hanımlar gönüller bir olsun

hanımlar neden bu kadar uzun sürüyor esmalar merak ettiğim için soruyorum çektiğiniz zikirler mi çok yoksa isteğiniz mi yok merak ettiğim için soruyorum ?
 
hanımlar neden bu kadar uzun sürüyor esmalar merak ettiğim için soruyorum çektiğiniz zikirler mi çok yoksa isteğiniz mi yok merak ettiğim için soruyorum ?

7 ayrı dua grubundayım ama elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum
 
inşallah canım benim ... inan esmanın okunmadığı zamanlarda kendimi suçlu hissediyorum ..

yaptığın açıklamalardan anlıyor ve hissediyorum canım günlük esma paylaştığında o gün bitmeden okumaya çalışıyorum işyerinde okuyamazsam çıktı alıp yolda yada evde okumaya çalışıyorum allah razı olsun sayende sevap kazanıyoruz
 
yaptığın açıklamalardan anlıyor ve hissediyorum canım günlük esma paylaştığında o gün bitmeden okumaya çalışıyorum işyerinde okuyamazsam çıktı alıp yolda yada evde okumaya çalışıyorum allah razı olsun sayende sevap kazanıyoruz
sizdende Allah razı olsun ne mutlu birlikte dua edebiliyoruz canım benim
 
hanımlar neden bu kadar uzun sürüyor esmalar merak ettiğim için soruyorum çektiğiniz zikirler mi çok yoksa isteğiniz mi yok merak ettiğim için soruyorum ?
Ben yogun bir tempoya girdim o yuzden surekli girip yazamiyorum toplu okuyirum bazen ama sizden kopasımda gelmiyor canm cok yavaslattysam affola dikkat ederim
 
Ben yogun bir tempoya girdim o yuzden surekli girip yazamiyorum toplu okuyirum bazen ama sizden kopasımda gelmiyor canm cok yavaslattysam affola dikkat ederim
affedilecek bir şey yok canım benim ben kimseyi yargılamıyorum haşa yargılamak da bana düşmez sadece acaba sorun bende mi diye bulmaya çalışıyorum o yüzden canım benim
 
CUMA GÜNÜ ESMALARI
El-Evvel: Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.

Kişi Başına Zikir Sayısı : 37 – Her hayır işinde birinci olmak için okunur. Ya Evvel ismini zikreden her isteğine ve dileğine kavuşur. Yolculuğa çıkarken okunursa okuyan yol sıkıntılarından kurtulur.

El-Ahir: Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.
Kişi Başına Zikir Sayısı : 801 – Ömür uzunluğu için. Ya Ahir ismini zikredenin düşmanları helak olur. Düşmanlarına karşı kuvvet kazanır. Kalbi Allah sevgisiyle dolar. Rızkı artar. Ya Evvel Ya Ahir isimlerini birlikte günde 838 defa zikreden; dünya ve ahirette üstün makamlara ulaşır. Tüm mahlukat okuyana hürmet ve itibarda bulunur.

1 damla_22 damla_22 --- okudu
2 kitapseverim kitapseverim --- okudu
3 C cansu_tr ---
4 eilenn eilenn --- okundu
5 Sealand Sealand ---
6 @tkglcn
7 tubatesbih tubatesbih --- okundu
8 Seriii Seriii --- okudu
9 A ay__060 ---
10 CuteMom CuteMom ----
11 @selince3 ---
12 L likear ---
13 PembeLokum PembeLokum ---
Hanımlar bugün günlerden salı biz hala cuma gününde kaldık ...
 
ZİKİR: KALPLERE HAYAT VEREN İKSİR


Aziz Müminler!


Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, müminler hakkında şöyle buyuruyor: “Onlar, kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”1

Okuduğum hadisi şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Rabbini zikreden ile zikretmeyenin durumu, diri ile ölünün durumuna benzer.”2

Kardeşlerim!


Göklerin ve yerin mülkü Allah’a aittir. Göklerde ve yerde bulunan her şey, âlemlerin yaratıcısı olan Allah’ı, kendilerine özgü bir lisanla tespih ederler. Kerim Kitabımız, bu hakikati şu ifadelerle bize haber verir: “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız.”3

Kıymetli Kardeşlerim!


Zikir, Allah’ın birliğini, sonsuz kudretini ve yüceliğini dile getirmek, O’nun nimetlerini tefekkür ve tezekkür etmektir. Zikir, gündelik hayatın ruhlarımızı, kalplerimizi yorgun düşüren çekişmelerinden, meşgalelerinden uzaklaşıp Rabbimizin rızasını aramaktır. Bir duruş, bir diriliştir zikir. Özümüzdeki, sözümüzdeki, gözümüzdeki, hâsılı bütün benliğimizdeki hakkı-hakikati perdeleyen her türlü örtüyü, kaldırmaktır, her türlü gafletten kurtulmaktır. Zikir, bizi Rabbimizden uzaklaştıracak her şeyi kalbimizden söküp atmaktır. Evrendeki varlıkların deruni zikrine gönül, zihin, dil ve beden ile ortak olmaktır zikir; hamd ile Allah’ı tesbih etmek ve O’na gönülden ibadet etmektir. Ve zikir, “Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz”4 niyazıyla Rabbimizin engin rahmetine sığınmaktır.

Kardeşlerim!


Zikir, dil, kalp ve bedenle olur. Dil ile zikir, Allah’ı anmak, O’na yalvarıp yakarmak, hak ve hakikati söylemektir. Kalp ile zikir, Allah’ın varlığı ile ilgili her türlü şüpheden uzaklaşıp O’nun muhabbetiyle hemhal olmaktır. Beden ile zikir ise tüm benliğimizle Allah’ın rızasını aramaktır, varlığımızı ve imkânlarımızı O’nun yolunda seferber etmektir, O’nun emirleri doğrultusunda bir hayat sürmektir.

Kardeşlerim!


Allah’ı zikir, kalpleri sükûnete erdirir, ruhları besler, akılları doğru hedefe ulaştırır. Kula idrak, feraset ve şuur kazandırır. Onu gafletten, karamsarlıktan, umutsuzluktan korur, hayatı anlamlı kılar. İnsan, zikir sayesinde sahipsizlik ve yalnızlık duygusundan uzaklaşır, kendisini her daim muhafaza eden bir sahibinin olduğu bilincine varır. Bizi en güzel şekilde yaratan, başta akıl olmak üzere türlü nimetlerle donatan Rabbimizi zikretmemek, O’nu unutmak, O’nun razı olmayacağı bir hayat yaşamak ne vahim bir gaflettir! Zira Yaratanını kaybeden, O’ndan bîhaber olan, varlık adına ne bulmuştur ki? O’nun rızasına ulaşan, O’na yaraşır bir kul olarak yaşayan neyi kaybetmiştir ki?

Kardeşlerim!


Üzülerek belirtelim ki, dünya meşgalesi, istikbal kaygısı, kimi zaman kalplerimizi ve benliğimizi öylesine kuşatıyor ki; bizleri yaratılış amacımızdan ve Rabbimizin rızasından uzaklaştırıyor. Zaman zaman dillerimiz zikrin tadını, kalplerimiz zikretmenin huzurunu, vicdanlarımız zikirle geçen zamanların bereketini unutuyor. Zikirden mahrum hayatlarımız adeta kurak çöle dönüşüyor. Bazen mutluluğu ve huzuru geçici tutkularda arıyoruz. Bu tutkular, doğru düşünmemize, doğruyu dinlememize ve dillendirmemize adeta perde oluyor. Oysa Yüce Rabbimiz, geçici nimetlere tutkuyla bağlanmama ve kendisini bir an olsun unutmama konusunda bizleri şu ayeti kerime ile uyarıyor: “Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.”5

Kardeşlerim!

Öyleyse geliniz dilimizle, kalbimizle ve bedenimizle her daim Rabbimizin rızasını arayalım. Allah’ın lütfettiği ömrümüzü zikrin aydınlığında hayırlı ve faydalı işlerle değerlendirelim. Her daim Rabbimize hamd ederek, şükrederek O’nun rızasına ermek için gayret edelim. Rabbimizin bize bahşettiği her bir organımızın, sağlığımızın, her bir imkânımızın, her bir anımızın, nimet olduğu kadar birer emanet olduğunun bilincinde olalım.

Kardeşlerim!


Hutbemi Peygamberimiz (s.a.s)’in şu duası ile bitirmek istiyorum: “Rabbim! Beni sana çokça şükreden, seni çokça zikreden, senin azabından çekinen, sana hakkıyla itaat eden, sadece senin için eğilen, daima sana yalvarıp yönelen bir kişi eyle!


Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
 
kitapseverim kitapseverim canım devam edeyim mi esmalara napayım bana bir şey söyleyin az kişi okuyor ve kimsede bilgilendirmiyor diye paylaşmıyorum ...
canım ben senin yerinde olsam günlük paylaşırım esmaları
hergün düzenli okumak isteyen okusun, okumayan not alsın kendi takip etsin
yani herkes kendi sorumluluğunu alsın
okuyan o günlük esma mesajını beğensin takibi bu şekilde kişi için kolay olur
yine de sen bilirsin tabi
 
canım ben senin yerinde olsam günlük paylaşırım esmaları
hergün düzenli okumak isteyen okusun, okumayan not alsın kendi takip etsin
yani herkes kendi sorumluluğunu alsın
okuyan o günlük esma mesajını beğensin takibi bu şekilde kişi için kolay olur
yine de sen bilirsin tabi
devam edelim mi diyorsun yani canım benim
 
X