Web uygulamasını kur
How to install the app on iOS
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz.
Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Haşimoto hastalığına tutuldum...Paylaşım alanı
- Konu Sahibi Sitarem
- Başlangıç Tarihi
Ayrıntılı Düzenleme
Kimler kimler yazdı?begooonya,
çörekotuna dair herşey bir sitede var ..istersen özelden site adını vereblirm...belki sende rastlamış olabilirsin....ben bal kavanozuna karışım yaptım tarçında ilave ettim...aynı zamanda tarçın ın da inanılmaz mucizeleri varmış ..kısırlık konusundada baya verimli...önümüz kış bitki çayları içmeye müsait yani...bir uzman şöyle demiş hiç bir bitki çayını uzun müddet kullnmayın vücut alışırsa etkisini kaybeder diye...doğru olabilir diye düşünüyorum..ama çörekotunun öyle bişey yapacağını sanmıyorum..henüz yeni kullanmaya başladım ama faydası oldu gibi ..geçen hafta çok aşırı hastalandım grip oldum..ve her grip olduğumda çok şiddetli olur..bu sefr öyle olmadı ...daha çabuk kendime geldim...her sabah ve yatarken çörekotu bal tarçın karışımı yedim....gelelim çörekotu yağı meselesine; sitede şöyle yazıyordu çörekotuna oranla daha çok etkisi olabilir ama orjinalini bulmak zor yani ayçiçeği vb. karışımlar yapılıyor maalesef... ama bunun da formülünü vermiş sitede evde de yapabilirsin....yarın inş. ilk işim aktaralara gidip listemdekileri almak ....
ayy bu gidişle aktar dükkanı mı açsam ev aktar dükkanı olacak nerdeyse :))
nedir bu haşimatodan çektiğimiz bizlere nelr yaptıryor :) oğlum olursa adını da haşim mi koysam ne kaydirigubbakcemile3
lalehancım ben yine şu site adresini alayım senden,belki atlamış olabilirim,nolur nolmaz hiç bir detayı kaçırmak istemiyorum :)
tarçın konusunda sana katılıyorum,bal-tarçın ikilisinin mucizelerinden haberdar olmayan varsa mutlaka netten bakın arkadaşlar.hatta bağışıklık sistemine de faydası varmış.ben de nar çekirdeğini balla karıştırıyom ona tarçın ekiyorum.
valla neyi neyle karıştıracağımızı şaşırdık :))))))
yağ hakkında olumlu şeyler yazılan bi site gördüm belki ordan alabilirim ama önce iyice araştırıcam,emin olunca alıcam.
ya ben kesin karar verdim yağını alıcam,kullanımları da araştırdım,her sabah aç olarak bir tatlı kaşığı çörekotu yağını bir tatlı kaşığı tahinle karıştırıp yicem ama güvenilir bi yağ bulmak lazım dediğin gibi,olmazsa kendim yaparım şu tarife bakalım da :)
- 29 Nisan 2007
- 6.172
- 6
- 358
yeni nesil haşim ve haşimelerden oluşacak desenize :)
:roflol: hiç gülecegim yoktu
:roflol: hiç gülecegim yoktu
kaydirigubbakcemile3
bir sınıf dolusu haşim ve haşime :)
oğlum haşim sen anlat desen yandın,sınıfın yarısı ayakta kaydirigubbakcemile3
Sadece Haşimato Hastalığına odaklanmış bu uzman sitede, Haşimato Hastalığı ile ilgili tıbbi bilgileri mümkün olan en saf ve anlaşılır Türkçe kelimeler kullanarak sunduk. Ancak özetlenerek verilen bu bilgilerin her biri yayınlanmış tıbbi bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Yüzeysel ve sıradan kitaplarda verilen yanıltıcı bilgiler bu sitede özel bir gayretle "ayıklanmıştır".
Haşimato Hastalığı, bir tiroit hastalığıdır. Tiroid isimli hormon üreten organımızın "cerahatsiz" iltihabı ile ortaya çıkan hastalığa Haşimato Hastalığı denir. Bu isim, hastalığı ilk tanımlayan bilim adamının ismine atfen verilmiştir. Tiroid hastalıkları kadınlarda daha sık görülür; ancak Haşimato Hastalığı kadınlarda çok daha sık görülür. Bu hastalık erkeklerde nadiren görülür. İyotlu tuz kullanımının zorunlu olduğu ülkelerde daha sık görülen Haşimato Hastalığı sonucunda tiroid'de harabiyet, tiroid hormon düşüklüğü, şişmanlık, kolesterol yüksekliği ve depresyon görülür. Ömür boyunca tedavi ve tıbbi takip gerektiren bu hastalık, kadınların hem sağlığını bozmakta hem de hayat kalitesini düşürmektedir.
Türkiye'nin ilk ve tek Haşimato Hastalığı sitesi, sadece hastalar için hazırlanmış olup hekimlerin bilgi edinmek için bu hastalıkla ilgili akademik kaynaklara başvurması daha uygun olacaktır .
Haşimato Hastalığının tedavisi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermekten özellikle kaçındık. Çünkü, tedavi hekimlerin işidir. Hekimler de "hastalık değil hasta tedavi ederler". Aynı hastalığı bulunan bir hastanın tedavisi diğeri ile yanı olmaz. Haşimato Hastalığı bulunan bir kişi, ne kendi kendini tedavi edebilir ne de ömür boyunca sürecek takibini herhangibir laboratuvarda yaptıracağı belli kan tahlilleri ile yapabilir; mutlaka yetkin bir uzman hekimin takip ve kontrolünde olması gereklidir.
HAŞİMATO HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Haşimato hastalığı bir tiroid hastalığıdır ama belirtileri genellikle boğaz bölgesinde değildir. Haşimato hastalığının belirtileri, boğazdan ziyade yarattığı tiroid hormon bozukluğunun vücutta yarattığı değişkliklerle ilgilidir. Haşimato hastalığı bir çok belirtilerle kendini belli eden bir hastalık tablosudur.
Her Tiroid Hormon yetmezliği (Hipotiroidizm) Haşimato Hastalığı Değildir!
Türkiye’de yapılan en yaygın yanlışlıklardan biri “her tiroid hormonu düşen” hastaya Haşimato hastalığı tanısı konulmasıdır. Tiroid hormonu başka bir çok nedenle de düşebilir. Bir hastaya Haşimato hastalığı tanısı koyabilmek için tiroid bezesinde iltihap (tiroidit) olması gerekir. Bu iltihabın da hastanın tiroid bezesine karşı üretilen antikorlarla birlikte olması şarttır. Ayrıca, tiroid bezesinde bu iltihabın yarattığı harabiyetin de ultrasonografi ile görüntülenmesi gerekir.
Hastalık Nasıl Oluşur?
Çeşitli tetikleyici faktörlerle hastanın bağışıklık savunma sistemi “yanlışlıkla” hastanın tiroid hücrelerine karşı antikor adını verdiğimiz moleküller üretir. Bu antikorlardan 2 tanesi çok önemlidir: anti-tiroglobulin antikor (anti-tg antikor) ve anti-tiroid peroksidaz antikor (anti-tpo antikor). Bu antikorlar hastanın hormon üreten tiroid hücrelerine yapışır; onlarda zararlı harap edici ve bazen de aşırı çalışmaya teşvik edici etkiler yapar. Bu harabiyet sonucunda parçalanan tiroid hormon depolarından ve hücrelerinden hastanın kanına bol miktarda tiroid hormonu geçer (tiroid hormon fazlalığı-hipertiroidizm). Bu geçici bir durumdur ve yaklaşık 2-6 hafta sürer (Bazen daha da uzun sürüp bu tiroid hormon fazlalığı kalıcı olabilir). Bu geçici dönemden sonra harap olup zarar gören tiroid hücrelerinin bir kısmı tekrar düzlir, geriye kalan çoğunluğu ise artık tiroid hormonu üretemeyecek kadar hasar görüp ölür. Bu harap olmuş hücrelerin yerine tamir hücreleri gelir ancak bu tamir hücreleri tiroid hormonu üretemez. Geriye kalan sağlam tiroid hücrelerinin üretttiği tiroid hormonu yetersiz hale gelir (hipotiroidizm başlar). Artık bu safhadan sonra tiroid hormon yetmezliği kalıcıdır. Tiroid hormon yetmezliğinim şiddeti kişiden kişiye büyük farklılık gösterir. Önce hafif düzeyde olan tiroid yetmezliği hastada TSH düzeyini artırır ancak bu artış hafif olabilir (3’ün altında) ve ayrıca bu safhada tiroid hormonları (T3 ve T4 hormonları) normaldir; bu duruma gizli torid hormon yetmezliği (subklinik hipotiroidizm) denir. Ama, bu safhada hastada her türlü belirti başlamıştır; hasta ciddi bir şekilde kilo almaya başlar. Bir çok hastada hastalık bu safhada kalır ve ömür boyu bu seviyede (subklinik hipotiroidizm) devam eder. Bir çok hastada ise tiroid hücrelerine karşı oluşmuş olan anti-tg ve anti-tpo daha geniş çaplı ve yaygın harabiyet yapar ve bu harabiyet durmaz devamlı artış gösterir. Bu hastalarda TSH seviyesi daha da artar, T3 ve T4 hormonları ise gittikçe düşer (terazinin bir kefesi aşağı inerken diğer kefesi yukarı çıkar); bu duruma hipotiroidizm (tiroid hormon yetmezliği) denir ki bu kalıcıdır. Bu grup hastalarda yükselen TSH nedeniyle tiroid bezesi aşırı uyarı altında kalıp nodül gelişimi görülebilir.
İlk Belirtiler Nelerdir?
Kimse haşimato hastalığına hemen yakalandığını anlamaz. Haşimato hastalığının tiroid’de yarattığı bozukluklarla başlayan tirodi hormon üretim düzensizlikleri hastalarda şikayetlere neden olur. Haşimato hastalığının ilk belirtisi çoğunlukla şişmanlamadır; bu hastalığa yakalanan kişiler her zamanki kadar yediği, her zamanki kadar hareketli olduğu halde kilo almaya başladığını fark eder. Bu durumun nedeni tiroid hormon üretiminde düşmedir (tiroid hormonu yetersiz kalmaya başlar; hipotiroidizm). Daha seyrek görülen ilk belirti ise çarpıntı ve saç dökülmesi ile başlayan tiroid hormon üretiminde geçici artıştışla görülen tiroid hormon fazlalığı (hipertiroidizm)’a bağlıdır.
HAŞİMATO HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
İlk Belirtiler Nelerdir?
Kimse haşimato hastalığına hemen yakalandığını anlamaz. Haşimato hastalığının tiroid’de yarattığı bozukluklarla başlayan tirodi hormon üretim düzensizlikleri hastalarda şikayetlere neden olur. Haşimato hastalığının ilk belirtisi çoğunlukla şişmanlamadır; bu hastalığa yakalanan kişiler her zamanki kadar yediği, her zamanki kadar hareketli olduğu halde kilo almaya başladığını fark eder. Bu durumun nedeni tiroid hormon üretiminde düşmedir (tiroid hormonu yetersiz kalmaya başlar; hipotiroidizm). Daha seyrek görülen ilk belirti ise çarpıntı ve saç dökülmesi ile başlayan tiroid hormon üretiminde geçici artıştışla görülen tiroid hormon fazlalığı (hipertiroidizm)’a bağlıdır.
Hastalığın Belirtileri
Birdenbire Başlayan Şişmanlama
Cilt Kuruması, Ciltte Pullanma
Saçlarda Matlaşma
Saçlarda Dökülme
Panik atak
Kabızlık
Yorgunluk, Halsizlik
Sinirlilik, Ani Öfke Patlamaları
Depresyon
Cinsel İsteksizlik
Cinsel Performansta Düşme
Adet Düzensizliği
Tırnaklarda Soyulma, Kat Kat Ayrılma
Boğazda Takılma Hissi
Kolestrol Yükselmesi
HAŞİMATO HASTALIĞI TANISI NASIL KONULUR?
Haşimato hastalığı, ancak hastanın veya hekimin aklına gelirse bu hastalığa dönük tıbbi işlemler yapılır. Aksi halde bu sinsi hastalığı “atlamak” bir hekimin kolayca yapabileceği ve “affedilebilir” bir hatadır.
Haşimato Hastalığı için 2 farklı test grubu vardır:
1) Tarama Testler (Screenin tests)
2) Tanı Testleri (Diagnostic tests)
TARAMA TESTLERİ (Screening Tests)
Haşimato hastalığı olup olmadığını anlamak için yapılan testlerdir. Bu testler;
TSH,
Anti-tg,
Anti-tpo
Tiroid Ultrasonografisi
yeterlidir. Tarama testlerinde anormallik saptanırsa yukarıda bahsedilen ayrıntılı tanı testleri (diagnostic tests) yapılır.
TANI TESTLERİ (Diagnostic tests)
Muayene
Tanı işlemi, hastanın boyun ve vücudunun kapsamlı muayenesi ile başlar.
Tiroid Ultrasonografisi
Muayene sonrasında hastaya görüntülemeyi bilen, tiroid parankime aşına, tiroid hastalıklarını bilen bir uzman hekşm tarafından tiroid ultrasonografisi yapılır. Ultrasonografi ile tiroidin parankiminde ortaya çıkmış hasar, harabiyet, nodül ve yalancı nodül ile kireç oturması ve bridler ortaya konulur.
Tiroid Sintigrafisi
Tiroid parankiminde oluşmuş hasar sonrası rezidüel parankimal rezervi en iyi gösteren fonksiyonel incelem metodu sintigrafidir. Sintigrafi ile ayrıca, sonografide saptanmış nodül varsa onların incelemesi de yapılır.
Ultrasonografi Eşliğinde Yapılan İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB)
Tiroid nodülü varsa ince iğne biyopsisi yapılır. Biyopsi muhakkak ultrason eşliğinde ve deneyimli ellerde yapılmalıdır. Biyopsi sırasında bir patoloji uzmanı tarafından hasta başında “yeterlilik testi” yapılmalı ve biyopsi ile alınan hücrelerin sayısının yeterli olup olmadığı anlaşılmalıdır. Aksi halde yetersiz hücre nedeniyle biyopsi boşa yapılmış olabilir.
Laboratuvarda Yapılacak Kan ve İdrar Tesleri
FT3
FT4
TSH
Anti-tg
Anti-tpo
Tiroglobulin
İdrarda İyot Ölçümü
TESTLERİN YORUMLANMASI
Bu testlerin biri diğerinin yerine geçmez, her biri farklı bilgiler verir. Bu nedenle hastanın tanısı ancak bu tetslerle konulur.Bu laboratuvar kan ve idrar testlerin değerlendirilmesi, hasta tarafından veya hastanın klinik özelliklerini bilmeyen başka hekimler tarafından “laboratuvar referans değerleri” ile karşılaştırılarak ya-pı-la-maz!!!
Her hekimin bile altında zor kalktığı bu karmaşık hastalığın tanı ve tedavisi, kendilerinin "Beslenme Uzmanı (Diyetisyen)" olduğunu unutup "şişmanlık tedavi uzmanı" yerine koyan hekim olamayan bazı yardımcı sağlık personeli tarafından hiç yapılamaz.
HAŞİMATO HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Haşimato hastalığı bir çok sağlık sorununa neden olur. Bu sağlık sorunlarının tümü ele alınıp tedavi edilirken asıl sorunun kaynağı olan tiroid hormon yetersizliği tedavi programının eksenine oturtulmalıdır. Ancak, uygulanacak tiroid hormon dozu tedavi eden hekimin tecrübesi ve bilgi derinliği ile yakından ilgili olup her hastanın hastalığının ayrıntıları ve vücudunun ihtiyaçlarına göre ayarlanır. Diğer yandan hastadaki ant-tg ve anti-tpo antikorlarının yüksekliği için de tedavi uygulanmalıdır ancak bu amaçla artık kortizol türevi ilaçların kullanılmasını önermediğimiz belirtmek isteriz. Diğer yandan antikorların yükselmesini "tetikleyen"aşırı yüksek miktarda iyot alımı (iodine intake) da azaltılamalıdır.
Bu sitede, hekimlerin hastalarını nasıl tedavi edeceğine dair daha fazla ayrıntı vermek mümkün ve uygun değildir. Ancak, Haşimato hastalığı sadece pasif takip veya basit bir tiroid hormon tableti verilerek tedavi edilmez. Ayrıca, hastaların kendi kendilerini tedaviye yeltenmelerini ise kesinlikle önermiyoruz.
HAŞİMATO HASTALIĞI NASIL TAKİP EDİLİR?
Haşimato Hastalığı, uzun süreli takip gerektiren bir hastalıktır.
Haşimato Hastalığı, süregelen (uzun süren, kronik) bir hastalıktır. O nedenle ilk tanı konulup tedavi düzenlendikten sonra uygulanan tedavinin yeterli düzeyde etkili olup olmadığı, tedavide değişikliğe ihtiyaç olup olmadığı, tiroid hormonu dozunun hastanın yaşına ve diğer özelliklerine göre değiştirilip değiştirilmeyeceği düzenli kontrol muayeneleri ile takip altında tutulmalıdır. Unutmamak gerekir ki; hastanın değişen yaşı, vücudun normalde değişen çalışma düzeni, hastanın hayatında meydana gelen ani şoklar (yakın birinin ölümü, boşanma, iş kaybı vs), yaşama koşulları, aynı şehirde yaşayıp yaşamadığı, hatta mevsim değişiklikleri de hastanın tiroid hormonuna olan ihtiyacını da değiştirir. Bu şekilde düzenli olarak takip edilen hastalarda haşimato hastalığı nedeniyle harabiyete uğramış tiroid dokusunda nodül gelişimi önlenebilir. Kontrol takip muayenelerinin sıklığı, hastanın durumuna göre (şişmanlık mevcut olup olmadığına, şişmanlık için ilave tedbir ve tedavi uygulanıp uygulanmadığına, bu sitede beliretilen zararlı etkilerin (sağlık sorunlarının) ortaya çıkıp çıkmadığına göre belirlenir. Başka bir sağlık sorunu olmayan önceleri 2-3 ay olan bu takip muayene sıklığı takip edeb süreçte 6 aya kadar uzatılır.
HAŞİMATO HASTALIĞININ ZARARLARI
Şimanlık
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); vücudun organlarının çalışmasını yavaşlatır ve kilo artışına (şişmanlık) neden olur. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa şişmanlık için yapılan diyetler ve ağır spor programları ve kullanılan ilaçlar etkili ve faydalı olmaz.
Şişmanlığın Getirdiği Zararlar
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); kilo artışına (şişmanlık) neden olur. Hastada estetik bozulmanın yanında şişmanlık nedeniyle bel ağrısı, bel fıtığı, omuz ve sırt ağrısı, boyun fıtığı, şişmanlık nedeniyle ortaya çıkan sindirim sistemi kanserlerinde artış görülebilir.
Kabızlığın Getirdiği Zararlar
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); kabızlığa neden olur. Kabızlık soncu, hemoroid (basur) ve kalın barsak kanserlerinde artış görülebilir. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa kabızlık için yapılan diyetler ve kullanılan ilaçlar etkili ve faydalı olmaz.
Depresyon, Cinsel Sorunlar ve Aşırı Sinirlilik
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); depresyon, cinsel sorunlar ve aşırı sinirliliğe neden olur. Bunların sonucunda hastaların iş hayatı, evliliği ve sosyal ilişkileri zorlanır ve işten ayrılma, eşten boşanma ve hayata küsemeya neden olabilir. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa uygulanacak psikiyatrik ilaç tedavisi ile sonuç almak pek mümkün olmaz.
Adet Düzensizliği ve Kısırlık
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastalarda adet düzensizliğine neden olur. Ayrıca, yüksek antikorlar ve düşük tiroid hormonu nedeniyle kadınlarda yumurtlama fonksiyonu ve yumurta kalitesi ile erkeklerde ise sprem kalitesi ve sayısı bozulur. Bunların sonucunda kısırlık görülebilir. Kadın hastalar hamile kaldıktan sonra tiroid hücrelerine karşı oluşan antikorlarda geçici bir düşme olabilir ama hamilelik sonrasında tiroid oto-antikorları tekrar yükselir.
Saç ve Cilt Bozuklukları
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); saçlarda matlaşma, dökülme, ciltte kuruluk, pullanma ve selülit ortaya çıkar. Selülitli hastaların çoğunda tiroid hormon yetmezliği, özellikle de gizli tiroid yetmezliği görülür. Bu konu henüz Türkiye’de pek bilinmediğinden selülit tedavisinde akla gelmedik cilt tedavileri yapılırken hastaların tiroid incelemesi yapılmamaktadır.
Tırnak Kırılmaları ve Soyulması
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastaların tırnaklarında kalınlaşma, parlaklığını yitirme ve kat kat ayrılmalara neden olur. Bu konu henüz Türkiye’de pek bilinmediğinden demir eksikliği, çinko eksikliği, selenium eksikliği gibi akla gelmedik tanılar konulup tıbbi olan veya tıbbi olmayan “tırnak güçlendirme tedavileri” yapılırken hastaların tiroid incelemesi yapılmamaktadır.
Tiroid Kanseri
Haşimato hastalarında papiller tip tiroid kanseri diğer tiroid hastalarına göre daha sık görülür. O nedenle Haşimato hastalarının bezelerinin ilk muayenesinde ve rutin takip kontrol muayenelerinde muhakkak ultrasonografi ile de incelenmeli; nodül saptanırsa knaser olmadığını ortaya koyma için derhal ince iğne biyopsisi yapılmalıdır.
Kalp ve Beyin Hastalıkları
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastanın kolesterol ve yağ emilimini ve kullanımını (metabolizmasını) bozar. Yüksek kolestrol de hastaların kalp ve beyin damarlarını daraltır ve tıkar. Beyin damarlarında daralma ve tıkanma nedeniyle hastada beyin inmesi ve felç olabilir. Kalp damarlarındaki daralma ve tıkanma ise enfarktüse neden olabilir. Ayrıca, yüksek kolesterol erkek hastalarda penis atar damarlarını (peniste sertleşmeyi bu damarlardan geçen kanın peniste birkimi sağlar) daraltır ve tıkayarak ciddi sertleşme (ereksiyon) sorunu yaratabilir.
Beyin İltihabı (Ansefalit)
Şiddetli seyreden Haşimato Hastalığında yüksek antikorlar bazen beyin dokusuna da zarar vererek mikropsuz beyin iltihabı (ansefalit) görülebilir. Bu hastaların bir tiroid hekimine ilaveten nöroloji uzmanıyla birlikte tedavi ve takibi önerilir. Beyin fonksiyonlarında ciddi bozulma şüphesi (aşırı unutkanlık, şiddetli panik atak, ağır depresyon vb) bulunan hastaların bir nöroloji uzmanı tarafından muayenesini (konsültasyonunu)istemek gerekir.
HAŞİMATO HASTALIĞINDAN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
Haşimato Hastalığının nedeni tam olarak bilinmiyor ancak bazı “tetikleyen” faktörler olduğu tiroid hekimlerince bilinmektedir. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir. Ancak, bunların hiç biri olmaksızın da Haşimato Hastalığı ortaya çıkabilir. Ayrıca, aşağıda sıralanan bazı faktörlerden herkesin her zaman korunması mümkün olmayabilir. Aşağıdaki tetikleyici faktörlden uzak durmak Haşimato Hastalığından korunmada etkili olabilir ama doğum ve genetik (ailesel) geçiş faktörlerinin önüne geçmek neredeyse ise mümkün değildir.
Tetikleyen olası faktörler:
1) Aşırı iyot kullanımı (iyotlu tuzun zorunlu olduğu ülkelerde tiroid antikorları daha yüksektir)
2) Stresli ve belirsizliklerle dolu meslekler (örneğin; bankacılar, finans uzmanları, muhasebeciler, basın mensupları, avukatlar)
3) Yoksulluk, kötü yaşam koşulları, savaş ortamı, terör mevcut olan ülkeler
4) Mutsuz evlilikler, boşanmalar
5) İşsizlik, iş kaybı
6) Yakın çevresindekilerden birinin ani ölümü
7) Hayati fırsatları kaçıranlar (ÖSS, OKS, diğer önemli sınavları geçemeyenler, önemli iş başvurularından reddedilenler)
8) Ağır ve kalitesizz çalışma koşulları
9) Doğum sonrası (lohusalık)
10) Ailesel geçiş (Genetik)
HAŞİMATO HASTALIĞI İLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER
Haşimato Hastalığının nedeni iyot yetersizliğidir (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığında tedaviye gerek yoktur, kendiliğinden geçer (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığında, şişmanlık, ancak tiroid hormonu çok düşmüşse olur (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığı tedavisinde sadece tiroid hormonu tableti verilir, o yeterlidir (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığı önemsizdir, çok ciddiye almak gerekmez (YANLIŞ).
Bütün tiroid hormon yetersizliklerine Haşimato Hastalığı denir (YANLIŞ).
KAYNAK : Haşimato Derneği :Haşimato Derneği Resmi ınternet Sitesi - Prof.Dr.Cumali Aktolun
Haşimato Hastalığı, bir tiroit hastalığıdır. Tiroid isimli hormon üreten organımızın "cerahatsiz" iltihabı ile ortaya çıkan hastalığa Haşimato Hastalığı denir. Bu isim, hastalığı ilk tanımlayan bilim adamının ismine atfen verilmiştir. Tiroid hastalıkları kadınlarda daha sık görülür; ancak Haşimato Hastalığı kadınlarda çok daha sık görülür. Bu hastalık erkeklerde nadiren görülür. İyotlu tuz kullanımının zorunlu olduğu ülkelerde daha sık görülen Haşimato Hastalığı sonucunda tiroid'de harabiyet, tiroid hormon düşüklüğü, şişmanlık, kolesterol yüksekliği ve depresyon görülür. Ömür boyunca tedavi ve tıbbi takip gerektiren bu hastalık, kadınların hem sağlığını bozmakta hem de hayat kalitesini düşürmektedir.
Türkiye'nin ilk ve tek Haşimato Hastalığı sitesi, sadece hastalar için hazırlanmış olup hekimlerin bilgi edinmek için bu hastalıkla ilgili akademik kaynaklara başvurması daha uygun olacaktır .
Haşimato Hastalığının tedavisi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermekten özellikle kaçındık. Çünkü, tedavi hekimlerin işidir. Hekimler de "hastalık değil hasta tedavi ederler". Aynı hastalığı bulunan bir hastanın tedavisi diğeri ile yanı olmaz. Haşimato Hastalığı bulunan bir kişi, ne kendi kendini tedavi edebilir ne de ömür boyunca sürecek takibini herhangibir laboratuvarda yaptıracağı belli kan tahlilleri ile yapabilir; mutlaka yetkin bir uzman hekimin takip ve kontrolünde olması gereklidir.
HAŞİMATO HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Haşimato hastalığı bir tiroid hastalığıdır ama belirtileri genellikle boğaz bölgesinde değildir. Haşimato hastalığının belirtileri, boğazdan ziyade yarattığı tiroid hormon bozukluğunun vücutta yarattığı değişkliklerle ilgilidir. Haşimato hastalığı bir çok belirtilerle kendini belli eden bir hastalık tablosudur.
Her Tiroid Hormon yetmezliği (Hipotiroidizm) Haşimato Hastalığı Değildir!
Türkiye’de yapılan en yaygın yanlışlıklardan biri “her tiroid hormonu düşen” hastaya Haşimato hastalığı tanısı konulmasıdır. Tiroid hormonu başka bir çok nedenle de düşebilir. Bir hastaya Haşimato hastalığı tanısı koyabilmek için tiroid bezesinde iltihap (tiroidit) olması gerekir. Bu iltihabın da hastanın tiroid bezesine karşı üretilen antikorlarla birlikte olması şarttır. Ayrıca, tiroid bezesinde bu iltihabın yarattığı harabiyetin de ultrasonografi ile görüntülenmesi gerekir.
Hastalık Nasıl Oluşur?
Çeşitli tetikleyici faktörlerle hastanın bağışıklık savunma sistemi “yanlışlıkla” hastanın tiroid hücrelerine karşı antikor adını verdiğimiz moleküller üretir. Bu antikorlardan 2 tanesi çok önemlidir: anti-tiroglobulin antikor (anti-tg antikor) ve anti-tiroid peroksidaz antikor (anti-tpo antikor). Bu antikorlar hastanın hormon üreten tiroid hücrelerine yapışır; onlarda zararlı harap edici ve bazen de aşırı çalışmaya teşvik edici etkiler yapar. Bu harabiyet sonucunda parçalanan tiroid hormon depolarından ve hücrelerinden hastanın kanına bol miktarda tiroid hormonu geçer (tiroid hormon fazlalığı-hipertiroidizm). Bu geçici bir durumdur ve yaklaşık 2-6 hafta sürer (Bazen daha da uzun sürüp bu tiroid hormon fazlalığı kalıcı olabilir). Bu geçici dönemden sonra harap olup zarar gören tiroid hücrelerinin bir kısmı tekrar düzlir, geriye kalan çoğunluğu ise artık tiroid hormonu üretemeyecek kadar hasar görüp ölür. Bu harap olmuş hücrelerin yerine tamir hücreleri gelir ancak bu tamir hücreleri tiroid hormonu üretemez. Geriye kalan sağlam tiroid hücrelerinin üretttiği tiroid hormonu yetersiz hale gelir (hipotiroidizm başlar). Artık bu safhadan sonra tiroid hormon yetmezliği kalıcıdır. Tiroid hormon yetmezliğinim şiddeti kişiden kişiye büyük farklılık gösterir. Önce hafif düzeyde olan tiroid yetmezliği hastada TSH düzeyini artırır ancak bu artış hafif olabilir (3’ün altında) ve ayrıca bu safhada tiroid hormonları (T3 ve T4 hormonları) normaldir; bu duruma gizli torid hormon yetmezliği (subklinik hipotiroidizm) denir. Ama, bu safhada hastada her türlü belirti başlamıştır; hasta ciddi bir şekilde kilo almaya başlar. Bir çok hastada hastalık bu safhada kalır ve ömür boyu bu seviyede (subklinik hipotiroidizm) devam eder. Bir çok hastada ise tiroid hücrelerine karşı oluşmuş olan anti-tg ve anti-tpo daha geniş çaplı ve yaygın harabiyet yapar ve bu harabiyet durmaz devamlı artış gösterir. Bu hastalarda TSH seviyesi daha da artar, T3 ve T4 hormonları ise gittikçe düşer (terazinin bir kefesi aşağı inerken diğer kefesi yukarı çıkar); bu duruma hipotiroidizm (tiroid hormon yetmezliği) denir ki bu kalıcıdır. Bu grup hastalarda yükselen TSH nedeniyle tiroid bezesi aşırı uyarı altında kalıp nodül gelişimi görülebilir.
İlk Belirtiler Nelerdir?
Kimse haşimato hastalığına hemen yakalandığını anlamaz. Haşimato hastalığının tiroid’de yarattığı bozukluklarla başlayan tirodi hormon üretim düzensizlikleri hastalarda şikayetlere neden olur. Haşimato hastalığının ilk belirtisi çoğunlukla şişmanlamadır; bu hastalığa yakalanan kişiler her zamanki kadar yediği, her zamanki kadar hareketli olduğu halde kilo almaya başladığını fark eder. Bu durumun nedeni tiroid hormon üretiminde düşmedir (tiroid hormonu yetersiz kalmaya başlar; hipotiroidizm). Daha seyrek görülen ilk belirti ise çarpıntı ve saç dökülmesi ile başlayan tiroid hormon üretiminde geçici artıştışla görülen tiroid hormon fazlalığı (hipertiroidizm)’a bağlıdır.
HAŞİMATO HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
İlk Belirtiler Nelerdir?
Kimse haşimato hastalığına hemen yakalandığını anlamaz. Haşimato hastalığının tiroid’de yarattığı bozukluklarla başlayan tirodi hormon üretim düzensizlikleri hastalarda şikayetlere neden olur. Haşimato hastalığının ilk belirtisi çoğunlukla şişmanlamadır; bu hastalığa yakalanan kişiler her zamanki kadar yediği, her zamanki kadar hareketli olduğu halde kilo almaya başladığını fark eder. Bu durumun nedeni tiroid hormon üretiminde düşmedir (tiroid hormonu yetersiz kalmaya başlar; hipotiroidizm). Daha seyrek görülen ilk belirti ise çarpıntı ve saç dökülmesi ile başlayan tiroid hormon üretiminde geçici artıştışla görülen tiroid hormon fazlalığı (hipertiroidizm)’a bağlıdır.
Hastalığın Belirtileri
Birdenbire Başlayan Şişmanlama
Cilt Kuruması, Ciltte Pullanma
Saçlarda Matlaşma
Saçlarda Dökülme
Panik atak
Kabızlık
Yorgunluk, Halsizlik
Sinirlilik, Ani Öfke Patlamaları
Depresyon
Cinsel İsteksizlik
Cinsel Performansta Düşme
Adet Düzensizliği
Tırnaklarda Soyulma, Kat Kat Ayrılma
Boğazda Takılma Hissi
Kolestrol Yükselmesi
HAŞİMATO HASTALIĞI TANISI NASIL KONULUR?
Haşimato hastalığı, ancak hastanın veya hekimin aklına gelirse bu hastalığa dönük tıbbi işlemler yapılır. Aksi halde bu sinsi hastalığı “atlamak” bir hekimin kolayca yapabileceği ve “affedilebilir” bir hatadır.
Haşimato Hastalığı için 2 farklı test grubu vardır:
1) Tarama Testler (Screenin tests)
2) Tanı Testleri (Diagnostic tests)
TARAMA TESTLERİ (Screening Tests)
Haşimato hastalığı olup olmadığını anlamak için yapılan testlerdir. Bu testler;
TSH,
Anti-tg,
Anti-tpo
Tiroid Ultrasonografisi
yeterlidir. Tarama testlerinde anormallik saptanırsa yukarıda bahsedilen ayrıntılı tanı testleri (diagnostic tests) yapılır.
TANI TESTLERİ (Diagnostic tests)
Muayene
Tanı işlemi, hastanın boyun ve vücudunun kapsamlı muayenesi ile başlar.
Tiroid Ultrasonografisi
Muayene sonrasında hastaya görüntülemeyi bilen, tiroid parankime aşına, tiroid hastalıklarını bilen bir uzman hekşm tarafından tiroid ultrasonografisi yapılır. Ultrasonografi ile tiroidin parankiminde ortaya çıkmış hasar, harabiyet, nodül ve yalancı nodül ile kireç oturması ve bridler ortaya konulur.
Tiroid Sintigrafisi
Tiroid parankiminde oluşmuş hasar sonrası rezidüel parankimal rezervi en iyi gösteren fonksiyonel incelem metodu sintigrafidir. Sintigrafi ile ayrıca, sonografide saptanmış nodül varsa onların incelemesi de yapılır.
Ultrasonografi Eşliğinde Yapılan İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB)
Tiroid nodülü varsa ince iğne biyopsisi yapılır. Biyopsi muhakkak ultrason eşliğinde ve deneyimli ellerde yapılmalıdır. Biyopsi sırasında bir patoloji uzmanı tarafından hasta başında “yeterlilik testi” yapılmalı ve biyopsi ile alınan hücrelerin sayısının yeterli olup olmadığı anlaşılmalıdır. Aksi halde yetersiz hücre nedeniyle biyopsi boşa yapılmış olabilir.
Laboratuvarda Yapılacak Kan ve İdrar Tesleri
FT3
FT4
TSH
Anti-tg
Anti-tpo
Tiroglobulin
İdrarda İyot Ölçümü
TESTLERİN YORUMLANMASI
Bu testlerin biri diğerinin yerine geçmez, her biri farklı bilgiler verir. Bu nedenle hastanın tanısı ancak bu tetslerle konulur.Bu laboratuvar kan ve idrar testlerin değerlendirilmesi, hasta tarafından veya hastanın klinik özelliklerini bilmeyen başka hekimler tarafından “laboratuvar referans değerleri” ile karşılaştırılarak ya-pı-la-maz!!!
Her hekimin bile altında zor kalktığı bu karmaşık hastalığın tanı ve tedavisi, kendilerinin "Beslenme Uzmanı (Diyetisyen)" olduğunu unutup "şişmanlık tedavi uzmanı" yerine koyan hekim olamayan bazı yardımcı sağlık personeli tarafından hiç yapılamaz.
HAŞİMATO HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Haşimato hastalığı bir çok sağlık sorununa neden olur. Bu sağlık sorunlarının tümü ele alınıp tedavi edilirken asıl sorunun kaynağı olan tiroid hormon yetersizliği tedavi programının eksenine oturtulmalıdır. Ancak, uygulanacak tiroid hormon dozu tedavi eden hekimin tecrübesi ve bilgi derinliği ile yakından ilgili olup her hastanın hastalığının ayrıntıları ve vücudunun ihtiyaçlarına göre ayarlanır. Diğer yandan hastadaki ant-tg ve anti-tpo antikorlarının yüksekliği için de tedavi uygulanmalıdır ancak bu amaçla artık kortizol türevi ilaçların kullanılmasını önermediğimiz belirtmek isteriz. Diğer yandan antikorların yükselmesini "tetikleyen"aşırı yüksek miktarda iyot alımı (iodine intake) da azaltılamalıdır.
Bu sitede, hekimlerin hastalarını nasıl tedavi edeceğine dair daha fazla ayrıntı vermek mümkün ve uygun değildir. Ancak, Haşimato hastalığı sadece pasif takip veya basit bir tiroid hormon tableti verilerek tedavi edilmez. Ayrıca, hastaların kendi kendilerini tedaviye yeltenmelerini ise kesinlikle önermiyoruz.
HAŞİMATO HASTALIĞI NASIL TAKİP EDİLİR?
Haşimato Hastalığı, uzun süreli takip gerektiren bir hastalıktır.
Haşimato Hastalığı, süregelen (uzun süren, kronik) bir hastalıktır. O nedenle ilk tanı konulup tedavi düzenlendikten sonra uygulanan tedavinin yeterli düzeyde etkili olup olmadığı, tedavide değişikliğe ihtiyaç olup olmadığı, tiroid hormonu dozunun hastanın yaşına ve diğer özelliklerine göre değiştirilip değiştirilmeyeceği düzenli kontrol muayeneleri ile takip altında tutulmalıdır. Unutmamak gerekir ki; hastanın değişen yaşı, vücudun normalde değişen çalışma düzeni, hastanın hayatında meydana gelen ani şoklar (yakın birinin ölümü, boşanma, iş kaybı vs), yaşama koşulları, aynı şehirde yaşayıp yaşamadığı, hatta mevsim değişiklikleri de hastanın tiroid hormonuna olan ihtiyacını da değiştirir. Bu şekilde düzenli olarak takip edilen hastalarda haşimato hastalığı nedeniyle harabiyete uğramış tiroid dokusunda nodül gelişimi önlenebilir. Kontrol takip muayenelerinin sıklığı, hastanın durumuna göre (şişmanlık mevcut olup olmadığına, şişmanlık için ilave tedbir ve tedavi uygulanıp uygulanmadığına, bu sitede beliretilen zararlı etkilerin (sağlık sorunlarının) ortaya çıkıp çıkmadığına göre belirlenir. Başka bir sağlık sorunu olmayan önceleri 2-3 ay olan bu takip muayene sıklığı takip edeb süreçte 6 aya kadar uzatılır.
HAŞİMATO HASTALIĞININ ZARARLARI
Şimanlık
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); vücudun organlarının çalışmasını yavaşlatır ve kilo artışına (şişmanlık) neden olur. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa şişmanlık için yapılan diyetler ve ağır spor programları ve kullanılan ilaçlar etkili ve faydalı olmaz.
Şişmanlığın Getirdiği Zararlar
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); kilo artışına (şişmanlık) neden olur. Hastada estetik bozulmanın yanında şişmanlık nedeniyle bel ağrısı, bel fıtığı, omuz ve sırt ağrısı, boyun fıtığı, şişmanlık nedeniyle ortaya çıkan sindirim sistemi kanserlerinde artış görülebilir.
Kabızlığın Getirdiği Zararlar
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); kabızlığa neden olur. Kabızlık soncu, hemoroid (basur) ve kalın barsak kanserlerinde artış görülebilir. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa kabızlık için yapılan diyetler ve kullanılan ilaçlar etkili ve faydalı olmaz.
Depresyon, Cinsel Sorunlar ve Aşırı Sinirlilik
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); depresyon, cinsel sorunlar ve aşırı sinirliliğe neden olur. Bunların sonucunda hastaların iş hayatı, evliliği ve sosyal ilişkileri zorlanır ve işten ayrılma, eşten boşanma ve hayata küsemeya neden olabilir. Bu hastalarda, tiroid hormonu tedavi ile eksiksiz olarak yerine konulmadıkça uzun süre de olsa uygulanacak psikiyatrik ilaç tedavisi ile sonuç almak pek mümkün olmaz.
Adet Düzensizliği ve Kısırlık
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastalarda adet düzensizliğine neden olur. Ayrıca, yüksek antikorlar ve düşük tiroid hormonu nedeniyle kadınlarda yumurtlama fonksiyonu ve yumurta kalitesi ile erkeklerde ise sprem kalitesi ve sayısı bozulur. Bunların sonucunda kısırlık görülebilir. Kadın hastalar hamile kaldıktan sonra tiroid hücrelerine karşı oluşan antikorlarda geçici bir düşme olabilir ama hamilelik sonrasında tiroid oto-antikorları tekrar yükselir.
Saç ve Cilt Bozuklukları
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); saçlarda matlaşma, dökülme, ciltte kuruluk, pullanma ve selülit ortaya çıkar. Selülitli hastaların çoğunda tiroid hormon yetmezliği, özellikle de gizli tiroid yetmezliği görülür. Bu konu henüz Türkiye’de pek bilinmediğinden selülit tedavisinde akla gelmedik cilt tedavileri yapılırken hastaların tiroid incelemesi yapılmamaktadır.
Tırnak Kırılmaları ve Soyulması
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastaların tırnaklarında kalınlaşma, parlaklığını yitirme ve kat kat ayrılmalara neden olur. Bu konu henüz Türkiye’de pek bilinmediğinden demir eksikliği, çinko eksikliği, selenium eksikliği gibi akla gelmedik tanılar konulup tıbbi olan veya tıbbi olmayan “tırnak güçlendirme tedavileri” yapılırken hastaların tiroid incelemesi yapılmamaktadır.
Tiroid Kanseri
Haşimato hastalarında papiller tip tiroid kanseri diğer tiroid hastalarına göre daha sık görülür. O nedenle Haşimato hastalarının bezelerinin ilk muayenesinde ve rutin takip kontrol muayenelerinde muhakkak ultrasonografi ile de incelenmeli; nodül saptanırsa knaser olmadığını ortaya koyma için derhal ince iğne biyopsisi yapılmalıdır.
Kalp ve Beyin Hastalıkları
Haşimato hastalığında düşen tiroid hormonu (hipotiroidizm); hastanın kolesterol ve yağ emilimini ve kullanımını (metabolizmasını) bozar. Yüksek kolestrol de hastaların kalp ve beyin damarlarını daraltır ve tıkar. Beyin damarlarında daralma ve tıkanma nedeniyle hastada beyin inmesi ve felç olabilir. Kalp damarlarındaki daralma ve tıkanma ise enfarktüse neden olabilir. Ayrıca, yüksek kolesterol erkek hastalarda penis atar damarlarını (peniste sertleşmeyi bu damarlardan geçen kanın peniste birkimi sağlar) daraltır ve tıkayarak ciddi sertleşme (ereksiyon) sorunu yaratabilir.
Beyin İltihabı (Ansefalit)
Şiddetli seyreden Haşimato Hastalığında yüksek antikorlar bazen beyin dokusuna da zarar vererek mikropsuz beyin iltihabı (ansefalit) görülebilir. Bu hastaların bir tiroid hekimine ilaveten nöroloji uzmanıyla birlikte tedavi ve takibi önerilir. Beyin fonksiyonlarında ciddi bozulma şüphesi (aşırı unutkanlık, şiddetli panik atak, ağır depresyon vb) bulunan hastaların bir nöroloji uzmanı tarafından muayenesini (konsültasyonunu)istemek gerekir.
HAŞİMATO HASTALIĞINDAN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
Haşimato Hastalığının nedeni tam olarak bilinmiyor ancak bazı “tetikleyen” faktörler olduğu tiroid hekimlerince bilinmektedir. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir. Ancak, bunların hiç biri olmaksızın da Haşimato Hastalığı ortaya çıkabilir. Ayrıca, aşağıda sıralanan bazı faktörlerden herkesin her zaman korunması mümkün olmayabilir. Aşağıdaki tetikleyici faktörlden uzak durmak Haşimato Hastalığından korunmada etkili olabilir ama doğum ve genetik (ailesel) geçiş faktörlerinin önüne geçmek neredeyse ise mümkün değildir.
Tetikleyen olası faktörler:
1) Aşırı iyot kullanımı (iyotlu tuzun zorunlu olduğu ülkelerde tiroid antikorları daha yüksektir)
2) Stresli ve belirsizliklerle dolu meslekler (örneğin; bankacılar, finans uzmanları, muhasebeciler, basın mensupları, avukatlar)
3) Yoksulluk, kötü yaşam koşulları, savaş ortamı, terör mevcut olan ülkeler
4) Mutsuz evlilikler, boşanmalar
5) İşsizlik, iş kaybı
6) Yakın çevresindekilerden birinin ani ölümü
7) Hayati fırsatları kaçıranlar (ÖSS, OKS, diğer önemli sınavları geçemeyenler, önemli iş başvurularından reddedilenler)
8) Ağır ve kalitesizz çalışma koşulları
9) Doğum sonrası (lohusalık)
10) Ailesel geçiş (Genetik)
HAŞİMATO HASTALIĞI İLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER
Haşimato Hastalığının nedeni iyot yetersizliğidir (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığında tedaviye gerek yoktur, kendiliğinden geçer (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığında, şişmanlık, ancak tiroid hormonu çok düşmüşse olur (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığı tedavisinde sadece tiroid hormonu tableti verilir, o yeterlidir (YANLIŞ).
Haşimato Hastalığı önemsizdir, çok ciddiye almak gerekmez (YANLIŞ).
Bütün tiroid hormon yetersizliklerine Haşimato Hastalığı denir (YANLIŞ).
KAYNAK : Haşimato Derneği :Haşimato Derneği Resmi ınternet Sitesi - Prof.Dr.Cumali Aktolun
ee?? ilacı yok, kendi kendimize tedavi önerilmiyo, e napcaz yani biz????
herseyin çaresi varda bi bununmu yok nekadar komik ya!!!
hic sorma vallahi.Deli olucam ya.Biz böyle kalitesi düsük bir yasam sürmeye mahkummuyuz?!!
Bizde digerleri gibi enerjik,hayati kafaya takmayan,yüksek hafizali vs. olmak istiyoruz.
Herseyi bulmus tip ,bir bunumu bulamadi ya!
kendi kendine tedavi doktorların ilgisiz tavırlarından iyidir, ben meyan köküne başlıycam ama alamadım hala.hic sorma vallahi.Deli olucam ya.Biz böyle kalitesi düsük bir yasam sürmeye mahkummuyuz?!!
Bizde digerleri gibi enerjik,hayati kafaya takmayan,yüksek hafizali vs. olmak istiyoruz.
Herseyi bulmus tip ,bir bunumu bulamadi ya!
sonuç alan varmı kızlar?
buarada antikorlarımı ölçtürdüm persembe alcam sonucları dua edin düşük çıksın nolur:Saruboceq:
kendi kendine tedavi doktorların ilgisiz tavırlarından iyidir, ben meyan köküne başlıycam ama alamadım hala.
sonuç alan varmı kızlar?
buarada antikorlarımı ölçtürdüm persembe alcam sonucları dua edin düşük çıksın nolur:Saruboceq:
Burada söylediginiz seyleri ben Almanya'da nasil bulayim.Bilemiyorumki....:sinifsinif:
Tiroid için Selenyum
Yakın zamanda yapılmış çalışmalar, tiroid bezinin hasarı ile sonuçlanan “otoimmün tiroidit (Haşimato) hastalığı”nda, selenyum tedavisinin etkili olduğunu göstermişti. 77 hasta üzerinde yapılan bir çalışma ile selenyumun bu hastalığın hamilelik sonrası görülen özel bir şeklinde de (postpartum tiroidit) etkili olduğu gösterildi.
Hamilelik yaşamış kadınların yaklaşık % 7’sinde görülen bu hastalık, genellikle doğumdan 1-6 ay kadar sonra belirti vermeye başlıyor. Tiroid bezinin harabiyeti ile kana aşırı miktarda tiroid hormonu geçiyor (tirotoksikoz). Genellikle 1-2 ay süren bu dönemde, aşırı terleme, çarpıntı, kilo kaybı, sinirlilik gibi belirtiler gözüküyor. Doğumu izleyen 4-8. aylarda, tiroid hormonlarının azalması ile, hipotiroidi bulguları ortaya çıkıyor. Bu dönemde uykuya meyil, kilo alımı, aşırı üşüme, el ve yüzde şişlik dikkât çekiyor. Hastaların yaklaşık % 80’inde hormon düzeyleri normâle dönüyor. Ancak uzun vadede (7 yıl), hastaların yaklaşık % 50’sinde tiroid hormonu yetmezliği (hipotiroidi) kalıcı hâle geliyor. Hastalığın teşhisi çok kolay. Hamileliğin ilk 3 ayında veya doğum sonrasında, kanda TPO (Anti M) denen antikor düzeyinin yüksek bulunması, hastalığın erken dönemde tanınmasını sağlıyor. Selenyum tedavisi alan hastalarda kalıcı hipotiroidi görülme oranı yaklaşık yarı yarıya azalıyor. Bu arada unutulmaması gereken bir ayrıntı da şu: Tiroid hormonlarında ilk anda görülen geçici artış, bunu dengelemeye çalışan TSH isimli hormonda düşüşe sebep oluyor. Bu yüzden, bu dönemde hastalığın, yanlışlıkla Graves hastalığı ile karıştırılmaması önemli. Amerikan Tiroid Birliği (American Thyroid Association), 35 yaşından sonra her kadının, 5 yılda bir kan TSH seviyesini tetkik ettirtmesini öneriyor.
Bu arada “otoimmün tiroiditte selenyum tedavisi” konusunda ülkemizin ilk, dünyanın ise en geniş kapsamlı çalışması Amerikanın resmi sağlık sitesi “MedlinePlus”a referans oldu. Çalışmayı yapan Uzman Dr. Ömer Türker, imkân bulan kadınların, hiç değilse genç erişkinlik döneminde ve ilk hamilelik sonrasında, TPOAb tetkiki yaptırmalarını öneriyor. Çünkü hipotiroidi bulgularının ortaya çıktığı ve TSH düzeyinin arttığı dönem, sıklıkla tiroid hasarının ilerlediği dönem oluyor. Otoimmün tiroidit hastalarının yaklaşık üçte birinde, diğer bazı otoimmün hastalıklar da, bu hastalığa eşlik ediyor. En sık görülenler, B12 vitamininin (bağırsaklardan emiliminin bozulmasına bağlı olarak) eksikliği, göz ve ağız kuruluğu ile seyreden Sjogren sendromu ve yüz kaslarının hastalığı olan myasthenia gravis
alıntıdır.
ayrıca bu linkte selenyumun etkileri anlatıyor
http://www.tiroidhastaliklaritedavisi.com/hasimato.html
Yakın zamanda yapılmış çalışmalar, tiroid bezinin hasarı ile sonuçlanan “otoimmün tiroidit (Haşimato) hastalığı”nda, selenyum tedavisinin etkili olduğunu göstermişti. 77 hasta üzerinde yapılan bir çalışma ile selenyumun bu hastalığın hamilelik sonrası görülen özel bir şeklinde de (postpartum tiroidit) etkili olduğu gösterildi.
Hamilelik yaşamış kadınların yaklaşık % 7’sinde görülen bu hastalık, genellikle doğumdan 1-6 ay kadar sonra belirti vermeye başlıyor. Tiroid bezinin harabiyeti ile kana aşırı miktarda tiroid hormonu geçiyor (tirotoksikoz). Genellikle 1-2 ay süren bu dönemde, aşırı terleme, çarpıntı, kilo kaybı, sinirlilik gibi belirtiler gözüküyor. Doğumu izleyen 4-8. aylarda, tiroid hormonlarının azalması ile, hipotiroidi bulguları ortaya çıkıyor. Bu dönemde uykuya meyil, kilo alımı, aşırı üşüme, el ve yüzde şişlik dikkât çekiyor. Hastaların yaklaşık % 80’inde hormon düzeyleri normâle dönüyor. Ancak uzun vadede (7 yıl), hastaların yaklaşık % 50’sinde tiroid hormonu yetmezliği (hipotiroidi) kalıcı hâle geliyor. Hastalığın teşhisi çok kolay. Hamileliğin ilk 3 ayında veya doğum sonrasında, kanda TPO (Anti M) denen antikor düzeyinin yüksek bulunması, hastalığın erken dönemde tanınmasını sağlıyor. Selenyum tedavisi alan hastalarda kalıcı hipotiroidi görülme oranı yaklaşık yarı yarıya azalıyor. Bu arada unutulmaması gereken bir ayrıntı da şu: Tiroid hormonlarında ilk anda görülen geçici artış, bunu dengelemeye çalışan TSH isimli hormonda düşüşe sebep oluyor. Bu yüzden, bu dönemde hastalığın, yanlışlıkla Graves hastalığı ile karıştırılmaması önemli. Amerikan Tiroid Birliği (American Thyroid Association), 35 yaşından sonra her kadının, 5 yılda bir kan TSH seviyesini tetkik ettirtmesini öneriyor.
Bu arada “otoimmün tiroiditte selenyum tedavisi” konusunda ülkemizin ilk, dünyanın ise en geniş kapsamlı çalışması Amerikanın resmi sağlık sitesi “MedlinePlus”a referans oldu. Çalışmayı yapan Uzman Dr. Ömer Türker, imkân bulan kadınların, hiç değilse genç erişkinlik döneminde ve ilk hamilelik sonrasında, TPOAb tetkiki yaptırmalarını öneriyor. Çünkü hipotiroidi bulgularının ortaya çıktığı ve TSH düzeyinin arttığı dönem, sıklıkla tiroid hasarının ilerlediği dönem oluyor. Otoimmün tiroidit hastalarının yaklaşık üçte birinde, diğer bazı otoimmün hastalıklar da, bu hastalığa eşlik ediyor. En sık görülenler, B12 vitamininin (bağırsaklardan emiliminin bozulmasına bağlı olarak) eksikliği, göz ve ağız kuruluğu ile seyreden Sjogren sendromu ve yüz kaslarının hastalığı olan myasthenia gravis
alıntıdır.
ayrıca bu linkte selenyumun etkileri anlatıyor
http://www.tiroidhastaliklaritedavisi.com/hasimato.html
MEYAN EKSTRESİ
HANGİ HASTALIKLARDA FAYDALIDIR?
1-Bağışıklık sistemini sürekli güçlü tuttuğu için tüm hastalıklara karşı etkin koruma sağlamaktadır.Bu durum tıbben kanıtlanmıştır.Yılda iki aylık bir meyan kürü sizi gripten kanser türlerine kadar korumaya büyük ölçüde yardımcı olur.Hem organik, hem zararsız bir doğal ilaçtır.
2-Bağışıklık sisteminin bozulmasından doğan tüm hastalıkların tedavisinde (Behçet, sedef, vitiligo, lupus türleri,pernisiöz anemi, hashimoto vs.gibi) sorunlarda diğer tıbbi ve bitkisel tedavilerle birlikte uygulanmaktadır. Bağışıklık sisteminin depresyon nedenli olduğu bilimsel olarak açıklandığı için, meyan kökünün depresif Sinirsel) hastalıklara karşı da iyi bir ilaç olarak kullanılabileceği görülmüştür.
3-Mikro dolaşımı temizleyip hızlandırıcı etkileri tespit edildiği için, başta beyinsel sorunlar olmak üzere tüm damar tıkanıklıklarında olağan üstü tedavi edici etkileri görülmektedir.
4-En bilinen tedavileri akciğer ve karaciğer hastalıkları üzerinedir. Bileşimindeki etken maddeler, bu iki organı 2 ayda temizlemekte ve hayat kurtarmaktadır.Akciğer ve karaciğerin diğer sorunları yanında bu iki organdaki kanserlerin tedavisinde en güçlü ilaçlardan daha etkili olduğu görülmüştür.Meyan’ın pektoral(göğse ait) ve yumuşatıcı,acı dindirici etkileri vardır. İyi bilinen ve yaygın olarak kullanılan bu ilaç, genellikle öksürükler ve göğüs hastalıkları için tüketilmekle beraber özellikle de en çok bronşitler için kullanılır. Yaygın olarak öksürük ve ağrı kesici olarak kullanılan meyan kökünün karışımındaki neredeyse tüm maddelerin her biri bir ilaçtır.
5-Addison hastalığının tedavi edici ilacı olarak kabul edilmiştir. Addison,adrenal bezlerdeki bir fonksiyon bozukluğuna bağlı ciddi bir hastalıktır. Halen meyan dışında kalıcı bir tedavisi ve ilacı yoktur. Addison (*3 :birincil adrenal yetersizlik. En sık suçlanan neden otoimmünitedir. Adrenal bezin her üç tabakası da etkilenmiştir. Halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, hipotansiyon, hiponatremi, hiperpotasemi en sık bulgulardır. Kronik olduğunda hiperpigmentasyon görülür. Ömür boyu sürecek kortikosteroit ile yerine koyma tedavisi, belirtileri kontrol altına alır. Genellikle glukokortikoit “ kortizon veya hidrokortizon” ve mineralokortikoit “fludrokortizon” kombinasyonu verilir ve ayrıca Addison hastalığı; böbreküstü bezlerden aldesteron ve kortizol üretiminde azalma sonucu oluşan zafiyet, hipotansiyon, anemi, hipoglisemi ve elektrolit bozukluklarıyla karakterize, seyrek görülen hormonal bir hastalıktır) hastalığının belirtilerinden kurtarmaya yardımcı olduğu bulunmuştur. Kortizol yetersizliği, steroit hormonu ve arasındaki diğer etkenler Addison hastalığına neden olur.
6-Meyan, idrar tutulmasını ve tansiyonu düzenler. Eski herbalistler meyanın bu hastalığı tedavi ettiğini bilirlerdi. 1960 lara kadar hipertansiyon araştırmacıları olan Christopher R. Edwards ve Paul M. Stewart meyanı bilmiyorlardı. Sonra Genel Batı Hastanesi, Edinburgh, İskoçya ve diğerleri meyanın, sorunları çözen bir lütuf, bir nimet olduğunu düşünmeye başladılar.
7- Kanser ve lösemi tedavilerinde bitkisel destek olarak kullanılır. Diğer yüzlerce faydaları yanında aynı zamanda iyi bir anti-oksidant, yani kanser önleyici olduğu da bilinir.Kanserden korunmak için yılda iki ay, günde bir tatlı kaşığı meyan ekstresi kullanılmalıdır.
8- Meyan şekerlidir ve içeriğindeki glisurutenik asit, şekerden elli kat daha şekerdir. Beyin zarından(korteks) salgılanan hormonları uyarır, faaliyete geçirir ve bezeleri iyileştirmeye yardımcı olur.Aynı zamanda hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda
östrojen hormonunu faaliyete geçirdiği ve “hap” şeklinde kullanımında adet dönemiyle ilgili dengeleri sağlayabildiği görüldü. Meyan kökü, dalak ve ciğerler için de mükemmeldir. Öksürükler,boğaz ağrısı,astım,mide ve on iki parmak bağırsağına ait ülserler,hepatitler,
duyu bozuklukları(türlü ruh karışıklıkları;çırpınma, kasılmalar ve inlemeler ile kendini gösteren sinir bozuklukları) ve yiyecekten zehirlenmeler için kullanılmaktadır.
Aynı zamanda iyi bir anti-oksidant,yani kanser önleyici olduğu da bilinir.
9-Tıbbi Etkisi ve Kullanımı : Meyan’ın pektoral(göğse ait) ve yumuşatıcı,acı dindirici etkileri vardır. İyi bilinen ve yaygın olarak kullanılan bu ilaç, genellikle öksürükler ve göğüs hastalıkları için tüketilmekle beraber özellikle de en çok bronşitler için kullanılır. Yaygın olarak öksürük ve ağrı kesici olarak kullanılan meyan kökünün karışımındaki neredeyse tüm maddelerin her biri bir ilaçtır. Anodyne(Ağrı Kesici), Antioksidant, Antipasmodic, Anti-inflamatuar, mukoza koruyucu, Depurative, idrar söktürücü, Yumuşatıcı
ve Acıyı Dindirici, Estrogenic,balgam söktürücü, Pectoral(pektoral) dir.
10-Hipoglisemi,bronşitler,kolitler(kalın bağırsak iltihabı),gastritler, stres,soğuk algınlığı (nezle),mide bulantısı, ve iltihaplanmalar için çok yararlıdır.Kolonların temizlenmesini
sağlar, ileri derecede olan beze rahatsızlıklarını, kas zayıflıkları ya da iskelete ait
spazmları tedavi eder.Bronşitler ve ciğerlerde oluşan balgamı akışkan hale getirerek söktürmeyi sağlar. Meyan’ın içeriğindeki östrojen benzeri hormon, sesi değiştirir. Araştırmalarda kan hücrelerinin salgıladığı protein üretiminin meyan kökü aracılığıyla
teşvik edildiği görülmüştür.
11-Meyan kökünün içerdiği glisirizin,sıkroz şekerinden 50 kere daha şekerlidir,örneğin hidrokortizon hormonlarının ürettikleri gibidir. Buradan da anlaşıldığı üzere, rahatsızlıkları giderici etkisinin yanı sıra, aynı zamanda steroid tedavisinin ardından beyin zarı ile ilgili uyarılarda da büyük rol oynar. Meyan kökü, gastrit ve ülseri iyileştirebildiği gibi aynı zamanda etkili bir kuvvetlendiricidir. Etkileri : Yatıştırıcı, anti-artrit(mafsal yani eklem iltihabını giderir),korteks(beyin zarı) için kuvvet verici bir ilaçtır, kolestrolü düşürür, müköz zarlarındaki gastriti hafifletir,yatıştırır;balgam söktürücüdür, alerjik durumlara karşı ferahlık sağlayabilir.
12-Endokrin sistemi üzerindeki belirgin etkisiyle de meyan kökü, bir grup bitkilerden bir tanesidir. Meyan Kökü, Addision hastalığında olduğu gibi, bezelerle ilgili problemleri de tedavi eden faydalı bir bitkidir. Meyan kökünün Cattarh hastalığı gibi bronşlarla ilgili problemler,bronşitler ve genelde öksürükler olmak üzere geniş bir kullanım alanı vardır. Geleneksel Çin tıbbında da büyük bir yeri olan meyan, bitkisel bir şifa aracı olarak bilinir.
13-Genellikle, bilhassa ısıtıldığında dalak yetersizliği durumlarında kullanılır.Aynı zamanda Qi yetersizliği veya kansızlıkla düzensizleşen kesik kesik olan nabız atışı yada çarpıntılar için kullanılır. Ciğerleri nemlendirir ve öksürük keser; hırıltı ve öksürükler için kullanılır. Meyanın nötr bir tabiatı olduğu gibi, ciğerlerdeki sıcaklık yada soğukluk için de kullanılabilir. Ham meyan; çıbanlar, ağrılar yada boğaz ağrısından meydana gelen ateşli zehirlenmeler için kullanılır. Spazmları yatıştırır : karın ve bacaklardaki ağrılı spazmlar için kullanılır. Aynı zamanda lokal ve dahili olarak türlü zehirli maddelere karşın bir panzehir olarak kullanılır.
14-Doğu ve Batı kültürlerinde birkaç bin yıla dayalıdır.
Esasen balgam söktürücü,mukoza koruyucu ve hafif laksatif olarak kullanılırdı. Geleneksel olarak kullanımında; hazmı kolaylaştırıcı, astım,yutak iltihabı(farenjit), sıtma(malarya),karın ağrısı,uykusuzluk ve enfeksiyonlar yer alır.
Meyan kökünün, birçok farmakolojikal (ilaç bilimsel) etkileri olduğu bilinir. İçerdiği östrojenik, endokrine benzer; göğüs rahatsızlığı gidericidir (kortizol gibi) ; anti alerjik; bakteri giderici, virüs giderici,antiTrichomonas; antihepatotoxic; çırpınmaları gidercici; fitoterapik; kansere karşı; balgam söktürücü ve antitussive etkilerini sergiler. İlaç biliminin çok odağında olan glisirizin ve glisurutenik asit, flavonoidler gibi meyanın birleşiminde bulunan diğer maddeler de farmolojide önemli etkiler sağlar.
15-Meyan kökü, genç ve yaşlı,hem kadın hem erkek,sağlıklı yada hasta olmak üzere herkes için tavsiye edilebilir.Yazarların görüşlerine göre meyan, dünyanın en muhteşem toniğidir. Bu nedenle, iskelet sisteminin korunmasında önemli bir tonik olduğunu tavsiye ettim.Meyan Kökü’nün göğüs hastalıklarını, vücudun içi ve dışı olmak üzere tüm bölgelerini iyileştirici etkisi insanı hayrete düşürüyor. Meyan Kökü yalnızca deriye değil, müköz zarlarındaki rahatsızlıklara da iyi gelir ve bağırsak sistemini düzenlemeye yardımcı olur.
16-Bu bitki, patojen mikrobunun çeşitlerinden hiçbirinin yaklaşmasına izin vermeyecek kadar vücudu güçlendirme yetisine sahiptir.Bu nedenle meyan kökü,iskelet sistemi için bir tonik olarak kullanılmalıdır.
Genel bir spektrumda bakıldığında görülüyor ki, koruyucu tonik olması, sağlığı koruması ve yara iyileştirici olması gibi özellikleriyle meyan kökünden daha iyi bir şifalı bitki yoktur. Beyin damarlarını açarak ve tıkanıklıkları temizleyerek tüm beyinsel hastalıkların tedavisinde bile başarı ile kullanılabilmektedir.
17- Ciltte mikro dolaşımı hızlandırarak cildin hücrelerinin yenilenmesini sağlar.Cildi güzelleştirir ve zayıf saçları gürleştirir
alıntıdır
orda aktar yokmu canım?Burada söylediginiz seyleri ben Almanya'da nasil bulayim.Bilemiyorumki....:sinifsinif:
bizim türkler açmıştır kesin sorarsan verirler sana=))
orda aktar yokmu canım?
bizim türkler açmıştır kesin sorarsan verirler sana=))
Yok maalesef canim yaa-cok büyük bir sehirde oturmama ragmen yok.Türkler'in de böyle bisey acmak akillarina gelmemis demekki.
Buğday ve pirinç çok zengin selenyum kaynakları iken, işlenip de beyaz un ve beyaz pirinç haline geldiklerinde içerdikleri selenyum miktarı neredeyse yok oluyor. Selenyum içeren gıdaların başında balıklar ve karides geliyor. En yüksek selenyum ise Ringa balığında mevcut, onu dil balığı izliyor.
Kuruyemişler, özellikle de Brezilya fındığı, Hindistan cevizi, yumurta, baklagiller, susam, soya, mısır, yulaf, soğan, sarımsak, brokoli ve süt diğer zengin kaynakları. Kanser hastalarına benim önerim, ilaç şeklinde sunulan selenyum yerine bu gıdalardan alabildikleri kadar almaları.
Selenyum eksikliği insanların çoğu günlük beslenmelerinden yeteri kadar aldıklarından nadirdir. Ancak, bu eksiklik sizde var ise belirtileri kas zayıflığı ve yorgunluğu içerir. Öte yandan çok fazla selenyum da mümkündür. Eğer selenyum takviyesi alıyorsanız, günde 600mcg yi aşmamayı unutmamalısınız. Selenyumda aşırı doz veya selenyum zehirlenmesi, ağız kokusu ile beraber depresyona, mide bulantısı ve kusmaya, sinirliliğe ve saç ve tırnak kaybına neden olabilir.
alıntıdır
Kuruyemişler, özellikle de Brezilya fındığı, Hindistan cevizi, yumurta, baklagiller, susam, soya, mısır, yulaf, soğan, sarımsak, brokoli ve süt diğer zengin kaynakları. Kanser hastalarına benim önerim, ilaç şeklinde sunulan selenyum yerine bu gıdalardan alabildikleri kadar almaları.
Selenyum eksikliği insanların çoğu günlük beslenmelerinden yeteri kadar aldıklarından nadirdir. Ancak, bu eksiklik sizde var ise belirtileri kas zayıflığı ve yorgunluğu içerir. Öte yandan çok fazla selenyum da mümkündür. Eğer selenyum takviyesi alıyorsanız, günde 600mcg yi aşmamayı unutmamalısınız. Selenyumda aşırı doz veya selenyum zehirlenmesi, ağız kokusu ile beraber depresyona, mide bulantısı ve kusmaya, sinirliliğe ve saç ve tırnak kaybına neden olabilir.
alıntıdır
Son düzenleme:
canım burdan temin edebilirsin, yada bi geldiğinde çuvalla alır kaçarsın hatta belki satışına bile başlarsınkaydirigubbakcemile3Yok maalesef canim yaa-cok büyük bir sehirde oturmama ragmen yok.Türkler'in de böyle bisey acmak akillarina gelmemis demekki.
benimde dibimde aktar var amlaya üşeniyorumklava: alcam ama buhafta
belki solgarın vardır meyan kökü tableti onuda sipariş edebilirsin netten canım
canım bak bu var ama bilmiyorum nasıldır bi araştır istersenYok maalesef canim yaa-cok büyük bir sehirde oturmama ragmen yok.Türkler'in de böyle bisey acmak akillarina gelmemis demekki.
http://www.eczanemizde.com/?urun-detay_5967_Sederine_Meyan_Koku_50_Kapsul.html
Arkadaşlar kan tahlili sonuçlarımı aldım yeni ve Antikorlarım çok yüksek çıktı.Ultrason sonucumda iltihap gözüktü ve tiroit bezim harap olmaya başlamış, sol lobda bantlar oluşmuş..T3,T4,TSH hepsi çok yüksek..Doktor hem haşimoto hastalığı dedi, hemde hipotiroid...senağlamasenağlamasenağlama
Canım çok sıkkın ve çok korkuyorum...İlaç ayarlaması yapamadı çünkü çok yüksek , sağlığını tehlikeye atamayız dedi..Çok az rastlanan bir durummuşş benimkisi, genelde hemen ilaca başlatıyorlar..Şimdi ay sonunu bekliyorum tekrar kan tahlil vercem...
Moralim çok bozuk kızlar...Yavaş yavaş kilo almaya başladım, sürekli yorgun hissediyorum kendimi, bütün gün uyusamda dinlenemiyorum...vücudumda ödem yaptı,Çok berbat durumdayım...
Paylaşmak istedim arkadaşlar,belki yardımcı olacak arkadaşlarım vardır..
Hoşçakalın.:a015::a015:
cnm moralini bozma bende haşimoto ve hipotiroid hastasıyım hemde 10 seneyi aşkın süredir. benimde değerlerim çok dengesiz ve bir türlü düzene girmiyor. hemde ilaç kullanmama rağmen. bir de çok dengesiz besleniyorum et yemiyorum mesela hayvansal gıdalar tüketmiyorum. b12 eksikliği de çıktı. herşeyi hemen unutuyorum. bu hastalıkta yapılacak en güzel şey bununla yaşamayı öğrenmek çünkü düzelmiyor. umarım sende alışırsın inan takıntı yaptıkça kendini daha kötü hissedeceksin. bende devamlı kendimi yorgun hissederdim ama yılmadım spora başladım, metabolizmam hızlansın diye. yararını gördüm daha dinç hissediyorum kendimi artık. sende kendini hastalık psikolojisinden kurtar ve olabildiğince hareket etmeye gayret et. insanlar kanseri yeniyorlar biz bu hastalıktan mı korkacağız. güçlü kal e mi.
sevgiler...:lepi:
rica ederim ne demekakannehir
benim bildiğim ve doktorumun bana söyledi antikorların düşmediği
antikorlar düşerse zaten iyileşmiş oluruz buda çok zor bi ihtimal ne yazık ki.:bbo:
onu söyleyen dr halt etmiş canım, 4000 lerden 0.5 lere düşürdüm ben o antikorları kendi çabam ve de araştırmalarımla, o dr lar biraz araştırma yapsınlar da haşimoto ile selenyum arasındaki pozitif korelasyonu araştırsınlar biraz da öğrensinler azcık kendilerini geliştirmeyi...
süprizzzzz
Benzer Konular
- Yorumlar
- 7
- Görüntüleme
- 878
- Yorumlar
- 15
- Görüntüleme
- 2K
- Yorumlar
- 8
- Görüntüleme
- 5K
Onkoloji - Kanser ve Türevleri Tiroid kanseri sürecim
- Yorumlar
- 136
- Görüntüleme
- 61K
- Yorumlar
- 0
- Görüntüleme
- 6K