Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
merhaba miamore niye yoktun bu aralar hoş benimde internetim dün geldi ya


canim bu yorumum yüzünden 3 gün ban yedim... Ve kimse de bu yorumda ban yiyecek tek kelime bulamadi.. KK yönetimine sordugumda aciklamak gibi bir lükslerinin olmadiklarini söylediler... :))
 
canim bu yorumum yüzünden 3 gün ban yedim... Ve kimse de bu yorumda ban yiyecek tek kelime bulamadi.. KK yönetimine sordugumda aciklamak gibi bir lükslerinin olmadiklarini söylediler... :))

oyy miamore sen mi geldin hoş geldin

bu yorumdan mı ban yedin:100: polemikten olabilir mi ki acaba?
 
cokk sükür...:))

okumak ve hiç bişi yazamamak çok fena dimi ben 2 kez banlanınca dellenmiştim yazamadığım için
birileri bişeyler atıyor ortaya herkesi galyana getiriyor sonra köşesine çekiliyor ortalık karışında bir kaç kişi banlanıyor işte...
 
Sarıgül AK Parti'den aday olacak mı?
Sarıgül, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, tek amaçlarının tüm yurttaşların yüzde yüzün kucaklamak olduğunu söyledi.
Güncelleme:29 Haziran 2013 17:02
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Benim Türkiye'yi dolaşmamdaki olay şudur, benim dedem iktidar görmedi babam iktidar görmedi, ben henüz iktidar görmedim, hiç olmazsa çocuklarımız iktidar görsün diye ben yollardayım" dedi.

Giresun, Trabzon ve Gümüşhane'nin ortak kullandığı Sisdağı'nda, Sisdağı Platformu'nca düzenlenen "Eynesil Sisdağı Erkeksu Otçu Göçü Şenliği'ne" katılan Sarıgül vatandaşlarla selamlaştı.

Reklam

Sarıgül, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, tek amaçlarının tüm yurttaşların yüzde yüzün kucaklamak olduğunu söyledi.

Sarıgül, kendi çizgisinin sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini savunmak ve iktidara taşımak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Sarıgül Cumhuriyet Halk Partisi'nin gençlik kolları başkanlığını yaptı, DSP'nin belediye başkanlığını yaptı, CHP'nin belediye başkanlığını yaptı, Türkiye Değişim Hareketini en üst noktaya kadar taşıdı Sarıgül'ün yeri de çizgisi de muhteşem bir noktadadır. Benim Türkiye'yi dolaşmamdaki olay şudur, benim dedem iktidar görmedi babam iktidar görmedi, ben henüz iktidar görmedim, hiç olmazsa çocuklarımız iktidar görsün diye ben yollardayım. Sisdağı'nda ışığı gördüm Sisdağı'nda güzellikleri gördüm. Sisdağı'nın sisi yavaş yavaş dağılmaya başlıyor, her gecenin de bir sabahı vardır güneş inşallah bu Sisdağı'nın tepesinde doğacak bütün Türkiye'ye doğacak hiçbir ayrım yapmadan doğacak o güneşte din farkı yok dik farkı yok ırk farkı yok mezhep farkı yok benim ve arkadaşlarımın görevi yurttaşlarımızın yüzde yüzünü kucaklamak." -

AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday olacağı iddiası

Sarıgül, bir gazetecinin "kamuoyunda AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday olacağı yönünde iddia var doğru mudur" sorusuna, "Hiç öyle bişey yok, Sarıgül'ün çizgisi sosyal demokrasinin evrensel gereğidir. Onu yapmak isteyenlerin kim olduğunu ben biliyorum, bilgi karmaşalığı yaratmak istiyorlar.

Sarıgül'ün çizgisi bellidir Sarıgül'ün tek amacı var, tüm demokrasiye inanan, barışa inanan, özgürlüklere inanan herkesin birleşip iktidar olmasını sağlamaktır" cevabını verdi.
 
Çarşı neden Gezi Parkı direnişine katıldı?

Her şey 1 Mayıs’ta başladı

Sondan başa doğru gidelim. Beşiktaş’ın yıkılan İnönü Stadı’nda oynadığı son maçta polis Çarşı’ya çoluk çocuk gözetmeden gaz attı. Taraftarların yürüyerek stada gitmesini engellemek istedi. Tam da Reyhanlı’da düzenlenen bombalı saldırının bütün toplumda büyük travma yarattığı gündü. İnsanlar bombalamalar nedeniyle yaşadıkları şoku üzerlerinden atamadan İnönü Stadı’nın çevresinde yapılan bu müdahale aslında, 1 Mayıs’ta Çarşı grubunun polise direnmesine karşı İstanbul’daki devlet otoritesinin intikamıydı.
Barbaros Bulvarı ve Köyiçi geçen 1 Mayıs’ta polisin ağır biber gazlı ve tazyikli sulu müdahalesi Beşiktaş’ta büyük bir travma yarattı. Çarşı grubu da her yıl olduğu gibi pankartlarıyla işçi sınıfının yanında olmak için meydanlardaydı, polisin müdahalesine karşı hep birlikte ses verdi. Meşhur “sık bakalım, biber gazı sık bakalım/ kaskını çıkar, copunu bırak delikanlı kim bakalım” sloganı halka son 1 Mayıs’ta mal oldu.
O gün atılan yoğun göz yaşartıcı gaz ve tazyikli – ilaçlı sudan çok sayıda insan etkilendi. Konut ve işyerlerinin birbirine çok yakın olmasını hiç gözetmeden yöneltilen bu saldırı İstanbul’un bu tarihi semtinde büyük bir kızgınlık yarattı. Şunu da ekleyelim. Her ne kadar BJK üç büyüklerden birisi de olsa, Fenerbahçe ve Galatasaray’dan farklı olarak “semt takımı” hüviyetini hep korudu. Çarşı da ağırlıkla o semtin çocuklarından mürekkep bir topluluk.

Beşiktaş semti ve Başbakanlık Ofisi

İş semte gelince, bir de mesele Tayyip Erdoğan olunca mevzu iyice karışıyor. Beşiktaş sakinlerinin (ben de yıllarca yaşadım Beşiktaş’ta) en büyük keyiflerinden birisi deniz kıyısına inip oradaki çay ocağından bir bardak çay alıp boğazı seyretmekti. Ne zaman ki başbakan, mesaisinin büyük bölümünü İstanbul’da geçirmeye başladı ve bir zamanlar kaymakamlık olan bina Başbakanlık Ofisi olarak düzenlendi, Beşiktaş’ta hayatın ritmi değişti.
Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı bu noktadaki çay ocağı kaldırıldı, Dolmabahçe Sarayı’nın hizmet binalarının önü polisten geçilmez oldu, Beşiktaşlılara hiç sorulmaksızın oradaki eski depo binası bir otele dönüştürüldü, Barbaros iskelesinin o otele satılacağı söylendi, yine güvenlik gerekçesiyle Beşiktaşlıların karşıdan karşıya geçmek için kullandığı üst geçit kaldırıldı, sinirler iyice gerildi. Bir zamanlar halka ait hissettikleri ne varsa hükümet tarafından devletin keyfi uygulamalarına bırakıldı, semtin neredeyse tamamen başbakanın kullanımına tahsis edilmesi AKP iktidarına karşı tepkiyi iyice artırdı. Zira başbakan ne zaman buradaki ofise gelecek olsa yollar kapatılıyor, başbakanlık araçlarından oluşan ucu bucağı görünmeyen konvoy nedeniyle semt sakinlerinin evine gitmesi saatler alıyordu. Kısacası Çarşı’nın Gezi Direnişi sırasında sık sık başbakanlık ofisine doğru yürümek istemesinin bir sebebi vardı!
Gezi Parkı hükümetin oyuncağı değil

Çarşı grubu, geçen 1 Mayıs’tan başlayarak yaşadığı yoğun saldırının yanı sıra tüm bu gerekçelerle de ayağa kalktı. Polis şiddetine tepkisini gösterdi, “organize suç örgütü” olmakla itham edildi.
Fakat başbakan ve çevresi, Çarşı hakkında görmek, duymak istemediği ve kendisine söylendiğinde pek sinirlendiği gerçekle yüz yüze geldi; kendilerine tercüme edeyim: Çarşı’nın koyduğu tepki sosyolojiktir. Semtine, insanlarına, kendisine sahip çıkma mücadelesidir. Bu da doğaldır. Çarşı’nın, Uluslararası Astronomi Birliği 2006’da Plüton’un artık gezegen olmadığını açıkladığında koyduğu tepkiyi hatırlayın: Hepimiz Plütonuz!
Çarşı için ne evren birilerinin oyuncağı, ne yaşadıkları semt, ne de Gezi Parkı. İşin aslı budur.

ALINTIDIR.
 
Son düzenleme:

ben banlandigimda ortalik karisik degildi...Banlandigim yorumum da yukarda...Kimse bulamadi kötü icerigi:))))

iyi oldu dinlendim, 20 gündür film izlemiyordum film izledim, okudum , esimle ilgilendim:)))
 
İnsanları hedef gösterenler ceza almaktadır. Görüş bildirmek ile hedef göstermek arasındaki farkı bildiğinizi umuyorum. Yapılan yorumun yasal süreçte nelere yol açılabileceğini anlamıyorsanız yapacak bir şey yok cezayı paşa paşa alırsınız.

Şimdiye kadar kimse sizin dışınızda "yaaaa bunda ne cezalık durum var herkese sordum cezalık durum yok" demedi. Şikayet edilmişsiniz ki ceza aldınız. Bu site de benzer konudan ölüm tehditleri alındı. Yeter artık ...
 
:) polemik yoktu ki, sahsi merakimdan sormustum. Karsida ki kisi cok icten konusuyordu, bende merakimi gidermek istedim...


hosbulduk:)))

anladım canım,ben polemik mi oluştu acaba diye düşünmüştüm..bir de yoruma baktım şimdi hani oarada Atatürk'ü tarihten silmek isteyenleri destekliyorsunuz gibi bişey demişsin ya sanırım ondan ceza almışsın..hani üye arkadaşa sorduğun şeyden değil o kastettiğin gruptan dolayı sanırım bu hedef göstermek oluyomuş diye ben öyle algıladım :26:

neyse olmuşa çare yok :) artık sana banlanmak da yok tekrardan hoş geldin
 

aynen care yok:))) Kimi kastettigimi kim bilebilir, isim vermedim, kisi göstermedim. Zaten gösteremem de, cünkü bunun icin otorite olmam lazim, elimde belgeler lazim. Farazi bir soruydu... neyse öyle iste...

tekrardan hosbuldummmmmm:)
 
bazen gercekten cokk ama cok yaratici pankartlar okuyorum...Genclerin zekasi cok umutlansiriyor beni.. Ama elbette cok sacmalari da olmuyor degil. :)) Buda cok iyiymis...

ben en çok şunu beğenmiştim "gaz sık sıkma demiyorum ama hobi için sık" yazmışlardı duvara :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…