- 28 Aralık 2009
- 15.448
- 89
Bunu ortaokul yıllarımda matematikten 10 aldığımda sınıftaki erkeklerin bana içten içe hayıflandıklarını fark ettiğimde iyice anladım sanırım.
Sonraki yıllar kanıt toplamakla geçti diyebilirim. Yani ben tarihten coğrafyadan 10 alsam kimse bozulmuyordu da, matematikten ve fizikten alınca niye bozuluyorlardı. Anladım ki soyut zeka diye anlatılan şey erkeklere yakıştırılan bir şeydi. Fazlası ancak erkeklerde olurdu. Aynı kapsam içine alınabilecek şeyleri zamanla öğrendim.
Örneğin, tamir yapabilmek, iyi araba kullanmak, makinalardan ve karmaşık elektronik şeylerden anlamak, özellikle sorunsuzca dar yerlere park edebilmek, espri yapabilmek, kaybolmadan- kimseye sormadan yol bulabilmek, iyi rakı içebilmek, çok içtiği halde geç sarhoş olmak - hatta olmamak, soğuk havalarda üşümemek gibi.
Bunlari yapabilen bir kızın ne kadar çok erkek arkadaşı olduğunu, ama ne kadar az sevgilisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Bütün bunlar tanrı tarafından, erkekler kadınlara yardım edebilsinler diye kadınlara az verilmiş ya da verilmiş olsa bile, akıllı kadınlar tarafından kullanılmayarak körelmesi başarıyla sağlanmış bir takım özellikler.
Bakınız kadınlığa sonradan geçiş yapanlara. En abartılı kadınlık rolünü onlar oynar. Hangi kadın, Bülent Ersoy gibi elindeki yelpazeyi öyle zarifce sallayabilir ve korunmaya sevgiye ihtiyacı varmış gibi görünür o cüssesiyle. Birazcık gözlemle bulunabiliyor kadınlığın temel taşları. Bir erkeğe, kadın için ne kadar çok şey yapmasına izin verirseniz aslında onu o kadar mutlu etmiş oluyorsunuz. "Ben olmasam bu kadıncağız nasıl yaşardı" diye düşünmek anlamsız bir keyif vermekte erkeklere.
Hele çok genç kadınlarla birlikte olup onlara hayatın gerçeklerini öğreten, koruyup gözeten "lolitacıları" daha iyi anlıyorum artık.
Olay sadece" daha taze et" durumu değil daha az "kendi kendine yetme"ve daha az "farkındalık" a duyulan istek bu Sevgilim ben yapamıyorum, sen benim için yapar mısın? Demeyen bir kadını bir erkek ne yapsın? Kendisine hiç ihtiyacı olmayan bir kadın, bir erkeğe nasıl kendini çok erkek!" hissettirebilir?
Erkeklerin ruhunda varolan, koruyup gözetme, yardimci olma, üstün olma gibi konularda, onlara bunu gösterecegi zemini hazirlamak lazim elbette. Kavanoz kapaklarini açamayip, onlarin fiziksel gücünü abartabiliriz mesela. Açınca da hayran kalıp..."Ben yarım saattir uğraşıyordum bak ellerim kıpkırmızı oldu, ama yine de açamadım? Demek de işe yarar sanırım. Yarışmalardaki soruları ondan önce bilmekde epey büyük ahmaklık olur. Bırakalım onlar bilsin, başarının tadını çıkarmak yerine gurur duymanın tadını çıkaralım. Arabayı yanastiramayip;
"Birtanem sen park eder misin? " demeliyiz ve arabaya şöyle bir bakıp, Ben ölsem böyle park edemezdim! diye de eklenebilir. Bir erkekten size birsey öğretmesini istediniz mi hiç. Nasılda hoşlarına gider. Küçük şaşkın öğrencisi olmanızı aslında nasılda istiyorlar. Ceketini verebilmesi için üşümek de iyi olur bence. Kimbilir kaç ergen bunun hayalini kurmuştur. Ayrıca belirtmeye gerek yok, kucağına alıp bizi havalarda kuş gibi uçurabilmesi için hafif olmak lazım.
Arada bir harçlik istemek nasil olur dersiniz. Şöyle en sevimli ses tonuyla (kendi maaşımız olsa ve ihtiyacımız olmasa bile)
Param bitti tatlım, bana birazcık verir misin? Diyerek içindeki babalık coşturulabilir. Gururla parayı verdiğinde de ödül: şirin şirin bakmak ve sarılıp öpmek tabii. Bu ve buna benzer hareketlerle operasyona devam edilebilir. Buna benzer bir kaç seans sonunda "halis muhlis kadın" olunacağına inanıyorum.
Doğrular bunlar mı bilmiyorum ama bunları yapan ve salak sandığım birçok kadın ve partneri daha mutlu. Ayrıca bunları nereden öğreniyorlar onu da bilmiyorum.
Anneleri mi öğütlüyor, yılların tecrübesiyle doğuştan mı bilerek geliyorlar, yaparken bile bile mi yapıyorlar, içgüdüsel mi? diye daha bir sürü soru
var aklimda.
Ayrica ben niye bu kadar geç farkettim diye de hayıflanıp duruyorum. Uzun lafın kısası. Bir kadın, kadın gibi düşünmüyorsa kadın olmanın tadını çıkaramıyorsa, karşısındaki erkek de erkek olmanın tadına varamıyor. "yok, efendim ben kendine yeten güclü kadınları seviyorum" diyenleriniz çıkacaktır. Bununda altında yatan, "bu güçlü kadın benle beraber olduğuna göre eksik -zayıf olduğu konuda yanında olmam için diğerlerinin arasından beni seçti "böbürlenmesidir ve yukarıda anlatılanlara karşı tez değildir.
Zaten erkek komplekslerinin ne olduğu bilinirse, kadınlar kendilerini "daha kadın" yapacak faaliyet planını çıkaracaklardır. Başlangıç düzeyindeki arkadaşlara tavsiyemiz en klişe erkek komplekslerini görebilecekleri James Bond filmleridir. Herbiri bu açıdan seyretmeye değerdir. Sizce kadınlık sonradan öğrenilebilir mi? Çok zor görünmüyor değil mi?
Yazar=?
Sonraki yıllar kanıt toplamakla geçti diyebilirim. Yani ben tarihten coğrafyadan 10 alsam kimse bozulmuyordu da, matematikten ve fizikten alınca niye bozuluyorlardı. Anladım ki soyut zeka diye anlatılan şey erkeklere yakıştırılan bir şeydi. Fazlası ancak erkeklerde olurdu. Aynı kapsam içine alınabilecek şeyleri zamanla öğrendim.
Örneğin, tamir yapabilmek, iyi araba kullanmak, makinalardan ve karmaşık elektronik şeylerden anlamak, özellikle sorunsuzca dar yerlere park edebilmek, espri yapabilmek, kaybolmadan- kimseye sormadan yol bulabilmek, iyi rakı içebilmek, çok içtiği halde geç sarhoş olmak - hatta olmamak, soğuk havalarda üşümemek gibi.
Bunlari yapabilen bir kızın ne kadar çok erkek arkadaşı olduğunu, ama ne kadar az sevgilisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Bütün bunlar tanrı tarafından, erkekler kadınlara yardım edebilsinler diye kadınlara az verilmiş ya da verilmiş olsa bile, akıllı kadınlar tarafından kullanılmayarak körelmesi başarıyla sağlanmış bir takım özellikler.
Bakınız kadınlığa sonradan geçiş yapanlara. En abartılı kadınlık rolünü onlar oynar. Hangi kadın, Bülent Ersoy gibi elindeki yelpazeyi öyle zarifce sallayabilir ve korunmaya sevgiye ihtiyacı varmış gibi görünür o cüssesiyle. Birazcık gözlemle bulunabiliyor kadınlığın temel taşları. Bir erkeğe, kadın için ne kadar çok şey yapmasına izin verirseniz aslında onu o kadar mutlu etmiş oluyorsunuz. "Ben olmasam bu kadıncağız nasıl yaşardı" diye düşünmek anlamsız bir keyif vermekte erkeklere.
Hele çok genç kadınlarla birlikte olup onlara hayatın gerçeklerini öğreten, koruyup gözeten "lolitacıları" daha iyi anlıyorum artık.
Olay sadece" daha taze et" durumu değil daha az "kendi kendine yetme"ve daha az "farkındalık" a duyulan istek bu Sevgilim ben yapamıyorum, sen benim için yapar mısın? Demeyen bir kadını bir erkek ne yapsın? Kendisine hiç ihtiyacı olmayan bir kadın, bir erkeğe nasıl kendini çok erkek!" hissettirebilir?
Erkeklerin ruhunda varolan, koruyup gözetme, yardimci olma, üstün olma gibi konularda, onlara bunu gösterecegi zemini hazirlamak lazim elbette. Kavanoz kapaklarini açamayip, onlarin fiziksel gücünü abartabiliriz mesela. Açınca da hayran kalıp..."Ben yarım saattir uğraşıyordum bak ellerim kıpkırmızı oldu, ama yine de açamadım? Demek de işe yarar sanırım. Yarışmalardaki soruları ondan önce bilmekde epey büyük ahmaklık olur. Bırakalım onlar bilsin, başarının tadını çıkarmak yerine gurur duymanın tadını çıkaralım. Arabayı yanastiramayip;
"Birtanem sen park eder misin? " demeliyiz ve arabaya şöyle bir bakıp, Ben ölsem böyle park edemezdim! diye de eklenebilir. Bir erkekten size birsey öğretmesini istediniz mi hiç. Nasılda hoşlarına gider. Küçük şaşkın öğrencisi olmanızı aslında nasılda istiyorlar. Ceketini verebilmesi için üşümek de iyi olur bence. Kimbilir kaç ergen bunun hayalini kurmuştur. Ayrıca belirtmeye gerek yok, kucağına alıp bizi havalarda kuş gibi uçurabilmesi için hafif olmak lazım.
Arada bir harçlik istemek nasil olur dersiniz. Şöyle en sevimli ses tonuyla (kendi maaşımız olsa ve ihtiyacımız olmasa bile)
Param bitti tatlım, bana birazcık verir misin? Diyerek içindeki babalık coşturulabilir. Gururla parayı verdiğinde de ödül: şirin şirin bakmak ve sarılıp öpmek tabii. Bu ve buna benzer hareketlerle operasyona devam edilebilir. Buna benzer bir kaç seans sonunda "halis muhlis kadın" olunacağına inanıyorum.
Doğrular bunlar mı bilmiyorum ama bunları yapan ve salak sandığım birçok kadın ve partneri daha mutlu. Ayrıca bunları nereden öğreniyorlar onu da bilmiyorum.
Anneleri mi öğütlüyor, yılların tecrübesiyle doğuştan mı bilerek geliyorlar, yaparken bile bile mi yapıyorlar, içgüdüsel mi? diye daha bir sürü soru
var aklimda.
Ayrica ben niye bu kadar geç farkettim diye de hayıflanıp duruyorum. Uzun lafın kısası. Bir kadın, kadın gibi düşünmüyorsa kadın olmanın tadını çıkaramıyorsa, karşısındaki erkek de erkek olmanın tadına varamıyor. "yok, efendim ben kendine yeten güclü kadınları seviyorum" diyenleriniz çıkacaktır. Bununda altında yatan, "bu güçlü kadın benle beraber olduğuna göre eksik -zayıf olduğu konuda yanında olmam için diğerlerinin arasından beni seçti "böbürlenmesidir ve yukarıda anlatılanlara karşı tez değildir.
Zaten erkek komplekslerinin ne olduğu bilinirse, kadınlar kendilerini "daha kadın" yapacak faaliyet planını çıkaracaklardır. Başlangıç düzeyindeki arkadaşlara tavsiyemiz en klişe erkek komplekslerini görebilecekleri James Bond filmleridir. Herbiri bu açıdan seyretmeye değerdir. Sizce kadınlık sonradan öğrenilebilir mi? Çok zor görünmüyor değil mi?
Yazar=?