- 29 Ocak 2021
- 203
- 126
Sevgili Arkadaşlarım..
Hikayemi okuyup bana öneride bulunursanız yardımcı olursanız çok mutlu olacağım.
Hayatımın dönüm noktasındayım ve yanlış karar vermek istemiyorum. tarafsız yorumlara yönlendirmelere ihtiyacım var.
Öncelikle 29 yaşında 2 yaşında bir kız çocuğu annesiyim.
Eşimle 8 yıldır evliyiz.
Evlilik dedim ama asla bir evliliğin içinde yer almadım küçük yaşta evlendim cahilliğimin dibini yaşadığım dönemde gözümü onunla açtım kendisi benden 8 yaş büyük.
evliliğimin tam 5 yılı ayrı geçirdik kendisinin mesleğinden dolayı daha 3 yıldır aynı evi paylaştık.
evlenmeden kısa bir süre önce henüz nişanlıyken kendisinin büyük bir miktar borcu olduğunu söyledi ama bu borcu sorgulamamı ve hiçbir zaman söylemeyeceğini iletti ne nasıl olduğunu ne miktarını öğrenebildim.
Tam 8 yıl çalıştım borcunu ödedim güzel paralar kazandım ve kazancımın %80 hep ona gönderdim.
Aynı zamanda düğünde takılan tüm takılarımı satıp kendi hesabına yatırıp yok etti onlara da ne oldu bilmiyorum.
ve hala borç bitmedi. bu süre zarfında marka giyimlerinden lüks harcamalarından asla geri kalmadı.
İnanın gözümde para yok bunu sorun etmedim (çok salağım biliyorum çok kızdınız)
Gözümde sadece borç bitsin eşim dönsün çocuk sahibi olalım aile olalım var tek çabam bunun için
Kısa bir süre sonra rahim ağzında kanser başlangıcı olan lezyonlar göründü ve hemen amaliyat oldum ( bu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktı ve kendisinden bulaştı) ileride çocuk olmama riski oluştuğu için hızlıca çocuk sahibi olmak istedik.
Çok şükür rabbim bize bir evlat verdi.
Hamilelik sürecimde ayrı şehirlerdeydik ve eşim tamamen keyfi olarak mesleğini yapmak istemediği için mesleğinden istifa etti.
HAmileyim özel sektörde çalışıyorum evimiz kira ve çocuğumuz olacak
İnanın hamileliğimin son gününe kadar çalıştım . emzirme iznimde bilgisyarımı alıp evden çalıştım ama hep çalıştım.
Başka gelirimiz yoktu. eşim bu süreçte evdeydi.
Doğum iznim bittiğinde çocuğumuza annesi bakacaktı öyle konuşulmuştu en başından.
Bu arada yukarıda eklemedim ikinci bir sorunumuzda aşırı aileci olmasıydı ailesinin gözünün içine bakar onları memnun etmeye çalışırdı hep.
Ben lohusayım ve o halde sırf ailesi el üstünde tutabilmek için o süreçtete çeşitli baskılara maruz kaldım.
Hatta doğumumu sırf ailesine güç gösterisi olsun diye tamamen eşimin isteği ile ailesinin memleketinde yaptım.(çok zavallıymışım ne çok körmüşüm)
artık tahammülüm kalmadı.
Çocuk gece asla uyumuyor. Annesi kalkıp bize yardımcı olmuyor. sabaha kadar 7-8 defa çocuk için uyanıp günde 2-3 saatlik uykularla işe gidip.
Akşam 19:00 işten gelip yemek yap sofra kur sofra topla gece yatağa girmem gece yarılarını buldu bu böyle 3 yıl sürdü
Ne eş kişisi ne annesi yemeğe toplamaya elini sürmedi çocuğu mutfaktan alıp salona geçtiler. (gözüm açılacak ama çok acı bir şekilde)
Hep dedim bunca yorgunluğa strese bu beden daha fazla dayanmaz bir gün patlayacak diye...
ve 7 ay önce meme kanseri olduğumu öğrendim ve bana dank etti.
allahıma çok şükür tamamen şans eseri çok başında yakaladım kanseri.
Çok korktum 29 yaşımda 1.5 yaşında bebeğim ve onca stresin yorgunluğun üstüne buda eklendi.
Amaliyatımı oldum çok şükür kemoterapi almadım paralı özel bir test yaptırdım ve kemoterapiye gerek olmadığını öğrendim.
Ama saçlarım gidecek diye ne çok yandım ne çok ağladım.
Hastaneden taburcu olduğum gün evimizde eşimin ailesi ve benim ailem vardık eşimle ufak bir tartışma yaşadık.
ve burnu büyük ailesi bakın inanın onlarla hiç bir alakası yok sırf onların yanında tartışma oldu diye çekip gittiler ve eşim ailesi gitti diye eve gelip üstüme yürüdü ne var ne yok kırdı döktü olaya şahit annemde yanımdaydı.
Annemde boş dururmu kızı kanser olmuş amaliyattan yeni çıkmış sen ne hakla üstüne yürürsün deyip bir güzel patakladı
Aslında tam burada bitmeliymiş ama geldi af diledi pişman oldu bir şansı daha verdim.
ama inanına artık yıldım piskolejik şiddet bir yana sürekli her hafta sonu ailesinin memleketine gidip onlara yardım etmek istemesi hemen hemen her hafta sonunu onlarla geçirmesi bizi yok saymasına artık tahammül edemiyorum.
Çok büyük kavga ettik ama öyle böyle değil kırdım döktüm bağırdım küfür ettim bütün birikmişleri patladım inanın artık sabrım kalmadı.
Tüm bunlar küçük yavrumun yanında yaşandı ne yazıkki...
Kendisi o gün çekti gitti her yerden engelledim ve tam 2 hafta oldu giderkende çekişmeli dava aç çocuğu alacağım dedi.
Kızımı bana vermeyecekmiş.
Anlaşmalıya yanaşmıyor.
Kızlar hala çocuğum annesi babası ile yaşasın diye acabalar var hala üzülüyorum hala yanıyorum.
Diğer sorum bu adam kızımı alabilir mi
Boşanan ve çocuğu olan varsa çocuğumu ayda yada haftada kaç defa almak hakkı var mahkeme bunu nasıl belirliyor.
Lütfen bana yardımcı olun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hikayemi okuyup bana öneride bulunursanız yardımcı olursanız çok mutlu olacağım.
Hayatımın dönüm noktasındayım ve yanlış karar vermek istemiyorum. tarafsız yorumlara yönlendirmelere ihtiyacım var.
Öncelikle 29 yaşında 2 yaşında bir kız çocuğu annesiyim.
Eşimle 8 yıldır evliyiz.
Evlilik dedim ama asla bir evliliğin içinde yer almadım küçük yaşta evlendim cahilliğimin dibini yaşadığım dönemde gözümü onunla açtım kendisi benden 8 yaş büyük.
evliliğimin tam 5 yılı ayrı geçirdik kendisinin mesleğinden dolayı daha 3 yıldır aynı evi paylaştık.
evlenmeden kısa bir süre önce henüz nişanlıyken kendisinin büyük bir miktar borcu olduğunu söyledi ama bu borcu sorgulamamı ve hiçbir zaman söylemeyeceğini iletti ne nasıl olduğunu ne miktarını öğrenebildim.
Tam 8 yıl çalıştım borcunu ödedim güzel paralar kazandım ve kazancımın %80 hep ona gönderdim.
Aynı zamanda düğünde takılan tüm takılarımı satıp kendi hesabına yatırıp yok etti onlara da ne oldu bilmiyorum.
ve hala borç bitmedi. bu süre zarfında marka giyimlerinden lüks harcamalarından asla geri kalmadı.
İnanın gözümde para yok bunu sorun etmedim (çok salağım biliyorum çok kızdınız)
Gözümde sadece borç bitsin eşim dönsün çocuk sahibi olalım aile olalım var tek çabam bunun için
Kısa bir süre sonra rahim ağzında kanser başlangıcı olan lezyonlar göründü ve hemen amaliyat oldum ( bu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktı ve kendisinden bulaştı) ileride çocuk olmama riski oluştuğu için hızlıca çocuk sahibi olmak istedik.
Çok şükür rabbim bize bir evlat verdi.
Hamilelik sürecimde ayrı şehirlerdeydik ve eşim tamamen keyfi olarak mesleğini yapmak istemediği için mesleğinden istifa etti.
HAmileyim özel sektörde çalışıyorum evimiz kira ve çocuğumuz olacak
İnanın hamileliğimin son gününe kadar çalıştım . emzirme iznimde bilgisyarımı alıp evden çalıştım ama hep çalıştım.
Başka gelirimiz yoktu. eşim bu süreçte evdeydi.
Doğum iznim bittiğinde çocuğumuza annesi bakacaktı öyle konuşulmuştu en başından.
Bu arada yukarıda eklemedim ikinci bir sorunumuzda aşırı aileci olmasıydı ailesinin gözünün içine bakar onları memnun etmeye çalışırdı hep.
Ben lohusayım ve o halde sırf ailesi el üstünde tutabilmek için o süreçtete çeşitli baskılara maruz kaldım.
Hatta doğumumu sırf ailesine güç gösterisi olsun diye tamamen eşimin isteği ile ailesinin memleketinde yaptım.(çok zavallıymışım ne çok körmüşüm)
artık tahammülüm kalmadı.
Çocuk gece asla uyumuyor. Annesi kalkıp bize yardımcı olmuyor. sabaha kadar 7-8 defa çocuk için uyanıp günde 2-3 saatlik uykularla işe gidip.
Akşam 19:00 işten gelip yemek yap sofra kur sofra topla gece yatağa girmem gece yarılarını buldu bu böyle 3 yıl sürdü
Ne eş kişisi ne annesi yemeğe toplamaya elini sürmedi çocuğu mutfaktan alıp salona geçtiler. (gözüm açılacak ama çok acı bir şekilde)
Hep dedim bunca yorgunluğa strese bu beden daha fazla dayanmaz bir gün patlayacak diye...
ve 7 ay önce meme kanseri olduğumu öğrendim ve bana dank etti.
allahıma çok şükür tamamen şans eseri çok başında yakaladım kanseri.
Çok korktum 29 yaşımda 1.5 yaşında bebeğim ve onca stresin yorgunluğun üstüne buda eklendi.
Amaliyatımı oldum çok şükür kemoterapi almadım paralı özel bir test yaptırdım ve kemoterapiye gerek olmadığını öğrendim.
Ama saçlarım gidecek diye ne çok yandım ne çok ağladım.
Hastaneden taburcu olduğum gün evimizde eşimin ailesi ve benim ailem vardık eşimle ufak bir tartışma yaşadık.
ve burnu büyük ailesi bakın inanın onlarla hiç bir alakası yok sırf onların yanında tartışma oldu diye çekip gittiler ve eşim ailesi gitti diye eve gelip üstüme yürüdü ne var ne yok kırdı döktü olaya şahit annemde yanımdaydı.
Annemde boş dururmu kızı kanser olmuş amaliyattan yeni çıkmış sen ne hakla üstüne yürürsün deyip bir güzel patakladı
Aslında tam burada bitmeliymiş ama geldi af diledi pişman oldu bir şansı daha verdim.
ama inanına artık yıldım piskolejik şiddet bir yana sürekli her hafta sonu ailesinin memleketine gidip onlara yardım etmek istemesi hemen hemen her hafta sonunu onlarla geçirmesi bizi yok saymasına artık tahammül edemiyorum.
Çok büyük kavga ettik ama öyle böyle değil kırdım döktüm bağırdım küfür ettim bütün birikmişleri patladım inanın artık sabrım kalmadı.
Tüm bunlar küçük yavrumun yanında yaşandı ne yazıkki...
Kendisi o gün çekti gitti her yerden engelledim ve tam 2 hafta oldu giderkende çekişmeli dava aç çocuğu alacağım dedi.
Kızımı bana vermeyecekmiş.
Anlaşmalıya yanaşmıyor.
Kızlar hala çocuğum annesi babası ile yaşasın diye acabalar var hala üzülüyorum hala yanıyorum.
Diğer sorum bu adam kızımı alabilir mi
Boşanan ve çocuğu olan varsa çocuğumu ayda yada haftada kaç defa almak hakkı var mahkeme bunu nasıl belirliyor.
Lütfen bana yardımcı olun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.