Her erkek aldatirmi

şimdik bu konuda daha önce de yazdığıma benzer bişiler yazıcam;

1) türk kadını aldatılma konusu açıldı mı veriyor kutsalı, veriyor kutsalı. "aile çok kutsaldır."
efendime söyliyim "kesin başka karılar kocamın peşini bırakmamıştır, yoksa kocam yapmazdı" falan gibi.

sizin o kutsal sandığınız evlilikler, demek ki gayet de sıkıcı. bu kadar çok aldatıldığınıza göre.
haa ama geneliniz boşanmaktan, kendi ayaklarınız üzerinde durmaktan delice korktuğunuz için "aile kutsal" diyorsunuz. yeni kadın rahata ermesin, kocanızın beş kuruşu kalmasın istiyorsunuz.

(asalak gibi olan kadınlar için geçerli bu. hani kendi parasını kazanamayan, evde kutsal kutsal çocuk bakıp yemek yapmaktan başka bir halta yaramayanlar için geçerli.)

2) obezite. çağın vebası. türk kadını boy ortalaması 1.56 falan sanırım. yiyip yiyip oturuyorlar. günlere gidiyorlar. dana gibi olunca da "vay kocam şu seksi kadına neden baktı". e bacım, eltinin gününde danalar gibi börekle kısır yiyordun dün sen?

3) kocaya aşk gözüyle, tutku gözüyle bakmadıkça, evliliğiniz ekonomik ve sosyal ortaklıktan öteye geçmiyor. götünüzü sağlam kapıya dayama derdindesiniz anca. bunu kabul edin artıkın.

bir filmde şöyle diyordu:
"asla onlar gibi olmayacağımıza söz ver. tanıdığımız o berbat çiftler gibi. kocalarını eğitilecek ve gösteriş için kullanılacak birer maymun gibi gören kadınlar. eşlerini atlatılacak ve uzak durulacak birer trafik polisi gibi gören kocalar."
Valla o kırmızılı yere katılmıyorum yaa. Yeni nesil Türk kadınları dal gibi ve kendilerine çok iyi bakıyorlar. Boy ortalaması 1.56 falan da değil artık. Yeni jenerasyondan 1.68lik kuzenim kendine kısa diyor. Hepsinin maşallahı var. Bir ilkokulun, lisenin önünden geçerken bakıyorum da 1.65'in altı bile çok az var. Yeni nesil hem uzun hem ince. Yeni nesil Türk kadınları birçok Batı ve Kuzey Avrupalı hemcinslerinden daha ince.
O 1.50 boya 100 kiloluk gün teyzeleri annelerimizin jenerasyonunda kaldı.
Sokağa bir çıkıyorum da sokakta makyajsız, saçı fönsüz, topluklu ayakkabısız kadın göremiyorum. Bunu yabancı tanıdıklarımdan da duydum.
Sadece kadınlarımız değil, yeni nesil Türk erkeklerimiz de çok bakımlı. Mesela Avrupalılara çok garip geliyor bizim erkeklerin koltuk altı kıllarını tıraşlaması. :KK53:Ve saçlarımızı çok beğeniyorlar. Kuşadasında aile dostumuz var onlardan da duydum.
 
Görüşlerinize saygım sonsuz ancak bir konuda ki bilginize küçük bir ilave yapmak isterim. Erkeklerle kadınları biyolojileri farklı evet ama onları daha çok zevk aldığı yanlıştır. Kadınların orgazm duygusu erkeklerden daha fazla ve uzun sürelidir. Bence aldatmanın cinsiyeti yok, kadında erkekte aldatıyor neler görüyoruz, neler okuyoruz. Bu tamamen ahlakla ilgili bir durum
Bu yazıya imzamı atarım .

Aldatmak AHLAKİ bir durum..
 
Valla o kırmızılı yere katılmıyorum yaa. Yeni nesil Türk kadınları dal gibi ve kendilerine çok iyi bakıyorlar. Boy ortalaması 1.56 falan da değil artık. Yeni jenerasyondan 1.68lik kuzenim kendine kısa diyor. Hepsinin maşallahı var. Bir ilkokulun, lisenin önünden geçerken bakıyorum da 1.65'in altı bile çok az var. Yeni nesil hem uzun hem ince. Yeni nesil Türk kadınları birçok Batı ve Kuzey Avrupalı hemcinslerinden daha ince.
O 1.50 boya 100 kiloluk gün teyzeleri annemlerin jenerasyonunda kaldı.
Sokağa bir çıkıyorum da sokakta makyajsız, saçı fönsüz, topluklu ayakkabısız kadın göremiyorum. Bunu yabancı tanıdıklarımdan da duydum.
Sadece kadınlarımız değil, yeni nesil Türk erkeklerimiz de çok bakımlı. Mesela Avrupalılara çok garip geliyor bizim erkeklerin koltuk altı kıllarını tıraşlaması. :KK53:Ve saçlarımızı çok beğeniyorlar. Bunu birçok yabancıdan duydum. Kuşadasında aile dostumuz var onlardan da duydum.
Yok ya ben katılmıyorum 1995 lilerden beri hepsi 145-165 boylarında balık etli yada aynı boy sıska . Kadınsı zarafet , çekicilik yok. Uzun bacaklarını 1 karış şortuyla sergileme , göbeği açık yaz kış gezme var ..
 
bence bu konu uçar gider,olay boya kiloya gelmiş yanlış anlaşılmaya ve tartışmaya çok uygun datlu bir hal almış.taş gelmesin diye şemsiyeleri hazırlayın bence
 
Valla o kırmızılı yere katılmıyorum yaa. Yeni nesil Türk kadınları dal gibi ve kendilerine çok iyi bakıyorlar. Boy ortalaması 1.56 falan da değil artık. Yeni jenerasyondan 1.68lik kuzenim kendine kısa diyor. Hepsinin maşallahı var. Bir ilkokulun, lisenin önünden geçerken bakıyorum da 1.65'in altı bile çok az var. Yeni nesil hem uzun hem ince. Yeni nesil Türk kadınları birçok Batı ve Kuzey Avrupalı hemcinslerinden daha ince.
O 1.50 boya 100 kiloluk gün teyzeleri annelerimizin jenerasyonunda kaldı.
Sokağa bir çıkıyorum da sokakta makyajsız, saçı fönsüz, topluklu ayakkabısız kadın göremiyorum. Bunu yabancı tanıdıklarımdan da duydum.
Sadece kadınlarımız değil, yeni nesil Türk erkeklerimiz de çok bakımlı. Mesela Avrupalılara çok garip geliyor bizim erkeklerin koltuk altı kıllarını tıraşlaması. :KK53:Ve saçlarımızı çok beğeniyorlar. Kuşadasında aile dostumuz var onlardan da duydum.

ay ama kafadan atarak olmuyor o işler. "sokakta gördüklerim hep zayıftı" demekle olmuyor.
bilimsel bakmayı öğrenin lütfen.
gazete falan okuyun.
misal;
"Türk kadınları ise yüzde 34.1 oranla obezitede Avrupa rekoru kırdı"
 
Yok ya ben katılmıyorum 1995 lilerden beri hepsi 145-165 boylarında balık etli yada aynı boy sıska . Kadınsı zarafet , çekicilik yok. Uzun bacaklarını 1 karış şortuyla sergileme , göbeği açık yaz kış gezme var ..
Yok valla o zaman benim gördüklerimde bir sorun var. Ama yenil nesil Türkler çok daha uzun boylu kesinlikle.1.68lik kuzenim kendinden kısa diye bahsediyor. O boy annemlerin jenerasyonunda uzun, anneannemlerinkinde selvi boy olarak nitelendirilirdi. :KK53: Bunu televizyonda doktorlar bile diyor. Hem yaşam şartlarının iyileşmesisebebiyle yeni nesil çok daha uzun. Sokağa çıktığınızda şöyle bir 18 yaş altı gençlere bakın. 1.60'ın altı bile çok nadir. 1.65 ve üstü çok yaygın. Komşunun oğlunun lise mezuniyetine gitmiştim geçen yıl. Deve gibiydiler birçoğu. :-) Komplekse girdim valla. :rolleyes:
 
şimdik bu konuda daha önce de yazdığıma benzer bişiler yazıcam;

1) türk kadını aldatılma konusu açıldı mı veriyor kutsalı, veriyor kutsalı. "aile çok kutsaldır."
efendime söyliyim "kesin başka karılar kocamın peşini bırakmamıştır, yoksa kocam yapmazdı" falan gibi.

sizin o kutsal sandığınız evlilikler, demek ki gayet de sıkıcı. bu kadar çok aldatıldığınıza göre.
haa ama geneliniz boşanmaktan, kendi ayaklarınız üzerinde durmaktan delice korktuğunuz için "aile kutsal" diyorsunuz. yeni kadın rahata ermesin, kocanızın beş kuruşu kalmasın istiyorsunuz.

(asalak gibi olan kadınlar için geçerli bu. hani kendi parasını kazanamayan, evde kutsal kutsal çocuk bakıp yemek yapmaktan başka bir halta yaramayanlar için geçerli.)

2) obezite. çağın vebası. türk kadını boy ortalaması 1.56 falan sanırım. yiyip yiyip oturuyorlar. günlere gidiyorlar. dana gibi olunca da "vay kocam şu seksi kadına neden baktı". e bacım, eltinin gününde danalar gibi börekle kısır yiyordun dün sen?

3) kocaya aşk gözüyle, tutku gözüyle bakmadıkça, evliliğiniz ekonomik ve sosyal ortaklıktan öteye geçmiyor. götünüzü sağlam kapıya dayama derdindesiniz anca. bunu kabul edin artıkın.

bir filmde şöyle diyordu:
"asla onlar gibi olmayacağımıza söz ver. tanıdığımız o berbat çiftler gibi.
kocalarını eğitilecek ve gösteriş için kullanılacak birer maymun gibi gören kadınlar.
eşlerini atlatılacak ve uzak durulacak birer trafik polisi gibi gören kocalar."

asdfghjklş
ayrıca kadınlar gayet de erkeklerden DAHA FAZLA VE DAHA UZUN SÜRE zevk alabilir cinsellik sırasında.
ay yazık, bunu yaşayamayanlar "erkek daha çok zevk alır" diye yazmış buraya.

ahahaha

İlk mesajını okuduğumda söylenemeyenleri açıkça anlatabilen bir yiğit çıktı içimizden dedim :)) Tüm maddelerine katılıyorum, bakımla ilgili olan biraz tartışılabilir ama konunun özü doğru.

İkinci mesajına ise üzüldüm, içimizde zevk alabileceğini keşfeden çok az kadın var; çünkü bizim erkeklerimiz, bizim toplulumuz kadının bunu keşfetmesine izin vermiyor. Kocasının yardımıyla orgazm olmayı keşfeden kaç kadın var içimizde ?? Ve tabi keşfedenlerin de ahahaha ben biliyorum, yaşıyorum, sende havanı almışsın gibi nispet vari mesajı çok da şık olmamış. Kadının naifliğine yakışmaz, bu söylem feminen bile değil, apaçık erkekçe, kal sağlıcakla
 
şimdik bu konuda daha önce de yazdığıma benzer bişiler yazıcam;

1) türk kadını aldatılma konusu açıldı mı veriyor kutsalı, veriyor kutsalı. "aile çok kutsaldır."
efendime söyliyim "kesin başka karılar kocamın peşini bırakmamıştır, yoksa kocam yapmazdı" falan gibi.

sizin o kutsal sandığınız evlilikler, demek ki gayet de sıkıcı. bu kadar çok aldatıldığınıza göre.
haa ama geneliniz boşanmaktan, kendi ayaklarınız üzerinde durmaktan delice korktuğunuz için "aile kutsal" diyorsunuz. yeni kadın rahata ermesin, kocanızın beş kuruşu kalmasın istiyorsunuz.

(asalak gibi olan kadınlar için geçerli bu. hani kendi parasını kazanamayan, evde kutsal kutsal çocuk bakıp yemek yapmaktan başka bir halta yaramayanlar için geçerli.)

2) obezite. çağın vebası. türk kadını boy ortalaması 1.56 falan sanırım. yiyip yiyip oturuyorlar. günlere gidiyorlar. dana gibi olunca da "vay kocam şu seksi kadına neden baktı". e bacım, eltinin gününde danalar gibi börekle kısır yiyordun dün sen?

3) kocaya aşk gözüyle, tutku gözüyle bakmadıkça, evliliğiniz ekonomik ve sosyal ortaklıktan öteye geçmiyor. götünüzü sağlam kapıya dayama derdindesiniz anca. bunu kabul edin artıkın.

bir filmde şöyle diyordu:
"asla onlar gibi olmayacağımıza söz ver. tanıdığımız o berbat çiftler gibi.
kocalarını eğitilecek ve gösteriş için kullanılacak birer maymun gibi gören kadınlar.
eşlerini atlatılacak ve uzak durulacak birer trafik polisi gibi gören kocalar."
Sen kesin bu çenenden ve kabalığından aldatılırsın, şimdiden söyleyim.

Bir durumu tartışırken x değilse y'dir sonucuna varmak istiyorsak, bu x ve y'nin birbirine zıt kavramlar olması lazım. Yani kutsalın karşıtı, sıkıcı olmalı. Önce kullandığın kavramlara dikkat etmeni öneririm. Eğitimci olduğum için faydam dokunsun istedim.

İkincisi tatlım bir şeyden korkulduğunda o şey kutsallaştırılmaz. Yani insanlar boşanmaktan korktukları için evliliği kutsallaştırmazlar. Evliliğe kutsal gözüyle bakılarak değeri yükseltilir. Bir de senin gibi değil de cici cici evlatlar verildiği, toplumun en küçük birimi olduğu için.

Üçüncüsü kadın çalışır ya da çalışmaz onun daima iki tane işi vardır. İlki eşlik, ikincisi annelik. Eve para getirmekle evliliği yürütmek farklı şeylerdir. Asalaklık da öyle. O aşağıladığın kadınlar, annen çalışıyorsa bile anneannen ya da babaannen, halan, teyzen vs çocuk bakmakla zaten büyük bir sorumluluğun altına girerler. Ha bazen çok iyi bakılıp yetiştirilse bile senin gibi zaman ziyanı olanlar da çıkar tabi arada. Ama annelik bir "halt"tan çok daha ulvi bir olgudur.

Dördüncüsü danalar çok yemez. Yani vücut ölçüleri yaratılışlarına uygundur. Bunu da düzeltelim tatlım olur mu? Hani kadınlar çok yiyip şişmanlıyor ya (yani sen bunu ifade etmek istiyorsun) erkeklerimizin de filinta gibi olduğu söylenemez. Ayrıca devlet olarak iş istihdamı da kadınların evde durmasıyla alakalı bir durumdur. Yani iş yoksa, ya da hakkınca maaş ödenmiyorsa o işte çalışmak da zulümdür.

Beşincisi güzelim malum bölgemizi sağlam bir kapıya dayamak mevzusuna gelince bu iş ararken, bir sözleşme yaparken vs vs hayatın her alanında vardır. Bence sen de malum bölgeni sağlam bi yerlere daya. Yoksa kapılar gelip sana dayanabilir.

Son olarak üslubuna da dikkat et bir sonraki sefere olur mu cicişim :))
 
Son düzenleme:
İlk mesajını okuduğumda söylenemeyenleri açıkça anlatabilen bir yiğit çıktı içimizden dedim :)) Tüm maddelerine katılıyorum, bakımla ilgili olan biraz tartışılabilir ama konunun özü doğru.

İkinci mesajına ise üzüldüm, içimizde zevk alabileceğini keşfeden çok az kadın var; çünkü bizim erkeklerimiz, bizim toplulumuz kadının bunu keşfetmesine izin vermiyor. Kocasının yardımıyla orgazm olmayı keşfeden kaç kadın var içimizde ?? Ve tabi keşfedenlerin de ahahaha ben biliyorum, yaşıyorum, sende havanı almışsın gibi nispet vari mesajı çok da şık olmamış. Kadının naifliğine yakışmaz, bu söylem feminen bile değil, apaçık erkekçe, kal sağlıcakla

öncelikle teşekkür ederim :)
erkekçe mi... buna üzüldüm. "kadınca"lıktan hoşlanırım zira :)
nispet değil de... kadınların da artık farkına varmasını istiyorum, biyolojik durumlarının, değerlerinin, ayrıcalıklarının. bir erkeğe cinsel hizmet vermek için bu dünyada olmadıklarının. kendilerinin de zevk alabileceklerinin.

üslubum da sarkastik oluyor sanırım bu nedenle.
 
Sen kesin bu çenenden ve kabalığından aldatılırsın, şimdiden söyleyim.

Bir durumu tartışırken x değilse y'dir sonucuna varmak istiyorsak, bu x ve y'nin birbirine zıt kavramlar olması lazım. Yani kutsalın karşıtı, sıkıcı olmalı. Önce kullandığın kavramlara dikkat etmeni öneririm. Eğitimci olduğum için faydam dokunsun istedim.

İkincisi tatlım bir şeyden korkulduğunda o şey kutsallaştırılmaz. Yani insanlar boşanmaktan korktukları için evliliği kutsallaştırmazlar. Evliliğe kutsal gözüyle bakılarak değeri yükseltilir. Bir de senin gibi değil de cici cici evlatlar verildiği, toplumun en küçük birimi olduğu için.

Üçüncüsü kadın çalışır ya da çalışmaz onun daima iki tane işi vardır. İlki eşlik, ikincisi annelik. Eve para getirmekle evliliği yürütmek farklı şeylerdir. Asalaklık da öyle. O aşağıladığın kadınlar, annen çalışıyorsa bile anneannen ya da babaannen, halan, teyzen vs çocuk bakmakla zaten büyük bir sorumluluğun altına girerler. Ha bazen çok iyi bakılıp yetiştirilse bile senin gibi zaman ziyanı olanlar da çıkar tabi arada. Ama annelik bir "halt"tan çok daha ulvi bir olgudur.

Dördüncüsü

sanırım dördüncüsünü yazarken;
kocanın telefonunu gizli gizli karıştırmaya başladın ve bir kadınla mesajlaşmasını yakaladın.
ya da kocanın telefonuna gizlice yüklediğin dinleme programı tam o an bir sonuç verdi.
ya da prezervatifleri saydın eksik çıktı.
koşarak gittin ve bana yazdığın şeyi yarım bıraktın. sanırım..
 
ay ama kafadan atarak olmuyor o işler. "sokakta gördüklerim hep zayıftı" demekle olmuyor.
bilimsel bakmayı öğrenin lütfen.
gazete falan okuyun.
misal;
"Türk kadınları ise yüzde 34.1 oranla obezitede Avrupa rekoru kırdı"
Ben yurtdışında yaşıyordum. Şu an Türkiyedeyim.Bilip konuşuyorum zaten.
O 3. sınıf gazetelerde yazanlar da sürekli değişir zaten. Bir başka gazetede de İskoç kadınları diye okumuştum, başka bir gün İngiliz diye. Ee peki hangisi? :KK48:
Ve bunlar gözümle gördüklerim. Bir İngiliz lisesine gidin, bir de Türk bakın bakalım hangi milletin yeni nesli daha zayıf.
O obezite oranlarını arttıranlar da 45 yaş üstü ev hanımı teyzeler. Ve nüfusun büyük kısmını oluşturuyorlar. Annemlerin jenerasyonunda zayıf olan az var çünkü ben yeni nesilden bahsediyorum.
Bir Ruslarla yarışamayız tabi orası ayrı. :cry:Ama birçok milletin kadınından da daha bakımlıyız yeni nesil olarak. Şehirli kadınlar olarak elbette. :KK25:
 
Son düzenleme:
Ben yurtdışında yaşıyordum. Şu an Türkiyedeyim.Bilip konuşuyorum zaten.
O 3. sınıf gazetelerde yazanlar da sürekli değişir zaten. Bir başka gazetede de İskoç kadınları diye okumuştum, başka bir gün İngiliz diye. Ee peki hangisi?
Ve bunlar gözümle gördüklerim. Bir İngiliz lisesine gidin, bir de Türk bakın bakalım hangi milletin yeni nesli daha zayıf.
O obezite oranlarını arttıranlar da 45 yaş üstü ev hanımı teyzeler. Ve nüfusun büyük kısmını oluşturuyorlar. Annemlerin jenerasyonunda zayıf olan az var çünkü ben yeni nesilden bahsediyorum.
Bir Ruslarla yarışamayız tabi orası ayrı. :cry:Ama birçok milletin kadınından da daha bakımlıyız yeni nesil olarak. Şehirli kadınlar olarak elbette.

mesela "TÜİK" verilerine bakabilirsiniz. epey güvenilirdir. hiç duydunuz mu? tüik'i?
 
sanırım dördüncüsünü yazarken;
kocanın telefonunu gizli gizli karıştırmaya başladın ve bir kadınla mesajlaşmasını yakaladın.
ya da kocanın telefonuna gizlice yüklediğin dinleme programı tam o an bir sonuç verdi.
ya da prezervatifleri saydın eksik çıktı.
koşarak gittin ve bana yazdığın şeyi yarım bıraktın. sanırım..
Yok tatlım eksik gitti, tamamlamaya çalıştım. Bel altı vurmak alışkanlığın sanırım :))
 
mesela "TÜİK" verilerine bakabilirsiniz. epey güvenilirdir. hiç duydunuz mu? tüik'i?
Neden bu kadar saldırganlaştınız? Oysa ki ben mesajlarımı ne kadar dostane yazmıştım. Şurada kadın kadına konuşuyoruz, sanmıştım yanılmışım. Amacım beyin fırtınası yapmaktı; ama sizin amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmekmiş, anlamış bulundum. Neyse size iyi günler dilerim. Bu tür sohbetler bana uygun değil.
 
Son düzenleme:
Neden bu kadar saldırganlaştınız? Oysa ki ben mesajlarımı ne kadar dostane yazmıştım. Şurada kadın kadına konuşuyoruz sanmıştım yanılmışım. Amacım beyin fırtınası yapmaktı ama sizin amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmekmiş, anlamış bulundum. Neyse size iyi günler dilerim. Bu tür sohbetler bana uygun değil.

"3. sınıf gazete" diyerek saldırganlaşan sizsiniz.
tüik'e bakın diyen de benim.
mağdurum da mağdurum moduna girmeyin.
ülkemizde bolca var zaten.
 
lou salome ilk msjınızdan itibren aşağılama ve saldırganlık dolu cevaplar veriyorsunuz,neden? hiç hoş görünmüyor gerçekten.mesajlarınız okunulası olmuyor bu yüzden.
 
Hayırdır? Kavgaya meyiliniz mi var? Iyi o zaman bende de kapı gibi site kurallarıyla, birde cımbız var...
 
Turk kadini soyle boyle deyip kendini ayri tutanlara da ayar oluyorum.
He he bi sen elitsin, bi sen turk kadini standartlarini asmissin.

Hayırdır? Kavgaya meyiliniz mi var? Iyi o zaman bende de kapı gibi site kurallarıyla, birde cımbız var...
Mune abla avatarini degistirmissin. Sana hic yakismiyor bunlar soyliyim dedim :KK53:
 
öncelikle teşekkür ederim :)
erkekçe mi... buna üzüldüm. "kadınca"lıktan hoşlanırım zira :)
nispet değil de... kadınların da artık farkına varmasını istiyorum, biyolojik durumlarının, değerlerinin, ayrıcalıklarının. bir erkeğe cinsel hizmet vermek için bu dünyada olmadıklarının. kendilerinin de zevk alabileceklerinin.

üslubum da sarkastik oluyor sanırım bu nedenle.

Tüik'i takip etmen çok güzel, benim güvenilir bulduğum bir kurum olmasa da ancak şu var ki Türkçe'de sarkastik diye bir sözcük yok, aslı sarcastic olup, tam Türkçe karşılığı yoktur, herkesin kendi üslubu kendine has ancak kadın kadına tartıştığımız bir forumda bu kadar sivridilli olmak çok da doğru değil. İnsanlara saldırmak, sözcükle sindirmek onlara bir şey öğretmez sadece karşılığında aynı üsluplu savunmalar alırsın. İnsanlar yazdıklarını ciddiye alıp cevap veriyor, sende onları hırpalıyorsun, bunun farkındalık yaratacağına gerçekten inanıyor musun ? Az önce yazdığım erkekçe ifadesi gitmesi gereken yere gitmemiş sanırım,itiraf edeyim ; ben senin erkek olduğunu düşündüm yazdıklarına bakarak.
 
X