- 14 Ağustos 2008
- 7.149
- 210
- 363
19.07.2008’de başladı bizim hikayemiz… Eşimle 4,5 yıllık beraberliğimizi sonunda evliliğe dönüştürmüştük. Şimdi eksiğimiz tek şey bi bebekti. Biraz bekleyelim dedik. En azından kışa kadar. 11 Ağustos’ta teyzoşum prensler kadar güzel bir erkek bebek dünyaya getirdi. Onu görmek için hastaneye gittiğimizde bebiş eşimin parmağına öyle bir yapıştı ki… O an göz göze geldik ve beklemenin boşuna olduğuna karar verdik.
25 Ağustos günü besin zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldım. Öyle bir karın ağrısı çekiyordum ki doktor hemen film istedi. ıçimde bir umutla “Hamile olabilirim önce bir test yapalım” dedim doktora. Eşim çalıştığı için kayınvalidem ve görümcem yanımdalardı. Şok oldular. Doktor bebeğe zarar vermeyecek bi serum taktı ve test sonucunu beklemeye başladık. Bu kadar çabuk olamaz falan diye de espri yapıyoruz ama hepimizde bir umut. Sonra doktor yüzünde koca bir gülümsemeyle geldi ve “%99 hamilesiniz ve böyle bilinçli bir annesi olacağı için bu bebek çok şanslı olacak” dedi. Hepimiz şaşkın bi şekilde birbirimize bakıyoruz. Hemen eşimi aradım. Zehirlendiğim için aklı bende olan eşim “Sana bir şey söyleyeceğim” dediğim zaman öyle bir korkmuş ki… “Bizim ufaklık kapıdaymış. Geliyor babası” dediğimde eşimin attığı çığlık hala kulaklarımda. O andan itibaren hiç telefonu kapatmadan 1,5 saatlik yoldan yanıma gelene kadar ağladık telefonda.
Allah her isteğimizi vermiş, çok şükür bebeğimizi de çok bekletmeden bize kavuşturmuştu. Ertesi gün hemen doktora gittik. Hamilelik dönemim henüz yeni başlamış ama ortada kesecik bile yoktu. Zorlu bir 3 hafta geçirdim. 3 günde bir doktora gidip kesesi oluştu mu, içinde bebek var mı, kalbi atıyor mu diye kontrol ettirdim. Doktor bize ilk kalp atışını dinletip şimdilik zorlu dönemi geçtik dediğinde nasıl mutlu olduk anlatamam.
O günden sonra 7.ayıma kadar beni hiç zorlamayan çok güzel bir hamilelik geçirdim. 7.ayda bir sabah benden su gelmesi sonucu 2 gün hastane de, 1 hafta da evde yattım. Çok şükür her şey normale döndü ve biz bebişimin kafası biraz büyük olduğundan ve çatı yapım gereği 28 Nisan Salı’yı sezaryen için büyük gün olarak belirledik. O güne kadar hep gezdim. Keyfini çıkardım. Pazar günü kuaföre gidip son bakımlarımı yaptırdım. Pazartesi akşamı da duşumu alıp eşimle son kez 2 kişilik uykumuza daldık. Sabah erkenden kalkıp fönümü çektim, makyajımı yaptım ve eşimle birlikte kızımıza kavuşmak için kayınvalidemleri de alıp yola çıktık. Üstelik normal doğum sancılarımda başlamıştı. Belime şiddetli bir şekilde vuruyordu. Hatta doktorum espri yaptı "Madem alacaksınız beni annemin karnından bari sancı yapayım da aklınız başınıza gelsin diyo bu zilli" dedi... Hastaneye gittiğimde gayet rahat bi şekilde espriler yapa yapa bekledim ameliyat saatini. Poz poz resimler çektirdim, kameraya kayıt yaptırdım. Sonra kıyafetlerimi giyip beni almaya gelmelerini bekledim. Vakit geldiğinde yine gülücükler dağıtarak , kimseyle vedalaşmadan (sadece eşimi öptüm uzun uzun) ameliyathaneye indim.
Masaya yattığımda hala hemşirelerle espriler yapıyorduk. Fotoğrafçı geldi mi, kamerayı aldınız dimi, aman kızımı çekmeyi unutmayın, doktorum gelmeden kesmeyin beni heee diye konuşurken en son bir nane kokusu duydum. Uyumuşum... Ameliyatta rüya bile gördüm. Gözümü açtığımda ayılmam için beni ameliyathanenin dışına çıkarıyolardı. Bi an kendimi evimde gibi hissettim. Sonra kafama dank etti. Ben doğurmaya gelmiştim kaydirigubbakcemile3 Doktorumu gördüm o an. Doğurmaya gelmiştim ben ya doğurdum mu dedim? Fıstık doğurdun fıstık dedi.
Sonra hemen asansörle odama çıktık. Asansörün kapısı açılınca eşimi gördüm. Ağlamaklı bana bakıyordu. Ben ise hala yüzümde gülücüklerle “Ben geldim aşkımmmmm. Kızımızı gördün mü?” diyordum. Odama girince getirdiler hemen bebişimi. Beyaz , yumuk yumuk, yanakları boyanmış gibi pembe, saçları dağınık hafif kel bi kız getirdiler bana. Ağlamam gerekirken ben hala “Hoş geldin meleğim” diye gülüyordum. O gün hemen ayağa kalktım. KK’dan arkadaşım Sibel’in tavsiyesi ile birgün önceden içmeye başladığım blenderdan geçirilmiş kayısı kompostosu sayesinde ne gaz sancısı çektim, nede tuvalet problemi yaşadım. ılk günden itibaren kızımın tüm bakımı eşimle birlikte yaptık. Gece uyumak hariç hastane de hiç yatmadım. ışin özü çok güzel bir sezaryen doğum gerçekleştirdim… Ameliyata nasıl girerseniz öyle çıkıyorsunuz...
Eeee hikaye bitti mi? Asıl şimdi başladı… Karşımda beşiğinde uyuyan bir prensesim var artık. Hem uyansa da azcık mıncıklasam diye düşündüğüm, hem de uyandırmaya kıyamadığım… Hem biran önce büyüsün bana anne desin istediğim, hem de büyüyüp yanımdan ayrılmasından ölesiye korktuğum… Altını kirlettiği, gaz çıkardığı zaman kendim rahatlamış gibi sevinçten çıldırdığım… Yüzüne baktıkça geçen 26 sene de hiçbir güzelliğin buna değmeyeceğini düşündüğüm… O benim prensesim… Dünya güzelim… Herşeyim DEFNE’m…
Ona sahip olmama katkıda bulunduğu, her anımda yanımda olduğu, bakımını benimle birlikte üstlendiği ve hayatımda olduğu için Allah’ıma binlerce kere şükrettiğim eşim ve 9 ay boyunca birlikte üzülüp, endişelenip, birlikte sevindiğim canım KK arkadaşlarım… Bu ilk hikayemdi… 2.’si için çok beklemezsiniz benden söylemesi
Bu prensesim yanıma ilk geldiğinde ;
Bu da bugün ki hali teyzoşları ;
25 Ağustos günü besin zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldım. Öyle bir karın ağrısı çekiyordum ki doktor hemen film istedi. ıçimde bir umutla “Hamile olabilirim önce bir test yapalım” dedim doktora. Eşim çalıştığı için kayınvalidem ve görümcem yanımdalardı. Şok oldular. Doktor bebeğe zarar vermeyecek bi serum taktı ve test sonucunu beklemeye başladık. Bu kadar çabuk olamaz falan diye de espri yapıyoruz ama hepimizde bir umut. Sonra doktor yüzünde koca bir gülümsemeyle geldi ve “%99 hamilesiniz ve böyle bilinçli bir annesi olacağı için bu bebek çok şanslı olacak” dedi. Hepimiz şaşkın bi şekilde birbirimize bakıyoruz. Hemen eşimi aradım. Zehirlendiğim için aklı bende olan eşim “Sana bir şey söyleyeceğim” dediğim zaman öyle bir korkmuş ki… “Bizim ufaklık kapıdaymış. Geliyor babası” dediğimde eşimin attığı çığlık hala kulaklarımda. O andan itibaren hiç telefonu kapatmadan 1,5 saatlik yoldan yanıma gelene kadar ağladık telefonda.
Allah her isteğimizi vermiş, çok şükür bebeğimizi de çok bekletmeden bize kavuşturmuştu. Ertesi gün hemen doktora gittik. Hamilelik dönemim henüz yeni başlamış ama ortada kesecik bile yoktu. Zorlu bir 3 hafta geçirdim. 3 günde bir doktora gidip kesesi oluştu mu, içinde bebek var mı, kalbi atıyor mu diye kontrol ettirdim. Doktor bize ilk kalp atışını dinletip şimdilik zorlu dönemi geçtik dediğinde nasıl mutlu olduk anlatamam.
O günden sonra 7.ayıma kadar beni hiç zorlamayan çok güzel bir hamilelik geçirdim. 7.ayda bir sabah benden su gelmesi sonucu 2 gün hastane de, 1 hafta da evde yattım. Çok şükür her şey normale döndü ve biz bebişimin kafası biraz büyük olduğundan ve çatı yapım gereği 28 Nisan Salı’yı sezaryen için büyük gün olarak belirledik. O güne kadar hep gezdim. Keyfini çıkardım. Pazar günü kuaföre gidip son bakımlarımı yaptırdım. Pazartesi akşamı da duşumu alıp eşimle son kez 2 kişilik uykumuza daldık. Sabah erkenden kalkıp fönümü çektim, makyajımı yaptım ve eşimle birlikte kızımıza kavuşmak için kayınvalidemleri de alıp yola çıktık. Üstelik normal doğum sancılarımda başlamıştı. Belime şiddetli bir şekilde vuruyordu. Hatta doktorum espri yaptı "Madem alacaksınız beni annemin karnından bari sancı yapayım da aklınız başınıza gelsin diyo bu zilli" dedi... Hastaneye gittiğimde gayet rahat bi şekilde espriler yapa yapa bekledim ameliyat saatini. Poz poz resimler çektirdim, kameraya kayıt yaptırdım. Sonra kıyafetlerimi giyip beni almaya gelmelerini bekledim. Vakit geldiğinde yine gülücükler dağıtarak , kimseyle vedalaşmadan (sadece eşimi öptüm uzun uzun) ameliyathaneye indim.
Masaya yattığımda hala hemşirelerle espriler yapıyorduk. Fotoğrafçı geldi mi, kamerayı aldınız dimi, aman kızımı çekmeyi unutmayın, doktorum gelmeden kesmeyin beni heee diye konuşurken en son bir nane kokusu duydum. Uyumuşum... Ameliyatta rüya bile gördüm. Gözümü açtığımda ayılmam için beni ameliyathanenin dışına çıkarıyolardı. Bi an kendimi evimde gibi hissettim. Sonra kafama dank etti. Ben doğurmaya gelmiştim kaydirigubbakcemile3 Doktorumu gördüm o an. Doğurmaya gelmiştim ben ya doğurdum mu dedim? Fıstık doğurdun fıstık dedi.
Sonra hemen asansörle odama çıktık. Asansörün kapısı açılınca eşimi gördüm. Ağlamaklı bana bakıyordu. Ben ise hala yüzümde gülücüklerle “Ben geldim aşkımmmmm. Kızımızı gördün mü?” diyordum. Odama girince getirdiler hemen bebişimi. Beyaz , yumuk yumuk, yanakları boyanmış gibi pembe, saçları dağınık hafif kel bi kız getirdiler bana. Ağlamam gerekirken ben hala “Hoş geldin meleğim” diye gülüyordum. O gün hemen ayağa kalktım. KK’dan arkadaşım Sibel’in tavsiyesi ile birgün önceden içmeye başladığım blenderdan geçirilmiş kayısı kompostosu sayesinde ne gaz sancısı çektim, nede tuvalet problemi yaşadım. ılk günden itibaren kızımın tüm bakımı eşimle birlikte yaptık. Gece uyumak hariç hastane de hiç yatmadım. ışin özü çok güzel bir sezaryen doğum gerçekleştirdim… Ameliyata nasıl girerseniz öyle çıkıyorsunuz...
Eeee hikaye bitti mi? Asıl şimdi başladı… Karşımda beşiğinde uyuyan bir prensesim var artık. Hem uyansa da azcık mıncıklasam diye düşündüğüm, hem de uyandırmaya kıyamadığım… Hem biran önce büyüsün bana anne desin istediğim, hem de büyüyüp yanımdan ayrılmasından ölesiye korktuğum… Altını kirlettiği, gaz çıkardığı zaman kendim rahatlamış gibi sevinçten çıldırdığım… Yüzüne baktıkça geçen 26 sene de hiçbir güzelliğin buna değmeyeceğini düşündüğüm… O benim prensesim… Dünya güzelim… Herşeyim DEFNE’m…
Ona sahip olmama katkıda bulunduğu, her anımda yanımda olduğu, bakımını benimle birlikte üstlendiği ve hayatımda olduğu için Allah’ıma binlerce kere şükrettiğim eşim ve 9 ay boyunca birlikte üzülüp, endişelenip, birlikte sevindiğim canım KK arkadaşlarım… Bu ilk hikayemdi… 2.’si için çok beklemezsiniz benden söylemesi
Son düzenleme: