Benim de kızım iki yaşındaydı. Parkta bir yavru kedi görmüştük. Kediye "Senin de mi annen işe gitti" demişti kızım
Hala aklıma geldikçe içim sızlar.
benim de kızım, bebekleriyle oyun oynuyordu, baktım bebeğini almış kucağına, "ağlama tızım ağlama, annen işten gelecek birazdan" diyordu...........................................
evet zor bir durum, evet anneler olarak içimiz sızlıyor, vicdan azabı çekiyoruz ama benim yıllar sonra bu konudaki düşüncem; çalışan annelerin, tabi her anne için geçerli değil, bilinçli anneler için geçerli, maddi/manevi çok daha kaliteli vakit geçiriliyor, çok daha kaliteli, kişiliği oturmuş, düzgün insanlar çıkıyor ortaya gelecekte....
o dengeyi sağlamak çok önemli ama, çocuğu bıraktığın insanın/insanların karakterinden tut da, ortamına, anne/babanın çocukla geçirdiği zamana vs. dikkat edilirse, çok daha mutlu çocuklar çıkıyor ortaya.... evde olup, akşama kadar bağırıp, çağırıp, anne/baba bir gitse de rahat etsek diye düşünen çocuklar tanıdım ben.... tabi istisnalar kaideyi bozmaz.... çocuğun anne/babaya da, arkadaşa da, oyun ablalarına da, büyüklere de ( anneanne, babaanne, dede vs.) ihtiyacı var.... o ihtiyaçlar, dengeli bir şekilde karşılanırsa, problem yaşanmıyor....
yukarıdaki sözleri, yıllarca kimseye güvenip bırakamadığı, kimseyi eve alamadığı, kreşe, yuvaya güvenemediği için kendisini de, eşini de, çocuklarını da yoran bir "anne" yazıyor, dikkate alınsın lütfen... :)
ben ancak 3. çocukta düzeni oturttum, çok sevdiği/sevdiğim 44 yaşlarında bir teyzemiz/ablamız, şansımız, nasibimiz var, benim memleketlim.. :)) (ee ne yapayım önemli bir detay bu, damak tadımız bile uyuyor :) )
emzirme döneminde, iki yıl boyunca neredeyse, her gün eve uğradım, işe geç gittim, erken çıktım, hastalandı, hiç gitmedim... tabi kendi işimin olması, bağımlı çalışmıyor olmam, benim şansımdı ama ben inanıyorum ki, şartları biraz zorlarsak, bu dengeyi kurabiliriz...
bakıcımızla oyun arkadaşlığını, her zaman anne babasının yanında olamayacağını, özlemeyi, kavuşmayı, her istediğinin, her zaman olamayacağını vs. bir çok duyguyu yaşayarak öğrendi....
tamam biraz vicdan yapacağız mecburen, anneyiz çünkü :) ama dengeyi kurduğumuzda, çok daha mutlu bir anne, eş, evlat, arkadaş olacak ve karşımızda da, daha mutlu çocuk, eş ve insanlar göreceğiz....
çok karışık yazdım, farkındayım ama eminim ki, benim gibi pimpirikli bir insanın, hele de çocuk konusunda, karmaşık yazılmış olsa da, şu satırları yazabiliyor olması, resmin çok da kötü görünmediği kanaati uyandıracaktır... :)