arkadaşlar derdimi nasıl anlatıcam konuya nasıl giricem içinden nasıl çıkıcam bilemiyorum.benim için zor olucak.tek msjda anlatamiycam galiba derdimi.ama birşekilde anlatmaya çalışıcam.
ben sosyal fobiliyim arkadaşlar.ve 28 yaşındayım.çocukluğumdan beri hayatımda var olan ve hemen hemen hiç eksilmeyen bişey bu.sosyal fobi;insanlarla rahatça iletişim kuramamak,kendini rahatça ifade edememek,insanlarla bir arada olmaktan kaçınmak,yitik bir özgüven,hep bir tedirginlik hali vs..
dediğim gibi tipik bir sosyal fobiliyim.öğretmenim yani eğitim fakültesi mezunuyum fakat şuanda çalışmıyorum.mezun olduktan sonra kpssye hazırlanma bahanesiyle hep erteledim çalışma hayatına atılmayı.kpssyi kazanıp bir yere öğretmen olarak atanmak konusunda da çok hevesli değildim zaten.ve birkaç senedir isteksiz girdiğim bu sınavda korkularım yüzünden başarılı olamadım.özeli hiç düşünmedim zaten ki,herhangi bir devlet okulunda çalışmak bile bana o kadar zor geliyorken hak verirsiniz ki dershane yada özel bir okulda çalışmayı hiç kaldıramazdım.hatta ben sırf bu korkuları bi nebze olsun aşabilirim umuduyla okulumu bile uzattım.ama bana sene kaybından başka bir getirisi olmadı.mezun olduktan sonra bu yıl 5. yılım olacak 4 ay bir okulda vekil öğretmenlik yaptım sadece ve 2. dönem devam etmeyi göze alamadım.okuldan eve geliyordum tek kelime edecek tek bir arkadaşım yoktu.msnyi açıyordum orda da konuşacak kimse olmuyordu.öğrencilere dinletememeye başlamıştım kendimi.ya sınıfta çok gülüyor ya çok bağırıyordum.öğrencilerim eski hocalarını çok sevmişler,onu çok özlüyorlardı.beni kabullenmeleri epey bi zaman aldı.bunları paylaşamadıkça anlatamadıkça bunalıyordum.ilk dönem sonu bıraktım okulu.
geçen sene kpss için kursa gittim fakat bu sefer de derslere veremedim kendimi.evde çalışırken kitabın başında hep başka birşeyleri hayal ederken buluyordum kendimi.nihayetinde sınav yine istediğim gibi olmadı ve bu sene yine evdeyim..
sorun bu kadar değil..buraya kadar okuduysanız lütfen devamını da okumanızı istiyorum.benim için önemli olan kısımlar bunlar.
oldukça içine kapanık ve sessiz sakin geçti ergenliğim de çocukluğum gibi.sonra üniversite.ailemin yanında kendi memleketimde okumayı tercih etmek sanırım yanlışların en büyüğüydü.kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrenmeliydim.ama o tercihi yaparken o kadar da bilinçli değildim.ve hala söylediğim gibi içine kapanık herşeye ilgisiz hayattan zerre kadar zevk almayan aslında hayata tutunmaya çalışan,hala kendini ifade edemeyen ve yarası gün geçtikçe büyüyen biriyim.
muhafazakar bir ailem var.maddi açıdan bir sorunumuz yok,fakat kendi kanatlarımızla uçmamız onlar için çok da mühim değildir,nasıl olsa zamanı gelince uçacağızdır..!..o yüzden üniversite yıllarında bir arkadaşımla gezmek,bir yerlerde oturup birşeyler içmek hiç de öyle hoş karşılanacak birşey değildi(!!!).dolayısıyla bir zaman sonra tümden arkadaşsız kaldım.kimseyle görüşmemeyi önce onlar,sonra ben tercih ettim.dört duvar arasına kapattım kendimi.hoş,öncesinde dört duvar arasında değilmiydim?değişen birşey yoktu nasılsa.üniversite bittikten bu yana da arkadaşlığın nasıl birşey olduğunu unuttum,ne anlama geldiğini bilmiyorum.artk arkadaş edinmeyi de beceremiyorum zaten.
e bunca yılı kendi halinde hayattan kopuk herşeye karşı ilgisiz yaşayan birinin muhakkak eksikleri olacak?kendimi geliştiremedim arkadaşlar.sanki hiçbirşey bilmiyorum.insanların günlük sıradan konuştuklarını ben ilk kez duyuyor ve öğreniyor gibiyim.düşünemez oldum.düşünemiyorum,üretemiyorum.kafamın içi bomboş sanki.algılayamıyorum.sinemaya gidemiyorum,ilk filmimi bile lise son sınıfa geçtiğim sene izlemiştim.dağ başında yıllarca tek başıma herşeyden izole bir hayat yaşamış gibiyim.hani çok gezenmi bilir çok okuyan mı derlerya,işte ben gördüm ki,çok gezen bilirmiş.gezmedim,hayatımda tek bir sanatçının konserine gitmedim.oturduğum şehirde yaşıtlarımın bildiği kafelerden uzağım.biliyormuş,defalarca gitmiş görmüş gibi oynuyorum sadece.çok mutsuzum arkadaşlar.eksiklerimi nasıl kapatırım bilmiyorum.ayrıyeten bunca yıl yaşayamadıklarımı nasıl yaşarım.esas bunları anlatmak istemiştim kaç gündür konuyu açmak istiyordum.sanırım dağınık oldu biraz ama umarım anlatabilmişimdir derdimi.bunları neden anlattıgımı da bilmiyorum.çaresiz hissediyorum kendimi.
ben sosyal fobiliyim arkadaşlar.ve 28 yaşındayım.çocukluğumdan beri hayatımda var olan ve hemen hemen hiç eksilmeyen bişey bu.sosyal fobi;insanlarla rahatça iletişim kuramamak,kendini rahatça ifade edememek,insanlarla bir arada olmaktan kaçınmak,yitik bir özgüven,hep bir tedirginlik hali vs..
dediğim gibi tipik bir sosyal fobiliyim.öğretmenim yani eğitim fakültesi mezunuyum fakat şuanda çalışmıyorum.mezun olduktan sonra kpssye hazırlanma bahanesiyle hep erteledim çalışma hayatına atılmayı.kpssyi kazanıp bir yere öğretmen olarak atanmak konusunda da çok hevesli değildim zaten.ve birkaç senedir isteksiz girdiğim bu sınavda korkularım yüzünden başarılı olamadım.özeli hiç düşünmedim zaten ki,herhangi bir devlet okulunda çalışmak bile bana o kadar zor geliyorken hak verirsiniz ki dershane yada özel bir okulda çalışmayı hiç kaldıramazdım.hatta ben sırf bu korkuları bi nebze olsun aşabilirim umuduyla okulumu bile uzattım.ama bana sene kaybından başka bir getirisi olmadı.mezun olduktan sonra bu yıl 5. yılım olacak 4 ay bir okulda vekil öğretmenlik yaptım sadece ve 2. dönem devam etmeyi göze alamadım.okuldan eve geliyordum tek kelime edecek tek bir arkadaşım yoktu.msnyi açıyordum orda da konuşacak kimse olmuyordu.öğrencilere dinletememeye başlamıştım kendimi.ya sınıfta çok gülüyor ya çok bağırıyordum.öğrencilerim eski hocalarını çok sevmişler,onu çok özlüyorlardı.beni kabullenmeleri epey bi zaman aldı.bunları paylaşamadıkça anlatamadıkça bunalıyordum.ilk dönem sonu bıraktım okulu.
geçen sene kpss için kursa gittim fakat bu sefer de derslere veremedim kendimi.evde çalışırken kitabın başında hep başka birşeyleri hayal ederken buluyordum kendimi.nihayetinde sınav yine istediğim gibi olmadı ve bu sene yine evdeyim..
sorun bu kadar değil..buraya kadar okuduysanız lütfen devamını da okumanızı istiyorum.benim için önemli olan kısımlar bunlar.
oldukça içine kapanık ve sessiz sakin geçti ergenliğim de çocukluğum gibi.sonra üniversite.ailemin yanında kendi memleketimde okumayı tercih etmek sanırım yanlışların en büyüğüydü.kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrenmeliydim.ama o tercihi yaparken o kadar da bilinçli değildim.ve hala söylediğim gibi içine kapanık herşeye ilgisiz hayattan zerre kadar zevk almayan aslında hayata tutunmaya çalışan,hala kendini ifade edemeyen ve yarası gün geçtikçe büyüyen biriyim.
muhafazakar bir ailem var.maddi açıdan bir sorunumuz yok,fakat kendi kanatlarımızla uçmamız onlar için çok da mühim değildir,nasıl olsa zamanı gelince uçacağızdır..!..o yüzden üniversite yıllarında bir arkadaşımla gezmek,bir yerlerde oturup birşeyler içmek hiç de öyle hoş karşılanacak birşey değildi(!!!).dolayısıyla bir zaman sonra tümden arkadaşsız kaldım.kimseyle görüşmemeyi önce onlar,sonra ben tercih ettim.dört duvar arasına kapattım kendimi.hoş,öncesinde dört duvar arasında değilmiydim?değişen birşey yoktu nasılsa.üniversite bittikten bu yana da arkadaşlığın nasıl birşey olduğunu unuttum,ne anlama geldiğini bilmiyorum.artk arkadaş edinmeyi de beceremiyorum zaten.
e bunca yılı kendi halinde hayattan kopuk herşeye karşı ilgisiz yaşayan birinin muhakkak eksikleri olacak?kendimi geliştiremedim arkadaşlar.sanki hiçbirşey bilmiyorum.insanların günlük sıradan konuştuklarını ben ilk kez duyuyor ve öğreniyor gibiyim.düşünemez oldum.düşünemiyorum,üretemiyorum.kafamın içi bomboş sanki.algılayamıyorum.sinemaya gidemiyorum,ilk filmimi bile lise son sınıfa geçtiğim sene izlemiştim.dağ başında yıllarca tek başıma herşeyden izole bir hayat yaşamış gibiyim.hani çok gezenmi bilir çok okuyan mı derlerya,işte ben gördüm ki,çok gezen bilirmiş.gezmedim,hayatımda tek bir sanatçının konserine gitmedim.oturduğum şehirde yaşıtlarımın bildiği kafelerden uzağım.biliyormuş,defalarca gitmiş görmüş gibi oynuyorum sadece.çok mutsuzum arkadaşlar.eksiklerimi nasıl kapatırım bilmiyorum.ayrıyeten bunca yıl yaşayamadıklarımı nasıl yaşarım.esas bunları anlatmak istemiştim kaç gündür konuyu açmak istiyordum.sanırım dağınık oldu biraz ama umarım anlatabilmişimdir derdimi.bunları neden anlattıgımı da bilmiyorum.çaresiz hissediyorum kendimi.