 yıldır da onu seviyorum. Başlarda beni sevmiyordu bunun farkındaydım ama hergün beraber olduğumuz ve ona olan sevgimi hissettiği için sanırım o da sonunda sevgime karşılık verdi. Hala bundan emin değilim ama benim için yaptığı sürprizler, yüzümün gülmesi için yaptığı fedakarlıklar bunu gösteriyordu
O, Ağustosta üniversiteyi kazandı ve benden 10 saat uzaklıkta bir şehire gitti. Daha ilk sonuçların açıklandığı gün olacakları anlamış gibi içime bi hüzün çökmüştü, o telefonda sonucu söyledikten sonra salonun ortasına oturup deliler gibi ağlamıştım. Oysa ki 5 dakika kadar önce içeride ona kutlama için pasta yapıyordum. Elleri krema içinde, salonun ortasında oturmuş daha neden ağladığını bile bilmeyen ama çok üzgün bi kız
Sonuçta o benim herşeyimi paylaştığım tek kişiydi, aramızda o kadar mesafe varken ne yapabilirdik ki? Nitekimde yapamadık. Bu ilişkiyi sürdüremedik. Doğru o İstanbuldayken hep görüştük, ama bana yine yetmedi, ailesiyle geçirdiği 4-5 saat gözüme battı huzursuzluk çıkardım. Oysa ki o otobüsten inince kimselere haber vermeden benim yanıma gelirdi, akşama kadar beraber vakit geçirirdik, evine öyle giderdi. Çünkü ona ihtiyacım vardı, ailesi onun orada yaşadığı sıkıntıları bilmezken ben uzaktan bile olsa hep destek olmaya çalıştım
O buraya geldiğinde aramızda birşeyler yaşandı, asla pişman olmadığım ve olmayacağım şeyler Belki erkendi ama ben tamamiyle olmasa bile ilk olarak onunla yeni heyecanları yaşadığım için mutluydum-hala mutluyum. O gittikten sonra iki ay kadar geciktim, araştırdığımda %8 ihtimalle bile olsa bebek sahibi olabileceğimizi gördüm. Ama o zaman bu forumda gördüğüm insanların bebek sahibi olmak için o kadar uğraşı neydi? Ya bizimki bir mucizeydi, ya da gerçek değildi. Bunu ona söylemeyi düşünmüyordum ama bi gün şaka yollu geciktiğim ağzımdan kaçmıştı sonradan söylediğine göre o da farketmiş böyle bir şey olduğunu çünkü günlerimi bilirdi hep- İşte o zaman karşımda hiç tanımadığım birini buldum. Ocakta hallederiz hemen ne olucak gibi birşeyler söylemişti bana. Sonuçta zorda olsa eğer bi bebeğimiz varsa- onu aldırmamız gerekiyordu ama bu kadar umursamaz olması beni çok üzmüştü. Testler yaptım, hepsi negatifti. Doktora gittiğimde pko olduğumu öğrendim, telefonda sonucu ona söylediğimde iyi ne güzel işte kurtuldun kısa yoldan dedi. İkinci şokumu yaşadım, ikimizde bebekleri çok severdik, zamanı değildi ama severdik işte. Ama o sanki bir gecelik ilişkisinden olmuş gibi bahsediyordu
Daha sonra babamın hastalığı çıktı ortaya, sağolsun hep destek olmaya çalıştı bana çünkü babamı ne kadar sevdiğimi bilirdi. Hatta o da çok severdi babamı, sırf onunla oynayabilmek için tavla oynamayı bile öğrenmişti. Ah diyordu bi babamın koltuğunun altına tavlayı vereceğim gün gelse! Kendi babasına karşı olan sevgisizliğini benim babamda tamamlamaya çalışıyordu. Bana ve aileme değer veriyordu
Daha sonra birgün babamın yanına giderken kar yağmaya başladı, o hep arar bak yine Ida kar yağıyor diye nispet yapardı . Hem kar yağdığını hemde vizelerin sonuçlarını sormak için onu aradım. Gayet güzel konuşuyorduk, herşey yolundaydı o bana uzun bir olay anlatıyordu, daha sonra bir kız arkadan gelip A, seni Çye söyleyeceğim başka biriyle nasıl telefonda konuşuyorsun dedi. O an başımda aşağı kaynar sular döküldü, Ç kimdi, o kız hangi hakla benim sevgilimden telefonda benimle konuştuğu için hesap soruyordu! Telefonu kapattım ve hastaneye gittim. Babam yoğun bakımdan çıktı, aramızda çok güzel bir konuşma geçti. 8 saat süren ameliyatta hiç ağlamama rağmen, odadan çıkınca kendimi tutamadım. Bu arada kuzenlerimin A ile arası çok iyidir, hep konuşurlar. Beni o halde gören bir kuzenim Aya haber vermiş pek iyi olmadığımı, o da utanmadan yolda geçen konuşmayı kuzenime anlatıp gizlice benim telefonumu açmasını istemiş. Eve geldim telefonum çalıyordu, oysa ki kapatmıştım ben. Neyse o anki zaafıma denk geldi açtım. O kızla öylesine şakalaşıyorlarmış, herkeste bu şakaya ortakmışş! Zaten o kızı onların sınıftan seven bi çocuk varmış, kız onu istemediği için A ile yakınlaşmış. Bu durum o an hiç umrumda değildi, sadece eğer o kızla öyle devam ederse ilişkimizin biteceğini söyledim (Keşke o gün bitirseydim) O da daha dikkatli olacağını ve beni sevdiğini söyledi olay böylece kapandı..
Arada tartışıyorduk ama en geç 3 saat birisi hep arardı ve barışırdık. Gece yarısı bile kavga etsek sabaha barışmadık hiç, saat kaç olursa olsun biri yine aradı ve barıştık. O kadar çok seviyorduk birbirimizi ya da ben seviyordum sadece. Uzun bir süre bu böyle devam etti, herşey yolunda gibiydi. Ta ki Rusyada yaşayan kuzenimin bana karşı olan ilgisine kadar. A, kuzenimle olan mesajlaşmaları gördü, beni suçladı. Ama ben hiç kuzenime ümit vermedim ki, hep ona kuzen olduğumuzu ve başkasını sevdiğimi anlatmaya çalıştım. Bu olaydan sonra A bana karşı çok mesafeli davranmaya başladı, sanki zorla konuşuyor gibiydi. Bigün en sonunda dayanamadım söyledim bu durumu ona, o da orada çok yoğun olduğunu o yüzden öyle davrandığını söyledi ama bana inandırıcı gelmediği için daha çok üstüne gittim, ağzıma geleni söyledim. O da benden artık mesaj bekleme dedi ve bitti
Çok uğraştım dönmesi için, hem ona sevgimi anlatmaya hemde kendimi yola getirmeye çalıştım. Hayatta hiç yapmadığım şeyler yaptım falcıya gittim, ses telkinli dosyalar dinledim, dualar ettim. Ama o hiçbir şey yapmıyordu, çünkü artık sevmiyordu
Dün sabah kuzenimle mesajlaşmışlar, önce A, kuzenimi tanımamış. (Oysa ki numarası kayıtlıydı, hep konuşurlardı.) Kuzenim ben T deyince, hangi T demiş, benim yeni sevgilimin adı T. Bunu duyunca şok oldum, bir ayda hemen yeni bir sevgili bulmuştu kendine, hemde Ç bile değildi! Bunları duyunca hemen arkadaş listesinden T isminde olanları araştırdım. Bi kız vardı, aynı okuldalar, hatta beraber topluca çekildikleri bir fotoğraf bile vardı. Sonuçta arkadaş gruplarında o isimde bir kız varken aralarında bir şey olmasa onun ismini vermezdi, niye onu tehlikeye atmak istesin ki. Ama A karenin bir ucunda, T öbür ucunda. Üstelik Anın eli Çnin saçlarında! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
Bi de kuzenime benim yarın ne olacağım belli değil, kimseyi peşimden sürükleyemem ki demiş. Bunu hep bana da söylerdi aslında. Belki yarın bu ülkeyi bile terketmek zorunda kalabilirim demiş. Sanırım onunla dünyanın öbür ucuna gelebileceğimi unutmuş. Kuzenim ona bir insanın canını bu kadar yakmak hoşuna mı gidiyor dediğinde kimin canı daha çok yandı bilemezsin demiş. Ben bunların sonucundan hala onun bir derdi olduğunu düşünüyorum. Sevdiğime yardım etmek istiyorum!
Sonra dayanmadım Ayı aradım, önce kapattı sonra bir daha arayınca açtı yemek yapıyordum dedi, konuşalım biraz dedim, odaya geçti konuşmaya başladık . Bana neden böyle yaptığını sordum, beni hiç mi sevmedin dedim cevap bile verme tenezzülünde bulunmadı. Bana zarar vericeksin dedi, benim bir sevgilim var ve o beni seviyor, bende onu. Onun ağzından bunu duymak çok kötü oldu, sustum hiçbir şey diyemedim. Babamı sordu sadece kötü diyebildim. İstanbula gelince görüşelim dedi, ne zaamn geliceksin dedim, haber veririm ben sana dedi, ama şunu bil ki gelsem bile bir şey değişmeyecek. O kadar özledim ki onu, olsun dedim. Olsun sen yeter ki gel
Bütün gece kabuslar gördüm, uyudum uyandım onun adını sayıkladım. Migrenim en üst seviyeye ulaştı, sürekli istifra ediyorum . Ama herşeye rağmen onu çok seviyorum Babam, annem ve Anın bana öğrettiği dini inanç olmasa şimdiye çoktan ömrümü sonlandırmıştım. Anın sayesinde bir tane hayatım olduğunu ve o hayatta önüme sunulanları en iyi şekilde değerlendirmem gerektiğini biliyorum. Kim bilir belki seneye güzel bir okul, güzel bir bölüm beni bekliyordur. Belki de A ile güzel bir ömür
Anlatış tarzımdan veya yazının uzunluğundan rahatsız olan varsa lütfen kusura bakmasın. Ben sadece içimi dökmek, olanları birileriyle paylaşmak istedim
İnanın dertlerim haricinde başka bi konu açmayı bende çok isterdim ama ne yazık ki yaşadıklarım buna izin vermiyor
Sizlere bu sefer herşeyi enn başından ve bütün gerçekliğiyle anlatmak istiyorum. Ben 19 yaşında, lise son sınıf öğrencisi, üniversiteye hazırlanan biriyim. Babam 4 aydır kanser, çok şükür atlatmak üzere fakat bunun üzüntüsü, erkek arkadaşımla yaşadıklarım, bir okul kazanmanın ağır yükü beni bunalımın eşiğine getirdi. Fakat sanırım bunun en büyük sorumlusu da arkadaşım. Arkadaşım diyorum çünkü o benim gerçekten tek arkadaşım, dostum ve sevgilimdi. Ne olsa onunla paylaşır, onda dertlerime çare bulurdum. Ta ki işler bu hale gelene kadar
Onu ilkokuldan tanıyorum ve yaklaşık 6 yıldır da onu seviyorum. Başlarda beni sevmiyordu bunun farkındaydım ama hergün beraber olduğumuz ve ona olan sevgimi hissettiği için sanırım o da sonunda sevgime karşılık verdi. Hala bundan emin değilim ama benim için yaptığı sürprizler, yüzümün gülmesi için yaptığı fedakarlıklar bunu gösteriyordu
O, Ağustosta üniversiteyi kazandı ve benden 10 saat uzaklıkta bir şehire gitti. Daha ilk sonuçların açıklandığı gün olacakları anlamış gibi içime bi hüzün çökmüştü, o telefonda sonucu söyledikten sonra salonun ortasına oturup deliler gibi ağlamıştım. Oysa ki 5 dakika kadar önce içeride ona kutlama için pasta yapıyordum. Elleri krema içinde, salonun ortasında oturmuş daha neden ağladığını bile bilmeyen ama çok üzgün bi kız
Sonuçta o benim herşeyimi paylaştığım tek kişiydi, aramızda o kadar mesafe varken ne yapabilirdik ki? Nitekimde yapamadık. Bu ilişkiyi sürdüremedik. Doğru o İstanbuldayken hep görüştük, ama bana yine yetmedi, ailesiyle geçirdiği 4-5 saat gözüme battı huzursuzluk çıkardım. Oysa ki o otobüsten inince kimselere haber vermeden benim yanıma gelirdi, akşama kadar beraber vakit geçirirdik, evine öyle giderdi. Çünkü ona ihtiyacım vardı, ailesi onun orada yaşadığı sıkıntıları bilmezken ben uzaktan bile olsa hep destek olmaya çalıştım
O buraya geldiğinde aramızda birşeyler yaşandı, asla pişman olmadığım ve olmayacağım şeyler Belki erkendi ama ben tamamiyle olmasa bile ilk olarak onunla yeni heyecanları yaşadığım için mutluydum-hala mutluyum. O gittikten sonra iki ay kadar geciktim, araştırdığımda %8 ihtimalle bile olsa bebek sahibi olabileceğimizi gördüm. Ama o zaman bu forumda gördüğüm insanların bebek sahibi olmak için o kadar uğraşı neydi? Ya bizimki bir mucizeydi, ya da gerçek değildi. Bunu ona söylemeyi düşünmüyordum ama bi gün şaka yollu geciktiğim ağzımdan kaçmıştı sonradan söylediğine göre o da farketmiş böyle bir şey olduğunu çünkü günlerimi bilirdi hep- İşte o zaman karşımda hiç tanımadığım birini buldum. Ocakta hallederiz hemen ne olucak gibi birşeyler söylemişti bana. Sonuçta zorda olsa eğer bi bebeğimiz varsa- onu aldırmamız gerekiyordu ama bu kadar umursamaz olması beni çok üzmüştü. Testler yaptım, hepsi negatifti. Doktora gittiğimde pko olduğumu öğrendim, telefonda sonucu ona söylediğimde iyi ne güzel işte kurtuldun kısa yoldan dedi. İkinci şokumu yaşadım, ikimizde bebekleri çok severdik, zamanı değildi ama severdik işte. Ama o sanki bir gecelik ilişkisinden olmuş gibi bahsediyordu
Daha sonra babamın hastalığı çıktı ortaya, sağolsun hep destek olmaya çalıştı bana çünkü babamı ne kadar sevdiğimi bilirdi. Hatta o da çok severdi babamı, sırf onunla oynayabilmek için tavla oynamayı bile öğrenmişti. Ah diyordu bi babamın koltuğunun altına tavlayı vereceğim gün gelse! Kendi babasına karşı olan sevgisizliğini benim babamda tamamlamaya çalışıyordu. Bana ve aileme değer veriyordu
Daha sonra birgün babamın yanına giderken kar yağmaya başladı, o hep arar bak yine Ida kar yağıyor diye nispet yapardı . Hem kar yağdığını hemde vizelerin sonuçlarını sormak için onu aradım. Gayet güzel konuşuyorduk, herşey yolundaydı o bana uzun bir olay anlatıyordu, daha sonra bir kız arkadan gelip A, seni Çye söyleyeceğim başka biriyle nasıl telefonda konuşuyorsun dedi. O an başımda aşağı kaynar sular döküldü, Ç kimdi, o kız hangi hakla benim sevgilimden telefonda benimle konuştuğu için hesap soruyordu! Telefonu kapattım ve hastaneye gittim. Babam yoğun bakımdan çıktı, aramızda çok güzel bir konuşma geçti. 8 saat süren ameliyatta hiç ağlamama rağmen, odadan çıkınca kendimi tutamadım. Bu arada kuzenlerimin A ile arası çok iyidir, hep konuşurlar. Beni o halde gören bir kuzenim Aya haber vermiş pek iyi olmadığımı, o da utanmadan yolda geçen konuşmayı kuzenime anlatıp gizlice benim telefonumu açmasını istemiş. Eve geldim telefonum çalıyordu, oysa ki kapatmıştım ben. Neyse o anki zaafıma denk geldi açtım. O kızla öylesine şakalaşıyorlarmış, herkeste bu şakaya ortakmışş! Zaten o kızı onların sınıftan seven bi çocuk varmış, kız onu istemediği için A ile yakınlaşmış. Bu durum o an hiç umrumda değildi, sadece eğer o kızla öyle devam ederse ilişkimizin biteceğini söyledim (Keşke o gün bitirseydim) O da daha dikkatli olacağını ve beni sevdiğini söyledi olay böylece kapandı..
Arada tartışıyorduk ama en geç 3 saat birisi hep arardı ve barışırdık. Gece yarısı bile kavga etsek sabaha barışmadık hiç, saat kaç olursa olsun biri yine aradı ve barıştık. O kadar çok seviyorduk birbirimizi ya da ben seviyordum sadece. Uzun bir süre bu böyle devam etti, herşey yolunda gibiydi. Ta ki Rusyada yaşayan kuzenimin bana karşı olan ilgisine kadar. A, kuzenimle olan mesajlaşmaları gördü, beni suçladı. Ama ben hiç kuzenime ümit vermedim ki, hep ona kuzen olduğumuzu ve başkasını sevdiğimi anlatmaya çalıştım. Bu olaydan sonra A bana karşı çok mesafeli davranmaya başladı, sanki zorla konuşuyor gibiydi. Bigün en sonunda dayanamadım söyledim bu durumu ona, o da orada çok yoğun olduğunu o yüzden öyle davrandığını söyledi ama bana inandırıcı gelmediği için daha çok üstüne gittim, ağzıma geleni söyledim. O da benden artık mesaj bekleme dedi ve bitti
Çok uğraştım dönmesi için, hem ona sevgimi anlatmaya hemde kendimi yola getirmeye çalıştım. Hayatta hiç yapmadığım şeyler yaptım falcıya gittim, ses telkinli dosyalar dinledim, dualar ettim. Ama o hiçbir şey yapmıyordu, çünkü artık sevmiyordu
Dün sabah kuzenimle mesajlaşmışlar, önce A, kuzenimi tanımamış. (Oysa ki numarası kayıtlıydı, hep konuşurlardı.) Kuzenim ben T deyince, hangi T demiş, benim yeni sevgilimin adı T. Bunu duyunca şok oldum, bir ayda hemen yeni bir sevgili bulmuştu kendine, hemde Ç bile değildi! Bunları duyunca hemen arkadaş listesinden T isminde olanları araştırdım. Bi kız vardı, aynı okuldalar, hatta beraber topluca çekildikleri bir fotoğraf bile vardı. Sonuçta arkadaş gruplarında o isimde bir kız varken aralarında bir şey olmasa onun ismini vermezdi, niye onu tehlikeye atmak istesin ki. Ama A karenin bir ucunda, T öbür ucunda. Üstelik Anın eli Çnin saçlarında! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
Bi de kuzenime benim yarın ne olacağım belli değil, kimseyi peşimden sürükleyemem ki demiş. Bunu hep bana da söylerdi aslında. Belki yarın bu ülkeyi bile terketmek zorunda kalabilirim demiş. Sanırım onunla dünyanın öbür ucuna gelebileceğimi unutmuş. Kuzenim ona bir insanın canını bu kadar yakmak hoşuna mı gidiyor dediğinde kimin canı daha çok yandı bilemezsin demiş. Ben bunların sonucundan hala onun bir derdi olduğunu düşünüyorum. Sevdiğime yardım etmek istiyorum!
Sonra dayanmadım Ayı aradım, önce kapattı sonra bir daha arayınca açtı yemek yapıyordum dedi, konuşalım biraz dedim, odaya geçti konuşmaya başladık . Bana neden böyle yaptığını sordum, beni hiç mi sevmedin dedim cevap bile verme tenezzülünde bulunmadı. Bana zarar vericeksin dedi, benim bir sevgilim var ve o beni seviyor, bende onu. Onun ağzından bunu duymak çok kötü oldu, sustum hiçbir şey diyemedim. Babamı sordu sadece kötü diyebildim. İstanbula gelince görüşelim dedi, ne zaamn geliceksin dedim, haber veririm ben sana dedi, ama şunu bil ki gelsem bile bir şey değişmeyecek. O kadar özledim ki onu, olsun dedim. Olsun sen yeter ki gel
Bütün gece kabuslar gördüm, uyudum uyandım onun adını sayıkladım. Migrenim en üst seviyeye ulaştı, sürekli istifra ediyorum . Ama herşeye rağmen onu çok seviyorum Babam, annem ve Anın bana öğrettiği dini inanç olmasa şimdiye çoktan ömrümü sonlandırmıştım. Anın sayesinde bir tane hayatım olduğunu ve o hayatta önüme sunulanları en iyi şekilde değerlendirmem gerektiğini biliyorum. Kim bilir belki seneye güzel bir okul, güzel bir bölüm beni bekliyordur. Belki de A ile güzel bir ömür
Anlatış tarzımdan veya yazının uzunluğundan rahatsız olan varsa lütfen kusura bakmasın. Ben sadece içimi dökmek, olanları birileriyle paylaşmak istedim