Konuya direkt dalıyorum. Yakında 26 yaşında olacağım, hukuk mezunuyum, avukatlık ruhsatımı aldım, kpss ye girdim güzel bir puan aldım (87) ama kurum ilanları gelmiyor, gelse bile kendi yazılı sınavlarını yapmaları-mülakat yapmaları-bunların açıklanmaları derken 6-7 ayı bulacak sonuçların gelmesi. Onun dışında hakimlik ve icra müdürlüğü sınavlarına gireceğim yakın zamanda ve yine onların da açıklanmaları çokk uzun zaman alacak (tahmini yaz mevsimi).
Aile evinde kalıyorum, eski konularımda da değinmiştim aşırı mutsuzum bu evde. Sözde baba olan insanla aylardır küsüz. Çocukluktan üniversiteye kadar şiddet gördüm, halen daha küfür-aşırı baskı-başa kalkma-iftira gibi huyları mevcut olduğu için tamamen diyaloğu kestim. Evde sadece annemle konuşuyorum.
Annemin iyi ama pasif bir karakteri var. Ablam ise evli, başka bir şehirde zaten. Yine de ikisini de severim. Onun dışında okuldan tanışıp sevgili olduğum ve stajda da görüşmeye devam ettiğim erkek arkadaşımla aylardır uzaktan yürütüyorum. Bu durum beni mahvediyor çünkü beni tek anlayan insan, tek manevi destekçim kendisi. Ankarada yaşıyor.
Neyse fazla uzattım. Bu evde daha fazla katlamıyorum çok mutsuzum. Sorum şu, kpss puanım ile gireceğim kurumlar 2 aşamalı sınav yapıyor (yazılı ve sözlü), bu sınavlar ankarada oluyor. Ben de ankarada staj yaptığım için bu şehri yeterince biliyorum. Nasılsa kurumlar ilan açınca gidip gelmem gerekecek mantığıyla ankaraya gidip bir apart/stüdyo/yurda yerleşip aynı zamanda yeter ki para getirsin mantığıyla bir büroda düşük ücrete avukatlık mı yapsam? Barınma masraflarımı az çok karşılarım karşılamasına da peki akşamları işten geldiğimde kurum sınavlarına çalışabilir miyim? O yorgunlukla yeteri kadar çalışamayıp kurumları kazanamazsam neden aile evinde kalmadım diye vicdan azabı duyar mıyım? Bu tarz bir durum yaşayanınız oldu mu?
Bir diğer sorum, apart/stüdyo tarzı yerler güvenli olur mu? Daha önce hiç kalmadım. Normal evler aşırı pahalı en az 7000 tl den başlıyor ve ek fatura masrafları da var o yüzden karşılamam mümkün değil.
Ankarada pandemi döneminde stajımı yaptığım için pek çevre de edinemedim o yüzden ev arkadaşlığı yapabileceğim kimse de yok.
Siz nasıl ayaklarınız üzerinde durdunuz? Zorlandınız mı, aile desteği olmadan bir yerlere gelebildiniz mi?
Bunca yıl okudum çabaladım ama sanki hala başlangıç noktasındayım. Maddi yönden geleceğimi simsiyah bir kuyuda gibi hissediyorum. Çoğunuz benden yaş ve iş anlamında daha tecrübelisiniz, yorumlarınıza ihtiyacım var.
Evet hala başlangıç noktasındasınız. Ve bu kötü bi şey değil. Hayatınız sayısız potansiyelle dolu, her şey ve herkes olabilirsiniz. Belirsizlik gözünüzü korkutmasın aksine heyecanla ve cesaretle kucaklayın.
Seneler önce üniversiteyi bitirdiğimde staj yaptığım yerde işe başlayacağıma kesin gözüyle bakıyordum mesela...Başlayamadım.
Öğrenci olarak staj yaparken benden çok memnun olduğunu hep söyleyen, diplomanı aldığın gün gel başla diye işe davet eden, hatta alt yöneticisi diploma törenime gelen bi işyeriydi. Yerime torpille bi başkasını aldılar. Açık açık da suratıma söylediler, biz senden çok memnunduk ama şundan bi rica geldi kıramadık. Başkasını alacak yerimiz şu an için yok, olursa mutlaka haber verecegiz diye. Benim butun emegimin birinin "rica"sındam degersiz oldugunu fark ettigim o ilk anı hayal edin.
Aynı dönemde sevgilim aldattı mesela. Öğrendim ve ayrıldım. Hayatımda beni bu kadar hızlı, bu kadar içten anlayan, benim görmediğimi görüp düşünmediğimi düşünen ilk adamdı, bu kadar büyük bi kazık atacağını hiç düşünmiştim. Hayır bi de yedin bi halt defol git bari di mi, yok gitmedi de. Pişmanlık sovları, özürler, kapımda yatmalar, bi şeyler. Ben kestirip atmak için içimde güç ararken sanki bi affetsem her sey cok güzel olacakmıs gibi kaşıdı da kaşıdı. Affetmedim ama affetmeli miydim diye düsünmeme sebep olup iyice kıvrandırdı beni.
Mezun olurken yolunda giden is ve ask hayatım bi anda elimde kalıverdi özetle.
Sonra KYK kesildi tabi. Anında iş bulamayınca para noktasında da zora girmiş oldum.
Ailem her zaman maddi manevi destekçimdi o noktada ayrılıyoruz sizinle ama ben artık onlardan destek almayı bırakacağım bi döneme adım attım zannederken kendimi bi anda onların desteğine muhtaç bi halde buldum.
Bunları niye anlatıyorum; çünkü bi şeylerin yıkılmasının en güzel yanı sıfırdan inşa edilecek şeylere yer açılması. O gün istediğim iş olmadı belki ama bu bana isteyecek ve elde edecek bi sürü yeni iş imkanı verdi. Yeniden ve çok daha fazla aşık oldum. Maddi olarak her yıl bi öncekinden daha iyi bi noktadayım. Yaşayacak çok şeyim var ve bundan çok mutluyum.
Sizin durum özeline gelirsek tüm olumsuz gidişata rağmen bi süre daha aile evi ve evden çalışmayı destekliyorum ben. Sebep tamamen benim kişisel olarak "her seferinde en hayati olan sorunu seç ve bir sorun çöz" mantıgımdan kaynaklanıyo. Aynı anda her seyi cözmeye calısınca isler sarpa sarıyo benim hayatımda tecrübeyle sabit.
O yüzden sizin yerinizde olsam su an "kariyer" öncelikli hedefim olurdu ve bu kariyerin getirdigi hazırlık sürecine odaklanırdım. Evdeki durum asla kabul edilebilir degil ama bi noktada bagısıklıgınız var ve bas etmenin yolunu bulmuşsunuz. Ve kariyer istediginiz gibi giderse bu evden otomatik kurtulacaksınız zaten. O yüzden önce kariyerin cözülmesi lazım, onun için de çalışmanız lazım.
Bu arada sadece sınavlara odaklanmak yerine bi yandan da avukatlık yapmaya baslayabilirsiniz ailenizin yanındayken. Eger derslerle bir arada gitmiyorsa bırakırsınız. Ya da belki farklı bi kapı acar size dersleri bırakır özel sektörde avukat olarak devam edersiniz.