HAYVANLARI KULLANMAZSAK NE KULLANACAĞIZ?
Bu bakış açısı yanlış bir şekilde geçmişteki tıbbi ilerlemelerin hayvan deneyleri sayesinde gerçekleştiğini varsayar. Oysa tıp tarihinin gerçek kriterleri, gelecekteki ilerlemelerde olacağı gibi, aşağıdaki hayvan tabanlı olmayan metodolojilere dayanmaktadır.
In vitro veya deney tüpü araştırması: Çocuk felci ve menenjit de dahil olmak üzere, bugün kullandığımız bütün aşıların yanında, DNA yapısı ve antibiyotikler gibi pek çok büyük keşifte etkili bir rol oynayan araştırmadır.
Epidemiyoloji: Epidemiyoloji önemli olabilecek bağıntıları bulabilmek için toplumlardaki yaşam tarzı faktörlerini inceler. Genetik araştırmalar ve diğer hayvan tabanlı olmayan metotlarla birleşerek vücut sistemi hakkında çok doğru bilgiler elde edilmesini sağlar. Epidemiyoloji çalışmaları, folik asit eksikliğinin sakat doğumlara yol açtığını, sigaranın akciğer kanserine, kurşunun çocukların beyinlerinde tahribatlara neden olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Mikro-doz çalışmaları: Potansiyel yeni ilaçların insanlarda güvenle test edilmesini sağlayan insan metabolizması üzerine veri elde edilen yeni bir metottur. Mikro-doz çalışmaları bir kitle spektrofotometresi akseleratörü (KSA) ile yapılır, bu alet şimdiye kadar icat edilen en hassas ölçüm cihazlarından biridir. KSA o kadar hassastır ki bir litre sulandırılmış sıvıyı dünyadaki bütün okyanuslarda keşfedebilir! Halen 18 aylık bir çalışma sonunda 3-5 milyon sterline mal olan Faz I klinik çalışmalarında ilaçlar % 40 başarısız olmuştur. Mikro-doz sorunların daha erken saptanabilmesi için daha hızlı ve ucuz bir şekilde ilaçları eleyebilir. Mikro-doz çalışması sadece 4-6 ay sürer ve ilaç başına 250 bin sterline mal olur. İnsan metabolizmasını öngörmedeki doğruluk derecesi eşsizdir. Avrupa Birliği ve Amerikan ilaç düzenleyicileri ilaç gelişiminin daha hızlı ve güvenli bir şekilde ilerleyebilmesi için mikro-doz uygulamasını kullanmayı uygun görmüşlerdir.
DNA Çipleri: Kişiye özel ilaç tedavisi uygulamasına olanak tanıyan farmakogenetik (hastaların ilaçlara verdiği cevapların oluşmasında temel bir rol oynayan genetik faktörleri inceleyen bilim dalı) çalışmaların yapılmasına olanak tanır. Farmakogenetik, günümüzün ‘herkese uygun bir ilaç’ yaklaşımının yerine, ilaçların, genetik olarak benzersiz olan her bir kişi için özel olarak tasarlanabileceği görüşüdür. DNA çipleri, DNA parçaları ya da gen dizilimiyle sabitlenmiş, posta pulu büyüklüğünde cam slaytlardır. Bir DNA örneği floresan boyalarla etiketlenir ve yeni bir ilaca ekspoze edilir ve daha sonra çipin üzerinden temizlenir. Çipteki genler DNA örneği ile eşleştiğinde, birbirlerine yapışırlar ve hangi genlerin harekete geçtiğini ya da deneysel ilaç tarafından bastırıldığını gösteren renkler ortaya çıkar.
Mikro akışkan (microfluidic) çipler: Sadece 2cm genişliğinde, her biri vücudun değişik bölgelerinden bir doku örneği içeren bir dizi ufak odacığın içine oyulmuş çiplerdir. Bölmeler yapay kanın akması için mikro kanallara bağlanmıştır. Test ilacı yapay kana eklenir ve cihazın etrafında dolaşır; böylece mikro ölçekte vücutta ne olduğu taklit edilir. Çipteki sensörler bilgisayar analizi için geri bildirim bilgisi verirler.
İnsan dokusu: HIV ve AIDS hakkında bildiğimiz her şey insanlardan, insan dokusundan ve özellikle de kanda yapılan çalışmalardan gelir. Benzer bir şekilde, Alzheimer ve Parkinson hastalıkları hakkında bildiğimiz her şey ise hastalar ve dokuları üzerinde yapılan çalışmalardan öğrenilmiştir. Cambridge beyin bankası ve beyin görüntüleme merkezinden Dr. John Xuereb’a göre; İnsanlarda ortaya çıkan Alzheimer, Parkinson ve diğer nörodejeneratif hastalıklara ancak insan dokusunda cevap bulabiliriz. Yeni ilaçlar insan dokularında test edilebilir, gönüllüler mikrodoz çalışmalarını kabul etmeden önce etik olarak tamamen bilgilendirilirler. Asterand gibi firmalar özellikle hayvan dokusundan daha uygun olan insan dokusuyla çalışmalar yapar.
Bilgisayar Modellemesi: Bilgisayar modellemesi günümüzde çok ilerledi. Sanal insan organları ve sanal metabolizma programları sayesinde ilaçların insanlar üzerindeki etkisinin hayvanlar üzerindeki etkilerinden daha kesin olarak tahmin edilmesi sağlanıyor.
Otopsi: Otopsi ve kadavralar hastalıkları netleştirmek ve kırık tespiti, omurga sabitleme, bağ rekonstrüksiyonu ve diğer prosedürlerin uygulama tekniklerini öğretmek için kullanılırlar. Otopsi çalışmaları bir hastalığın bütün vücuttaki etkilerini araştırmada ve sık görülen yanlış teşhislerin düzeltilmesinde en iyi metottur.
Genetik araştırma: Genetik araştırma genlerin bazı hastalıklardan sorumlu olduğunu aydınlatmıştır. DNA çipleri doktorların spesifik hastalar için doğru ilacı yazmalarını sağlar, böylece, örneğin, kemoterapi gibi hastalıklarda ciddi yan etkilerin görülmesi azaltılır. Doktorların hastalarının belli hastalıklara olan yatkınlıklarını anlayabilmeleri, onları daha dikkatli izleyebilmelerine, aynı zamanda en uygun beslenme, yaşam biçimi ve tedavi konusunda hastalarına tavsiyelerde bulunabilmelerine olanak tanımaktadır.
Klinik araştırma: Yapılan klinik çalışmalar, göz tembelliği ve anneden bebeğe geçen HIV virüsü tedavileri de dahil olmak üzere pek çok hastalığın geçerli tedavi ve bakımlarla önlenebileceği bilgisini verir. İnsan dokusu, insan hastalıkları ve ilaç testi çalışmalarında hayati önem taşır. Hastalar üzerinde yapılan klinik araştırmalar insanların farklı tedavilere nasıl yanıt verdiğinin ve bir tedavinin diğer bir tedaviden daha üstün olup olmadığının tespit edilmesini sağlar.
Kök hücre araştırması: Kök hücre araştırması çok çeşitli hastalıkların tedavisinde umut vaat ediyor. İnsan kök hücreleri lösemi hastası çocukların tedavisinde hali hazırda uygulanan bir tedavi, ayrıca bazı Parkinson hastaları ve kalp krizi hastaları için olumlu sonuçlar alınmaktadır. Bağışlanan yetişkin kök hücreleri ve göbek bağı hücreleri insan kök hücre araştırmalarına etik bir kaynak sağlamak için düzenlenebilir.
Pazarlama sonrası ilaç gözetimi: Pazarlama sonrası ilaç gözetimi yeni bir ilacın bütün ve yan etkilerinin bir izleme ajansına (örneğin FDA) rapor edilmesi vasıtasıyla yapılan bir raporlama uygulamasıdır. Yeni ilaçların beklenmedik yan etkilerinin daha erken teşhis edilmesine yardımcı olur ve böylece ters ilaç reaksiyonlarının sorumluluğunu azaltır. (apaçık görünen faydalarına rağmen, pazarlama sonrası ilaç gözetimi raporlama yöntemlerinin ne kolay ne de gerekli olmasından dolayı şimdilik düzensiz uygulanmaktadır.)
Teknolojik gelişmeler: MRI, CAT, PET tarayıcıları, röntgenler, ultrason, kan gazı analizi makineleri, kan kimyası analizi makineleri, pulmoner arter kateterleri, arter kateterleri, mikroskoplar, izleme cihazları, lazer, anestezi makineleri ve monitörleri, ameliyathane donanımları, bilgisayar tabanlı ekipmanlar, sütürler, kalp-akciğer makinesi, kalp pilleri, elektrokardiyogramlar, EEG, kemik ve eklem replasmanı, stapler, laparoskopik cerrahi, yapay böbrek makinesi ve örnekleri verilebilecek daha pek çok teknolojik buluş bugün sahip olduğumuz yüksek standarta sahip tıbbi bakımdan geniş ölçüde sorumludur.