- 16 Ağustos 2010
- 293.024
- 602.886
- 43
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek gribal enfeksiyonlardan korunabilmemizin mümkün olduğunu unutmayalım. Kötü hava şartlarından etkilenip gribal enfeksiyonlara, nezleye, soğuk algınlığına, kolayca kronikleşen (uzun süre kalıcı olan) öksürüğe davetiye çıkartmamak için gelin size önereceğim; temin etmesi ve hazırlaması son derece kolay tariflerime bir göz atalım.
GRİPSAVAR MACUN
4 yemek kaşığı bal,
2 yemek kaşığı keçiboynuzu pekmezi,
2 çay kaşığı zencefil tozu,
Yarım çay kaşığı havlıcan tozu,
2 tatlı kaşığı polen
1 tatlı kaşığı çörekotu,
YAPILIŞI: Bunların hepsi kıvamlı bir macun kıvamına getirilip kapalı bir kapta saklanarak sabah ve akşam iki tatlı kaşığı kış boyunca tüketilmelidir.
KIŞ AYLARINDA DİRENÇ VE BOĞAZ AĞRILARINA KARŞI, KIRMIZI ÇAY
Rooibos Çayı (halk arasında bilinen adıyla kırmızı çay)
Kırmızı Çay, Ekinezya ve Sarı Kantaron'u aynı demlikte kaynamış suyun içine atarak ocağın altı kapatılır, bitkiler ile birlikte kaynamasına izin verilmeden 20 dakika demlenmeye bırakılır. Özelikle gece içilmesi tavsiye edilir. Vücudun direnç mekanizmasını güçlendireceğinden ve aynı zamanda oluşmuş boğazdaki hafif enfeksiyonların ve soğuk algınlığının başladığı ilk dönemde tedavi edici etkisi olduğundan, hastalık vücudu ele geçirmeden erken iyileşmeyi sağlayacaktır. Bununla birlikte sarı kantaronun sakinleştirici etkisi ile gece uykumakta güçlük çekenler içinde birebirdir.
Bağışıklık sistemimizi korumayı başardık peki ya cildimiz "bu soğuk havalardan nasıl etkilenmeyebilir" diye endişeleniyorsanız anlatacağım bakım kürümüz de yardımınıza koşacaktır.
Sadece geceleri kullanabileceğiniz (gündüz yüzde çok fazla parlamaya neden olacağından) hindistancevizi yağı, badem yağı, gülsuyu, buğday yağı karışım haline getirilir. Boyun ve dekolte bölgesi dahil tüm yüze yatmadan yarım saat önce dairesel hareketlerle masaj yaparak sürülür. Kış mevsiminin cildi hırpalayıcı ve yıpratıcı etkenlerinden korur.
Unutmayalım ki cilt içten beslenir dıştan desteklenir aldığımız gıdalara dikkat!
Cildimiz için bol miktarda A, E ve C vitaminini gerek bu vitaminlerin barındıran gıdalardan, gerekse vitamin tabletlerinden almalı ve tabii ki bol su tüketimini unutmamalıyız.