- 16 Kasım 2009
- 6.063
- 118
- 173
- Konu Sahibi nazelmassaati
-
- #61
bence hikayesi tamamen yalan, 2 aylık üstelikte erken doğmuş bir bebek yataktan bile düşemez, hele kendi kendine besleneceğini düşünmesi tamamen insanları aptal yerine koymak, kadın 34 yaşında, 17 yaşında olsa bu yalanlarını yutabilirdim, hayatında ilk defa bebek gördüğünü sanmıyorum, bebekler ne yapar ne yapamaz konusu hayatbilgisi 3. sınıf konusu üstelik, sınıf öğretmenide olduğu düşünürsek...
yani bu yalanları kimin yutacağını düşündü bilmiyorum, destekli bişeyler atsa yutan olurdu belki
ARKADAŞIM YANLIŞ ANLAMA LAFIM SANA DEĞİL KADININ VERDİĞİ MANTIKSIZ İFADEYEİddiaya göre olay şöyle gelişti: Gölcük Yazlıktaki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olan ve 2 yıl önce evlilik yapan ve boşanan Seçil M.D. (34), Adana'da görev yapan polis memuru T.A. ile ilişkiye girdi. Seçil M.D., bu ilişkiden hamile kaldı. Ancak, polis memuru T.A., D.nin daha önce evlenip boşandığını öğrenince ilişkisini kesti. Öğretmen D., hamile kaldığını herkesten sakladı ve karnındaki bebeği de aldırmak istemedi. Seçil M.D., bebek 35 haftalık olunca Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'nde erken doğum yaptı. Hayati tehlikesi bulunan bebek, Gölcükteki hastanede küvez bulunmadığı için Gebze Özel Yüzüncü Yıl Hastanesine sevk edildi.
Bebek, burada 19 gün küvezde kaldı. Bebek iyileşince hastane bebeği anne Seçil M.D.ye teslim etti. Seçil M.D., resmi kimlik çıkarmadığı ancak ismini Berk koyduğu öğrenilen bebeğini evine getirerek bakmaya başladı. Gayri meşru ilişkiden doğurması sebebiyle, bebeği kendi ailesinden de sakladı. D., bebeği çevresinden de gizlediği, bebeğinin olmasına rağmen okuldaki görevini sürdürdüğü kaydedildi. Seçil M.D., okula gidince iddiaya göre bebeği arkadaşlarına bıraktı. D., 9 günlük Kurban Bayramı tatili için Hatayın Erzin ilçesindeki ailesinin yanına gitmek için bilet aldı. D., tatile çıkarken bebeği evde yalnız bıraktı. D.nin bebeğin düşmemesi için yanlarına yastık koyduğu öğrenildi.
Gölcük savcılığının olayı polisin elinden aldığı ve tahkikatı kendisinin yürütmeye başladığı öğrenildi. Seçil M.D.nin verdiği ifadesinde, Herhangi bir psikolik tedavi görmüyorum. Bu doğrultada ilaçta kullanmıyorum. dediği öğrenildi. Seçil M.D.nin psikolijik tedavi gördüğüne dair belge ve bulguya da ulaşamadığı öğrenildi. Ancak yapılan araştırmada, Seçil M.D.nin eğitim camisında dengesiz davrandığı ileri sürüldü.
Seçil M.D.nin Neden bebeği evde bırakıp tatile gittin? sorusuna ise cevap vermediği kaydedildi. Ancak zanlının avuktanının uyarması üzerine D.nin Bebeği Hale diye bir arkadaşıma bıraktım. Anahtarı da ona verdim. O gelip ara sıra bakacaktı dediği iddia edildi. Ancak yapılan araştırmada böyle bir ismin bulunmadığı kaydedildi.
Geçen cumartesi günü Hatay Erzinden Gölcük'ün Yüzbaşılar Mahallesi'ndeki evine gelen Seçil M.D., tatilin 4 yada 5inci günü açlık ve susuzluktan ölen bebeğinin karnını doyurmak istedi. D., bebeğin hareket etmediğini fark edince Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'ne götürdü. Bebeğin öldüğünü belirleyen doktorlar hemen polise haber verdi. Hastanede yapılan ön otopside, bebeğin açlık ve susuzluğa bağlı yaşamını yitirdiği belirlendi. Bebeğin cesedi, kesin ölüm nedeninin belirleneceği otopsinin yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Seçil M.D., önceki gün akşam saatlerinde Gölcük Adliyesi'ne sevk edildi ve buradan tutuklanarak cezaevine gönderildi. cihan
Bebek, burada 19 gün küvezde kaldı. Bebek iyileşince hastane bebeği anne Seçil M.D.ye teslim etti. Seçil M.D., resmi kimlik çıkarmadığı ancak ismini Berk koyduğu öğrenilen bebeğini evine getirerek bakmaya başladı. Gayri meşru ilişkiden doğurması sebebiyle, bebeği kendi ailesinden de sakladı. D., bebeği çevresinden de gizlediği, bebeğinin olmasına rağmen okuldaki görevini sürdürdüğü kaydedildi.
D., 9 günlük Kurban Bayramı tatili için Hatayın Erzin ilçesindeki ailesinin yanına gitmek için bilet aldı. D., tatile çıkarken bebeği evde yalnız bıraktı. D.nin bebeğin düşmemesi için yanlarına yastık koyduğu öğrenildi.
Seçil M.D.nin Neden bebeği evde bırakıp tatile gittin? sorusuna ise cevap vermediği kaydedildi. Ancak zanlının avuktanının uyarması üzerine D.nin Bebeği Hale diye bir arkadaşıma bıraktım. Anahtarı da ona verdim. O gelip ara sıra bakacaktı dediği iddia edildi. Ancak yapılan araştırmada böyle bir ismin bulunmadığı kaydedildi.
Geçen cumartesi günü Hatay Erzinden Gölcük'ün Yüzbaşılar Mahallesi'ndeki evine gelen Seçil M.D., tatilin 4 yada 5inci günü açlık ve susuzluktan ölen bebeğinin karnını doyurmak istedi. D., bebeğin hareket etmediğini fark edince Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'ne götürdü.
Bebeğin cesedi, kesin ölüm nedeninin belirleneceği otopsinin yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Seçil M.D., önceki gün akşam saatlerinde Gölcük Adliyesi'ne sevk edildi ve buradan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"ben kadının esasında canavar ruhlu, soğuk kanlı bir katil olduğuna filan inanmıyorum. öyle olsa muhtemelen nüfusa kaydı bile yapılmamış bir bebeğin cesedini kendi elleriyle hastaneye getirmez, onu beslemeye çalışmaz, bebeğin cesedinden kurtulmaya bakardı.
kadının ifadesinde kamu oyuna sunulan eksik bir görüntü var. şu ki; kadın kendini hamile bırakan kişi tarafından yalnız bırakılmış. 9 ay boyunca hayal edilmeyecek bir stresle hamileliği gizlemeyi başarmış. başvurduğu kurumlar; kimliğinin gizlenmesini reddedince doğumu evde kendi kendine gerçekleştirmiş. bu süre zarfında utancından ya da korkusundan kimseden yardım isteyememiş. büyük olasılıkla konuyla ilgili temas kurduğu tek kişi adana çevik kuvvette polis olan baba. kadın yaşadığı kırılma noktasında hızla delirirken, içinde bulunduğu durumla ilgili hiç bir sorumluluk almayan babaya gelip çocuğuna sahip çıkacağı zannıyla rest çekip gidiyor. ifadesinde bu durumu dile getirmiş olsa bile polis; kendi kurumsal itibarı adına babayla ilgili bu noktayı es geçiyor.
okültizm'de 'şeytan' sembolü; -hiçbir eleştiri yapmadan yaşadığımızda, kendi ruhumuzun aynasına bakmakta olduğumuzu fark etmeden “dışarıdaki” kötüden korktuğumuz bir dünya görüşünü - ifade ediyor.
dolayısıyla kadını; bir bebeği gözünü kırpmadan öldürebilecek vicdan yoksunluğuyla suçlamak; pek çoğunun işine geliyor bence.
adamın biri bahaneyle 'tecavüz' cürmünü haklı göstermeye çalışmış. bebeğin hıçkırdığı, can çekiştiği binada travma yaşaması gereken teyze bile 'vay anam vay neler dönmüş serhat ya' üslubuyla gayet soğuk kanlı 'yukarıda kuş ölmüş' zannettikleri olgusunu kameralarla paylaşmanın heyecanı içerisinde. muhtemelen komşularla uzun süre ağızlarını dolduracak dedikodu unsuru yakalamanın itiraf edilmemiş tatminini yaşıyor.
kadın suçludur evet. ama onu 'ben evli olmadığım bir adamla birlikte oldum ve ondan bir çocuk doğurdum, evet. ve bu kimseyi ilgilendirmez.' demekten alıkoyan; ona bu baskıyı, bu utancı, bu korkuyu yaşatarak delirmeye götüren anne, baba, sevgili, komşu, akraba, çevre, sen, ben, herkes; en az onun kadar suçlu. o içinde bulunduğu durumun çaresizliğiyle yolda yürürken; ondan selamını esirgeyen, bir gülümseyişiyle hayatı üstlenme gücünü sakınan herhangi biri de suçlu. ona; sakındığı konunun ne olduğunu bile bile bir alternatif çıkış yolu önermeyen kurum, ona dertleşecek samimiyet vermeyen arkadaş, onu delirmeye mahkum eden sistem, yöneticiler, başbakan, devlet başkanı, herkes; bu bebeğin ölümünden sorumlu.
dünyanın öteki ucunda kuyruğu sıkışmış bir tilkiden bile sorumlu olduğunu bilecek vicdandan yoksun yaşayan sen; en çok.
bunun sorumluluğunu, azabını içinde hissetmiyorsan zerre kadar; doğrudan saldırıya geçiyorsan; en çok ama en çok; sen suçlusun.
ve muhtemelen bu travmayı ömrünce içinde taşıyacak bir kadının ismini burada teşhir edip; hayatı boyunca bir daha yaşama tutunmasını sağlayacak tüm unsurları damgalayarak aforoz etmek de sana düşmez.
katilin de, canavarın da en tanımsız şekli sensin."
Ekşi sözlükten alıntıdır arkadaşlar..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?