- Yirmi yıl okumuş bir doktorla işe yeni başlayan, hatta kolay bir işte çalışan biri aynı parayı kazanmalı yani? O zaman insanları doktor olmaya motive edecek şey nedir? Hem uzun yıllar okumayı gerektiriyor hem de yaptıkları iş hayati risk taşımakta, yani büyük bir sorumluluktan bahsediyoruz. Niye böyle bir ortamda insan doktor olmayı seçsin ki?
Ya da aynı para kazanılacaksa, eger herkes eşit olacaksa... İnsanlar neden inşaat işçisi olmayı istesin, kanalizasyonda çalışmayı, ya da madende çalışmayı? Kim ister çöp toplamayı? Ya da neden istesinler?
Eger objektif deger 'emek' kavramı ile ölçülekse bunun kıstası ne olacak? Yani ne kadar emege ne kadar ücret verilecek? Bunu kim belirleyecek?
Bak ben kapitalizmi savunuyorum ve dolayısıyla objektif degerin belli ölçüde bütün insanların ayrı ayrı sujektif degerlerinin toplamından oluştugunu savunuyorum. Yani serbest piyasayı, yani arz-talep ilişkisini. Benim savundugum sistemde insanlar objelere kendileri deger verirler, subjektiftir ama bunların toplamı objektife ulaşır, ki gerçek objektiflik de budur diyorum.
Peki senin dedigin sistemde emegin objektif degeri nedir, nasıl belirleyeceksin, kim belirleyecek? ya da neye göre?
Bu arada birazcık sosyalizme kaydın -_-
- Adalet bana göre hukuka uygunluktur. Adil diye bir şey yoktur. Adil kavramı muallaktır, herkese göre degişir. Neyin adil olduguna kim karar verecek? Ve bu kararı herkes adil bulacak mıdır?
- Haklar konusunda ise hakların tmaamiyle negatif oluşunu savunuyorsun yani. Hiç pozitif hak olmamalı öyle mi? Yani insanlar istedigi kadar esrar içebilirler, kimse karışamaz, yani hakların negatif savunulması... ama ya peki bunlar elaleme zarar verirseler? Ve bu esrar içenlerin çogunlugunda geçerli bir durum olrusa? Bu sefer zarar görenler pozitif bir yaptırım olarak esrarı yasaklaymaz mı diyorsun yani?
Komünizmde kimse ihtiyacından fazlasını kazanamaz. Böylece kişiler, yetenek ve yönelimlerine göre iş seçimi yapacaklar. Ve belirlenen saat başı ücrete yine herkes eşit derecede sahip olacak.
Peki Kapitalist sistemde dünyanın %2lik oranının geri kalanına eşit gelire sahip olmasını nasıl engelleyeceksin?
İkinci paragrafta verdiğin iş örnekleri, aslında söylediğin gibi zor fakat buna karşın daha az maaşa layık görülüyor. Komünizm ise buna karşılık eşit maaş garantisi veriyor.
Sermayeye sahip olan sürekli daha zengin olurken, fakirin her geçen gün daha fakirleşmesini ne engelleyecek Kapitalist sistemde? İnsanları motive eden şey yalnızca kişisel çıkarlarıysa, Kapitalist dünyada insan insanın kurdundan başka ne olabilir?
Sanırım aramızda ki temel fark, insana bakış açımızda yatıyor. İnsanı yalnızca bencil, kendi çıkarlarının peşinde koşan varlıklar olarak mı görüyorsun? İnsanlar toplumun, genelin çıkarları içinde çalışamaz mı? Doktoru teşvik eden yegane güdü, aldığı maaş miktarının diğer mesleklere kıyasla daha yüksek olması mı?
Kapitalist sistemde işçi kendi emeğine yabancılaşır. Emeği üreten o olmasına rağmen, ürettiği Kapitalistin malı haline gelir. Emeği üzerinde hakkı kalmaz. Ona istediği değeri biçen ve istediği şekilde kullanan Kapitalisttir. Yani emeğin değeri objektif olarak belirlenmez. Arz talep ilişkisinde belirleyici olanda Kapitalisttir. İnsanlar dediğinde onlarla sınırlıdır.
Komünizmi Anarşizm ile karıştırma. Halkın çıkar ve talebine göre hareket eden bir hükümet olacak. Öyle ki, bir boyacı ile aynı maaşı alacağı için yönetimde yastık altına para yığma sevdası güden kimse bulunmayacak. Çünkü, öyle bir şansı olmayacak.
"Satma" olmadığı gibi "alımda" olmayacak. Daha doğrusu teorik olarak bulunacak. Toplumu bir makina, düzenek gibi işleyecek. Her biri bir diğerini tamamlayacak. Her bir fert, bir parçasını oluşturacak.
Hukuk adil değil ise, var olmasının amacı ne? Hayır, ortak bir adalet kavramı oluşturulabilir. Kapitalist bir sistemde, aç bir insanın çalması hukuken hırsızlık sayıldığı için suçtur. Oysa eylem özünde ihtiyaç ve zorunluluktur, haktır., gereklidir. Komünist sistemde eşit gelir dağılımı sayesinde, hırsızlık gerçek anlamını bulacak. Günümüzde ihtiyacı olana suçlu damgası vurulurken, Komünist sistemde hırsızlık daha fazlasını isteme, bencillik anlamına gelecek.
Komünizm eşitlikçidir. Pozitif ayrımcılık taki herkes eşit olana değin uygulanır. Kodamandan alınır işçiye verilir. Taki eşitlene dek. Peki Kapitalizmde açlıktan ölenlerin sorumluluğunu kim üstlenecek?
Bir çok Komünist ülkede esrar serbesttir. Çünkü çikolatadan daha fazla bağımlılık yapmadığı ve kanser gibi bir çok hastalağa çare olduğu bilinmektedir. Peki ilaç sektörü için insanları kemoterapi gibi yollara sürükleyen Kapitalist sistem bunu nasıl savunabilecek? Kazanç uğruna insanları cahil bırakan, sefil bir ölüme sürükleyen Kapitalizm, en zararlı yiyecekleri gönül rahatlığıyla satarken, onlarca hastalığın tedavisi olan esrarı yasaklamayı hangi yüzle savunabilecek?