Hayatı zehir edenler...

Çözüm bence gayet basit annenize konuyu açıkça anlatacaksınız oda gelecek kayınpederinizle, kayınvalidenizi bir araya toplayıp, " Ben kızımı ailenize tepesinde padişahlık taslayın diye vermedim! Kızıma veya oğlunuza ailesini nasıl yöneteceği konusunda direktifler vermekten vazgeçin ve lütfen herkes kendi evinin sultanı olsun bu şekilde düşünüp, bu şekilde davranalım. :mymeka:Bu durumun aksi pek hayra alamet değildir... " diye kulaklarını çekecek ki sizin sahipsiz olmadığınızı anlasınlar. :nazar:
 
anladım :) en azından eşin bu konuda seni anlıyor ve diliyorsa bir nebze iyi :))

eşin le ilgili yine yukardaki taktiği herhangi konularda onun ailesi yanında yaparsan.. onun seni herhangi konu da sık sık annesinin yanında desteklemesini sağlarsan buda sana yardımcı olabilir..

ya bilemiyorum.. okadar çok zor ki.. bu ben buradan ne söylersem söyleyeyim yaşayacak olan sensin ve bir günde olmayacak bu değişimler.. mesela sen neler yapıyorsun bu konuda hangileri geri tepiyor hangileri sonuç veriyor.. yani tartışma konusu olan hiç birşeyde mi sana hak vermiyor eşin..
 
Çözüm bence gayet basit annenize konuyu açıkça anlatacaksınız oda gelecek kayınpederinizle, kayınvalidenizi bir araya toplayıp, " Ben kızımı ailenize tepesinde padişahlık taslayın diye vermedim! Kızıma veya oğlunuza ailesini nasıl yöneteceği konusunda direktifler vermekten vazgeçin ve lütfen herkes kendi evinin sultanı olsun bu şekilde düşünüp, bu şekilde davranalım. :mymeka:Bu durumun aksi pek hayra alamet değildir... " diye kulaklarını çekecek ki sizin sahipsiz olmadığınızı anlasınlar. :nazar:


Mylo , kendi ailem onların dediğini yapmam gerektiğini söylüyor.(1 tanesi hariç)
Hani dediğin gibi annem geçecekte, eşimin ailesine konuşma yapacak.Benim bittiğim noktada ,görecek durumun vahimliğini anlayacak ancak o zaman.Yaşadıklarımın farkında ama kötü olmamam için sürekli bana onlarla iyi geçinmemi söylüyor.ve benim onları kötü görmemem için olayı bana çeviriyor.AA kızım öylemi diyerek ,destekleyen birşeyler söylerek beni onlara karşı gaza getiren biri değil.
Annem hayatımıza müdahale etmez.Benim ondan tek istediğim kötü hissettiğimde beni dinlemesini istiyorum.Ama annemde dinlemiyor.Herhalde benim haklı olduğumu onaylarsa ben onlardan güç alarak birşeyler mi yapacağımı düşünüyor bilmiyorum...
 
anladım :) en azından eşin bu konuda seni anlıyor ve diliyorsa bir nebze iyi :))

eşin le ilgili yine yukardaki taktiği herhangi konularda onun ailesi yanında yaparsan.. onun seni herhangi konu da sık sık annesinin yanında desteklemesini sağlarsan buda sana yardımcı olabilir..

Kendimi ailesine karşı herhangi bir konuda destekletmem işe yarayabilir.En azından ufak bir adım atmış oluruz.Bunu yapmaya başlayacağım.

ya bilemiyorum.. okadar çok zor ki.. bu ben buradan ne söylersem söyleyeyim yaşayacak olan sensin ve bir günde olmayacak bu değişimler.. mesela sen neler yapıyorsun bu konuda hangileri geri tepiyor hangileri sonuç veriyor.. yani tartışma konusu olan hiç birşeyde mi sana hak vermiyor eşin..

Evlendiğimizden bu yana bizim sorunumuz onun ailesi olduğundan hak verme olayı hiç olmadı.Kendimiz ile ilgili sorunları çok kısa zamanda halledebiliyoruz.
 
Şöyle bir izahta bulunayım eşimin anne bağımlısı olduğunu sanmıyorum.Eşim sadece kayınvalidemin her dediğini yapmaya çalışıyor.
%30-40 olarak belirlediğim şeyler hep kayınvalidemle ilgili.

Anneler çocuklarının evliliklerine müdahil oluşlarından dolayı mutsuz olmalarından neden rahatsız olmuyorlar?
Anneler çocuklarının mutsuz olduğunun ya farkında değildir, ya da yaptıkları müdahalenin doğruluğundan o kadar emindirler ki çocuklarının kendilerini anlayacağını ve hatta teşekkür edeceğini bile düşünebilirler. Bu anneler hala çocuklarını gerçek bir yetişkin gibi görememektedirler ve küçük bir çocuklarmış gibi onların hayatını düzenleme hakkını görürler kendilerinde.[/COLOR]-

Bu durumda yanlış eğitimin etkisi nedir?
Yanlış eğitimin pek bir rolü yok. Çünkü bu annenin kendi kişiliği ve eşiyle kurduğu ilişkiden etkilenen bir durum.

- Hem anneyi hem de eşini idare etmek zorunda kalan erkek neler yaşıyor?
Sürekli yetersizlik, gerginlik, suçluluk duyguları yaşıyor ve bunlara tepki olarak kolay sinirlenme ve huzursuzluk gelişiyor.

- Çocuğunu kendine bağımlı eğiten anneler baskın karakteri olan kişilerden mi çıkmaktadır? Burda bağımlı olan kısmını çıkarırsak kayınvalidemin bir özelliğini anlatmış.Baskınla kastedilen müdahaleci, herkese kendi istediğini yaptırmaya çalışan, tüm dünya kendi etrafında dönüyormuş gibi hisseden kişilerse, evet böyle anneler kendilerine bağımlı erkekler yetiştirebiliyor. Bununla birlikte, kendi annelerinden yetersiz ilgi görmüş, evlenince de kocasından ilgi görememiş kadınlar anne olduklarında mağduriyetlerini sızlanarak, hasta olduklarında sıkıntılarını abartarak çocuklarının ilgisini alan geri plandaki kişiler de olabilir.

- Bu anneler çocuklarına davrandıkları gibi eşlerine de davranmakta mıdır?
Çoğunlukla hayır. Zaten eşlerinden yeterli ilgi göremeyen kadınlar ilgiyi oğullarına aktarmaktadırlar denebilir. Kendisi de kendi kararını verme becerisine sahip olamamış anne ancak çocukları adına karar vererek neredeyse yetişkin bir insan gibi olur.Burasının doğruluğu çok fazla.

Oğlunu kendine bağımlı yetiştiren annelerin bazı korkuları olduğunu düşünebilir miyiz? Yine bağımlılık kısmını çıkarırsak.
Yalnız ve ilgisiz kalma korkusu olabilir. Zaten çoğunlukla çocukluklarında kendi anneleriyle doyurucu olmayan bir ilişkisi olan kişilerdir.
kayınvalidemde zaten yalnız kalma korkusundan yaşlılıkta bakılımaz gibi düşüncesinden dolayı biz aynı yerdeyiz.Bu düşüncesinide açıkladı bana

- Sevgi açlığı yaşamış olmanın bu yaklaşımda bir etkisi var mıdır?
Evet. Az önce söylediğim gibi anneyle babayla doyurucu bir ilişkisi olmayan kişi kendini güvenli hissedemez. Hayata bağlanması güvensiz biçimde olmuştur. Anne de aslında yetişkin olamamıştır.

Bir yandan da kendisini oğlu olmadan eksikli görme eğilimi var gibi geliyor bana ne dersiniz?
Elbette, anne olan kadın oğluyla birlikte bütün bir insan olabilmiştir çünkü. Oğlu onun eksik parçalarını tamamlama işlevi görmüştür hep.


İşte belirlediğim noktalar bunlar .Birşey çıkar umarım.



canim bak buradaki bağimlılıktan kastedilen sevgi ve duygusal anlamındaki bağımlılık değil. o kişinin annesinin söylediği veya vurguladığı şeyleri yapmak zorunda hissetmesi.yani öyle annesine sarılıp öpen ona çişekler hediyeler alan biri değil.
Tabi ki bunu en iyi analayacak kişi sensin. ama öyle bir durum varsa bile bunu eşinin yüzüne asla söyleme. .çünkü kendini kötü ve ezik hisseder. o yüzden kendine güvenerek karar alması gerektiğine inandır onu annesinin isteklerini yerine getirmek zorunda olmadığına inandır onu...
 
istersen bunu da bi oku canım....

EŞı ANNESıNE BAĞIMLI KADIN NE YAPMALI?

Sevgiye dayalı bir ilişkide çiftler birbirlerini eğitebilir. Erkekteki anneye bağımlı kişiliği fark eden kadın, bu konuyu erkekle konuşmalıdır. Aynı zamanda, oğlu üzerindeki hakimiyeti kaybetmekten korkan kaynanaya, oğluyla ilişkisine zarar gelmeyeceğini söz ve davranışlarıyla göstermelidir.

Erkeğe annesinin psikolojik açıdan sağlıksız davrandığını anlatmak sonuçsuz bir çabadır; savunmaya geçer. Bunun yerine, erkeği annesinin şikayetlerine ortak çözüm geliştirme yolları aramaya davet etmek gerekir.

kayınvalideyle çatışmak yerine enerjisini eşine yöneltmelidir. Annesine bağımlılığını aşmasını sağlayacak şekilde, kişiliğini güçlendirici destek vermelidir.

Erkeğe bağımsız kişilik yapısını geliştirici destek vermek, sorumsuzca davranışlarını hoş görmek anlamına gelmez. Bağımlı erkekle annesi arasında sevgi ve nefret ilişkisi vardır. Erkek annesine duyduğu öfkeyi onunla özdeşleştirdiği kişilere, mesela eşine yöneltebilir. Buna izin vermemek gerekir.

YAŞANMIŞ GERÇEK HAYAT HıKAYELERı

Beni de havaya kaldır diyen anne

Tüm üyeleri yüksek eğitimli bir aile. Batı Anadolu’nun bir kentinde yaşıyorlar. Kadın her gün, akşamüstü en güzel giysilerini giyiyor, makyajını yapıyor ve eve dönen eşini bu şekilde karşılıyor. Adamın karısına jesti ise onu belinden kavrayıp havaya kaldırmak, öpmek. Bu sırada kaynana da yakınlarında bulunmaya özen gösteriyor. Ve ‘Beni de kaldır, beni de kaldır’ diyor oğluna.

Balayını üçü aynı odada geçiriyor

Orta halli bir memur ailesinin tek oğlu evleniyor. Kaynana nikah boyunca çiftin yakınında. Balayı konuşması açıldığında, o da yeni evli çiftle gitmek istiyor. Oğul da, annesinin bu talebini kabul ediyor. Birlikte yola düşüyorlar. Tatil yapacakları otele geldiklerinde, anneye bir oda, genç çifte bir oda veriliyor. Fakat anne bu duruma da çok alınıyor. Çifte kırgınlığını açıkça ifade ediyor ve balayı boyunca onların odasında kalıyor.

Bir süre yatakta onu rahat bırak

Erkek, alanında duayen kabul edilen, tıp dünyasında saygı gören bir profesör. 60’a merdiven dayamış. Doktor olan eşinin ne dediğine aldırmadan evini annesine açıyor. Kayınvalide kendi evi olduğu halde zamanının büyük bölümünü oğlunun evinde geçirmeye ve evde pişecek yemekten, temizlik gününe kadar tüm ayrıntılara tek başına karar vermeye başlıyor. Bu arada bir yandan da oğlunun üzerine titriyor. Sürekli kilosunu kontrol ediyor, ne yiyeceğini söylüyor. Ve gün geçtikçe oğlunun üzerindeki etkisi artıyor. Günün birinde ciddi bir ifadeyle gelinini salona çağırıp, karşısına oturtuyor. ‘Bak kızım’ diyor, ‘Bizimki bugünlerde çok çalışıyor, güçsüz düştü. Elimden geleni yapıyorum kendini toparlaması için. Senden rica ediyorum. Bir süre geceleri yatakta onu rahat bırak...’

Torunlar oldu, kaynana vazgeçmedi

Oğlu, ona layık gördüğü, seçtiği ve sözlediği genç kız yerine, aşık olduğu kişiyle birlikte olunca kıyamet kopmuştu. Daha nişanlıyken ayırmak için elinden geleni yaptı. Ama eğitimli ve meslek sahibi çift, sevgileriyle sorunun üstesinden geldi. Evlendiler. Telefon tacizleri, ev baskınları, hakaretleri devam etti. Aradan yıllar geçmesine, torunları olmasına rağmen kaynana savaşı bitirmiyordu. Oğul, anneye tam anlamıyla karşı koyacak gücü gösteremiyor, gelin çok sevdiği eşini üzmemek için yaşadığı birçok şeyi ondan gizliyordu. Mesela bir gün kaynana, torununu kimseye haber vermeden kreşten almış ve ‘Anneni seviyor musun’ sorusuna ‘Seviyorum’ yanıtını aldıkça torununu dövmüştü.. ıkinci torunu doğduktan kısa süre sonra kaynana oğlunun evde olmadığı bir gün baskın yapıyor. Bu sefer gelini çocuklarının önünde dövüyor. Çocuklarını korumaya çalışan kadından hırsını alamayıp, kollarını, sırtını ısırıyor. Bu olay bardağı taşıran son damla oluyor. Çift birbirinden iyice uzaklaşıyor. Hatta erkek başka bir kadınla kısa süreli ilişki yaşıyor. En sonunda gelin, kaynanasıyla görüşmemeye karar verince çiftin sorunları çözülüyor.

Evlenmek istiyorum beni kliniğe yatırın

25 yaşında iyi eğitim görmüş, aydın bir genç psikiyatra başvuruyor. ‘Evlenmek istiyorum, ama daha öncesinde hastaneye yatıp derinlemesine bir psikiyatrik kontrolden geçmek, anneme karşı suçluluk duygusu duymadan evlenmek istiyorum’ diyor. Hekim, bu kontrolün hastaneye yatmadan da yapılabileceğini anlatıyor. Ama hasta ısrar edince sonunda hastanın isteği oluyor ve kliniğe yatırılıyor. Kendisiyle yapılan görüşmelerden sonra sıra ailesine geliyor. 38 yaşındaki bekar ağabeyi ve eşini genç yaşta kaybeden annesi çağrılıyor. Doktor huzurunda konuşmaya başlıyorlar. Ağabeye düşünceleri sorulduğunda, ‘Beni boşverin, hiç değilse kardeşim kendine bir hayat kurabilsin. Evlenme isteğini tüm gönlümle destekliyorum’ diyor. Küçük oğlunun evlenmek istediğini o gün öğrenen annenin ise rengi bembeyaz oluyor. ‘Peki öyleyse’ diyor. ‘Ben de bir huzurevine sığınırım.’ Ardından odayı terk etmek üzere ayağa kalkıyor ve düşüp bayılıyor.

Uzmanlar ne diyor

DR. ELıF ÜLKÜ GÜRIŞIK (Portman Kliniği / Londra)

Bazen anne çok verici görünür, oysa kaşığıyla verip sapıyla çocuğun gözünü çıkarmaktadır

Kadınlar farklı gerekçelerle oğullarıyla sağlıklı ilişki kuramayabilir. Göbekbağının kesilmesiyle, anne ve çocuk arasındaki fiziksel ilişki bitse bile bazı anneler bu bağ hiç kesilmemiş gibi davranır. Çocuğun bağımsız bir varlık olduğunu kabullenemeyen anneler, onu psikolojik açıdan kendilerine bağımlı kılmak için elinden geleni yapar. Beynini yıkayıp çocukta duygusal esaret yaratır.

Türkiye’de çocuklar küçük yaşlardan itibaren bağımsız davranış biçimine özendirilmesi gerekirken, anneler tarafından psikolojik kundağa sokuluyor. Örneğin kaşığı eline vermek yerine, yemek yedirilerek çocuk bağımlı ilişkiye yönlendiriliyor. Bazı kadınlar yoksunluklarını oğullarıyla gidermeyi dener. Oğlunu kaybettiği ya da anlaşamadığı eşinin yerine koyar. Hep annesiyle yatmak isteyen bir oğulun terapisi sırasında eşi iş seyahatine gittiğinde korktuğu için onu yatağına alan bir anne portresi çıkmıştı. 12-13 yaşındaki oğulla aynı yatağı paylaşmak, çocuğun kafasını karıştıracak bir hatadır. Temasla ereksiyon yaşayan çocuk kendini sorgular.


DOÇ. CEM ıNCESU (Acıbadem Hastanesi / ıst.)

Anneye aşırı düşkünlük cinsel sorun yaratır

Annesine aşırı düşkün erkekler evlilik ve cinsel yaşamda ciddi sorunlarla karşılaşıyor. Eşlerinin bu duruma gösterdiği tepki sonucu oluşan öfke, şiddet uygulamalarına uzanan çatışmalar, eşe ya da anneye yönelik suçluluk hissi yaratan arada kalmışlık duygusu erkeği zorlar. Annesine danışmadan karar alamaması evde iktidarın paylaşılmasını doğurur. Eşinin gözünde erkeğin imajı ciddi biçimde sarsılır. Terapiye başvuran kadınların, eşlerine yönelik cinsel isteksizlik, uyarılma ve orgazm yakınmalarında bu faktörün önemli payı olduğunu görüyoruz. Çünkü kadında cinsel uyarılmayı sağlayan erkeğin güçlülüğü, kararlılığı, mücadele azmi, gözüpekliğidir. Evde oluşan iktidar boşluğunu kadının doldurması daha ciddi sorunlar yaratır. Cinsel yakınmalara başvuran çiftlerde anne bağımlılığı ciddi sorun olarak ortaya çıkıyor. Çünkü annesine bağımlı kişilerde güven eksikliği, cinsel ilişkiden korkma, kaçınma, ereksiyonla ilgili kaygılar, performans anksiyetesi, çeşitli orgazm güçlükleri yaşanıyor.
Alıntıdır
 
tebrık ederım larajj22 ne anneler varmısta haberımız yokmus.rabbım boylelerınden korusun.resmen onun ıstedıgı hayatı yasamak...
 
off off yine tüylerim diken diken oldu..sen en başından yapmışsın hatayı canım..böyle bi riske girmek yanlış..en çok korktuğum şey..kendni ezdirme canım.eşinle aranı iyi tut.
 
bak küçük bir ışık buldun dediğimiz gibi önce eşinle ortak konularda paylaş öğren daha sonra bu konuları ailesinin yanında açarak topu eşine at.. yani başkalarının söylediği ve okurken inandığı şeyi annesinin yanına gidince yalanlayacak değil.. herhangi bir konudan yap bunu.. ne bileyimm en çok evde konuşabilecek ve tartışma olabilecek ( fikir ayrılığı yaratabilecek konuları önceden keşfet ve o eve giderken ne konuşacağını bilerek gidersin)
ne bileyim en basitinden siyaset sağlık diyet.. spor.. böyle konulardır.. mesela annesinin sağlığı için yanlış yaptığı bir şeyi önce keşfet kullandıkları yağ mesela .. sonra akşam tesadüf eşinle birlikte yağlarla ilgili bir yazı oku doktorların yazmış olduğu.. oraya gittiğiniz de aaa anne siz yanlış yağ kullanıyosunuz damar tıkanıklığı yapıyormuş değil mi ahmet.. senle beraber okuduk.. dr.. bilmem ne anlatmış dediğinde.. :)) eşin seni desteklemesinde göryüm bakalım.. hahaahaha :) kompliman a bak :))

ve buraya güzel haberlerini yaz.. bunu söyledim ve eşim beni destekledi diye..

hem bu konuşma şuna da gider.. annesi; olurmu hiç yıllardır kullanıyorum zararlı olsa ölürdük şimdi dese.. sen anne ben sizin iyiliğiniz için söyledim ben doktorun yalancısıyım dersin.. değil mi ahmet ( top taca ) :))
ahmet te hemen kıvıracak mı aman anne doktor yalan söylüyo sen bildiğini yap mı diyecek :)) anne koskoca doktor yalanmı yazacak.. senin sağlığın için bu önemli dese bile yeter.. al sana gizli ve habersiz destek eşin seni ister istemez destekleyecek.. ve hatta ailesinde senin fikirlerin kocan tarafından desteklendiğinden dinlenmeye başlancaktır :))
hadi canım tez elden haberlerini bekliyorum :))
 
Az önce eşim mesaj yazmış.Yukarıya çıkmam için, hani bir görüneyim ve onlara bakayım diye.Ama inanın içimden gelmiyor.Geçen hafta sonu eşimle pazar kahvaltımızı ederken kayınvalidemin açıp telefonu ortaya birşeyler atması ve onun söylediği şeyin bizim ancak bir kaç saat sonrası yapabileceğimizi söylememe rağmen kayınvalidemin aşağıya inip söylediği şeyi tekrarlaması ve benimde ona şuanda değil ama bir kaç saat sonra olabilir demem üzerine evden çıkıp gitmesi ve ardından eşimin yine celallenmesi.Ben nasıl oluyorda kayınvalideme olmaz diyorum.
Yani, yine bir günümüzü daha zehir etti.Eşimle pazartesinden bu yana gerekmedikçe konuşmuyoruz.
Eşim beni üzdüğünde kendide üzülüyor, farkedebiliyorum ama beni üzmemek için ailesine karşı hiç bir çaba sarfetmiyor .Başbaşa iken hiçbir sorunumuz yok!!!!!!!!!!
 
Madem anaları bu kadar kıymetli bu kadar anasız olamıyorlar
Evleneceklerine hizmetçi alsınlar en azından verirler parayı itiraz eden olmaz
 
Az önce eşim mesaj yazmış.Yukarıya çıkmam için, hani bir görüneyim ve onlara bakayım diye.Ama inanın içimden gelmiyor.Geçen hafta sonu eşimle pazar kahvaltımızı ederken kayınvalidemin açıp telefonu ortaya birşeyler atması ve onun söylediği şeyin bizim ancak bir kaç saat sonrası yapabileceğimizi söylememe rağmen kayınvalidemin aşağıya inip söylediği şeyi tekrarlaması ve benimde ona şuanda değil ama bir kaç saat sonra olabilir demem üzerine evden çıkıp gitmesi ve ardından eşimin yine celallenmesi.Ben nasıl oluyorda kayınvalideme olmaz diyorum.
Yani, yine bir günümüzü daha zehir etti.Eşimle pazartesinden bu yana gerekmedikçe konuşmuyoruz.
Eşim beni üzdüğünde kendide üzülüyor, farkedebiliyorum ama beni üzmemek için ailesine karşı hiç bir çaba sarfetmiyor .Başbaşa iken hiçbir sorunumuz yok!!!!!!!!!!

bu durumda kesinlikle vurdumduymaz davranmalısın taviz tavizi doğurur.. nasıl hayır dileyebiliyorsun dediğinde.. şuanda yapamayacağım için hayır diyorum de ve konuşmayı bitir.. yani bilemiyorum.. çok saçma tabiki hayor diyebilirsin sonra diyebilirsin.. yani şunu sorabilirsin belki 3 saat sonra yapılsa ne çıkar bu kadar acil olan ne var belki senin daha acil ve daha önemli bir işin var olamaz mı sen yaşamıyor musun.. robotmusun?? eşine bunu sor seni ayarlanmış bir robot gibi mi görüyor .. ozaman bir kumanda falan alsınlar konuşmadan sadece düğmelerle yönetsinler... tuvalete giderken de sorayım istersen önce sizin bir işiniz varsa onu yapıyım diye..
yani ben çok sert bir tepki verirdim herhalde tutamazdım kendimi.. ama sen benden sabırlısın zannımca.. bilemiyorum bu konuda tavsiye vermeyeyim çünkü ben fevri olurdum.. daha sabırlı birisi birşeyler söylese sanki daha doğru olur..benneyaptımki
 
bu durumda kesinlikle vurdumduymaz davranmalısın taviz tavizi doğurur.. nasıl hayır dileyebiliyorsun dediğinde.. şuanda yapamayacağım için hayır diyorum de ve konuşmayı bitir.. yani bilemiyorum.. çok saçma tabiki hayor diyebilirsin sonra diyebilirsin.. yani şunu sorabilirsin belki 3 saat sonra yapılsa ne çıkar bu kadar acil olan ne var belki senin daha acil ve daha önemli bir işin var olamaz mı sen yaşamıyor musun.. robotmusun?? eşine bunu sor seni ayarlanmış bir robot gibi mi görüyor .. ozaman bir kumanda falan alsınlar konuşmadan sadece düğmelerle yönetsinler... tuvalete giderken de sorayım istersen önce sizin bir işiniz varsa onu yapıyım diye..
yani ben çok sert bir tepki verirdim herhalde tutamazdım kendimi.. ama sen benden sabırlısın zannımca.. bilemiyorum bu konuda tavsiye vermeyeyim çünkü ben fevri olurdum.. daha sabırlı birisi birşeyler söylese sanki daha doğru olur..benneyaptımki


Fevri olmakla işin çözülemeyeceğini bildiğim için o şekil davranmaktan kaçınıyorum .Zaten eşim fevrilik işini iyi yapıyor birde ben yaparsam kim tutar biziiii Çok üzgünüm çoook.Bütün bunların yanında bir de saygısız olurum.Gerçi eşime göre şuan ailesine saygısızlık yapıyor görünüyorum.
Şimdiden akşamı düşünür oldum.Gitmek istemiyorumsenağlama
 
Ben öyle kaynanayı var ya
Çeker kenara bana baksana sen beni kukla mı sandın sana sonra dediysem sonradır derdim
Ayyy kızmayın duruma üzüldüğüm ve tuzum kuru olduğu için böyle konuşuyorum ama
Zor yaaa :gitme:
 
biliyormusun kuzu inanki bu durumun bir çaresi olduğunu zannetmiyorum.siz o evden taşınmadıkça kendimden biliyorum çünkü.bizde altüst oturuyoruz annesi,ablaları eşimede bana da ne hakaretler ettiler,iftiralar attılar aklıyın alamyacağı ama eşim yinede vazgeçemiyor onlardan.hadi vazgeçmesin neydse ama tavır bile yapmıyor.allahın hergünü yalvarırım eşime gidelim bu evden diye asla gitmem diyor.bizim bunlardan kurtuluşumuz yok anlıyomusun ben umudumu yitirdim artık.
 
benim anlamadığım nasıl affediyor onları nasıl hiçbirşey olmamış gibi davranıyor.annesi ban orp dedi sokağın ortasında bağıra bağıra birsüre öncede .şimdi annesiyle barıştı bana ne var annem ne dediki sana nolmuş diyor.kendine yapılanları affediyor benden de affetmemi bekliyor düşündükçe çıldıracağım
 
sımayyycım durumuna gercekten cooook uzuluyorum.allah var benım kayınvalde boyle bısey dese esım cok sert tepkı gosterır.ama esın neden boyle sakın yapısımı boyle anlamadım...
 
simayy kızma ama senin eşinde de iyi mide varmış
ınsan nasıl bu kadar rezillikleri affedebilir
Hem öyle anneye anne denmez ki çok özür dilerim belki ağır yazdım ama kızma nolur
 
niye kızayım ne deseniz haklısınz.aşağıya indi kaç saattir çıkmıyo eve hiçbirşey olmamış gibi vıcık vıcık oluyor ya çıldırıyorum.ben birşeyler deyincede sen merak etme ben laflarını veriyorum, seni seviyorum diyor sonrada sen karışma diyor nasıl karışma diyebiliyor. hakaretlere uğrayan ben değilim sanki.utanmadan birde yaptığım yemeği yiyor allah biliyor ya helal etmiyorum.hiçbirzamanda etmiycem.ben vermiyorum götürme dedikçe eşim alıp zorla götürüyor kafayı yiyorum o zaman
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X